Volkswagen T-Roc Cabriolet, etkileyici dış tasarım, SUV modellerin karakteristik özelliği olan yüksek koltuk oturumu, esneklik ve yüksek sürüş keyfini bir arada sunuyor.
Volkswagen T-Roc Cabriolet cephesinin tanıtımın üzerinden bir süre geçse de model hakkında detaylar gelmeye devam ediyor. 1.0 TSI ve 1.5 TSI olmak üzere iki farklı motor seçeneği bulunan T-Roc Cabriolet’in en çarpıcı özelliklerinden biri de sadece 9 saniyede açılıp kapanabilen yumuşak tavanı. T-Roc’un üstü açık versiyonu; cesur tasarımı, modern teknoloji, konfor ve sürüş keyfiyle mükemmel bir dengede bir araya getiriyor.
T-Roc Cabriolet, “Style” ve sportif “R-Line” olmak üzere iki farklı donanım seçeneğiyle müşterilerin beğenisine sunuluyor. “Style” donanım paketinde, 17 inç alüminyum alaşımlı jantlar, beyaz renk ambiyans aydınlatma, tam otomatik klima, şerit takip sistemi “Lane Assist”, yaya algılama özelliğine sahip ve şehir içi acil frenleme fonksiyonunu içeren ön bölge asistanı “Front Assist”, Sürücü Uyarı Sistemi ve daha fazlası standart olarak sunuluyor.
Üstü açılabilen T-Roc’ta, 115 PS güce sahip 1.0 TSI ve 150 PS güce sahip 1.5 TSI olmak üzere iki farklı benzinli motor seçeneği sunuluyor. 1.5 TSI motorunda çift kavramalı şanzıman DSG seçeneği de bulunuyor. 280 litrelik bagaj kapasitesi, katlanabilir arka koltuklar ve opsiyonel römork çeki demiri, bu yeni üstü açılabilir aracın çok yönlülüğünü vurguluyor. Ayrıca lansman renginin de modele çok yakıştığını söylemek gerek
Daha çirkin şey çok az gördüm. Cabrio suv nedir yahu ? Kim istiyor bunları, hangi müşteriler talep ediyor da yapıyorlar, talebin sayısal yüzdesi nedir, nedir bu zevksiz çılgınlık anlamak mümkün değil. Bu konsepte hangi tasarımı koyarsan koy kurtarmaz. Bildiğin gözlerim kanıyor.
Abi Türkiye üzerinden düşününce saçma evet. Bizler hep hatchback ve sedan arabalara alışığız. Ama avrupada her arabanın cabriosu var. Golf, polo, a4, a5… Cidden hemen hemen her arabanın var. Türkiye’de bunlar hayatta satmaz diye düşünebilirsin ama avrupada bu arabalar çok tercih ediliyor. Yaz kış kullanan var öyle diyim. Türkiyede belki satmaz ama avrupada satar bence. Ve benim gözüme çok çirkin gelmedi. Yazlığın garajına yakışır. Zevk meselesi tabi.
Tercih ediliyor olmasından yana bir problemim yok. Hatta beğenilmesi açısından da bir sorunum olamaz. İsteyen beğenir ama cabrio araç spor kullanıma teşvik eden araçtır. He illa uçup kaçmasına gerek yok. Böyle böyle spor otomobil kavramını, talebini, üretimini öldürecekler. Ne vasfı olduğu belli olmayan, binekten bozma yükseltilen, ne viraj yapan ne arazi yapan, çoğunda adam akıllı konfor bile sunamayan saçma sapan suv akımına cabrio’yu da dahil edip bildiğimiz cabrio spor otomobil olayını da bitirecekler ya da iyice azaltacaklar bu gidişle. Bir yere talep artıyorsa öbür tarafta muhakkak bir yerden de azalıyordur. Mis gibi D segmentleri suv akımı yüzünden mahvettiler. Sıra diğerlerinde gibi duruyor.
Mis gibi Puma’yı saçma sapan suv olarak çıkardılar piyasaya misal. Aynı beklentilere cevap vermiyor olmasına, çok farklı bir sürüş deneyimi sunuyor olmasına rağmen. Niye ? Suv akımı kazandı çünkü. Cabrio suv tutulursa aynı akıbet cabrio otomobillerin de başına gelmeye başlayacaktır.
Cabrio araç spor araç değildir. Roadster spor araçtır.
Cabrio’yu kim alıyor ? Neye hitap ediyor ? Bagaj hacmine ihtiyacı olan aileler mi ? Yaşlı kesim mi ? Ticari kullanan mı ? Çocuklu aileler mi ? Yerden yüksekte kullanmayı sevenler mi ? Arazi yapanlar mı ? Bu zamana kadar cabrio otomobiller hep sportif hissiyat isteyenlerle özdeşleşmiştir. Buna roadster’lar da dahildir. Roadster’lar genelde hacim ve altyapı olarak daha safkan spor otomobil olurlar. Ama bu cabrio’ların böyle olmadığı anlamına gelmez. Üreticinin cabrio’ya hangi özellikleri dahil ettiği önemli değildir. Neticede üretici ne sunduğuna bakmadan isterse hafif ticari cabrio bile yapar suv cabrio yaptığı gibi. Önemli olan kullanıcı kitlesi ve kullanıcı gözünde cabrio’nun anlamı ve amacının ne olduğu, genelin cabrio araçtan ne istediği olmuştur.
Her üstü açık araba spor araba mı oluyor? Roadster ayrı şeydir cabrio ayrı. Roadster sadece üstü açık olarak tasarlanmış spor araçtır MX5, Z4, Boxster gibi.
Cabrio binek araçtan türetilir, 4 serisi Cabrio, A3 cabrio gibi. Bagajları bir sedan kadar geniştir. Uzun yola çıkarsın, günlük kullanırsın işlevseldir. TR’de üstü açık araba kültürü pek yoktur size göre spor araba olabilir. Kendim hiç sahip olmadım ancak çevremde günlük kullananlardan dolayı -çocuklu kişi de var- bir spor aracın ötesinde işlevsellikte olduğunu söyleyebilirim.
Esas vatanı ABD’dir bir dönem tüm binek araçlarının cabriosunu da üretiyorlardı. Evet orada yaşlılar oldukça rağbet gösteriyor, her ülkede yaşlılar Corolla’ya, E sınıfına binmiyor.
Bölgesel kültürlerin kullanım farklılıklarına ve bunlardan kaynaklı beklentilerine girmiyorum. Netice itibariyle ben Türkiye’de yaşıyorsam, bu bölgenin kültürüne aşinaysam buraya göre yorum yaparım. Tutup ABD, Çin, Hindistan pazarının tercihine göre yorum yapmam. O noktada zaten suv cabrio konseptinin herhangi bir anlam teşkil etmediğini belirtiyorum. En azından benim açımdan diyelim.
Söylediğiniz üzere cabrio binek araçtan üretilir. Zamanında sıradan bir araç olan Focus’un bile cabrio’su üretilmişti. Burada bahsettiğim cabrio veya suv’ların işlevsel olmadığı, cabrio konseptinin işlevsellikle ne alakası olduğu değildir. Zaten eleştirdiğim konu da bu değildi. Bu bölgede genelin talebine ve ihtiyaçlarına bakıldığında cabrio aracı sportif hissiyat almak isteyen, bununla beraber hacimsel olarak da fazla kayıp yaşamadan günlük işlerini halletme peşinde olan kişiler alır. Suv konsepti hacim ve günlük ihtiyaç karşılama noktasında cabrio tanımının altını doldururken, bir b segment otomobil kadar bile sürüşte sportif hissiyat veremeyen, tasarımın getirdiği görece şaşalı çizgiler haricinde sportiflikle aynı cümle içinde bile barınmayan süspansiyonları yerden yükseltilmiş otomobilden bozma suv araçlara, sportif ihtiyaçlara da cevap vermesi istenen cabrio’nun uydurulmaya çalışılmış olmasıdır. ABD’de yaşayan birisi cabrio araca sportif hissiyatla bakmayabilir ama kültürel farklılıkların tercihleri etkilediği noktada bu topraklarda çoğu kullanıcı cabrio otomobili bu hissiyatı alabilmek adına da tercih eder.
İstisnalar muhakkak vardır. Hafif ticarinin cabrio’sunu çıkarsalar ne güzel olmuş tercih ederim diyen de olacaktır. Benim bunların beğenilmesi ve tercih edilmesiyle ilgili sorunum yok. Amacım, zaten çoğunlukla otomobil versiyonlarının amortisörlerini bir kaç santimetre yükselterek ite kaka üretilmeye çalışılan bir segmente ( suv ), kendisiyle hiç alakası olmayan bir konseptin ( cabrio ) uydurulmaya çalışılması ve bunun tutması halinde bildiğimiz cabrio konseptlerinin de üretilmeye devam etme noktasında zarar görme ihtimalidir. Bu benim şahsi fikrimdir. Böyle düşünmeyene tabi ki saygım var.
Ancak bu t-roc vb. araçlar sözümona SUV zaten. Her şeye gerekli gereksiz bir sınıflandırma yapan otomobil camiası şunlara bir sınıflama yapmayıp SUV diyerek detayları araştırmayan insanların kafasının karışmasına neden oluyor. Cabio Micra, cabrio 308 vb. ne ise, bu da o.
Land Rover’ın denemesinden cesaret alan VW bir işe kalkışmış. Scirocco, Beetle gibi araçları yeterli talep gelmediği için piyasadan kaldıran bir marka için gereksiz bir adım olarak görüyorum, karşılığı olacağını zannetmiyorum.
Mokka da artık kardeşiniz dışlamayın
1.5 yada 1.0 motor almam, ama genel olarak konsepti sevdim.