Atatürk ve Otomobilleri
Merkezi Stuttgart’ta bulunan Daimler şirketi, 9.7.1925 tarihinde Sindelfingen’e sipariş verilip, 10 Nisan 1926’da Ankara’da Atatürk’ün kendi imzasıyla teslim aldığı otomobilin fotoğrafları dikkat çekti.
Mercedes’ten yapılan açıklamaya göre sipariş verilen model, Sindelfingen’de 1924-1929 tarihleri arasında üretildi. 100 PS ve 4 silindir. Siyah ve koyu yeşil renkteki otomobilde Peter Union marka 6 lastik bulunuyordu. Şoför mahallindeki koltuklar siyah deri, arka koltuklar kumaştı. Otomobillerin Avrupa’da az kullanıldığı zamanda Daimler şirketi ülkemizdeki ilk aracının satışını yapmış ve aynı zamanda ilk bayiliğini İstanbul’da kurmuştu.
Atatürk’ün tören arabası
1934 model bir Lincoln K cabriolet. Yani Lincoln’ün K serisinin tek cabriolet versiyonu. Siyah renkte, 12 silindirli bir motoru var. Atatürk, bu cabriolet’i devlet başkanlarını selamlarken kullanırmış. Aracın bez tavan bölümü arkaya doğru toplanmış duruyor. Bakımsız ve yırtılmış. Atatürk’ün vefatından sonra bir süre daha, hatta Celal Bayar döneminde de, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanları tarafından tören otomobili olarak 1963 yılına kadar kullanılmaya devam edildi.
Kocaman bir ızgarası ve mavi bir V12 amblemi var. Arabaya binip inmek için açılan bir basamağı mevcut. İçeride kullanılan malzemeler zamanına göre lüks sayılır. 3 ileri manuel vitesli, Stromberg karbüratörlü, 6.8 litrelik, 150 HP gücünde 12 silindirli bu otomobilden sadece 45 tane üretilmiş. Ayrıca arabanın bir önemli özelliği var; zırhı.
Otomobil Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nin teklifi doğrultusunda Maliye Bakanlığı aracılığıyla Anıtkabir’e 1958 tarihinde devredildi. Devir teslim öncesinde dönemin Anıtkabir Müdürü Kemal Güngör tarafından Ordu Donatım Ana Tamir Fabrikası Müdürlüğünde bakım ve onarımı yaptırıldı.
Atatürk’ün özel arabası
Türkiye İş Bankası’nın Atatürk’e armağan ettiği 1936 model Cadillac marka özel otomobilin sergilendiği 23 Nisan Kulesi’ndeki arabayı yakından görmek için özel bir izinle cam paravanın arkasına geçmek gerekiyor. Devasa metal ızgarası, yuvarlak farları, beyaz koltukları ve zamana karşı direnen kaportası ile muhteşem 1936 model Cadillac 80. Atatürk bu otomobili 1936-1938 yılları arasında kullanmış. Vefatının ardından da aracın kullanımına devam edilmiş. Ancak daha sonra 1959’da Maliye Bakanlığı bu otomobili Anıtkabir’e bağışlamış. 12 silindirli bu eski Cadillac 80 serisinin motoru 6.8 litrelik ve 150 HP güç üretiyor. 12 silindirli motor, zamanının en güçlülerinden biriymiş. Ama artık zamana yenilmiş ve suskun.
Atatürk’ün makam şoförü
Atatürk’ün makam şoförü Ahmet Fahri Uçar 1997’de vefat etti. Çocukları ve torunlarına anlattıklarına göre Ahmet Fahri, Atatürk’ün mavi şimşek gibi çakan gözlerine bakamazmış. Uçar’a göre Atatürk disiplinli, ama sevecen, her zaman şık ve bakımlıymış. Ahmet Fahri Uçar, Atatürk’ün alnından öpmesini anlatmaktan hoşlanıyor. Atatürk birisini yanına çağıracağı zaman “Asker evladım, bir dakika gelir misin?” diye seslenirmiş. Şoför Fahri’ye de hep “Evladım” diye hitap etmiş. 6 yıllık makam şoförlüğünün en acı gününü 10 Kasım 1938 günü yaşadığını anlatan Fahri Ahmet Uçar’ın makam şoförü olarak son görevi doktoru alıp Dolmabahçe’ye getirmek olmuş. Atatürk’ün çenesinin bağlandığı mendili ve kahve içtiği son fincanı yıllarca hatıra olarak saklayan Ahmet Fahri Uçar yıllar sonra oğlunu ve karısını da kaybetmiş, ancak iki cenazede de ağladığını gören olmamış.
Restorasyonları
Cumhuriyet tarihinin en önemli dönemlerine tanıklık etmiş olan Atatürk’ün Anıtkabir’de 58 yıldır sergilenen iki adet aracı; 80 yaşındaki Lincoln ve 78 yaşındaki Cadillac otomobilleri, Anıtkabir Müze Müdürlüğü’ne devredildikten sonra her törende yalnızca cilalanıyor ve gösterime sunuluyordu. Orijinal halde tamir ve bakımları 2014 yılında ilk kez gerçekleştirildi.
güzel bölüm olmuş , teşekkürler.
Çok çok teşekkürler..
sağolun keşke şu araçları çalışır duruma getirseler. muhteşem bir iş yapmış olurlar.
Sizi zaten ilgi ve alaka ile takip ediyordum. Bugüne verdiğiniz önem ile ne kadar doğru insanlar olduğunuzu tekrar kanıtladınız. Teşekkür ederim.
Otomobiller rezil durumda.Çok yazık..
Haberi hazırlayanın ellerine sağlık … Teşekkür ederiz …
Atamıza rolls royce’den aşağısı yakışmazmış aslında
Atamız bu kadar pahalı arabalara binmek istemezdi. Atamız her zaman mütevazi oldu.
1920-30 lu yıllarda otomobiller çok pahalı makinalardı. şimdiyle kıyaslamak yanlış olur.