Selamlar herkese,
birkaç gündür yeni araç alanların hikayelerini keyifle okuyorum. Ben de yazayım dedim. Hem yurt dışında bu işler nasıl oluyor hem de station wagon Mercedes pek satılmıyor Türkiye’de nasıl bir deneyim merak edenler olabilir dedim.
Öncelikle Avusturya’ya geldiğimde genişçe bir premium araç bakmaya başladım. İkinci eller çok uygun olduğu için hiç sıfır bakmadım. Maksimum 50bin km’ye kadar araçlara bakmaya başladım. Araçta en önemsediğim şey dizayn ve konfordur. Sportif sürüş, ağır arazi kabiliyeti falan pek umurumda olmaz. Bunların yanında elbette çok abartı yakıt harcaması da olmasın istiyor insan. İnovatif şeyleri çok sevdiğimden araçlarda da böyle şeyler hoşuma gider.
Aklımdaki ilk markalar ise Jaguar ve Land Rover oldu. Bu grubun birçok handikapı olsa da dizaynları çok hoşuma gidiyor. Range Rover Evoque, Land Rover Discovery, Jaguar XE ya da XF aklımdaki modellerdi. Bu arada kasa tipi olarak da sevmediğim tek kasa sedandır. HB, SW, SUV ve hatta MPV bile sedandan daha şık bence. Kuyrukta bir çıkıntı olmasını asla anlayamıyorum. Zaten bence bu nedenle sportback sedanlar çıktı son yıllarda çünkü sedandaki bagaj çıkıntısı cidden çirkin bir ayrıntı. Neyse lafı daha uzatmayayım iki ay kadar ne Jaguar ne de Land Rover’da bir araç bulamadım yakınlarda ikinci el.
Avusturya’da (bu birçok batı Avrupa ülkesinde de aynı) ikinci el alan hemen hemen kimse sahibinden almıyor. Çünkü bayii ve galeriler hem krediyi hallediyor, hem 6 aydan iki yıla garanti veriyor sıfır araç gibi. Dolayısıyla çok daha konforlu. Fiyat olarak da pek oynamadığı için peşin parası olan dahi gidip de garantisiz araç almak istemiyor ve bayii ya da galeriye yöneliyor. Galericiler de bizdeki gibi ölücü değiller Avusturya’da araçlar tahmin edeceğiniz üzere çok uygun Türkiye’ye göre ancak vergi ve kasko ücretleri yüksek. Aracın fiyatına göre kasko minimum yıllık 1200-1300 Eurolara kadar çıkıyor. Vergi ise içten yanmalı motorlarda tamamen beygir gücüne göre, dolayısıyla motor ne kadar büyürse vergi o kadar artıyor. Maalesef karbon salınımı burada çok etki etmiyor. Son olarak finansal yönü ise şöyle: iki adet seçenek var. Bunlar: Leasing ve Kredi. Leasingde de kredide de aracın o anki değeri ve yıllık kaç km kullanacağınıza göre aracın 4 yıl sonraki değeri hesaplanıyor. Aradaki fiyat farkını bu 4 yılda taksit taksit ödüyorsunuz. İsterseniz bu ücreti azaltmak için bir ön ödeme, ara ödemeler ya da son balon ödeme gibi şeyler yapabiliyorsunuz. Son takside geldiğinize isterseniz aracın o anki değerini ödeyip alabiliyor ya da bayiiye bırakabiliyorsunuz. Leasing’de ilk anlaşmanız neyse hep onu ödemek durumundasınız. Kredide ise eğer elinize para geçerse krediyi kapata da bilirsiniz, ya da aylık ödemeleri düşürmüş olursunuz. 4 sene sonunda yine maddi durumunuz kötüye gitti diyelim 2 sene daha uzatalım diyebiliyorsunuz. Aracın değeri atıyorum 10bine düştü, 2 sene sonra da 8 olacak. 2bin euroyu iki yılda taksit taksit ödüyorsunuz, dolayısıyla taksitleriniz çok düşüyor. Yani araç almak için her türlü kolaylık mevcut bayilerde. Hal böyle olunca sahibinden kimse almıyor.
Bu markalarda aradığım araçları bulamayınca Volvo baktım biraz. Yenilerinin tasarımlarını aşırı beğensem de bir önceki kasalar o kadar eski görünüyor ki bu tamamen yenilerin çok güzel olmasından kaynaklı bence ama yine de insan yenisini gördükten sonra eskisini almak istemiyor. Orada da XC60 modeline baktım biraz. En son olarak BMW ve Mercedes bayiilerine de bir gitmeye karar verdim. İlk olarak BMW’de 225XE Active Tourer modeline baktım. Bu araç plug-in hybrid bir araç. İş ev arası yaklaşık 9km. Araç sadece elektrikle 60km’ye kadar gidebiliyor. Dolayısıyla iş ev arası gidişim bedavaya gelecekti. Bir de Avrupa’da şu an Stuttgart, Milan gibi kentlerde Euro6 motor dışındaki dizel araçlar şehrin bazı yerlerine giremiyor. AVM’lerde, şehir içi otoparklarda elektrikli araçlar hem öncelikli hem çoğunlukla bedava. Yine şirkette her zaman kapalı otoparka koyabilme şansım ve evdeki kapalı garajda da prizim olduğundan çok hoşuma gitti aslında. Bunun yanında elektrikli motordan dolayı 0-100’e de 6.7 sn’de çıkıyor. Sonra aracı gidip görünce öğrendim ki çeki topuzu takılamıyor çünkü batarya var, ayrıca uzun yolda 120km/h üstünde elektrik motoru tamamen kapanıyor. Dolayısıyla araç çok yakmaya başlıyor. Bir de ağır olduğundan normal benzinli versiyondan bile çok yakıyor. Ben bir yere giderken çeki topuzuna bisikletlerimi takıp, gezeceğim şehirde aracı otelin otoparkına bırakır, bisikletle gezerim şehre. Hem spor yapmış olurum, hem yürümeden daha hızlı bir şekilde şehri görürüm, hem otopark aramam hem de aracımın başına bir şey gelme riski sıfıra inmiş olur. Bu yüzden çeki topuzu elzem. Bu nedenle 2 serisi elendi. X3 2014-15 modellere baktım bütçem dahilinde ancak bu araca bir türlü ısınamadım ben. İçi de dışı da premium bir araçtan çok uzak bence. (Yeni kasası muhteşem oldu ancak o ayrı.) Son olarak bir tane X1’e kanım ısındı. Ancak bazı sorunlar vardı: Araç bir kere benzinli ve dolayısıyla çok yakıyor, BMW manuel (sürekli takılı duran) çeki topuzunu 3bin Euro’ya takıyor. Ayrıca kredi oranı da yıllık %4’tü. Bunun yanında ülkeye yeni taşınmam dolayısıyla 6 ay kadar kredi için bekleyebileceğimi söylediler.
Son olarak Mercedes’e gittim. Orada da C sınıfı ve CLA sınıfının station wagon modelleri ve GLA‘ya baktım. GLA’ya biner binmez beğenmedim diğerlerinin yanında. Geriye C ve CLA kaldı. CLA önden çekiş olması, daha kötü yalıtımı olması, bagajının eşikli olması, içinin daha dar olması sebebiyle hem daha konforsuz hem daha çok içeri ses alan bir araçtı. Tasarımı da yine bence C’ye göre daha kötüydü. C‘ye binince premium bir araçta olduğunuzu anlıyorsunuz, C180d çok az yakıyor ve vergisi de çok düşük (yıllık 430Euro) zaten. Bir de satıcı inanılmaz ilgilendi. Öncelikle tüm seçtiğim araçlarla test sürüşü yaptırdı. Test sürüşü dediğiniz şeyi tek yapıyorsunuz. Aracı bayiiden alıp kafanıza göre gezip geliyorsunuz. Sonra BMW’nin 3bin dediği çeki topuzunun elektrikli versiyonuna 1870Euro dedi. Bu sayede kullanmadığınızda butonuna basıp kasanın altına gizleyebiliyorsunuz ve çirkin bir görüntü oluşmasını engelliyorsunuz. Türkiye’deki kaskomdan dolayı aylık 80euro az ödememi sağlayacak bir hasarsızlık indirimi yaptı. Ve en son olarak BMW’nin %4 dediği kredi oranına %2.49 dedi. Yani arabayı bana zorla verdi adeta Aracım 2017’nin 9. Ayı modelli C180d Siyah bir Station Wagon Avantgarde donanım modeli. 39biinde aldım aracı. Herhangi bir kazası, değişeni, boyası hiçbir şeyi yok. 2 sene Mercedes Avusturya garantisi altında. Servise götürdüğümde araç sağlamakla mükellefler. Araç kışlık ve yazlık lastikler ve orijinal jantlarla geldi. Burada genelde insanlar iki takım jant alıp lastikleri direkt jantlarla birlikte kullanıyor. O nedenle iki takım orijinal jantım oldu Sırf bir takım jant 1700 Euro zaten. Bir de Mercedes sağolsun bakımını yapıp veriyor aracı. Yani 1 yıl bakım, muayene, balata değişimi olmayacağının garantisini veriyor. Şartlar sıfır araçtan farksız yani. Fotoğrafları aşağıya bırakıyorum:
Araçla şehir içi de uzun yol da gittim. Uzun yol performansı bence çok etkileyici. 180’le tren gibi gidiyorsunuz. Yalıtım çok iyi, çok güven veriyor, yolu hissettirmiyor vs. Bunun yanı sıra 6.1 şehir içi 5.8 gibi şehirlerarası yakıyor. Motordan dolayı daha az motor sesi alıyor. 7G Tronic B serisinden tanıdığım ve mükemmel diyemeyeceğim bir şanzıman. Ancak bu araçtaki plus versiyonu normal 7G Tronic’ten gerçekten fark edilir derecede iyi. Arkada yükleme eşiği dümdüz, altında büyük bir göz var yedek lastik olmadığı için. Bence bu kadar yeni bir D sınıfı Mercedes’te CarPlay olmaması inanılır gibi değil. Ciddi bir saçmalık. Onun dışında yine sevmediğim bir şey ise arka şaft tünelinin çok büyük olması ve arka yolcular için havalandırma, usb vs. olmaması. Koltuk ısıtması olan araçta arka yolcu için havalandırma menfezi yok. Onun dışında şu ana kadar çok memnunum diyebilirim. Ara hızlanmaları da sıfırdan hızlanması da sport+ modunda bile çok iyi değil elbette ama beni o kadar ilgilendirmeyen bir şey ki bu o nedenle hiç sorun etmiyorum. Aracın ses sistemini de özellikle Apple Music bağladığımda çok başarılı buluyorum. Radyo o kadar kaliteli ses vermiyor. Şu ana kadar sıkılmadan okuyabildiyseniz teşekkür eder, sorularınız olursa beklerim.
birkaç gündür yeni araç alanların hikayelerini keyifle okuyorum. Ben de yazayım dedim. Hem yurt dışında bu işler nasıl oluyor hem de station wagon Mercedes pek satılmıyor Türkiye’de nasıl bir deneyim merak edenler olabilir dedim.
Öncelikle Avusturya’ya geldiğimde genişçe bir premium araç bakmaya başladım. İkinci eller çok uygun olduğu için hiç sıfır bakmadım. Maksimum 50bin km’ye kadar araçlara bakmaya başladım. Araçta en önemsediğim şey dizayn ve konfordur. Sportif sürüş, ağır arazi kabiliyeti falan pek umurumda olmaz. Bunların yanında elbette çok abartı yakıt harcaması da olmasın istiyor insan. İnovatif şeyleri çok sevdiğimden araçlarda da böyle şeyler hoşuma gider.
Aklımdaki ilk markalar ise Jaguar ve Land Rover oldu. Bu grubun birçok handikapı olsa da dizaynları çok hoşuma gidiyor. Range Rover Evoque, Land Rover Discovery, Jaguar XE ya da XF aklımdaki modellerdi. Bu arada kasa tipi olarak da sevmediğim tek kasa sedandır. HB, SW, SUV ve hatta MPV bile sedandan daha şık bence. Kuyrukta bir çıkıntı olmasını asla anlayamıyorum. Zaten bence bu nedenle sportback sedanlar çıktı son yıllarda çünkü sedandaki bagaj çıkıntısı cidden çirkin bir ayrıntı. Neyse lafı daha uzatmayayım iki ay kadar ne Jaguar ne de Land Rover’da bir araç bulamadım yakınlarda ikinci el.
Avusturya’da (bu birçok batı Avrupa ülkesinde de aynı) ikinci el alan hemen hemen kimse sahibinden almıyor. Çünkü bayii ve galeriler hem krediyi hallediyor, hem 6 aydan iki yıla garanti veriyor sıfır araç gibi. Dolayısıyla çok daha konforlu. Fiyat olarak da pek oynamadığı için peşin parası olan dahi gidip de garantisiz araç almak istemiyor ve bayii ya da galeriye yöneliyor. Galericiler de bizdeki gibi ölücü değiller Avusturya’da araçlar tahmin edeceğiniz üzere çok uygun Türkiye’ye göre ancak vergi ve kasko ücretleri yüksek. Aracın fiyatına göre kasko minimum yıllık 1200-1300 Eurolara kadar çıkıyor. Vergi ise içten yanmalı motorlarda tamamen beygir gücüne göre, dolayısıyla motor ne kadar büyürse vergi o kadar artıyor. Maalesef karbon salınımı burada çok etki etmiyor. Son olarak finansal yönü ise şöyle: iki adet seçenek var. Bunlar: Leasing ve Kredi. Leasingde de kredide de aracın o anki değeri ve yıllık kaç km kullanacağınıza göre aracın 4 yıl sonraki değeri hesaplanıyor. Aradaki fiyat farkını bu 4 yılda taksit taksit ödüyorsunuz. İsterseniz bu ücreti azaltmak için bir ön ödeme, ara ödemeler ya da son balon ödeme gibi şeyler yapabiliyorsunuz. Son takside geldiğinize isterseniz aracın o anki değerini ödeyip alabiliyor ya da bayiiye bırakabiliyorsunuz. Leasing’de ilk anlaşmanız neyse hep onu ödemek durumundasınız. Kredide ise eğer elinize para geçerse krediyi kapata da bilirsiniz, ya da aylık ödemeleri düşürmüş olursunuz. 4 sene sonunda yine maddi durumunuz kötüye gitti diyelim 2 sene daha uzatalım diyebiliyorsunuz. Aracın değeri atıyorum 10bine düştü, 2 sene sonra da 8 olacak. 2bin euroyu iki yılda taksit taksit ödüyorsunuz, dolayısıyla taksitleriniz çok düşüyor. Yani araç almak için her türlü kolaylık mevcut bayilerde. Hal böyle olunca sahibinden kimse almıyor.
Bu markalarda aradığım araçları bulamayınca Volvo baktım biraz. Yenilerinin tasarımlarını aşırı beğensem de bir önceki kasalar o kadar eski görünüyor ki bu tamamen yenilerin çok güzel olmasından kaynaklı bence ama yine de insan yenisini gördükten sonra eskisini almak istemiyor. Orada da XC60 modeline baktım biraz. En son olarak BMW ve Mercedes bayiilerine de bir gitmeye karar verdim. İlk olarak BMW’de 225XE Active Tourer modeline baktım. Bu araç plug-in hybrid bir araç. İş ev arası yaklaşık 9km. Araç sadece elektrikle 60km’ye kadar gidebiliyor. Dolayısıyla iş ev arası gidişim bedavaya gelecekti. Bir de Avrupa’da şu an Stuttgart, Milan gibi kentlerde Euro6 motor dışındaki dizel araçlar şehrin bazı yerlerine giremiyor. AVM’lerde, şehir içi otoparklarda elektrikli araçlar hem öncelikli hem çoğunlukla bedava. Yine şirkette her zaman kapalı otoparka koyabilme şansım ve evdeki kapalı garajda da prizim olduğundan çok hoşuma gitti aslında. Bunun yanında elektrikli motordan dolayı 0-100’e de 6.7 sn’de çıkıyor. Sonra aracı gidip görünce öğrendim ki çeki topuzu takılamıyor çünkü batarya var, ayrıca uzun yolda 120km/h üstünde elektrik motoru tamamen kapanıyor. Dolayısıyla araç çok yakmaya başlıyor. Bir de ağır olduğundan normal benzinli versiyondan bile çok yakıyor. Ben bir yere giderken çeki topuzuna bisikletlerimi takıp, gezeceğim şehirde aracı otelin otoparkına bırakır, bisikletle gezerim şehre. Hem spor yapmış olurum, hem yürümeden daha hızlı bir şekilde şehri görürüm, hem otopark aramam hem de aracımın başına bir şey gelme riski sıfıra inmiş olur. Bu yüzden çeki topuzu elzem. Bu nedenle 2 serisi elendi. X3 2014-15 modellere baktım bütçem dahilinde ancak bu araca bir türlü ısınamadım ben. İçi de dışı da premium bir araçtan çok uzak bence. (Yeni kasası muhteşem oldu ancak o ayrı.) Son olarak bir tane X1’e kanım ısındı. Ancak bazı sorunlar vardı: Araç bir kere benzinli ve dolayısıyla çok yakıyor, BMW manuel (sürekli takılı duran) çeki topuzunu 3bin Euro’ya takıyor. Ayrıca kredi oranı da yıllık %4’tü. Bunun yanında ülkeye yeni taşınmam dolayısıyla 6 ay kadar kredi için bekleyebileceğimi söylediler.
Son olarak Mercedes’e gittim. Orada da C sınıfı ve CLA sınıfının station wagon modelleri ve GLA‘ya baktım. GLA’ya biner binmez beğenmedim diğerlerinin yanında. Geriye C ve CLA kaldı. CLA önden çekiş olması, daha kötü yalıtımı olması, bagajının eşikli olması, içinin daha dar olması sebebiyle hem daha konforsuz hem daha çok içeri ses alan bir araçtı. Tasarımı da yine bence C’ye göre daha kötüydü. C‘ye binince premium bir araçta olduğunuzu anlıyorsunuz, C180d çok az yakıyor ve vergisi de çok düşük (yıllık 430Euro) zaten. Bir de satıcı inanılmaz ilgilendi. Öncelikle tüm seçtiğim araçlarla test sürüşü yaptırdı. Test sürüşü dediğiniz şeyi tek yapıyorsunuz. Aracı bayiiden alıp kafanıza göre gezip geliyorsunuz. Sonra BMW’nin 3bin dediği çeki topuzunun elektrikli versiyonuna 1870Euro dedi. Bu sayede kullanmadığınızda butonuna basıp kasanın altına gizleyebiliyorsunuz ve çirkin bir görüntü oluşmasını engelliyorsunuz. Türkiye’deki kaskomdan dolayı aylık 80euro az ödememi sağlayacak bir hasarsızlık indirimi yaptı. Ve en son olarak BMW’nin %4 dediği kredi oranına %2.49 dedi. Yani arabayı bana zorla verdi adeta Aracım 2017’nin 9. Ayı modelli C180d Siyah bir Station Wagon Avantgarde donanım modeli. 39biinde aldım aracı. Herhangi bir kazası, değişeni, boyası hiçbir şeyi yok. 2 sene Mercedes Avusturya garantisi altında. Servise götürdüğümde araç sağlamakla mükellefler. Araç kışlık ve yazlık lastikler ve orijinal jantlarla geldi. Burada genelde insanlar iki takım jant alıp lastikleri direkt jantlarla birlikte kullanıyor. O nedenle iki takım orijinal jantım oldu Sırf bir takım jant 1700 Euro zaten. Bir de Mercedes sağolsun bakımını yapıp veriyor aracı. Yani 1 yıl bakım, muayene, balata değişimi olmayacağının garantisini veriyor. Şartlar sıfır araçtan farksız yani. Fotoğrafları aşağıya bırakıyorum:
Araçla şehir içi de uzun yol da gittim. Uzun yol performansı bence çok etkileyici. 180’le tren gibi gidiyorsunuz. Yalıtım çok iyi, çok güven veriyor, yolu hissettirmiyor vs. Bunun yanı sıra 6.1 şehir içi 5.8 gibi şehirlerarası yakıyor. Motordan dolayı daha az motor sesi alıyor. 7G Tronic B serisinden tanıdığım ve mükemmel diyemeyeceğim bir şanzıman. Ancak bu araçtaki plus versiyonu normal 7G Tronic’ten gerçekten fark edilir derecede iyi. Arkada yükleme eşiği dümdüz, altında büyük bir göz var yedek lastik olmadığı için. Bence bu kadar yeni bir D sınıfı Mercedes’te CarPlay olmaması inanılır gibi değil. Ciddi bir saçmalık. Onun dışında yine sevmediğim bir şey ise arka şaft tünelinin çok büyük olması ve arka yolcular için havalandırma, usb vs. olmaması. Koltuk ısıtması olan araçta arka yolcu için havalandırma menfezi yok. Onun dışında şu ana kadar çok memnunum diyebilirim. Ara hızlanmaları da sıfırdan hızlanması da sport+ modunda bile çok iyi değil elbette ama beni o kadar ilgilendirmeyen bir şey ki bu o nedenle hiç sorun etmiyorum. Aracın ses sistemini de özellikle Apple Music bağladığımda çok başarılı buluyorum. Radyo o kadar kaliteli ses vermiyor. Şu ana kadar sıkılmadan okuyabildiyseniz teşekkür eder, sorularınız olursa beklerim.
Son düzenleme: