‘Lastik’ dediğin!
Otopark’ta bugüne dek en çok okunan haber hangisi biliyor musunuz? Yaz lastiği testleri!
Esasında bu çok güzel bir şey; bilinçlenmeye başladığımızı ve artık daha az kullanıcının kendi ve ailesinin güvenliğini hiçe sayarak gidip marka/modelini umursamadan en ucuz lastiği arabasına taktığını gösteriyor (gene de bunu yapanların sayısı hala çok fazla!).
Bugün lastiklerin yapısını daha yakından inceleyerek satın alırken dikkat etmemiz gereken hususları konuşacağız.
195: Yani 195 mm, lastiğin yanaktan yanağa olan taban genişliğidir.
55: Bu rakam ‘en-boy oranı’ olarak adlandırılır ve ilkinden farklı olarak mm veya cm şeklinde bir uzunluk belirtmez. Lastik yanak yüksekliğinin, yani profilinin lastik genişliğine oranını belirtir ve % olarak ifade edilir. 205/50 boyutunda bir lastikte profil, lastik taban genişliği olan 205 mm’nin %50’si kadar, yani 205 x %50 = 102,5 mm’dir.
R: Lastiğin radyal yapı ile oluşturulduğuna işaret etmektedir. Bu lastik yapısı en sık görülen tiptir. Eski lastikler çapraz yapı (D) veya konvansiyonel kuşak (B) kullanılarak yapılmıştır.
16: Lastiğin çapının inç cinsinden ifade edilmiş şeklidir.
87: Yük katsayısı, o lastik için maksimum nominal yükle ilişkilendiren bir sayıdır. Yüksek bir sayı lastiğin daha fazla yük kapasitesine sahip olduğunu gösterir. “87”, örneğin, 545 kg yük taşıma kapasitesi karşılık gelir. Lastiğin üzerine ayrı bir not edilen bir hava basıncında yük katsayısı gösterir.
V: Lastik ebat markalamasında yük indeksinin ardından gelen harf, lastiğin hız indeksini gösterir. Bu harf söz konusu lastiğin yapmasına izin verilen en yüksek hızı temsil eder. Örneğin “V” hız indeksine sahip bir lastiğin izin verilen maksimum sürati 240 km/s’dir. Buradaki en önemli nokta, hız indeksinin lastiğin hız limitlerini belirlemekten çok daha fazlası anlamına geldiğidir.
Hız indeksi aslında lastiğin genel karakterini temsil eder. Bu indeks yükseldikçe lastiğin yol tutuş, fren mesafesi gibi performans değerleri iyileşirken konfor, uzun ömür gibi özellikleri ise kötüleşir.
YÜK İNDEKS TABLOSU
Yük inks. | Lastik Başına Düşen kg | Yük inks. | Lastik Başına Düşen kg | Yük inks. | Lastik Başına Düşen kg | Yük inks. | Lastik Başına Düşen kg |
20 | 80 | 55 | 218 | 79 | 437 | 101 | 825 |
22 | 85 | 58 | 218 | 80 | 450 | 102 | 850 |
24 | 85 | 59 | 243 | 81 | 462 | 103 | 875 |
26 | 90 | 60 | 250 | 82 | 485 | 104 | 900 |
28 | 100 | 61 | 257 | 83 | 487 | 105 | 925 |
30 | 106 | 62 | 265 | 84 | 500 | 106 | 950 |
31 | 109 | 63 | 272 | 85 | 515 | 107 | 975 |
33 | 115 | 64 | 280 | 86 | 530 | 108 | 1000 |
35 | 121 | 65 | 290 | 87 | 545 | 109 | 1030 |
37 | 128 | 66 | 300 | 88 | 560 | 110 | 1060 |
40 | 136 | 67 | 307 | 89 | 580 | 111 | 1090 |
41 | 145 | 68 | 315 | 90 | 600 | 112 | 1120 |
42 | 150 | 69 | 325 | 91 | 615 | 113 | 1150 |
44 | 160 | 70 | 335 | 92 | 630 | 114 | 1180 |
46 | 170 | 71 | 345 | 93 | 650 | 115 | 1215 |
47 | 175 | 72 | 355 | 94 | 670 | 116 | 1250 |
48 | 180 | 73 | 365 | 95 | 690 | 117 | 1285 |
