Go-kartların ancak sığdığı minyatür Autodrom’da lastiklere sürte sürte arabamızla süre kovalarken, birkaç turluğuna da olsa kurtlarımızı dökebilmek uğruna neredeyse 100 km tepip Körfez’e yollanırken, motor sporlarına erişimin bu ülkede neden bu kadar zor olduğunu sorup dururduk birbirimize. İstanbul Park’ın açılışıysa adeta bir rüyaydı, ve seneler boyunca yanlış ellerde bir rüya olarak da kaldı.
Fakat kendi otomobilimizle bir Formula 1 pistine çıkmak artık hayal değil. 10 yıllığına Intercity’nin sahibi Vural Ak’a kiralanan İstanbul Park’ta artık her ay halka açık pist günleri düzenleniyor. Araçlar 20 dakikalık seanslar halinde, grup grup çıkıyor. 120 TL’lik katılım ücreti yurtdışı standartlarında, hatta bazı ülkelerin altında bile kalıyor. Şu ana dek düzenlenen dört organizasyondan üçüne katıldık ve onlarca sürücünün gayet iyi idare ve koordine edildiğini gördük.
Pistin boyutu gözünüzü korkutmasın. Otomobilseverler arasında sıklıkla dönen “abi F1 pisti o kocaman, en az 300 beygir gerek yoksa zevk alamazsın” önyargısı büyük oranda yanlış. Eğer viraja nasıl girip çıkacağınızı biliyorsanız, bir de etrafınızda size denk otomobiller varsa – ki birazdan izleyeceğiniz üzere oluyor – her türlü keyifli bir tecrübe ediniyorsunuz. Daha da önemlisi, başka hiçbir yerde arabanızı daha iyi tanıyamazsınız.
Testler ve Panpalar başlıklarımıza artık İstanbul Park serisi de ekleniyor. Bu videolar, piste çıktığımız arabayı tanıtmak kadar, organizasyonların atmosferini size yaşatmak ve açlığını duyduğunuz aksiyona daha fazla yer verme amacı taşıyor. Test aracının bagaj hacminden bahsetmeyebiliriz ama limitlerde nasıl davrandığını herkesten iyi bileceksiniz.
İlk konuğumuz, daha evvel benzinlisini sürdüğüm Giulietta. Farklı tasarımı haricinde hiçbir vasfını göremediğim bu otomobili Sinan ilk kez kullandı ve pistten dönerken ettiği tek cümle, otomobili özetliyor: “Bu araba insanı Alfa’dan soğutur.”
İşte 7 Temmuz’da gerçekleştirilen etkinliğin özeti:
Yazı: And Mehmet ÇETİN
4:40 daki eleman dikkatinizi çekti mi ?
alfa 159 gibi hıc eskımeyen bır tasarım yapan fırmanın mito ve guilettayı çıkarması ironık bır durum.iyi ki 4c umut verdi gelecek için.
Gerçekten alfaya yakışmayan bir araba giuli ama 2016’da değişecekmiş yeni arabalar falan gelecekmiş diye birşey duydum…gerçekten öyle bir şey varmı AND?
tüm testlerinizi takip eden bir otomobil tutkunu olarak,neredeyse türkiyede satışı olan tüm c sınıfı araçların testlerini hobi olarak yapıyorum.son 4 yıl içinde golf 7,jetta 2013 ,honda accord 2012,volvo v40 t3,alfa 159 jtd alma ve ortalama 7 8 ay bandında kullanma şansım oldu.Dün satın aldığım alfa giuiletta 2015 1.6 jtd distinctive aracımla 500 km geride bıraktım.Araç kullanım zevkleri ve beklentiler herkes için farklı olsada bu aracı,kesinlikle nasıl bu kadar eleştirdiğinizi anlamakta güçlük çekiyorum.alfa ruhdan bahsedilen 156 dan daha iyi yola tutunuyor ve viraj performansı veriyor,159 da efsane olmuş aynı güvenli sürüş hissi bu araçtada var. volvo v40 dan arka süspansiyonlar daha az sesli çalışıyor.direksiyon yönlendirmeleri hiç bir c sınıfı otomobilde olmayan imkasızı yakalamış.araç tdi,hdi,kadar tork patlaması yaratmasa da araba bellli bir grafikle çok çok güzel yürüyor.tasarımı eleştirmek bilmiyorum ne kadar doğru.aracın fiat modelleri kumanda elemanları ve bağlantı noktalarındaki özensizlik haricinde bugüne kadar sürüş dinamikleri açısından beni en çok mutlu eden araba oldu.Diğer tüm testlerinizi çok beğenerek takip etsemde gerçekten sürücü için bu kadar yönlendirmeleri iyi,oturuş pozisyonundan tutunda,direksiyon simidinin ele oturuş hissine kadar.sürücüsünü memenun edecek bu fiyat aralığında başka bir alternatifi olduğunu düşünmüyorum.Bu arabayı nasıl beğenmediniz aklım almıyor).diğer çalışmalarınızı da takip edeceğimi söyleyerek.Başarılarınızın devamını diliyorum