ABS, Limit Fren, El Freni Test Ölçümleri (Video)

LiveForSpeed

Profesör
30 Ocak 2017
292
437
1,395
Kocaeli
Marka
Volkswagen
Hiçbir ileri sürüş tekniği uzmanından veya kaynağından böyle bir fren uygulaması görmedim. Düzgün zemin, düzgün bir otomobil ve düz bir çizgide bilinçli şekilde yapıldığında belki durma mesafesi azalıyor olabilir lakin ani bir durumda bunu yapmak çok kötü sonuçlar doğurabilir. ABSnin amacı dip frendeyken otomobili yönlendirme imkanı sunmak olduğundan iki el direksiyonda frene olabildiğince sert basarak engelden kaçmak en mantıklısı ve en kolayı.
 

Mt.Akina

Reis
Beta Programı
18 Ocak 2017
5,579
1
22,226
5,670
Ankara
Marka
Ford

72km/h hıza limitleyip ölçümler yaptım, iyi seyirler.

Araç standart olarak abs, esp donanımlarına sahip ve otomatik vites
Tebrik ederim.

Arkadaşları şu konudaki ayrıma uyandırmak istiyorum.Normal bir kullanıcı el freniyle birlikte durmak zorunda değil, acil durumlarda aklına bile gelmeyebilir ya da ortamın getirdiği trafikteki koşullar için bu çok tehlikeli olabilir.

Fakat gerçekten bir fark oluşuyorsa ki bu tarz videolarda görüyoruz, oluşuyor gibi duruyor.

Dolayısıyla hakkıyla nasıl durulur diye bir soru yöneltildiğinde ise böyle önerileri de kulak arkası yapmamak gerekir.Ön yargıları kırmak gerekir.
 

Kagan

Driver
Panpa
8 Eyl 2016
1,263
2,245
2,570
Ankara
Kişinin aklına gelir gelmez, kabiliyeti elverir elvermez umrumda değil.
Sonuç olarak abs + hb kombinasyonuyla 72 km hızla giderken yarım saniye fark ediyor, hangi hızla gidersem gideyim kaçacak yerim yoksa ben her türlü bunu yaparım.
Çünkü 20 kmh ve 45kmh ile çarpmak arasında çok fazla fark var.
Niyetim olay yaratmak, küçümsemek vs değil, yazılanlara alındım ve dediğimi kanıtlama gereği hissettim, herkesin malı kendine nasıl fren yapılır öğretmek haddime değil ölçüm alıp paylaştım sadece.
Saygılar.
 
Son düzenleme:

Toprak

Toprak
Faforitçi
Beta Programı
8 Eyl 2016
6,824
26,080
5,720
Ankara
Marka
Skoda
Olay tamamen bu frenin planlı-plansız olması. Hiç beklemediğiniz anda önünüze bir şey çıktığında bu el frensiz 3 saniyelik(ki kurtaramıyorsanız bu süre 3 saniyeden de kısa demektir) süre içinde direksiyonu bırakıp el frenini çekmeyi, kaçacak yerinizin olup olmadığını düşündükten sonra yapabilmek bana pek mümkün görünmüyor, yapana da helal olsun ne diyim
 

Berkin

Reis
Yönetici
Admin
7 Eyl 2016
4,055
3
15,290
5,720
26
Istanbul
Marka
Honda
Kimseyi hedef alan provokatif içeriklerin açılmasına müsade edemeyiz.

Konu başlığını değiştirdim, son 3 mesajı da sildim. Emek verilip bir video çekilmiş. Sadece bu video üzerinden konuşulursa daha iyi olur. Aksi taktirde konuyu kilitlemek zorunda kalacağım.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Toprak ve Kagan

Cenk

Galatasaray
Beta Programı
8 Eyl 2016
18,105
45,653
6,820
Zonguldak
Marka
Ford
Video icin tesekkurler. Emege saygi.

Durmak icin el freninden yardim alma konusunda atlanilan onemli bir guvenlik unsuru var. Panik frende guvenli durusun tek kriteri olabilecek en erken surede durmak degil, olabilecek en erken durusu guvenli govde hareketi ve kacis manevrasiyla yapabilmektir. Yani fren mesafesi + stabil govde hareketi kombinasyonunu optimum duzeyde tutturmaktir.

Bu noktada artik araclarin cogunda bulunan Abs ve Ebd gibi sistemler tam da bunu saglamak icin dizayn edilmistir. Panik fren sirasinda 4 lastigin de kilitlenmeden, kizaklamaya dusmeden manevra kabiliyeti saglamasina yardimci olan abs sistemi, el freni ile durulmaya calisildiginda etkili calisamaz. Cunku arka tekerlekler kilitlenirse abs sisteminin hic bir faydasi kalmaz.

