Haberler

Makyajlı Civic hazır




Paris Motor Show’dan önce tanıtılan modellere makyajlanan Civic’de eklendi. Dış görünüşünde çok büyük yenilikler olmazken alt yapıdaki değişikliklerden de şimdilik ses seda yok.

Makyajlanan Civic ve Civic Tourer yenilen ön tampona ve farlara kavuştu. Hatchback versiyonunun ise ayrıca arka tampon, siyah spoiler ve LED farlar gibi detayları yenilenmiş. İç mekânda ise döşemeler, krom kapı kolları ve metalik siyah iç aksam parçaları elden geçirilen parçalar. Ayrıca 7 inçlik Android işletim sistemine sahip multimedya merkezi orta konsoldaki değişikliklerden.

Ailenin agresif üyesi Civic Sport’da ise daha sportif bir ön tampon ve ızgara tasarımı ile birlikte 17 inçlik jantlar kullanılmış. Motor seçenekleri ise 1.6 litre 120 PS’lik dizel ünite ve 1.8 litre 142 PS’lik benzinli üniteden oluşuyor.

 

Utku Ulaş Tekin

Dört yaşımdayken babamın aldığı benden bir kaç ay büyük olan 92 model Renault Spring ile başladı tüm bu macera. İnsanların kullandığı hareket eden nesnelerin keşfine başlıyordum. Yaşım ilerledikçe daha da artan bir heyecan oldu bu nesneler içimde. Sonradan bu nesnelerin aslında nesne olmadığını, sadece otomobil tutkunu olan insanlar tarafından görülebilen ruhları olduğunu keşfettim. Fakat sıkıntı bu ruhları görebilen diğer insanları bulmaktı. Arayışın son bulduğu durak ise Otopark.com oldu.

İlgili Makaleler

10 Yorum

  1. El freni sanırım öndeki yolcuğa odaklı acil durumda çeksin diye 🙂 Madem yerden kazanma yönündesin eletrikli el freni yapılsın olsun bitsin. Birde sağ taraftaki havalandırma kanalını merak ettim oda yuvarlakmı ? İç aksamı ergonomik olarak sıkıntılı görünüyor bu arabada kanaatimce.

  2. Japon otomobil üreticileri 90′lardaki başarılarının üzerine çok yattılar. Aradan geçen onca zamanda da şase, motor, şanzıman gibi nihayi kullanıcı kararını direkt etkileyen unsurları geliştirmeye yeterince odaklanılamadılar. Tabi bu durumun oluşmasında Almaya etrafında kümelenen Avrupa Birliği Mekanizmasının çok hızlı değiştirdiği standartlar da etkili oldu. Japonlar bu çok hızlı değişim rüzgarına kapılmadılar, kapılmak istemediler. Çünkü Avrupa Birliği pazarı (buna Türkiye de dahil) dünyanın geri kalanına göre küçük bir pazar. Diğer bir unsur da Japonların genlerinden gelen, sadece kendi içlerinde yaşadıkları rekabet hissi. Bir Japon ancak diğer bir Japon’un yaptığı ürünü rakip olarak görüyor. Böylece kısır bir çekişmeye girişiyorlar. Gelelim bana göre can alıcı hataya; Japonların maalesef motor sporlarının ürün gelişimindeki önemini ve müşteri üzerindeki etkisini tam idrak edemiyor oluşları. 90′lardaki sonuçlar Japon Markaların WRC başarıları ile paralel oluşmuştu. Toyota F1′i denedi ve çıktı. Halbuki, Avrupalı üreticiler motorsporları ile iç içe bir hayatı yaşıyor ve kendini bunu yapmak zorunda hissetmiyor. Çünkü bu aslında insanın doğasında bulunan yarışma ve rekabet hisleri ile direkt ilgili. Son söz; günümüzde şu çok net, müşteri artık kimseyi beklemez, hangi üretici müşteri beklentilerinin önünde koşarsa siparişi o kapar.

    1. Japon otomobil üreticileri 90′lardaki başarılarının üzerine çok yattılar. ŞU cümle herşeyi özetliyor. nasıl amerıkan deyınce aklımıza muscle car pony car 1970ler gelıyorsa Japonlarında altın yıllatı 1990lı yıllar.vtec motorlar,sorunsuz arabalar ,hala onun ekmegını yıyorlar ve üstüne bir şey koymadıları. ha şu var motor anlamında aradaki Avrupa-japon farkı Avrupaların 2008-09 le beraber turbo motorlara gecmesıyle Japonlarla fark açıldı.316i lerde 2010a kdr kagnı gıbıyken sanzıman ve motor gelısmıyle 316i bile atak otomobıl oldu.japon markalarıa çin ,amerıka orta doğu yetıyor ztn. gerısı pek de umurlarında degıl sadece hyundainın köklü bir amerıka pazarı gecmısı olmadıgıı ıcın 1.2 turbo -i30 ve ceede geliyor- ve ılgı cekiçi tasarımlarıyla avrupada tutanmaya çalışıyor.ha bu arada yazın mükemmel altına imzamı atarım bende bi sey eklemek ıstedım bı honda sahıbı olarak.

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu