Merhabalar,
Forumda gezinirken karşılaştım ki, garaj bölümüne herkes sahibi olduğu aracı ekliyor. Kısa süre önce sahip olduğum ilk aracımı paylaşmak isterim sizlerle.
Ehliyetimi 2011 yılında aldım. O güne dek araç kullanma tecrübem olmadı, merakta duymuyordum. Sürücü kursunun Getz model manuel dizel bir aracı vardı. Bir de asabi sürücü eğitmeni. Adam tam stres kaynağı. Bir insanın ilke defa mekanik bir alete hükmetme, onu yönetme heyecanı ile ilgili en ufak bir fikri yok.
Bir kaç saatlik eğitim ile ehliyetimi aldım. Sonrasında gelsin şirket araçları. Uzun süre manuel araç kullandım. Otomatik araçlar iyice yaygınlaşınca şirkete de geldi. İstanbul trafiğinde elbette harika bir konfor. Ancak manuel araç kullanmak farklı bir keyifti benim için. Şahsi ihtiyaçlarım için yıllarca araç kiraladım. Bir çok C, B ve C Suv segment aracı denedim. Donanım olarak insana hiç bir şey sunmasa da Focus'un sürüş hazzının bende hep özel bir yeri olmuştur.
2020 yılı başında yaptığım iş değişikliği sonrasında araç almaya ciddi ciddi niyetlendim. Benim için büyük bir arzu haline gelmişti araç sahibi olabilmek. Cee'd daha önce kullandığım ve bildiğim bir modeldi. Çevremde hatırı sayılır miktarda KIA kullanıcısı vardı ve hiçbirinden memnuniyetsiz bir yorum duymadım. Geniş, baya geniş olsun diye bir dönem tourneo connect'e baktım. Kısa süre focus'a baktım. Paramın alabileceği ve deneyimim olan en iyi araç Cee'd idi.
Araç almaya ilk niyetlendiğimde arkadaşımın sahip olduğu V40'ı beklemekteydim. Şirketi ona araç verdiğinde kendi aracını bana satacaktı. 2013 model 160.000 km 1.6 TDCI 115HP manuel. İlk sahibi olduğundan ve aracı şahsen kullanıp tanıdığımdan şüphe etmeksizin sahibi olacaktım. Ancak kısmet olmadı. sahibi satmaktan vaz geçti. Yolum belli olmuştu. Sahibinden.com'a girip hoşuma giden bir çok Cee'd modelini ekledim favorilere. 2020 Mart ayında niyetlenmiştim Volvo'ya. Şansıma pandemi patladı. Araç sahibi vaz geçti derken oldu Temmuz. İkinci el fiyatlarının coştuğu bir dönemdi. Sahibi olduğum aracı İstanbul Kartal'da buldum. Sahibi ile görüştük, anlaştık. Satış günü sabahı expertiz için Kocaeli Tarcanlar expertize gitmek için satıcı beyfendiyi ikna ettim. Aracı gösterdik ve alışverişimizi yaptık.
Ruhsatın adım yazılı 136 beygirlik bu canavar resmen benimdi artık.
Aracım 2015 model ve 2016 yılının ilk gününde tescillenmiş. Bildiğim genel özellikleri şöyle;
2015 Cee'd Concept Plus
Aracı satın aldığımda 83800 Km idi. Şuan 96.000 olmak üzere. Cee'd i tercih ederken en büyük motivasyonum 136 beygirlik dizel motoruydu. Uzun yol ortalamam 120'yi 1 km geçmez. İhtiyaç anında yada herhangi bir zamanda pedala dokunduğumda sadece bağıran motorlardan bıkmış usanmıştım.
Cee'd sollama, rampa tırmanışı yada dar köy yollarında sunduğu performans beni hayli memnun ediyor. Pedal'a dokunduğumda yapması gerekeni yapıp, yakıtı birazcık fazla tüketiyor, ekonomi yapmak istediğimde de istediğimi bana sunuyor. Uzun yol 4.5, şehir içi 5.5 litreyi aşmadan rahatlıkla kullanabilirsiniz. Performans isterseniz 6-7 arasında dolaşırsınız.
Aracın iç hacmi bir hayli enteresan. Herhangi bir C segment araçta benim ardımda pek kimse oturamaz. (Boy 190cm) Cee'd de kesinlikle böyle bir dert yok. Hem diz hem baş mesafesi olarak benim ardıma bile 180 boyunda biri çok rahatlıkla oturup, uzun süre yolculuk yapabilir.
KIA Ceed, Cerato gibi bir çok modelin bluetoth versiyonlarında ya da donanımlarında bir sorun olduğunu düşünüyorum. Telefonumu bluetoth ile bağlayıp müzik dinlemek istediğimde çok net bir şekilde fark edebileceğiniz bir cızırtı oluşuyor. Kablo taktığınızda temiz ve pürüzsüz bir ses var. Bir çok modelde bu durumu denedim. Sonuç aynı.
Süspansiyonlar biraz sert ve orjinal lastikler ince yanak. Bu nedenle sert bir araç olduğunu söyleyebilirim. Conti pc6 yaz lastiği ile bu konuyu bir miktar çözeceğimi düşünüyorum.
Yalıtım konusunda biraz zayıf. Rüzgar yalıtımı enfes olsa da yol sesi rakiplerine göre biraz fazla. Motor sesinide rakiplerine oranla bir tık fazla alıyor diyebilirim.
Aracı expertize gösterdiğimde Sami Tarcan baskı balatanın kısa süre sonra pes edebileceğini söylemişti. Araç 4.5 yaşında ve 3.5 yılını İstanbul'da geçirmiş. Biraz normal karşıladım. Kullanmaya başladıktan bir kaç gün sonra baskı balatanın sıkıntısı baş göstermeye başladı. Aslında sıkıntı varmış, ben geç fark ettim. Baskı balata ömrünü zorladığından sıyırıyor. Aslında kullanımda hiç bir sorun yok. Ancak makina en yüksek tork unu ürettiği 1700-2000 devir arası titreşim yapıyor ve bunu bütün araçta hissediyorsun. Sakin bir kullanımda hiç bir sorun yok. Ancak biraz performanslı kullanım yapmak istediğinde bu titreşimi fark etmemek imkansız. Servis motor takozlarına verdi bu durumu. Yenisi taktılar. Sorun çözülmeyince işlemi geri aldılar. Onlarda baskıdan bu durumun meydana geldiğine kanaat getirdiler.
1 ay kadar önce evimden çıkıp markete gittim. Market çıkışı kontağa bastım ki, kontak hiç oralı değil. 1 hafta önce alıp bagaja attığım takviyeleri çıkardım. Bir esnaftan rica ettim, takviye yaptık. Biraz gezdim ki akü şarj olsun diye. 3 gün sonra marşa bastığımda yine kimse yoktu. Akü birden bire benden bu kadar dedi ve kendini emekliye ayırdı. Hiç bir sinyal belirti vermeden hıkık diye gitti. Bosch marka akü satın alıp bu durumu da çözdük şimdilik.
Yaz lastiği, baskı balata ve sol çamurlukta hafif göçük. Bu masrafları da hallettikten sonra keyfimize diyecek olmayacak.
Yakıt ile şöyle genel bir bilgi vereyim. Memleket Mersin. 120 ortalama (Araç 2000 devirde 119km/s hıza ulaşıyor) ile 1000km yol yaptım. Üstüne 46(küsür) litre mazot aldım. Aynı mazot alımı ile Sakarya, İstanbul arası ve bol trafik şehir içi kullanımda 850 km yol yaptım. Cümlenin başında söylediğim gibi bu değerler oldukça genel. Tamamen benim kullanımıma odaklı bir tüketim.
Aracımdan aktaracaklarım şimdilik bu kadar. Arzu ettiği araç tüm dostlara nasip olur umarım.
Sevgiler...
Forumda gezinirken karşılaştım ki, garaj bölümüne herkes sahibi olduğu aracı ekliyor. Kısa süre önce sahip olduğum ilk aracımı paylaşmak isterim sizlerle.
Ehliyetimi 2011 yılında aldım. O güne dek araç kullanma tecrübem olmadı, merakta duymuyordum. Sürücü kursunun Getz model manuel dizel bir aracı vardı. Bir de asabi sürücü eğitmeni. Adam tam stres kaynağı. Bir insanın ilke defa mekanik bir alete hükmetme, onu yönetme heyecanı ile ilgili en ufak bir fikri yok.
Bir kaç saatlik eğitim ile ehliyetimi aldım. Sonrasında gelsin şirket araçları. Uzun süre manuel araç kullandım. Otomatik araçlar iyice yaygınlaşınca şirkete de geldi. İstanbul trafiğinde elbette harika bir konfor. Ancak manuel araç kullanmak farklı bir keyifti benim için. Şahsi ihtiyaçlarım için yıllarca araç kiraladım. Bir çok C, B ve C Suv segment aracı denedim. Donanım olarak insana hiç bir şey sunmasa da Focus'un sürüş hazzının bende hep özel bir yeri olmuştur.
2020 yılı başında yaptığım iş değişikliği sonrasında araç almaya ciddi ciddi niyetlendim. Benim için büyük bir arzu haline gelmişti araç sahibi olabilmek. Cee'd daha önce kullandığım ve bildiğim bir modeldi. Çevremde hatırı sayılır miktarda KIA kullanıcısı vardı ve hiçbirinden memnuniyetsiz bir yorum duymadım. Geniş, baya geniş olsun diye bir dönem tourneo connect'e baktım. Kısa süre focus'a baktım. Paramın alabileceği ve deneyimim olan en iyi araç Cee'd idi.
Araç almaya ilk niyetlendiğimde arkadaşımın sahip olduğu V40'ı beklemekteydim. Şirketi ona araç verdiğinde kendi aracını bana satacaktı. 2013 model 160.000 km 1.6 TDCI 115HP manuel. İlk sahibi olduğundan ve aracı şahsen kullanıp tanıdığımdan şüphe etmeksizin sahibi olacaktım. Ancak kısmet olmadı. sahibi satmaktan vaz geçti. Yolum belli olmuştu. Sahibinden.com'a girip hoşuma giden bir çok Cee'd modelini ekledim favorilere. 2020 Mart ayında niyetlenmiştim Volvo'ya. Şansıma pandemi patladı. Araç sahibi vaz geçti derken oldu Temmuz. İkinci el fiyatlarının coştuğu bir dönemdi. Sahibi olduğum aracı İstanbul Kartal'da buldum. Sahibi ile görüştük, anlaştık. Satış günü sabahı expertiz için Kocaeli Tarcanlar expertize gitmek için satıcı beyfendiyi ikna ettim. Aracı gösterdik ve alışverişimizi yaptık.
Ruhsatın adım yazılı 136 beygirlik bu canavar resmen benimdi artık.
Aracım 2015 model ve 2016 yılının ilk gününde tescillenmiş. Bildiğim genel özellikleri şöyle;
2015 Cee'd Concept Plus
- 136HP CRDI motor
- 280N/m Tork - 1750 D/d
- Manuel şanzıman
- Far ve yağmur sensörü
- Kendiliğinden kararan iç dikiz aynası
- Elektrikli katlanabilir yan aynalar
- Bluetoth ses ve müzik bağlantısı (!)
- Hız sabitleme ve limitleme
- Arka park sensörü
- Açılabilir cam tavan
- Dönüşe duyarlı farlar
- Halojen kısa farlar ve sis farları
- 380L bagaj
- Oldukça geniş iç hacim
Aracı satın aldığımda 83800 Km idi. Şuan 96.000 olmak üzere. Cee'd i tercih ederken en büyük motivasyonum 136 beygirlik dizel motoruydu. Uzun yol ortalamam 120'yi 1 km geçmez. İhtiyaç anında yada herhangi bir zamanda pedala dokunduğumda sadece bağıran motorlardan bıkmış usanmıştım.