Otomobillerin arka kismi en hafif kisimdir. Panik fren sirasinda kuvvet one dogru oldugu icin aracin arka kismi one gore daha fazla havalanir, lastigin uzerinde ki yuk az oldugu icin ilk kilitlenme hareketi arka lastikte gorulur. Bu da govdenin dengesini bozar. Bunu onlemek icin araclarda abs'ye entegre ebd yani elektronik fren dagilimi sistemi kullanilir. Bu sistem on ve arka tekerlekler arasinda ki fren dagilimini dengeler ve hafiflikten dogan arka tekerleklerin kizaklama riskini dusurur. El freni ile durmaya calismak hem abs hem ebd gibi sistemleri etkisiz birakir. Calisamaz demiyorum, etkisiz birakir. Emin olun govdenin stabil kalmasi, arka tekerleklerin kizaklamadan on tekerleklere frenleme konusunda yardimci olabilmesi ve manevra kabiliyeti icin arka tekerleklerin asla kilitlenmemesi gerekiyor. Hele islak, nemli, tozlu zeminde bunun hic olmamasi gerekiyor.

80 kmh sabit hizda yapilan bir panik frende ab etiket degerinde A seviye notunu alan bir lastik ile B seviye notunu alan bir lastik arasinda ki durma mesafesi yaklasik 3 metredir. Basinc, kondisyon tam degilse bu fark daha da artar. Eger optimum guvenligi saglayarak en kisa mesafede durma amaciniz varsa kaliteli etiket degerlerine sahip lastiklere para harcayip almak daha etkili sonuclar cikaracaktir.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Bilal ve kaanc5

Kagan

Driver
Panpa
8 Eyl 2016
1,263
2,245
2,570
Ankara
ya düz yolda ve düz direksiyonda el freni çekti diye kopan var mı hakikaten, ben salak salak hızlarda ıslak asfaltta falan yapıyorum bunu.
gerçekten öyle bir senaryo varsa biri kanıtlayabilir video çekebilir mi lütfen, sadece bende mi olmuyor yoksa hep kopmayan arabaya mı denk geldim bileyim.

yanlızca prokartta öyle bir durum yaşamıştım, baya direksiyon dümdüzken bir anda baya açı olmuştu kontrayla zor girmişti yola kanıtlayıcı olay sadece oydu.

Edit; sanıyorum çok hızlı olmak lazım, belki prokarttaki durumu açıklar
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Maganda

Cenk

Galatasaray
Beta Programı
8 Eyl 2016
18,105
45,653
6,820
Zonguldak
Marka
Ford
düz direksiyonda el freni çekti diye kopan
Mevzunun bir yonu de bu aslinda. Trafikte seyir halindeyken cogu surucuden panik frende direksiyonu duz tutma refleksini bekleyemeyebilirsin. Kacis manevrasi haricinde duz bir cizgide durmaya calisan normal bir surucu o panikle direksiyona hareket verebilir. O noktada kilitlenmis arka lastikler aracin arkasinin daha dengesiz olmasina sebep olacaktir. Tum bu yardimci elektronik sistemler cogunlugu olusturan suruculerin gunluk hayat icerisinde trafikte karsilasabilecekleri tum asfalt ve trafik sartlarina uygun olabilecek en dengeli hareketleri yapabilmesi adina gelistiriliyor zaten.
 
  • Beğeni
Tepkiler: kaanc5 ve Kagan

bt

Takipçi
Destekçi
Beta Programı
8 Eyl 2016
17,940
7
51,186
6,820
Kocaeli
Marka
Opel
Kişinin aklına gelir gelmez, kabiliyeti elverir elvermez umrumda değil.
Sonuç olarak abs + hb kombinasyonuyla 72 km hızla giderken yarım saniye fark ediyor, hangi hızla gidersem gideyim kaçacak yerim yoksa ben her türlü bunu yaparım.
Çünkü 20 kmh ve 45kmh ile çarpmak arasında çok fazla fark var.
Niyetim olay yaratmak, küçümsemek vs değil, yazılanlara alındım ve dediğimi kanıtlama gereği hissettim, herkesin malı kendine nasıl fren yapılır öğretmek haddime değil ölçüm alıp paylaştım sadece.
Saygılar.
Abim öncelikle başka başlıktaki bir kelimeye fazla takılmışsın, günlük hayatımda da çok kullandığım bir şey. Alındıysan kusuruma bakma.
Teknik tarafa gelip orada da açıklama yapayım:

El frenine gerek yok, bazı koşullarda abs'siz frenin abs'li frenden daha iyi performans gösterdiği de görülebiliyor. Özellikle 100 km/h altındaki hızlarda buna daha çok rastlanır. Sebebini de açıklayayım: Nispeten düşük hızlarda, lastik frenaj konusunda başarılı bir yapıya sahipse, abs'nin aldığı aksiyon zaman kaybı haline gelir. Öne yığılmanın da katkısıyla, kızaklamayla oluşan lastiğin asfalt ile arasındaki yoğun sürtünme kuvveti, abs'li frenaja göre avantajlı duruma gelir. Tam olarak bahsi geçen el freni meselesi de bu kızaklamalı frene katkıda bulunur. Videondaki senaryoda da abs'nin dezavantajlarını en azından arka tekerleklerde ortadan kaldırarak süreyi kısaltıyor.
Hız daha yukarıya çıktığında ise kızaklamalı panik frende lastiklerin canı bedeninden çıkmaya başlıyor. Balans bozabilyiorlar, daha kötüsü sıkı tutunulan bir yüzeyde frenler lastikten daha kuvvetli olursa o lastikler asfalt üzerinde parçalanabiliyor. ABS'nin nimetleri 100 km/h üstünde başlıyor, karlı buzlu yüzeylerde de bitiyor.

Burada Azrail'e göz kırpma senaryosuna başlıyorum:
ya düz yolda ve düz direksiyonda el freni çekti diye kopan var mı hakikaten, ben salak salak hızlarda ıslak asfaltta falan yapıyorum bunu.
gerçekten öyle bir senaryo varsa biri kanıtlayabilir video çekebilir mi lütfen, sadece bende mi olmuyor yoksa hep kopmayan arabaya mı denk geldim bileyim.

yanlızca prokartta öyle bir durum yaşamıştım, baya direksiyon dümdüzken bir anda baya açı olmuştu kontrayla zor girmişti yola kanıtlayıcı olay sadece oydu.
Tam mesajımı yazarken bunu sorman isabet oldu, şuraya alıntı yapıp yazmaya devam ediyorum :)
Tüm koşulları videodaki uygun günlük güneşlik pırıl pırıl senaryoya göre alarak başlıyorum. abs+hb yaptın diyelim. Eğer el freninde en küçük bir dengesizlik varsa işler y*ka sarar, arabanın arkası birden bir tarafa savuruverir. "Ya yepyeni araba, öyle şey mi olur" dememek gerek, sebebi el freninin hidrolik frenlere göre çok daha ilkel yapısıdır. Mekanik el frenlerinin bisikletlerdeki "centilever fren" veya "v fren" yapısına benzer şekilde aracına göre değişen, çoğunlukla da yine bisiklet gibi açıkta duran telli bir sistemi vardır. Bu ne demek: Bir gün yağmurlu çamurlu kullanımdan sonra veya yüksek hava değişiminden veya çok sert agresif bir kullanımdan sonra dengesinin ayarının değişiverme ihtimalinin yüksek olması demek. Tıpkı ana fren sistemine göre çok daha kolay esnediği gibi çok da kolay dengesi şaşar. Bazı arabaların el frenleri, yapıları nedeniyle her bakımda tekrar sıkılmak ister. Hatta benimki gibi bazı arabalara bu bile yetersiz geliyor.
Merkezi fren sisteminde sağ-sol arası sapma %5'leri görse çekme başlar. El frenlerinde ise %30'larda sapmalar bile oluyor ve sadece durduğu zaman kullanıldığı için çoğunlukla bu fark edilmiyor bile, kontrol de edilmiyor. Panik fren sırasında böyle ayarsız bir el freni çekildiğinde arka tekerleklerden biri patlamış gibi etkisi olacaktır.

Şimdi koşullar ağırlaştıkça gelen diğer dezavantajlara geçeyim.
-abs'siz yerine abs'li araçta kızaklamaya bağlı malum yönlendirme zaafiyeti geldi.
-F1 pisti gibi pırıl pırıl homojen tutunma karakteri sunan yola denk gelme ihtimali, panik frene sebebiyet veren senaryoya denk gelme ihtimalinden çok daha düşük =). Yani yol zeminindeki tutunma limiti metre metre değişkenlik gösteriyor. Böyle değişken senaryo'da abs'nin önemi bir kat daha artıyor. ABS'siz arabada bile "Aman kızaklamasın, kızaklarsa işimiz yaş olur" deyip çoğu kişi uzayan fren mesafesini göze alıp pedala kızaklamayacak kadar basmaya kendini alıştırıyor. Hatta abs'siz arabada bu değişken koşullar nedeniyle kızaklamayan tekerlekler frenajın ortasında birden kızaklamaya da başlayabiliyor, o derece bir değişkenlik görülebiliyor.
-Bu dengesizlik unsurlarına lastik koşullarının değişkenliklerini de ekleyeyim. Lastiklere dikkat edilirse, ülkemizdeki gibi sağdan trafikli yollarda sol lastikler sağa göre daha çok aşınır. Özellikle sol ön lastik en çok aşınan dert babası olur. Lastikler eskidi, ön/arka yaptık diyelim. Bu dert babası lastik arkalardan birine takıldığı zaman el freninin olası dengesizliğine bir de küçük çapta olsa bile tutunma dengesizliği eklenecek. Videodaki gibi düz ve çok dengesiz olmayan koşullarda belki çok farkedilmez ama o değişken koşullarda arka lastiklerin kilitlenme anı 0.1 sn farklı olsa emin ol arabanın arkası bir tarafa atıyor. (kilitlendikten sonra freni saldığında tekrar dönmeye başladığında da aynı şekilde bir tarafa atar) Bu dediklerimi sürüş hisleri bakımından şeffaf olan, özellikle aks mesafesi kısa olup değişken koşullardan kolaylıkla etkilenen her arabada hissetmek mümkün.
-Ha, bir de el freninin adı üstünde, tek el o frenle meşgul. Direksiyonun panikle refleksle sert bir şekilde çevrilmesi gerekirse tek elden kurtulma ihtimali daha yüksek. Frenle değil de kaçarak kurtulayım dersek, sürüşün devamında aracı toplarken manuel viteste bir değişim gerekirse (ki seninki benimki gibi küçük güçsüz motorlu araçlarda bu ihtimal yükseliyor) o da yalan olur.
-Viraj vb. konulara hiç girmiyorum. :)

Marka modelini hatırlamasam da bazı yeni nesil arabalar, seyir halinde el freni çekildiği zaman, el freninin gücünü bilinçli şekilde azaltıp kızaklamasını engelleyebiliyor. O yüzden yanlayayım diye el frenine asılıp kaldırımda salıncak kıranlar oluyor. Videondaki gibi takviye amaçlı kullanımda o araçlar placebo etkisi yapar, hiç yoktan bir de tek eli meşgul eder.

Fazla uzattım biliyorum. Özetleyecek olursam, dengeli kalabilmek amacıyla, zaten öne yığılmış araçta yükü iyice azalan arka frenlerin bir miktar gevşek kalması her zaman iyidir. :) Kızaklama nadiren avantaj yaratsa da her zaman büyük riskler barındırır.
 

Kagan

Driver
Panpa
8 Eyl 2016
1,263
2,245
2,570
Ankara
Abim öncelikle başka başlıktaki bir kelimeye fazla takılmışsın, günlük hayatımda da çok kullandığım bir şey. Alındıysan kusuruma bakma.
Teknik tarafa gelip orada da açıklama yapayım:

El frenine gerek yok, bazı koşullarda abs'siz frenin abs'li frenden daha iyi performans gösterdiği de görülebiliyor. Özellikle 100 km/h altındaki hızlarda buna daha çok rastlanır. Sebebini de açıklayayım: Nispeten düşük hızlarda, lastik frenaj konusunda başarılı bir yapıya sahipse, abs'nin aldığı aksiyon zaman kaybı haline gelir. Öne yığılmanın da katkısıyla, kızaklamayla oluşan lastiğin asfalt ile arasındaki yoğun sürtünme kuvveti, abs'li frenaja göre avantajlı duruma gelir. Tam olarak bahsi geçen el freni meselesi de bu kızaklamalı frene katkıda bulunur. Videondaki senaryoda da abs'nin dezavantajlarını en azından arka tekerleklerde ortadan kaldırarak süreyi kısaltıyor.
Hız daha yukarıya çıktığında ise kızaklamalı panik frende lastiklerin canı bedeninden çıkmaya başlıyor. Balans bozabilyiorlar, daha kötüsü sıkı tutunulan bir yüzeyde frenler lastikten daha kuvvetli olursa o lastikler asfalt üzerinde parçalanabiliyor. ABS'nin nimetleri 100 km/h üstünde başlıyor, karlı buzlu yüzeylerde de bitiyor.

Burada Azrail'e göz kırpma senaryosuna başlıyorum:

Tam mesajımı yazarken bunu sorman isabet oldu, şuraya alıntı yapıp yazmaya devam ediyorum :)
Tüm koşulları videodaki uygun günlük güneşlik pırıl pırıl senaryoya göre alarak başlıyorum. abs+hb yaptın diyelim. Eğer el freninde en küçük bir dengesizlik varsa işler y*ka sarar, arabanın arkası birden bir tarafa savuruverir. "Ya yepyeni araba, öyle şey mi olur" dememek gerek, sebebi el freninin hidrolik frenlere göre çok daha ilkel yapısıdır. Mekanik el frenlerinin bisikletlerdeki "centilever fren" veya "v fren" yapısına benzer şekilde aracına göre değişen, çoğunlukla da yine bisiklet gibi açıkta duran telli bir sistemi vardır. Bu ne demek: Bir gün yağmurlu çamurlu kullanımdan sonra veya yüksek hava değişiminden veya çok sert agresif bir kullanımdan sonra dengesinin ayarının değişiverme ihtimalinin yüksek olması demek. Tıpkı ana fren sistemine göre çok daha kolay esnediği gibi çok da kolay dengesi şaşar. Bazı arabaların el frenleri, yapıları nedeniyle her bakımda tekrar sıkılmak ister. Hatta benimki gibi bazı arabalara bu bile yetersiz geliyor.
Merkezi fren sisteminde sağ-sol arası sapma %5'leri görse çekme başlar. El frenlerinde ise %30'larda sapmalar bile oluyor ve sadece durduğu zaman kullanıldığı için çoğunlukla bu fark edilmiyor bile, kontrol de edilmiyor. Panik fren sırasında böyle ayarsız bir el freni çekildiğinde arka tekerleklerden biri patlamış gibi etkisi olacaktır.