50 | 190 | 74 | 375 | 96 | 710 | 118 | 1320 |
51 | 195 | 75 | 387 | 97 | 730 | 119 | 1360 |
52 | 200 | 76 | 400 | 98 | 750 | 120 | 1400 |
53 | 206 | 77 | 412 | 99 | 775 |
HIZ İNDEKS TABLOSU | |||||
Hız inks. | Km/s | Hız inks. | Km/s | Hız inks. | Km/s |
A1 | 5 | D | 65 | Q | 160 |
A2 | 10 | E | 75 | R | 170 |
A3 | 15 | F | 80 | S | 180 |
A4 | 20 | G | 90 | T | 190 |
A5 | 25 | J | 100 | U | 200 |
A6 | 30 | K | 110 | H | 210 |
A7 | 35 | L | 120 | V | 240 |
A8 | 40 | M | 130 | ZR | >240 |
B | 50 | N | 140 | W | 270 |
C | 60 | P | 150 | Y | 300 |
Lastiğin yanağında yer alan bir diğer markalama ‘dot’ da denilen lastik üretim haftası bilgileridir. Bu markalama genellikle d.o.t. harflerinin ardından gelen bir harf ve rakamlar topluluğundan oluşur. Lastiğin üretim tarihini anlamak için son 4 rakama bakmak yeterlidir. En sonda yer alan 2 rakam 2000 sonrası yılın son 2 hanesini, ondan önce gelen 2 rakam ise üretimin o yılın kaçıncı haftasında gerçekleştiğini gösterir.
Bu lastik 2009 yılının 43’üncü haftasında üretilmiştir. İyi şartlarda saklanmış yani direk güneş ışığı almayan, loş, kuru, petrol türevi malzemelerin ve ozon yayacak kaynakların olmadığı bir ortamda saklanan bir lastiğin raf ömrü en azından 5 yıldır. Bu süreden sonra lastik hamurunun sertleşip eski tutunma kabiliyetini göstermeyeceği bilinmesi gereklidir. Ancak alacağınız lastiğin ne şartlarda korunduğunu bilmeniz genellikle mümkün olmaz. Riske girmemek için yeni lastik satın alırken üretim tarihini mutlaka kontrol edin ve 2 seneden eski bir ürün almamaya çalışın. Kullanım koşullarına bağlı olmak üzere yaz lastiklerinin ömrü genellikle 40.000 – 50.000 km arasında, ultra yüksek performans lastiklerininkiyse 30.000 km civarındadır. Bu kilometreden sonraki kullanımlarda lastikten gerekli verim alınamaz ve sürüş güvenliğini tehlikeye atmış olursunuz. Lastik; kauçuk, çelik, kumaş ve birçok katmandan oluşur. Bu farklı bileşenler nedeniyle yeni lastiklerin normal bir sürüş kalitesi ve maksimum performans sağlamak için rodaja ihtiyacı vardır.
Lastikler üretim aşamasında kalıp içinden rahatça çıkmaları sağlamak için bazı yağlayıcı maddeler kullanılır ve bu maddeler rodaj süresince aşınana kadar lastik üzerinde kalır. Yaklaşık 6000 km’lik frenleme, hızlanma, viraj almadan sonar lastikleriniz gerçek performansını vermeye başlayacaktır. Bu da sürücüler tarafından görmezden gelinen bir diğer etmen.
Otomobillerin genellikle kapı içlerinde ideal lastik basınç değerleri bulunur. Bilinçli bir sürücü düzenli olarak bu değerlere göre lastiklerinin basıncını control etmelidir. Önerilenden daha düşük basınç, yerle daha fazla temas yüzeyi dolayısıyla daha yüksek yakıt tüketimi demektir. Bu değer 100 km’de 1-2 litreye kadar çıkabilir. Tavsiye edilenden daha yüksek lastik basıncı ise daha sert lastikler, yani daha düşük konfor anlamına gelir. Ayrıca iki durumda sürüş güvenliğini azaltır. Özellikle kış aylarında basınç daha sık kontrol edilmelidir çünkü soğuk havada basınç daha hızlı düşer.
Hava oksijen ve azotton oluşur ki bu ikincisinin latince adı nitrojendir. Oksijen molekülleri nitrojen moleküllerine oranla daha küçüktür ve lastiğe daha hızlı nüfuz eder. Nitrojen ile doldurulan lastik, normal hava ile doldurulana göre 3 kat daha yavaş basınç kaybeder. Sonuç olarak lastiklere bu sıklıkla hava basma ihtiyacı doğmaz ve lastik doğru basınç değerini daha uzun süre muhafaza eder. Havadaki oksijen lastiği oluşturan maddeleri (örn; kord bezi, topuk teller) oksidize etmeye eğilimlidir. Nitrojen gibi kuru ve hareketsiz bir gaz ile lastikleri doldurmak bu problemleri azalttığı gibi basınç kaybını da minimize eder. Lastiğin ömrünü uzatır ve sürüş güvenliğini artırır.
İnsanların yaşamasını ve nefes almasını sağlayan havadaki %21 oranındaki oksijen, lastikler için ciddi problem oluşturmaktadır. Çünkü lastiğin hammaddesi olan kauçuğa zarar vermektedir. Gerçek şu ki, lastiğin içerisindeki oksijen, lastiğin yaşlanmasını hızlandırmaktadır. Bir diğer problem ise en iyi tanklardan bile sızabilen oksijenin kauçuğun arasından sızmasının, havada %78 oranında bulunan nitrojene oranla daha kolay olmasıdır. Daha az basınç kaybetmesi ve kauçuğu oksidize etmemesi, nitrojeni havaya karşı daha kullanışlı ve güvenilir hale getirmektedir. Örneklerle kanıtlanmıştır ki, lastik içerisinde basınca maruz kalan oksijen, lastiğin topuk tellerinde (jantla birleşme noktası) paslanmaya neden olmaktadır. Buna ek olarak oksijen, lastiğin iç yanağına ve koruyucu kaplamasına (sızdırmaz tabakası) zarar vererek darbe gören lastiğin daha kolay balon yapmasına sebep olmaktadır. Lastiğin içerisindeki oksijeni boşaltarak nitrojen doldurmak, içerideki nem oranını düşürerek lastiğin ömrünü uzatır. Otobüs ve kamyon gibi ağır tonajlı uzun yol vasıtalarında, Formula 1 yarışlarında ve hız rekoru denemeleri gibi olağan dışı olaylarda oksijene tercih edilmesi, nitrojenin faydalarına iyi birer örnektir.
Lastikler açık havada kaldıklarında, uzun süreler boyunca kullanılmadıklarında (bir ay veya daha fazla) yüzeyleri kurulaşır ve yüzey çatlakları meydana gelir. Bu nedenle, lastiklerin daima serin, kuru, temiz ve kapalı bir ortamda depolanmaları gerekmektedir. Bir ay veya daha fazla bir süre boyunca depolama işlemi yapılıyorsa, aracı kaldırarak veya lastikleri araçtan çıkartarak lastiklerin üzerindeki yükü ortadan kaldırınız. Aksi taktirde hasar, vaktinden önce yaşlanma veya ani lastik arızları ile sonuçlanabilir. Lastikler depolandılarında ısıdan uzak bir yerde muhafaza ettiğinizden emin olunuz. Depolama yüzeylerinin kauçuğu bozabilecek maddelerden uzak bir şekilde depolandığından emin olunuz. Depolama boyunca bu maddelere maruz kalan lastikler tekrar kullanıldıklarında ani arızalara maruz kalabilirler. Lastiklerin : İyi havalandırılan, kuru, ılık, doğrudan güneş ışığından ve kötü hava koşullarından korunan ortamlarda, kimyasal maddeler, eritici maddeler, veya hidrokarbonlardan uzak, herhangi bir ısı kaynağı, alev, akkor haline gelmiş nesne, kıvılcımlara veya elektrik boşalmalarına neden olabilecek maddelerden uzak (transformatörler, elektrik motorları, kaynak cihazları, vb.) bir şekilde depolanması gerekmektedir.
İstifleme ve Nakliye
Lastikleriniz istiflenebiliyorsa, biçimlerinin bozulmadığından emin olunuz. Uzun bir süre boyunca depolanıyorsa, yerlerini sırayla değiştiriniz (lastiklerin sırasını ters çeviriniz). Lastiklerinizin ağır nesneler altında ezilmesinden kaçınmaya çalışınız. Aksesuarların orijinal paketlerinde, herhangi bir kesme, yırtma veya delme tehlikesi sergilemeyen yüzeyler üzerinde depolanması gerekmektedir. Lastikleri ve aksesuarları taşırken lastiklere zarar vermeyen aletler ve donanımlar kullanınız. Lastikleri taşırken koruyucu eldivenler ve elbiseler kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz.
Kısa süreli depolama
Lastikleri birbirinin üzerinde, tercihen paletler üzerinde depolayınız. Ancak 1,20 metreden daha yüksek bir yerde depolamamaya çalışınız. Her dört haftada bir lastiklerin düzenini tersine çeviriniz. Lastikler jantların üzerinde takılı olduğunda, dikey bir konumda veya raflar üzerinde tek bir sıra halinde şişirilmiş bir şekilde depolayınız.
Uzun süreli depolama
Uzun süreli depolama için, lastikleri yerden en az 10 cm yükseklikte yer alan raflar üzerinde dikey olarak yerleştiriniz. Biçim bozukluklarını engellemek amacıyla ayda bir kere yerlerini biraz değiştiriniz. Lastik uzun bir süre boyunca kullanılmamışsa, hava basıncını düzenli olarak kontrol ediniz ve imalatçı tarafından tavsiye edilen seviyelerde tutunuz.
Kış Lastiklerinin Depolanması
Lastiklerinizi sökmeden önce, otomobilinizin üzerindeki konumlarını not ediniz. Bu ise gelecek kış ön lastikleri arka lastiklerle değiştirme ve aşınmalarını dengelemenize olanak sağlayacaktır. Tekerleklerinizi ve lastiklerinizi su ile yıkayınız ve herhangi bir aşınmayı sınırlandırmak için iyice kurutunuz. Lastiğin kanalları arasına sıkışmış olan herhangi bir taş veya molozu temizleyiniz. Lastikleriniz jantlar üzerine takılıysa, yan yana lastik rafında veya yere yatırınız hatta en iyi yöntemlerden biride lastiklerinizi asmaktır.
Sökülmüşlerse, dikey ve yatay konumda depolanabilir.Dikey olarak depolamak daha sağlıklıdır. Jantlar sökülü iken lastikler asılmamalıdır. Lastiklerinizi ışıktan uzak bir şekilde, ideal olarak serin ve kuru bir alanda depolayınız.Hatta aşırı hassas olanlar vakumlu poşetler kullanabilirler.Vakumlu bir poşet yok ise büyük çöp torbaları kullanılabilir fakat içindeki havayı mümkün olduğunca çıkarmanız gerekmektedit. Her şeyden önce, lastikleri eritici maddelerin (yakıt, yağlar, vb.) yakınında bir yerde depolamayınız.
Geldik belki de en önemli kısma. Çoğu kullanıcı yeni lastik seçerken aracının orijinal ebadı yerine bir takım sebeplerden ötürü (jant değişimi, tedarik sorunları vs.) farklı ölçüde lastik satın alıyor. İşte bu noktada bazı hususları göz önünde bulundurmak gerekiyor.
Öncelikle lastikler göründüklerinden ağırdır. 17″ çapında bir lastik ortalama 10 kg‘dur. Bu çapta orijinal bir jant da, markadan markaya değişmekle birlikte gene yaklaşık 10 kg‘dur. Motor, gücünü bu ikiliyi çevirmek için kullandığından, yapacağınız daha büyük çapta bir jant+lastik değişikliği her şeyden önce bu kütleyi artıracak ve bir yandan performansı düşürürken, bir yandan da yakıt tüketimini yükseltecektir.
Varsayalım çapını değiştirmeden daha geniş taban lastik kullanmak istiyorsunuz. Bu, sürtünme yüzeyini artıracağından yol tutuşu geliştirecektir. Ancak aynı sebepten dolayı az da olsa tüketimi artıracak, performansı da düşürecektir.
Tabanı genişletirken dikkat etmeniz gereken bir diğer unsur, en-boy oranıdır. Bir yandan bu oran da düşürülmelidir ki, çap sabit kalsın.
Peki çap, fabrika verilerine göre artarsa ne olur? Bu da dairesel hareket prensipleri gereği hızlanmayı düşürür, tüketimi artırır; yol tutuşuysa geliştirir. Ayrıca kadranda okuduğunuz hızın da sapmasına ve gerçekten daha düşük bir değer göstermesine yol açar.
Diyelim ki jantı büyüttük ama paraya kıyıp Enkei RPF1‘leri çaktık, dolayısıyla kütle artışını telafi etmiş olduk. Lastiğin en-boy oranına da dikkat ederek çapın da hemen hiç değişmemesini sağladık. Sorunumuz çözüldü mü? Tam olarak değil.
Bu değişiklik kaçınılmaz olarak lastiğinizin yanağını inceltecek ve bu da darbe emişini belirgin ölçüde azaltacaktır. Artık çukur ve kasisleri içeride daha fazla hissedeceksiniz ve bunlara hızlı girdiğiniz takdirde lastiğinizin balon yapma ihtimali de artacak.
Ancak markaların hamurları birbirinden oldukça farklı olabiliyor. Sert karakterli ve eskimeden dolayı da iyice sertleşmiş bir lastikten sonra, daha ince yanaklı ama daha yumuşak hamurlu, yepyeni bir lastiğe geçtiğinizde, bu etkileri hafif atlatmanız mümkün.
Yapacağınız jant/lastik değişikliklerinde üreticinizin sunduğu orijinal seçenekleri takip etmeye çalışın. Çoğu firma farklı ebatlarda jant opsiyonu sunuyor ve bunlar için farklı ebatlarda lastik kullanıyor. Bunları araştırıp öğrenin ve tercihinizi ona göre yapın.
Son olarak lastik, tasarruf edilecek bir parça değildir; arabanızın ucuza kaçacağınız son parçası lastikleridir!
Yazı: Sinan KOÇ / And Mehmet ÇETİN
Lastikleri depolama konusunda anlamadığım bir yer var
Lastikleri janttan söktükten sonra dik, yani tabanı yere değecek şekilde mi saklamalıyız yoksa yan yatırıp mı?
Ben de aynısına yanıt aradım ama jantsız olarak söz edilmemiş. Benim bildiğim yanak üzerine yatırıp saklanması gerektiği. Zaten çoğu kişide fazladan jant yoktur. Küçük bir eklemeyi hak ediyor bu yazı 🙂
On numara yazı olmuş abi, eline sağlık.
“Sökülmüşlerse, dikey ve yatay konumda depolanabilir.Dikey olarak depolamak daha sağlıklıdır. Jantlar sökülü iken lastikler asılmamalıdır. ”
jantlar sökülmüş iken lastikleri dikey depolamak lastikte esnemeye neden olmaz mı ?
3 ay naylon poşetin içinde aracın bagajında yatik şekilde durması sağlıklı mı?
Çok bilgilendirici bir yazı olmuş ama bir sorum var AND hocam benim babamda Tourneo Connect var oda lastikleri değiştirecek hangisini alayım diye sordu iyi bir şeyler alalım,biraz araştırayım dedim.Bu yazıyı görünce aklıma geldi. Akdeniz bölgesinde kullandığı için aracı 4 mevsim alın dedi. Bir aile dostumuz bu işlerden anlıyor az çok peki hangi marka alalım? Nasıl yapalım bu işleri lastiklerle ilgili pek bir bilgim yok… Bu işlerden anlayan arkadaşlar yardımcı olursa veya siz bilgi verirseniz sevinirim..
Saygılar…
emeğinize sağlık gençler. her sürücü için faydalı olmuş. hele kış lastiğinin zorunlu olmaya başladığı son 2-3 yıl içinde tüm kullanıcıların dikkat etmesi gerektiği hususlara değinmişsiniz.
bu arada Yazınızın orta kısımlarında internet sitesinin kodları çıkmış onu düzeltirseniz iyi olacak.
Gerçekten birçok şey öğrendim.Teşekkürler.
çok başarılı bir yazı gerçekten lastikle ilgili kafamda bir soru işareti kalmadı böyle rehberleri aracın diğer parçaları içinde bekliyoruz 🙂
michelin cross claimant testi bekliyoruz And Bey..
Ya sinan 10 numara 5 * zaten bi testte soylemisti lastikler uzerine guzel bi yazim var diye biraz aradim ama sonunda buldum iyi bir yazi olmus kisa dogru guzel bir kis lastigi uzerine yazi bekliyoruz sinan ?
And sorry seninde yazida emegin varmis simdi gordum emegine saglik and