“Metrobüste ters istikamet uygulaması kaldırılsın”
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Battal Kılıç, metrobüs yoluna uygun araçlar tahsis edilerek ters istikamet uygulamasının kaldırılması gerektiğini belirtti.
Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Battal Kılıç, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğinin (TMMOB) Taksim’deki binasında düzenlediği basın toplantısında, dün D-100 Karayolu’nun Sefaköy kesiminde bir otomobilin metrobüs yoluna girmesi sonucu meydana gelen kazada 1 kişinini öldüğünü, 3 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Metrobüs hattındaki ters yönden akışın trafik güvenliği tehdit ettiğini savunan Kılıç, “Ülkemizde trafik akışının sağ şeritten olmasına rağmen, metrobüs sürücüleri ise mesai yaptıkları saatlerde sürekli ters istikamette araç kullanmaktadırlar. Normal koşulların aksine olan bu durum, sürücülerin konsantrasyon kaybına ve kimi zaman gerekenin aksi yönde refleksler vermesine sebep olarak, kaza olasılığını arttırmaktadır. Bununla birlikte ters istikamet uygulaması, metrobüsün ana yola çıkması ya da Sefaköy’de yaşanan kazada olduğu gibi, araçların şeritten çıkarak metrobüs yoluna girmesi, ters yönlü çarpışmaların yaşanmasına sebep olmaktadır” diye konuştu.
Metrobüs Şoförüne Şemsiyeli Saldırı Anı
https://www.youtube.com/watch?v=lshuJY3fMpI
Kılıç, İstanbul’da kent içi ulaşım sorununa dair kalıcı çözümler üretmenin yolunun uzun vadeli planlamalarla tüm ulaşım modları arasında uyum sağlanarak, demiryolu ve denizyolu taşımacılığına ağırlık vermekten geçtiğini dile getirdi.
Uyarılarına rağmen İstanbul’un kent içi ulaşımının büyük kısmını karayolu ulaşımının oluşturduğunu anlatan Kılıç, şunları kaydetti:
“Metrobüs yoluna uygun araçlar tahsis edilerek, ters istikamet uygulaması kaldırılmalı, böylece olası kazalarda yoldan çıkma halinde kafa kafaya çarpışmaların önüne geçilmelidir. Kısa vadede bu yapılamıyorsa Metrobüs yolunu diğer yoldan ayıran bariyerlerin ciddi şekilde güçlendirilerek, araçların metrobüs yoluna ya da metrobüsün akan trafiğe girmesi engellenmelidir.”
Metrobüste İngiliz Trafiği Bitiyor
Bu arada İETT Genel Müdürü Arif Emecen, açılacak yeni bir ihale ile, metrobüs hattına sol tarafında da kapıları olan yeni otobüsler alınacağını ve tersine akan metrobüs trafiğinin, 2017 sonundan itibaren trafiğin akış yönüne döneceğini söylemişti.
Şoför'ler Ters seritten gitti diye söylenen vatandaş araçların direksiyonu sağ'da olunda şoför'lere normal mi gelecek onu düşünememiş.
kapılar sol tarafta mı ki normal akış yönüne uyabilsin bunu düşünememişler mi
Yılmaz Özdil'in 2010 yilinda yazdigi "Bindik Bir Alamete" adli yazisi..
Aslında her şey, “Londra gibiyiz” ayaklarıyla başladı. Çift katlı otobüs getirdiler… Ama küçük bi pürüz vardı. Çift katlılar, Londra’da soldan gidiyor, duraklar solda, dolayısıyla kapıları da soldaydı. Bizde sağdan gidecek, duraklar da sağda… Estetik ameliyat yaptılar, soldaki kapıları söküp, sağa taktılar. <br><br>Oldu sana Londra.
*
Sonra sevdiler bu estetik ameliyat işini… “Metro yapamadık, metroymuş gibi yapalım” dediler. Yolun ortasına yol yaptılar. Durakları da yolun ortasına yaptıkları yolun ortasına koydular. Ama küçük bi pürüz vardı… Çift katlıların kapısını soldan sağa aldıkları için, yolun ortasına koydukları duraklar, çift katlıların solunda kaldı iyi mi… İndirme bindirmeye yanaşamıyor! “Londra değil miyiz kardeşim” dedi biri…
E Londra’yız… Haaadi
bakalım, çift katlıları yolun sağından değil, solundan götürmeye başladılar.