Şimdi koşullar ağırlaştıkça gelen diğer dezavantajlara geçeyim.
-abs'siz yerine abs'li araçta kızaklamaya bağlı malum yönlendirme zaafiyeti geldi.
-F1 pisti gibi pırıl pırıl homojen tutunma karakteri sunan yola denk gelme ihtimali, panik frene sebebiyet veren senaryoya denk gelme ihtimalinden çok daha düşük =). Yani yol zeminindeki tutunma limiti metre metre değişkenlik gösteriyor. Böyle değişken senaryo'da abs'nin önemi bir kat daha artıyor. ABS'siz arabada bile "Aman kızaklamasın, kızaklarsa işimiz yaş olur" deyip çoğu kişi uzayan fren mesafesini göze alıp pedala kızaklamayacak kadar basmaya kendini alıştırıyor. Hatta abs'siz arabada bu değişken koşullar nedeniyle kızaklamayan tekerlekler frenajın ortasında birden kızaklamaya da başlayabiliyor, o derece bir değişkenlik görülebiliyor.
-Bu dengesizlik unsurlarına lastik koşullarının değişkenliklerini de ekleyeyim. Lastiklere dikkat edilirse, ülkemizdeki gibi sağdan trafikli yollarda sol lastikler sağa göre daha çok aşınır. Özellikle sol ön lastik en çok aşınan dert babası olur. Lastikler eskidi, ön/arka yaptık diyelim. Bu dert babası lastik arkalardan birine takıldığı zaman el freninin olası dengesizliğine bir de küçük çapta olsa bile tutunma dengesizliği eklenecek. Videodaki gibi düz ve çok dengesiz olmayan koşullarda belki çok farkedilmez ama o değişken koşullarda arka lastiklerin kilitlenme anı 0.1 sn farklı olsa emin ol arabanın arkası bir tarafa atıyor. (kilitlendikten sonra freni saldığında tekrar dönmeye başladığında da aynı şekilde bir tarafa atar) Bu dediklerimi sürüş hisleri bakımından şeffaf olan, özellikle aks mesafesi kısa olup değişken koşullardan kolaylıkla etkilenen her arabada hissetmek mümkün.
-Ha, bir de el freninin adı üstünde, tek el o frenle meşgul. Direksiyonun panikle refleksle sert bir şekilde çevrilmesi gerekirse tek elden kurtulma ihtimali daha yüksek. Frenle değil de kaçarak kurtulayım dersek, sürüşün devamında aracı toplarken manuel viteste bir değişim gerekirse (ki seninki benimki gibi küçük güçsüz motorlu araçlarda bu ihtimal yükseliyor) o da yalan olur.
-Viraj vb. konulara hiç girmiyorum. :)

Marka modelini hatırlamasam da bazı yeni nesil arabalar, seyir halinde el freni çekildiği zaman, el freninin gücünü bilinçli şekilde azaltıp kızaklamasını engelleyebiliyor. O yüzden yanlayayım diye el frenine asılıp kaldırımda salıncak kıranlar oluyor. Videondaki gibi takviye amaçlı kullanımda o araçlar placebo etkisi yapar, hiç yoktan bir de tek eli meşgul eder.

Fazla uzattım biliyorum. Özetleyecek olursam, dengeli kalabilmek amacıyla, zaten öne yığılmış araçta yükü iyice azalan arka frenlerin bir miktar gevşek kalması her zaman iyidir. :) Kızaklama nadiren avantaj yaratsa da her zaman büyük riskler barındırır.
Cevabımı aldım, teşekkür ederim.

Edit: yine de sürücüden bağımsız düşünürsek kopma durumunda bile hala el freni bırakıldığı an esp var, yine de risk hesabı bunlar yerine göre değişir tabi ki.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: bt

Munferit

Panpa
Destekçi
Beta Programı
21 Eyl 2018
1,719
6,738
4,070
Kocaeli
Marka
Volkswagen
Şimdi konunun daha önceki başlığını görmedim bilmiyorum ama düzeltildiyse eminim ki yanlış bir şeydir. Buraya değinmeyeceğim ancak yine de bir yerde söylenen bir şeyler yüzünden bu kadar hırsa yapmamak gerek. Abi, kardeş, arkadaş sözü nasıl istersen öyle alabilirsin, hiç almayabilirsin de.

Ardından video için emeğine sağlık.


Bugüne kadar bu forumda ben şuyum, ben buyum diye yaptıklarımı vs. öne sürerek bir şey anlatmaya çalışmadım. Tarzım değil, itici geliyor birinin söylediği en ufak şeyi de göz ardı etmeden arşive attım. Sana da tavsiye ederim.

Bu çektiğin videoda tamamen bilinçli olarak fren yapıyorsun, subjektif fena olmayan süreler elde etmişsin. Peki bunu gerçek senaryo da deneyimlemenin ne demek olduğunu düşünebiliyor musun? Burada 10 kişinin 8'i bu hamle yapılmaması gereken bir hamle dediğinde emin ol bunu bir tecrübeye dayanarak söylüyorlar. Bunu söylemelerinin en büyük nedeni de burda seni küçük düşürmek, seninle inatlaşmak değil, dışardan okuyan insanların böyle yanlış bir şeyi doğru sanmasından çekinilmesinden.

Anlık refleksinle vücudunu kasmadan, sağ elinde el freninin çektiğini, sağ ayağınla frene abandığını ve tüm bunları yaparken ağırlık transferi gerçekleşmemesi ve daha da hız kazanmamak adına refleks olarak debriyajada basmayacak ve motor freninden de faydalanmaya çalışacaksın (Bu detayı es geçememek lazım inan bana o ayak çoğu zaman debriyaja gidiyor manuel senaryoda). Bak en optimum ihtimalleri söyledim bu senaryo da bile bu durum sağlıklı sonuç vermez. Sence tüm bu şartların o anda gerçekleşme ihtimali nedir? İlk olacağı söyleyeyim anlık direksiyonu kasacaksın. Emin ol tek bir şart gerçekleşmezse spin atarsın, dengesi kötü bir araçta ve bozuk bir zeminde takla atarsın. (Umarım da hayatın boyunca böyle bir senaryo ile karşılaşmazsın çünkü videodaki gibi olmayacağına sana garanti verebilirim.)

Videolarını vs. takip ediyorum ve takdir ediyorum. Heyecanlı genç bir arkadaşımızsın ve umarım hayalinin bile ötesindeki yerlere gelirsin sürüş konusunda ama diğer tecrübeleri de dinlemen lazım.

Son olarak, savunduğun şeylerin %100 doğru ve güvenilir olduğuna dair kanıtların yoksa bu tarz umuma açık, insanları yanlış yönlendirebilecek, belki birinin hayatına, belki sakat kalmasına sebep olabilecek konular hakkında yönlendirici mesajlar yazmamanı tavsiye ederim. Evet dediğin senaryoda belki %5'lik bir ihtimal olabilir ama bu yeterli değil.


Edit: Bir iki anlatım düzenlemesi.
 
Son düzenleme:

Kagan

Driver
Panpa
8 Eyl 2016
1,263
2,245
2,570
Ankara
Şimdi konunun daha önceki başlığını görmedim bilmiyorum ama düzeltildiyse eminim ki yanlış bir şeydir. Buraya değinmeyeceğim ancak yine de bir yerde söylenen bir şeyler yüzünden bu kadar hırsa yapmamak gerek. Abi, kardeş, arkadaş sözü nasıl istersen öyle alabilirsin, hiç almayabilirsin de.

Ardından video için emeğine sağlık.


Bugüne kadar bu forumda ben şuyum, ben buyum diye yaptıklarımı vs. öne sürerek bir şey anlatmaya çalışmadım. Tarzım değil, itici geliyor birinin söylediği en ufak şeyi de göz ardı etmeden arşive attım. Sana da tavsiye ederim.

Bu çektiğin videoda tamamen bilinçli olarak fren yapıyorsun, subjektif fena olmayan süreler elde etmişsin. Peki bunu gerçek senaryo da deneyimlemenin ne demek olduğunu düşünebiliyor musun? Burada 10 kişinin 8'i bu hamle yapılmaması gereken bir hamle dediğinde emin ol bunu bir tecrübeye dayanarak söylüyorlar. Bunu söylemelerinin en büyük nedeni de burda seni küçük düşürmek, seninle inatlaşmak değil, dışardan okuyan insanların böyle yanlış bir şeyi doğru sanmasından çekinilmesinden.

Anlık refleksinle vücudunu kasmadan, sağ elinde el freninin çektiğini, sağ ayağınla frene abandığını ve tüm bunları yaparken ağırlık transferi gerçekleşmemesi ve daha da hız kazanmamak adına refleks olarak debriyajada basmayacak ve motor freninden de faydalanmaya çalışacaksın (Bu detayı es geçememek lazım inan bana o ayak çoğu zaman debriyaja gidiyor manuel senaryoda). Bak en optimum ihtimalleri söyledim bu senaryo da bile bu durum sağlıklı sonuç vermez. Sence tüm bu şartların o anda gerçekleşme ihtimali nedir? İlk olacağı söyleyeyim anlık direksiyonu kasacaksın. Emin ol tek bir şart gerçekleşmezse spin atarsın, dengesi kötü bir araçta ve bozuk bir zeminde takla atarsın. (Umarım da hayatın boyunca böyle bir senaryo ile karşılaşmazsın çünkü videodaki gibi olmayacağına sana garanti verebilirim.)

Videolarını vs. takip ediyorum ve takdir ediyorum. Heyecanlı genç bir arkadaşımızsın ve umarım hayalinin bile ötesindeki yerlere gelirsin sürüş konusunda ama diğer tecrübeleri de dinlemen lazım.

Son olarak, savunduğun şeylerin %100 doğru ve güvenilir olduğuna dair kanıtların yoksa bu tarz umuma açık, insanları yanlış yönlendirebilecek, belki birinin hayatına, belki sakat kalmasına sebep olabilecek konular hakkında yönlendirici mesajlar yazmamanı tavsiye ederim. Evet dediğin senaryoda belki %5'lik bir ihtimal olabilir ama bu yeterli değil.


Edit: Bir iki anlatım düzenlemesi.
Teşekkür ederim
 

FocusMonster

Profesör
Beta Programı
9 Ara 2018
701
864
1,770
Yaşadığım bir olayı anlatmak istiyorum. Geçen yıl bir akşam vakti Focus mk3.5 ile 60-70 km/h civarında ilerlerken öndeki dorseli tırın sağ tarafa sinyal verdiğini görmemiştim. Tır sağa dönecekti ve arkasında dorse olduğu için sol şeride doğru geçerek genişçe dönmeye çalıştı. Bense tıra epey yaklaştığımda durumu fark edebilmiştim. Panik yapmadan gayet sakin bir şekilde (belki de bunun sebebi araca biraz fazla güvenmem olabilir) direksiyonu düz tutup frene bastım. Bu şekilde aracı durdurmuştum. O an arkamda araba olmaması çok işime yaradı. Çünkü ani fren yapmış olduğum için eğerki arkada araç olsaydı bunu fark edemeyip bana çarpabilirdi.

Tabi o an ön yolcu koltuğunda oturan babamın el frenine doğru elini götürmeye çalıştığını hatırlıyorum. Ben yok bi şey diyerek ortamı sakinleştirmeye çalışıyordum ve iyiki de el frenini çekmemişti. Eğerki babam o an el frenini çekseydi sakin halimden çıkıp panikleyebilirdim çünkü kendi isteğimle yapmadığım bir şey olurdu ve bunun farkında olmayıp kontrolü kaybedebilirdim.

O günden beri ağır vasıtaların arkasında ilerlerken normal bir araba ile arama koyduğum mesafeden daha fazla mesafe koyarım. Ve her ne olursa olsun iki elimle 9.15 pozisyonunda direksiyonu tutarım. Ayrıca her an yolda önüme bir şey (insan, araba, hayvan vb) atlayacakmış gibi sürerim. Emniyet kemerini de park alanına girene kadar çıkarmam. En kısa mesafelerde bile takarım. Tedbirli olmak cidden hayat kurtarır.

Ayrıca konudaki ilk mesaja yanıt olarak şunu söylemek istiyorum. Video çekerek uğraş verilmiş. Gayet güzel buldum. Ama şahsi fikrim her halükarda araçta abs ve esp gibi sistemleri kullanarak durmayı tercih ederim. Sonuçta pistte değiliz ve sadece birkaç saniye içnde gerçekleşen kazalarda abs+el freni yapmak aklıma gelmeyebilir.
 

babayimben

Enes
Panpa
4 Eki 2018
843
1,751
2,520
47
İstanbul
Marka
Mercedes
Videonuzu yeni gördüm, elinize sağlık.

Bence yaptığınız, 4 tekerlekte ABS'si olan bir araç ile 2 tekerlek ABS'si olan denk araçların fren mesafesini karşılaştırmak. Dolayısıyla ABS fren mesafesini kısaltır mı kısaltmaz mı bunu çözdüğümüz an sizin videodaki süreler de mantık kazanacaktır.

Mesele araçlarda frenleme olunca 2 temel sorunumuz var, fren mesafesi ve manevra yapabilme kabiliyeti.
ABS'nin çıkış mantığı fren mesafesini kısaltmak değil fren yaparken aracı halen manevra yapılabilir durumda tutmak. Böylece aracı durdurmaya çalışırken, sağda veya solda kaçabilecek yerler var ise sürücüye manevra kabiliyeti kazandırarak, araç önündeki engele kadar duramazsa bile yanından geçmesini sağlamak.
ABS'nin reklamı yapılırken manevra kabiliyetini arttırma bilgisi ile yetinmek yerine, ABS'li bir aracın ABS'siz bir araçtan daha kısa mesafede duracağı gibi yanlış bir bilgi de tüketicilere verildi. Bu tartışmalar da burada doğdu sanırım.

Hareket ve sürtünme kanunlarını anlayarak öğrenmiş ve ABS'nin çalışma mantığını bilen birisi şunu açık ve net söyleyebilir ki "usta bir sürüş ile yönetilen" ABS'siz bir araç, ABS'li bir araçtan daha kısa mesafede duracaktır.
Tırnak içerisindeki ifade önemli, çünkü ABS'siz bir aracı ABS'li bir araçtan daha kısa mesafede durdurmak için, frenlere tekerlekleri kilitlemeyecek maksimum gücü uygulamalı ve bu gücü araç durana kadar sabit tutmalıyız. Üstüne üstlük bu güç kontrolünü hiç hazırlıklı olmadığımız bir panik anında, önümüzdeki bir yayaya, araca vs çarpma riski ile karşı karşıya iken yapmalıyız. Gücü biraz az uygularsanız sürtünme gücü az gelecek ve araç daha ağır bir şekilde yavaşlayacaktır. Gücü biraz fazla uygularsanız fren sistemindeki sürtünme kuvveti, lastik ile yol arasındaki sürtünme kuvvetini yenecek ve lastikler yolda kaymaya başlayacaktır.
Öte yandan ABSli bir araçta panik anında olsun olmasın fren pedallarına sonuna kadar güç uygulayabilen herhangi biri aracı en usta sürücü ile aynı mesafede durduracaktır.

İlk mesajdaki video da burada devreye giriyor. Arkadaş iyi bir sürücü belli ki, ama herkes onun kadar iyi bir sürücü değil ve olması da beklenmiyor zaten. Dolayısıyla videodaki durum o sürücü için gerçek olsa bile bir çok insan için gerçek değil. Böyle bir ihtimal olduğunu düşünerek uygulamaya çalışan normal bir sürücü bu ustalıkla bu uygulamayı yapamadığı zaman da kötü sonuçlar ile karşılaşma olasılığı var.
 
Son düzenleme:

Otto Çevrimi

Panpa
Destekçi
3 Eki 2016
1,621
1
5,104
4,070
Kocaeli
Marka
Alfa Romeo
Arabayı durdurmanın bir tane yolu var: Frene basmak - olağanca güçle basmak.

El frenini çekmek, aracın fren dağılımını bozar. Arkaya daha fazla kuvvet basmasına sebep olur. Panik frende zaten arka hafifler ve el freni çekerse kitlenir. Zaten esp sisteminin el freni devredeyken düzgün çalışmasını beklemek hayaldir. El freni varken esp'nin verimliliği ciddi şekilde düşer.

Düz yolda giderken el freni çekersen spin atar mı ? Gerekli şartlarda öyle güzel atar ki, hangi yöne baktığını unutursun. İki arka lastiğin farklı yüzeylerle karşılaşması yeterlidir bunun için. Yağmurlu havada dümdüz yolda el frenini çektiğinde neler olacağını göstermek istemem. El frenine bile gerek yok. Otoban asfaltında , kuru yolda160'la sert fren yaptığında bile gezinebiliyor arabanın arkası.

Unutulan olay şu: "Panik" fren dediğimiz, yolda giderken deneme amacıyla yapılan sert fren değildir. Sen klima kumandasıyla uğraşırken kafayı kaldırdığında önüne çıkan yayayı gördüğünde yaptığın frendir.

Ben size bizzat sürüş eğitimi hocası tanıdıktan aktarayım. Yapacağınız en mantıklı hareket frene basmaktır. Sonuna kadar.

Hiçbirimiz, buna ben de baştan dahil olmak üzere, profesyonel pilot falan değiliz. Araç kullandığımız yer de pist değil. Fren yapmak, bir yere vurduğunuzda hızınızı düşürür. Daha az yara almanızı, karşıya daha az zarar vermenizi, belki de birini öldürmenizin önüne geçer. Freni saldım da direksiyonla şu manevrayı yaptım, hafif gaza bastım falan bunların hepsini bir kenara atalım. Frene basmadın, direksiyonu kırdın heh dedin vurmadım. Geyik testi gibi tekrar aracı şeride sokmak için tekrardan kırdın, gittin bu sefer başka bir yayaya vurdun ?

Yegane amaç var: Hızı azaltmak. Bunun için tek yol var. Ayağının altındaki fren pedalına basmak.
 
AdBlock Tespit Edildi!

OTOPARK.COM Forum'u Adblock ile kullanmanız bizi üzdü

Değerli ziyaretçimiz/üyemiz, OTOPARK.COM Forum ücretsiz bir oluşum olup, maliyetlerin karşılanması için reklamların yayınlanması gerekmektedir. Lütfen Adblock'u OTOPARK.COM'dan hariç tutunuz.

Tamam, AdBlock'u devre dışı bıraktım