Çok yakında
Yeni VW Caddy, özellikle üçüncü nesliyle Türkiye’de önemli satış rakamlarına ulaşmıştı. 2004 yılından bu yana satılan Caddy, 2013 yılında önemli bir güncellemeye tabii tutulmuştu. Birkaç ay önce gün yüzüne çıkan dördüncü nesil Caddy’yi, Fransa’nın Marsilya şehrinde kullandık. Genel hatlarıyla iki nesil birbirine çok benzese de, bunun bir makyaj operasyonu olmadığını, nesil atlaması olduğunun altını çizelim.
Yüzünde yapılan önemli değişikliklerle Caddy’nin ticariden çok binek otomobillere benzemesi amaçlanmış. Radyatör ızgarası ve logo büyütülürken farların tasarımı da yeni Passat’a benzeyecek şekilde yeniden çizilmiş. Tamponlardaki keskin çizgili hava girişleri de yeni VW felsefesinin izlerinden. Büyük aynalar ise yerini daha küçük olanlara bırakmış. Tüm bu değişimlerle birlikte Caddy, 1,8 mm yükselmiş, 1,8 mm genişlemiş ve 4,5 mm uzamış.
Arka tasarımda da Caddy’nin ticari kimliğini değiştirecek dokunuşlara yer verilmiş. Arka cam artık tamamen düz çizgilere sahip ve çerçevesiz. Bagaj kapağında, plakalık çevresindeki girintilerle hareketlilik sağlanırken, stop grubunun da köşeleri keskinleştirilmiş.
Caddy’nin iç mekanındaki değişim de artık ticariden çok MPV ve crossoverlar rakibi olmak istediğinin kanıtı gibi. Yuvarlak havalandırma çıkışları, yerini daha şık olan dikdörtgen olanlara bırakırken, Passat ve Golf’ta gördüğümüz, bütün kokpiti ortadan ikiye bölen şerit, Caddy’nin kalite algısını yükseltiyor. Havalandırma kumandalarının tasarımı tamamen değiştirilirken, çok daha modern bir multimedya ekranına yer veriliyor. 5 inçlik renkli ekranlı sistemin, AUX, USB ve SD Kart desteği bulunuyor. Ayrıca Bluetooth ile cep telefonları bağlanabiliyor. Vites koluysa biraz daha aşağı alınmış ve ön bölümündeki alanın yeni akıllı telefonları alacak kadar geniş olması amaçlanmış. Direksiyon simidinin Golf, Passat ve Polo modellerindeki gibi altı düzleştirilmiş tasarıma sahip olması da dinamik tatlar katmış. İç mekanda yine sert plastiklere yer verilse de daha kaliteli olduğunu not edelim. Ayrıca işçilik seviyesi kompakt sınıf otomobillere yakın.
Hafif ticarinin güvenlik donanımları da artırılmış. Yorgunluk tespit sistemi sayesinde sesli ve görsel uyarı yapılabiliyor. İkincil çarpışma freni, ilk çarpışma sonrasında otomobile otomatik fren yapıyor.
Marsilya’da yaklaşık 150 km yol kat ettiğimiz Caddy’nin, her açıdan olgunluğa eriştiğini söyleyebilirim. Görünümü gerçekten üçüncü nesle benzese de, sürüş kalitesi artık binek otomobillere çok yakın hale gelmiş. Ses yalıtımı artırılırken, titreşim seviyesi de azaltılmış ve daha özenli işçilik sayesinde artık iç mekanda tıkırtı seslerini duymak oldukça zor. Süspansiyon sistemi eskisi kadar sert tepkiler vermiyor ve darbeleri daha başarılı sönümlüyor. Daha yumuşak olan direksiyon sistemi ve debriyaj pedalı sayesindeyse şehir içinde Caddy’yi kullanmak daha kolay. Vites geçişleri belirgin ve kısa yollara sahip. Direksiyon sisteminin verdiği geri bildirim zayıf ve yeterince direkt çalışmıyor olsa da bir ticari araç için başarılı tanımlaması yapılabilir. Otoyol sürüşlerinde zaman zaman yan rüzgarlardan etkilenen Caddy’nin, biz 5 ileri manuel şanzımanlı ve 2,0 litrelik, 120 HP güç üreten turbo beslemeli dizel motora sahip versiyonunu kullandık. Motor, alt ve orta devirlerde tatmin edici bir performans gösteriyor ve tüketim ortalama 100 km’de 6,0 litre seviyelerinde geziyor. 5 ileri manuel şanzımanın ise 6. bir orana ihtiyacı var. Çünkü 5 ileri şanzıman sebebiyle otoyol sürüşlerinde bolca motor sesi duymak zorunda kalıyorsunuz. İlk iki oransa ağır yüklü şartlarda kalkışın kolay olması için oldukça kısa tutulmuş.
Temmuz ayı itibariyle Türkiye’de satışa sunulacak olan Caddy’nin fiyat aralığının mevcut model civarlarında olması bekleniyor.
Şuan üstünde bulunan motor daha iyi o zaman 2.0 Motor 140 ps Sportline 6 İleri manuel
siz söylemeseniz makyaj diyecektim
zaten radikal değişikliklere gitmeden yeni model çıkartıyorlar bişi anlaşılmıyor