Oldu sana tam Londra.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… Bizim raysız metro, tek hat üzerinde güzel güzel gidiyor ama, sadece gidiyor, gelemiyor. Yol bitince, kafayı asansörün kapısına kaptırmış gibi, sıkışıp kalıyor, dönemiyor. Böylece, hattın başladığı ve bittiği yere U dönüşü için yer yapmayı unuttukları anlaşıldı! Düşündüler, taşındılar, zabıtaları devreye soktular. Pazarda domates kontrolü yapması gereken zabıtalar, E5’e fırladı, el kol işaretleriyle trafiği durdurup, balina kadar metrobüsleri E5’e çıkardı, geniş bir kavisle, tekrardan hatta sokmaya başladı.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… Trafik sıkışıklığına çözüm olarak icat edilen metrobüsler, zabıta marifetiyle yoldan çıkıp tekrar yola girme manevraları sırasında trafiği hiç olmadığı kadar felç etmeye başlamıştı. Düşündüler, taşındılar, trafik sıkışıklığına çözüm olarak icat ettikleri metrobüsleri, trafiğin yoğun olduğu saatlerde seferden çektiler! Hava kararıp el ayak çekilince trafik rahatlıyor, bunlar da metrobüsleri yeniden sefere koyuyordu. Koyuyordu da… Sokakta kimse kalmadığı için, metrobüsler boş gidip geliyordu. Baktılar olacak gibi değil, E5’in ortasına, uçandaire gibi havada duran U dönüşü yerleri yaptılar.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… U dönüşünü geç de olsa akıl etmişler, yolun ortasına koydukları duraklara insanların nasıl geleceğini düşünmemişlerdi. Metrobüs şakır şakır gidip geliyor,
ahali uzaktan seyrediyor, E5’in ortasına yaptıkları yolun ortasına koydukları durağa gidemiyor! Üstgeçitler yapalım” dedi biri… Alkışladılar.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… Öyle titiz bir planlama yapılmıştı ki, Hollanda’dan apar topar kiraladıkları otobüslerin durak levhalarını sökmeyi unutmuşlardı. Kiminde Utrech yazıyordu, kiminde Eindhoven! Üstelik, sanki bizde şoför yokmuş gibi, otobüslerle birlikte Hollandalı şoförleri de kiralamışlardı… Ve, adamlar “Birader nereye gidiyor bu?” diye sorulduğunda, “Ben anlamiyo Turkce” cevabını veriyordu. Deneme yanılma yöntemiyle, Eindhoven’e binersen, Cevizlibağ’a, Utrech’e binersen, Topkapı’ya
gideceğin anlaşıldı.
*
Yaptıkları işi çok beğendikleri için, hattı
uzattılar, köprüyü geçip, “asrın projesi” dedikleri metrobüsü, Anadolu’ya da götürmeye karar verdiler.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… Tanesini 1.5 milyon Eurocuğa aldıkları 70 tane otobüs, düz yolda gidiyor, yokuşta gidemiyordu! Kadıköy’den binenler, şoförün “Beyler bi el atalım” anonsuyla köprü yokuşunda iniyor, ittiriyor, düze çıkınca, tekrar biniyordu. Düşündüler, taşındılar, tanesini 1.5 milyon Eurocuğa aldıkları 70 otobüsü, düz yerlerde, bildiğin körüklü otobüsleri yokuşta kullanmaya başladılar.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… Yağmur yağdı, metrobüs hattı Dicle Nehri’ne döndü. Kayık çalışıyor, otobüs çalışmıyor. Çünkü, yolun ortasına yaptıkları yolu, 5 santim aşağı yapmışlardı. Seferleri durdurup, asfaltı yükselttiler. Bu sefer kar yağdı… Muhallebici-mimar belediye başkanımızın yaptığı asfalt, sütlaca döndü. Seferleri durdurup, çukurları tamir etmeye başladılar. Bu sefer ahali isyan etti. Bölüm bölüm kapatıp, çift yönlü yolun tek yönünü çalıştırmaya başladılar. Bu sefer, zaten ters yön kullanan şoförlerin, iyice nevri döndü. Sağdan mı gidiyorduk soldan mı filan derken, tek hat üzerinde kafa kafaya vuruşmaya başladılar. Yaralananlar oldu. Nasıl becerdiler bilmiyorum, iş makinesi metrobüse çarptı, ölenler oldu. Tamirat bitti, kalan sağlarla devam etti.
*
Ama küçük bi pürüz vardı… “Asrın projesi” denilen hadise, muhteşem hesap kitap nedeniyle “asrın maliyeti”ni yaratmıştı. Düşündüler, taşındılar, milleti rahatlatmak için yaptıkları metrobüse, zam yaptılar. Ama küçük bi pürüz vardı… Bu işi de yüzlerine gözlerine bulaştırmışlardı. Metrobüs, mahkeme duvarına tosladı. Badem bıyıklı olmadığı anlaşılan hâkim, çıktı,
“Bu zammı yapamazsın” dedi. Çünkü, mimariye, mühendisliğe aykırı olduğu
gibi, hukuka da aykırıydı.
*
Netice itibariyle…
Macera devam ediyor.
Bindik bu arkadaşlarla bi alamete, küçük bi pürüz var, kıyametten yırtmak için U dönüşü yapacak yerimiz yok!