Cee'd sollama, rampa tırmanışı yada dar köy yollarında sunduğu performans beni hayli memnun ediyor. Pedal'a dokunduğumda yapması gerekeni yapıp, yakıtı birazcık fazla tüketiyor, ekonomi yapmak istediğimde de istediğimi bana sunuyor. Uzun yol 4.5, şehir içi 5.5 litreyi aşmadan rahatlıkla kullanabilirsiniz. Performans isterseniz 6-7 arasında dolaşırsınız.
Aracın iç hacmi bir hayli enteresan. Herhangi bir C segment araçta benim ardımda pek kimse oturamaz. (Boy 190cm) Cee'd de kesinlikle böyle bir dert yok. Hem diz hem baş mesafesi olarak benim ardıma bile 180 boyunda biri çok rahatlıkla oturup, uzun süre yolculuk yapabilir.
KIA Ceed, Cerato gibi bir çok modelin bluetoth versiyonlarında ya da donanımlarında bir sorun olduğunu düşünüyorum. Telefonumu bluetoth ile bağlayıp müzik dinlemek istediğimde çok net bir şekilde fark edebileceğiniz bir cızırtı oluşuyor. Kablo taktığınızda temiz ve pürüzsüz bir ses var. Bir çok modelde bu durumu denedim. Sonuç aynı.
Süspansiyonlar biraz sert ve orjinal lastikler ince yanak. Bu nedenle sert bir araç olduğunu söyleyebilirim. Conti pc6 yaz lastiği ile bu konuyu bir miktar çözeceğimi düşünüyorum.
Yalıtım konusunda biraz zayıf. Rüzgar yalıtımı enfes olsa da yol sesi rakiplerine göre biraz fazla. Motor sesinide rakiplerine oranla bir tık fazla alıyor diyebilirim.
Aracı expertize gösterdiğimde Sami Tarcan baskı balatanın kısa süre sonra pes edebileceğini söylemişti. Araç 4.5 yaşında ve 3.5 yılını İstanbul'da geçirmiş. Biraz normal karşıladım. Kullanmaya başladıktan bir kaç gün sonra baskı balatanın sıkıntısı baş göstermeye başladı. Aslında sıkıntı varmış, ben geç fark ettim. Baskı balata ömrünü zorladığından sıyırıyor. Aslında kullanımda hiç bir sorun yok. Ancak makina en yüksek tork unu ürettiği 1700-2000 devir arası titreşim yapıyor ve bunu bütün araçta hissediyorsun. Sakin bir kullanımda hiç bir sorun yok. Ancak biraz performanslı kullanım yapmak istediğinde bu titreşimi fark etmemek imkansız. Servis motor takozlarına verdi bu durumu. Yenisi taktılar. Sorun çözülmeyince işlemi geri aldılar. Onlarda baskıdan bu durumun meydana geldiğine kanaat getirdiler.
1 ay kadar önce evimden çıkıp markete gittim. Market çıkışı kontağa bastım ki, kontak hiç oralı değil. 1 hafta önce alıp bagaja attığım takviyeleri çıkardım. Bir esnaftan rica ettim, takviye yaptık. Biraz gezdim ki akü şarj olsun diye. 3 gün sonra marşa bastığımda yine kimse yoktu. Akü birden bire benden bu kadar dedi ve kendini emekliye ayırdı. Hiç bir sinyal belirti vermeden hıkık diye gitti. Bosch marka akü satın alıp bu durumu da çözdük şimdilik.
Yaz lastiği, baskı balata ve sol çamurlukta hafif göçük. Bu masrafları da hallettikten sonra keyfimize diyecek olmayacak.
Yakıt ile şöyle genel bir bilgi vereyim. Memleket Mersin. 120 ortalama (Araç 2000 devirde 119km/s hıza ulaşıyor) ile 1000km yol yaptım. Üstüne 46(küsür) litre mazot aldım. Aynı mazot alımı ile Sakarya, İstanbul arası ve bol trafik şehir içi kullanımda 850 km yol yaptım. Cümlenin başında söylediğim gibi bu değerler oldukça genel. Tamamen benim kullanımıma odaklı bir tüketim.
Aracımdan aktaracaklarım şimdilik bu kadar. Arzu ettiği araç tüm dostlara nasip olur umarım.
Sevgiler...
Son düzenleme: