Uzun yoldan nefret etmek üzereyim

[man28]

Değerli üstatlar;

Son zamanlarda çok uzun yol yaptım. 6 ayda neredeyse 30 Bin Km. Eskiden de çok yapıyordum fakat pandemiden dolayı işler durduğu için ara vermiştim.

Neyse konuya gelirsek, hayatta en keyif aldığım şeylerden biri uzun yolda araç kullanmaktır, maalesef son zamanlarda tedirğinliğe dönüştü.

Büyük araç kullananları (kamyon,kamyonet, tır vs) eskiden deneyimlerinden kuşkum yoktu selektör bile vermeden geçerdim. (Otobanda)

Sadece 100 km içerisinde atlattığım çok ciddi 2 kazayı anlatayım.

1.si otobanda 120 kmh ile sabit giderken bir tırın rampa çıkarken sol şeride sollamayı çıkmayı hiç beklemezsiniz. Yaklaşık 70-80 metre kala selektör yapmama rağmen adeta beni öldürmek istercesine. Önüme kırdı ve bariyerle tır arasında kalıyordum santimlerle bariyere de tıra da vurmaktan kurtuldum.

Aynı yolcuğumda, orta şeritte ilerleyen bir servis aracı, birden sola yavaş yavaş kaymaya başladı ve yine büyük bir kaza atlattım, sonra camdan baktığımda elinde telefonla oynuyordu.

Yani artık kuralların dahilinde kendi şerimde ilerlerken bile kendimi güvende hissetmiyorum.

Bu konu hepimizi ilgilendiriyor, bundan 3-4 sene evvel böyle saçma sapan durumlarla çok karşılaşmıyordum uzun yolda. Şimdi nedense herkes bu işi şakaya alır gibi araç kullanıyor.

Bu konuyu açtım, dikkatli olalım. Bunları Polise gerekirse bildirelim. Ben 2 aracı da bildirdim. Vatandaşlık görevimizi yapalım

 

[sputnik]

Geçmiş olsun, maalesef son yıllarda trafikteki en ciddi sorunlardan biri telefon kullanımı.

Son yazdığınız iyi niyetli bir davranış ancak maalesef polisler bir şey yapmıyor.

 

[man28]

Geçmiş olsun, maalesef son yıllarda trafikteki en ciddi sorunlardan biri telefon kullanımı.

Son yazdığınız iyi niyetli bir davranış ancak maalesef polisler bir şey yapmıyor.

Ben bildiriyorum. Sorunluluğu memura atıyorum. Neticede bir ihbar varsa ilgilenmek zorundalar. En azından alkol testi vs bence gerekli

 

[S.Asil]

Çoook fazla uzun yol yapan birisiyim bende , karşılaştığınız durumlara o kadar alıştım ki bana şu an normal geliyor , 3 şeritli otobanda bile sola atlayan tırlar gördüm , rampa aşağı ben solu almışken önüme 80-90 hızla girenler gördüm , farını , uyarı lambalarını açmadan gecenin bir yarısı tali yoldan ana hatta bağlanan traktörden tıra bir çok şey gördüm artık alıştım mı dersiniz , bilemiyorum. 10 dakika önce beni sollayan clionun cabrio olması mı , 5 dakika önce selamlaştığımız tırın ben molaya durduktan sonra ileride kaza yapıp devrilmesi mi saymakla bitmez...

Çok geçmiş olsun , siz dikkatinizi elden bırakmayın , en azından manevra yapabileceğin refleks ve dikkatle yoldasınız görünüre göre , canımız vaktimizden değerli , iyi yolcuklar.

 

[S.Asil]

Ben bildiriyorum. Sorunluluğu memura atıyorum. Neticede bir ihbar varsa ilgilenmek zorundalar. En azından alkol testi vs bence gerekli

Yok onlar gecenin bir yarısı otoban çıkışında -15 derecede kar yağarken aracın dışında beni yazlık kıyafetlerim üzerimde bir eşofman üstüyle yarım saat bekletmeyi bilirler. Bir söz söyleyince laf yapınca da işin 2 dakikalık bir şey olmaz deyip corollanın içinde oturan polislerimize gelsin bu sitemim.

 

[TuncYcl]

B kendisini dövüyoruz

 

[kenblock]

Gebze Rampasının , İstanbul yönüne gidişte çok dikkatli olmak lazım orada da tırlar babasının yolu gibi her şeridi kaplıyorlar . Bir vites küçültmek zor geliyor .

 

[alkın]

geçmiş olsun bununla bitmiş olsun.
allah herkesi kazadan beladan korusun.

 

[bt]

Öncelikle büyük geçmiş olsun.

Ben de çok fazla uzun yol yapan biriyim. Hatta bunların çoğunu B sınıfı otomobillerle yaptım. Yani yoldaki her kum zerresini hissederek yaptım

Yaşadıklarınızı uzun yolu geçtim, artık 100 km'lik kocaeli-istanbul güzergahında, hatta hatta şehir içinde bile yaşıyorum. Çok daha fazlasını da yaşadım.

Gece yağmurda yol ortasında donakalmış şekilde duran köpek mi dersin, yine gece vakti kuru havada yerde şeridin ortasında bağdaş kurup hayattan ümidi kesmiş insan mı dersin, yine gece vakti kopmuş tampon mu dersin, yine gece vakti stopsuz reflektörsüz yavaş hızlarda seyreden kamyonetler mi dersin, gündüz göz gözü görmeyen sağanak yağmurda orta şeritte tavanının üstünde ters dönmüş tosbağa gibi burnu bana bakan doblo mu dersin... O yüzden gece yolculuklarını pek sevmem, far ampullerim için de hiçbir masraftan kaçınmam.

Gündüz de özellikle sabahın erken saatlerinde şehirler arası otobüs şoförleri ve tır şoförleri varış noktalarına yaklaşmış olduklarından iyice yorgun oluyorlar. Bahsettiğiniz dalgınlıkları telefon kurcalamaktan değil, direk uyumaktan yapıyorlar. Şerit değişimleri, bariyerlerle tost etme çabalarını filan sadece tırlarda değil, servis minibüslerinde ve lüks premium beyaz sedanlarda da sıkça görüyorum. O yüzden hepsi bunları yapacakmış gibi kendimi şartladım. İlk başlarda çok yorucu oluyordu, 2 saat şehirler arası yol gitsem 2 gün dinlenmem gerekiyordu. Ama zaman içerisinde bu işlemleri beyinden omuriliğe devrettim, hepsi benim için refleks haline geldi, artık 5-6 saatlik yolu tek molayla gidebiliyorum.

Gece vakti geçeceğim her araca selektör, gündüz vakti de küçük bir selektör + bazen kısa bir korna ile kibar bir uyarı yapıyorum öyle geçiyorum. Tabii bu arada arkadan gelip makas atacakları da her daim kontrolde kalmam gerekiyor

Bu sürücüler ve olaylar o kadar çok ki, ihbarla, şikayetle filan başa çıkılacak gibi değil. Polislerin de -en azından Türkiye'de- genel olarak pek ilgileneceğini sanmıyorum. O yüzden size de benim yaptığım gibi bu tarz pre-safe kullanım alışkanlıklarını benimsemenizi öneririm. İlk başlarda yorucu olsa da zamanla otomatiğe bağladıktan sonra çok daha güvenli ve kafa rahatlamış şekilde yolculuklar yapabilirsiniz. =)

 

[Samed M.]

Dijital takograf ve bu takoları ağır denetlemek şart. Ağır vasıta şoföründe gece 12'den sonra dalmalar başlar, 3'ten sonra da tamamen uyku hali, şansa gidiyorlar. Takoya bakan olmazsa o adam uyumaz, otobüsler zaten şansa gidiyor 4 saat uyku ile kimse dinlenmez.

Telefonla oynayanlar falan direkt katil, onlar için de çözüm zorunlu araç içi kamera. Tüm ülkede zorunlu olması şart ve bunlar delil olarak kullanılabilmeli. Hadi zorunluluğu geçtim, kamera kaydına ceza kesecez deseler anında gider alırım araç kamerası. De neredeeee... Devleti gören haber versin.

 

[Reddington]

Öncelikle geçmiş olsun.
Ben de işim gereği çok sık olmasa da 9 ayda 26 bin km yapacak kadar seyahat etmişim. Özellikle İstanbul'a dönüş rotasında körfez geçişlerinde mutlaka bir sinir harbi yaşıyorum. Gebze'ye doğru rampaya çıkarken mutlaka davarlar denk geliyor zaten. Ben de artık tüm yolu, her zaman karşı taraftaki araba kullanmayı bilmeyen, pervasız, dengesiz biriymiş gibi düşünerek, defansif sürüş yapmaya çalışıyorum. Bunu da yapmaz ya dur geçeyim dediğiniz zaman, o adam o hareketi yapıyor ve sizi kazaya sürüklüyor.

 

[ercanalhan]

ben de yıllardır eşimin ailesinin izmit de oturması vesilesi ile istanbul dan git gel yapıyorum.. dediğiniz gibi öncelerden acayyip hevesliydim.. arabayı yıkar cila atar trafik filan gözüme gelmez çıkardım yola...

ama şuan her saniye gerginim, yandan kim sıkıştırıcak, arkadan kim tampona yapışacak, öndeki kamyon sollamaya çıkacakmı.. yol bittiğinde geldiğimizde bende bitmiş oluyorum.

şehir içinde ise sürekli beyaz egea, clio, taksi, servis minibüsleri ve kadın sürücülerin tacizi altındayız.

ters yöne giren kadın sürücüye yol vermediğimizde çevre esnafı tepki gösteriyor.. halbuki kendi çocuğu veya kendiside ters yönden gelen bir aracın altında kalabilir.. bu taviz niye ?

ayrıca şehir içinde bir japon markası var ki evlere şenlik.. aynanın tozunu alıyor, tamponun tozunu alıyor, makas ve müzik deseniz hoppa cuppa.. kameralar nasıl tespit etmiyor bunları..

polise makas atan bir aracı şikayet ettim.. tmm dediler.. 5 dakika sonra yine başka bir aracı şikayet ettim ikiside aynı malum markalı.. polis in cevabı : yine mi siz ? olmuştu.

taksi ve minibüsler ise 1 mt lik aralara girmeye çalışıyorlar.. yaya yolunda insanlar yürüyor durup geçmelerini beklerken, arkadan korna ve sellektör yapıyorlar.. napıyım insanların üstünden mi geçeyim, uçayımmı ? ...valla ben çok doluyum bu konuda...

 

[Otto Çevrimi]

İzmit-istanbul yolunun belirli sektörleri var. Kullanıcı davranışları hep aynı. Ezberlemek faydalı oluyor.

1- Dilovası rampası istanbul yönü tırmanışta yol 5 şeritten 3 şeride düşer. Tırı kamyon sollar, kamyonu da ya otobüs, ya da rampada iyice yığılmış, vites düşürmek ne demek bilmeyen bir binek araç. O yüzden o noktada daima trafik yavaşlar. Gaz keserek girerim.
2- Tam tersinde İzmit yönünde tünel girişi. Görüş düştüğü için insanlar baya yavaşlar.
3- Körfez - İzmit batı arasında, sağ şerit ve yer yer orta şerit tamamen tır-kamyon. Sol şeritte tren gibi arka arkaya gidersiniz.
4- Hereke körfez arasında, özellikle yolun yan tarafının yamaç olduğu yerlerde sürücülerde yersiz bir panik ve yavaşlama isteği oluşabiliyor.
5- Gece yolculuğu hariç genelde arka aynayı kullanmazlar. O yüzden selektör ile yol istemek faydasızdır. Görmez. Nefret ettiğim halde, öndekinin dibine girersen o zaman anladıkları dilden konuşmuş oluyorsun bazen.

Bir de ince taktik. İzmitten İstanbula giderken, nuh çimentonun önünde sol şeride geçin. Çünkü hereke bağlantısını mühendis falan değil, tostçu falan yapmış sanırım. Ufacık hızlanma şeridi yüzünden yola yavaş çıkılır. Sağ şeritteki tır da sizin üstünüze kapatabilir.

"Velhasılkelam" şu kuzey marmara otoyolu azıcık ucuz olsa, anadolu otoyolunu bir daha kullanmam. Arada zaten kaçıyorum oradan. Türkiye şartlarında yolda ne kadar az insan = o kadar huzur

Orta şeritte istediğim hızla giderim, sağ şeride geçmem, sağ şerit de ne? Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar, normal yaklaşırken sol şeride çıktın diye gaza basıp tampon yapan şirket araçları, sol şeride çıkması alenen yasak olmasına rağmen çıkan otobüs-kamyonlar. Liste uzar gider..

 

[Ugur]

1.si otobanda 120 kmh ile sabit giderken bir tırın rampa çıkarken sol şeride sollamayı çıkmayı hiç beklemezsiniz. Yaklaşık 70-80 metre kala selektör yapmama rağmen adeta beni öldürmek istercesine. Önüme kırdı ve bariyerle tır arasında kalıyordum santimlerle bariyere de tıra da vurmaktan kurtuldum.

Ortalama 1.5 ay önce gece 12-1 gibi uzun yolda giderken benzer olay başıma geldi. Hızım 170-180 civarıydı ve 2 şeritlik bölünmüş şehirlerarası devlet yolunda, yokuş yukarı bölüme geldiğimde bir tırın diğerinin arkasında olduğunu farkettim.
Takip mesafesi bitmek üzereyken bu şimdi yola fırlamasın diye düşündüm ve selektör yaptım.
Selektörümü sanki yola çıkabilirsin anlamış gibi birdenbire yola fırladı.
Genel olarak fren sistemimi yakın zamanda güvenliği düşündüğümden dolayı servosu hariç (kontrol edilip sorun yok denildi) komple elden geçirildi ve bu sayede tıra arkadan girmekten kurtuldum.

Yine şehiriçinde mesela yakın dönemde cadde bitiminde yolun ikiye ayrıldığı yerde, bir kadın şöför sol şerite geçmiş sola sinyal vermişti, ben de sağ şeritten sağa dönecektim. Tam sağ arka kapı hizasına gelmişken birdenbire sağa kırdı. Frenle birlikte sağa kaçmasam ve kadınla aramda biraz mesafe bırakmamış olsam haklı olsam dahi emanet olan arabada kaza yapmış olacaktım ve bu bile insanı rahatsız etmeye yetecek bir şeydi.

2 şeritlik dağ yolundan aşağı doğru inerken hızım 100 civarıydı, sağ şeritte de 60-70 gibi hızlarla bir Mercedes vardı. Hafif bir viraj ve geriden de selektör yapıp sol şeritte olduğumu belirtmeme rağmen virajın tam ortasında sol şerite çıkmaya çalıştı. Az daha bariyerle Mercedes arasında kalacaktım.

Döner kavşakta yol hakkı benim olmasına rağmen soldan tam ortaya vuracak belediye otobüsü mesela. Sağa doğru kaçmamış olsam şu an arabamın 2 kapısı ve sol direk değişmiş olacaktı.

Yani saymaya kalksak hepimizin başından buna benzer birçok olay geçmiştir. Önemli olan kendinizi korumaya almış olmak. Şu yukarıda saydıklarımda ilk olayda yüksek hızda olmam dışında hiçbir hatam yok ancak kazayı yaşadıktan sonra kimin haklı olduğunun hiçbir önemi yok. Trafikten soğumak gibi bir şansımız da yok, hayatımızın büyük kısmı artık trafikte geçiyor. Önemli olan kendinizi güvene alıp doğru olanı yapmak. Bir laf vardır ya trafikte önce siz örnek olun diğerlerinin de değiştiğini göreceksiniz.

 

[Basri Amca]

Öncelikle geçmiş olsun, geçtiğimiz yıl her hafta sonu yaklaşık 1500km yol yapıyordum. Aynı zamanda hafta içi iş yeri evim arası git gel mesafesi zaten 80km. 1 Yılda 100k km'den fazla yol yaptım geçen sene. Bunu bir çok farklı araçla yaptım.
Bir çok farklı olayla karşılaştım gerçekten, bir çok trafik canavarına denk geldim. Bütün bunları yaparken ilk başlarda takılırdım, tırcısı ile otobüscüsü ile takışırdım. Yeri gelir otomobilin peşine takılır kovalardım. Ama şuan ilk başta yaptıklarımın 1/10 unu belki yapıyorum, belki yapmıyorum. Artık takılmıyor ve kendimi safety moduna alıyorum ve sadece olaylara basit şekilde bakarak ilerliyorum.
Yeri geliyor aşırı hızlı bende gidiyorum, yeri geliyor çok yavaş bende gidiyorum insanların ruh haline bağlı.
Safety modunda kullanıyorum artık çoğu zaman. Hele ki uzun yolda. Kahvemi yanıma alıyorum, suyumu, yiyeceğimi tek seferde nonstop 600-700 km gidiyorum. Giderken etrafımdaki olayları izliyorum. Hatta bazen komik bulup eğleniyorum bile.
Yeri gelince bende sinir oluyorum veya aşırı can sıkıcı şekilde hızlarla ilerleniyor tren gibi başta birisi peşine takmış oluyor sabit 120 km/h hızla bile gidemeyince ya yavaşlayıp aramı açıp sabitliyorum yada (ne yalan söyleyim genelde bu) birazcık kıvrak haraketler yaparak öne geçip arayı açıyorum.
Bu yolu yaparken bir çok araçla da karşılaşıyorum ve bir çok sürücü profiliylede bu yüzden artık az çok kestirebiliyorum artık ama ne olursa olsun işime bakıyorum. Kendimi koruyarak işimi görmeye çalışıyorum.
Bunları uygulamadan önce araç yakıt ortalamam yaklaşık 6.5-7.5 litre arasında giderken şuan ise 5.5 litreyi henüz görmedim ki normalden çok daha fazla trafiğe kalıyorum son zamanlarda.

 

[nacker]

İzmit-istanbul yolunun belirli sektörleri var. Kullanıcı davranışları hep aynı. Ezberlemek faydalı oluyor.

1- Dilovası rampası istanbul yönü tırmanışta yol 5 şeritten 3 şeride düşer. Tırı kamyon sollar, kamyonu da ya otobüs, ya da rampada iyice yığılmış, vites düşürmek ne demek bilmeyen bir binek araç. O yüzden o noktada daima trafik yavaşlar. Gaz keserek girerim.
2- Tam tersinde İzmit yönünde tünel girişi. Görüş düştüğü için insanlar baya yavaşlar.
3- Körfez - İzmit batı arasında, sağ şerit ve yer yer orta şerit tamamen tır-kamyon. Sol şeritte tren gibi arka arkaya gidersiniz.
4- Hereke körfez arasında, özellikle yolun yan tarafının yamaç olduğu yerlerde sürücülerde yersiz bir panik ve yavaşlama isteği oluşabiliyor.
5- Gece yolculuğu hariç genelde arka aynayı kullanmazlar. O yüzden selektör ile yol istemek faydasızdır. Görmez. Nefret ettiğim halde, öndekinin dibine girersen o zaman anladıkları dilden konuşmuş oluyorsun bazen.

Bir de ince taktik. İzmitten İstanbula giderken, nuh çimentonun önünde sol şeride geçin. Çünkü hereke bağlantısını mühendis falan değil, tostçu falan yapmış sanırım. Ufacık hızlanma şeridi yüzünden yola yavaş çıkılır. Sağ şeritteki tır da sizin üstünüze kapatabilir.

"Velhasılkelam" şu kuzey marmara otoyolu azıcık ucuz olsa, anadolu otoyolunu bir daha kullanmam. Arada zaten kaçıyorum oradan. Türkiye şartlarında yolda ne kadar az insan = o kadar huzur

Orta şeritte istediğim hızla giderim, sağ şeride geçmem, sağ şerit de ne? Bana dokunmayan yılan bin yaşasıncılar, normal yaklaşırken sol şeride çıktın diye gaza basıp tampon yapan şirket araçları, sol şeride çıkması alenen yasak olmasına rağmen çıkan otobüs-kamyonlar. Liste uzar gider..

İstanbul-izmit arası bu bölgenin en berbat yolu sanırım. Koskoca TEM'in 2 şeride düşmesini geçtim, şerit genişlikleri de belirgin şekilde dar diğer yollara kıyasla. Bu da özellikle acemi sürücülere çok tehlikeli anlar yaşatabiliyor.
Ben de çok sık kullanıyorum ve ekonomi kastığım yolculuklarda dahi gebze'den sonra kendimi direkt sol şeride atıp izmit'e kadar öyle gidiyorum. En risksiz yöntem bu bence, yoksa öbür türlü her dakika sollamaya çıkmak gerekiyor, tırlar kamyonlar atlıyor vs. Sol şerit ihlali gibi algılayabilir daha önce bu yolu kullanmamış olanlar ama o yolda ihlal gibi bir durumdan bahsetmek mümkün değil rahat olun.

KMO kesinlikle çok mantıklı eğer daha ucuz olsaydı. Km olarak uzatıyor ama sıfır trafik, sıfır stres. Hoş gerçi 4 şeritli yolu da kullanmayı beceremiyoruz. KMO'da 90 ile giden adam soldan 2. şeridi kullanıyor, hani "sağ şerit tırlara mahsustur" mantığı da geçerli değil orada, 4 şerit var çünkü. Ankara çevreyolu da böyle mesela. 4 şeritli yol görünce çoğu sürücünün beyni yanıyor.

 

[DouglasAdams]

Sebep:MAZOT FİYATLARI.
Mazottan daha ucuza insan hayatı indeksi devam ettikçe yollar gün geçtikçe daha da tehlikeli olmaya devam edecek

 

[Testarossa]

Günde 240 km yol gidiyordum pandemiden önce ben de çok tehlikeli şeyler görüyorum artık alıştım

 

[cansermo]

Ekli dosyayı görüntüle 29486
Sebep:MAZOT FİYATLARI.
Mazottan daha ucuza insan hayatı indeksi devam ettikçe yollar gün geçtikçe daha da tehlikeli olmaya devam edecek

Benzin, mazot fiyatlarını 100₺ yapılıp ülkemizdeki tüm yolları km başı 1₺ olarak ücretlendirilirse yollarda gördüğümüz araç sayısı azalacağı için yollardaki tehlike de azalacaktır. Bu arada minimum araç fiyatını da 1.200.000₺ yapmayı unutmamak lazım.

 

[MUE]

Ahh o tırcılar yok mu ahh. aynı yolculukta 3 4 kere önüme atladılar. Sürekli durma noktasına geldim. Hiç umursamıyorlar, korna ile karşılık verdiğimde de atlet ile bir kafa ve kol çıkıyor pencereden. Yaptığının farkında ve sinirli. Yavaş gitmeye dayanamıyorsan neden tırcı oldun diye sorarlar. Ne de olsa kendilerine bir şey olmayacağını biliyorlar ve büyük araç kavramı ile nasıl olsa yavaşlar diye sollamaya geçiyorlar. Sollayacağı adam da kendi gibi tır kullanıyor, O da yavaş kendi de yavaş. Dip dibe gidiyorlar. Takip mesafesi bıraksalar daha rahat yolculuk edecekler. Ve bir de çoğu tırcı haddinden fazla yük koyuyor. Ağır vastaların elden geçmesi lazım. Hiç birinde neredeyse dorse bariyeri yok. Varsa da uydurma ve yönetmenliğe uygun değil. Yani kaza anında patates. Tır sollerken yanından geçerken hızlanıyorum, bir an önce geçeyim'in peşindeyim.

Otomobil sürücülerinin de bir farkı yok çoğunun. Solda ilerliyorum yine, Sağda bir araç ve onun önün de tır. Araç ile neredeyse yan yana geldik sayılır ve üstüme kırıyor. Hani aynasız nasıl araba kullanıyorlar diye çok düşünüyorum. İmkanı yok aynaya bakmadan sol şeride çıkmamın. Çok enteresan insanlar var. Allah kimseye kaza bela vermesin.