TUTKU BU DEĞİL!

Daha önce yazmış olduğum “tutku” yazısında otomobiller ile her etkileşimimizin bizi ne kadar mutlu ettiğini yazmıştım. Bu yazımda da tutku’nun yanlış yönlendirilmesinden ve sonuçlarını göreceğiz.

11-12 Ekim İstanbul Park Ralli Kros’a doydu diyebiliriz. İki gün boyunca yarış severler oradaydı ve çok keyifli mücadeleler izledik. Yiğit Timur ve Fatih Kara göğsümüzü kabarttı. Yiğit Timur’un yarı finalde yaptığı atak ayakta alkışlandı. Finalde öndeki rakibi ile sıkı çekişme halindeyken yaşadığı temas maalesef podyum hedefini imkansızlaştırdı. Daha ilk sezonunda aldığı 4.lük için Yiğit’i kutluyoruz ve başarılarının devamının geleceğini biliyoruz. Ralli kros’un hıncını 18-19 Ekim Hitit rallisinde alacak gibi 🙂

Eğer otomobiller ile ilgiliyseniz gerçekten otomobiller ile uğraşmayı seviyorsanız motorsporları ile de içli dışlı olmak şart. Tabi ki herkes yarışacak , pilot olacak diye bir kaide yok fakat yarışları takip etmek, teknolojiyi takip etmek , rallilere gidip izlemek ,tozu yutmak ‘ta bunun bir parçası.

Bizim gibiler ne kadar bu işi kuralına göre yapmaya çalışıyorken bir kısım hatta büyük bir kısım insan da bütün bu bahsettiklerimden haberi bile yok. Bir tarafta dünya ralli kros şampiyonası yapılırken hemen 100 metre yanında İstanbul park otoparkında insanlar bilinçsizce ölüme meydan okuyorlar. Hatta maalesef meydan okudular!!

Otopark ekibi olarak iki gün boyunca yarışları izledik ve aracımızı park etiğimiz alana gidince, etrafının araçlarla dolduğu ve bir kaos içinde donut yapan , yanlayan (yada yanladıklarını zanneden) bir toplulukla karşılaştık. Tabi ki şaşırmadım çünkü uzun zamandır olan bir hadise.

İzlerken içinizden ‘’en azından sokakta yapmıyorlar’’ diyorsunuz fakat büyük ihtimalle sokakta da yapıyorlar yada yapamıyorlar çünkü araçların gücü yetmiyor. Otopark alanında sulu olan bölümde önce lastikleri ıslatıp aracı kaydırmaya çalışan çok var. Komik görüntüler. İnsanlarda zaten bunları görmeye geliyor hatta potansiyeli fark edenler köfte ekme tezgahını kuruvermiş.

Otoparkı o halde görünce hani videolarda Pakistan, Hindistan gibi ülkelerde kaos içinde akan trafik görüntüleri olur ya , aynen öyle hissettim ve arkadaşıma dedim ki ’’ burada kaza olmaması çok büyük şans’’   Bunu dememden 5 dakika sonra işte bu tablo gerçekleşti !!

Kontrolsüzce drift yapan bir araç yine kontrolsüzce alanda olan bir araç ile çarpıştı ve yolcu koltuğunda oturanın büyük ihtimalle kalçası kırıldı. Şansı varki araç tam kapıdan değil,  B sütunundan darbe aldı ve darbeyi bir nebze hafifletti. Hemen ambulansı aradım ve yine ne kadar şanslılar ki olay yerinde olan iki doktor hemen müdahale etti, otoparkta olan araçlardan boyunluk bulundu ve ambulans gelene kadar sakin ve uygun pozisyonda kalmasını sağladık. İlkyardım adına bu arkadaşlar şanslılardı ama tersi de olabilirdi.

Oraya giden insanların imkanları var ki orda arabalarını pert etme uğruna bilinçsizce hareketlerde bulunabiliyorlar. Onun için kimse ” imkan yok napalım” demesin !!   Artık sürüş eğitimlerine katılmak eskisinden çok daha kolay , hem aracınızı hem de kendinizi tehliyeke atmadan ve bu işi gerçekten bilen insanlardan eğitim alarak yapmak çok daha doğru bir tercih olacaktır.

Hee hala direndiniz ne eğitimi canım! Benim bileğim hepsinden iyi , ben cihaza bindim mi yollar ağlar diyorsanız.  Bare o hareketleri yapanların büyüğü, abisi olan  bilmem ne dayı bilmem ne abi  etrafı düzene sokmaya çalışsın , izleyenleri bariyer arkasına falan alsın vs vs. Kaza yaptıktan sonra sürücünün hala ‘’araba gitti yaaa’’ demesi ve etrafta hala sıfır çizmeye çalışan araçların olmasıda  ‘’yorumsuz’’.

Herkese BİLİNÇLİ , GÜVENLİ sürüşler…