Dünyanın sekizinci harikası
Vulcan, Aston Martin markasının en çarpıcı araçlarından biri, bunda hiç kuşku yok. Bu ingiliz aracının 24 tanesi diğer ülkelere sevk edildi. 3 tanesi Amerika’da ve bu üç taneden birisi Kuzey Amerika topraklarına ayak bastı. Eğer 3,4 milyon dolarlık bir bütçen var ise, sen de bu araçların birine sahip olabilirsin.
Bu araç için vereceğiniz tonlarca yeşil dolara 33 adet 2016 model Nissan GT-R alabilirsiniz. Fakat bir konuda dürüst olalım, Vulcan para ile mukayese edilecek bir araba değil. Aston Martin markasının çıkarmış olduğu en iyi işçilik Vulcan modelinde birleşmiş. Ayrıca bu makina dünyanın en iyi arabaları arasında.
7 litrelik V12 motor ile 800’ün üzerinde beygir elde eden Vulcan, bu rakamlarla sürücüsünü heyecanlandırmaya yetiyor. Dizayn dili olarak fütüristik bir çizgi izleyen Aston Martin markası kendisini 21. Yüzyıl dizayn diline ayak uydurmak zorunda hissetmiş.
Vulcan modeli Ferrari FXX K ve McLaren P1 GTR ile aynı ligin oyuncusu olduğundan dolayı Aston Martin daha sağlam ve hafif olması için karbon fiber madde kullanmış. “Peki bu koskocaman arka kanat ne iş?” der gibi duyuyorum. Aslında sadece görsel amaçla konulmamış. GT-3’ten ilham alınarak, 1300 kilo ağırlığında olan aracın bastırma kuvvetini artırarak aracın yere daha sağlam basması amaçlanmış. Tabi ilk olarak bu aracın limitlerini zorlayacak kadar cesur bir sürücü lazım.
McLaren P1 den sonra gordugum en iyi tasarim !!!
Bunu yapan insan olamaz. İnsanlık dışı bir makina
Dünyada spor otomobil deyince akla gelen ilk marka Ferrari’dir. Aston Martin sever olarak bunu kabul ediyorum. Enzo Ferrari’nin şu cümlesini paylaşayım “Diğerleri otomobil satabilmek için yarışır, biz ise yarışabilmek için otomobil satarız”