Dikkat ÇekenlerFeaturedHaberler

İyi bir sürücü olmak için beslenme rehberi




İnsanların çoğu motor sporlarını normal bir spor olarak görmüyor. Basketbol, futbol gibi fiziksel gereksinimin fazla olduğu sporlara göre çok daha az yetenek gerektirdiğini düşünüyor.

Günümüzde otomobil firmalarının çoğu, araçlarını bir sürü güvenlik özelliğiyle dolduruyor. Bu özellikler kazaların büyük bir kısmının önüne geçse de, ne yazık ki hala korkunç trafik kazaları yaşanabiliyor.

Elektronik denge programları(ESP), yol tutuş kontrol sistemleri(TCS), kilitlenme karşıtı frenleme sistemleri(ABS), kör nokta uyarı sistemleri, kameralar, radarlar ve bunlar gibi birçok özellik… Neredeyse hepimizin araçlarında bu tarz sistemler mevcut.

Otomotiv sektöründeki bunca ilerlemeye rağmen, insanlar nasıl oluyor da ciddi kazalar yapabiliyorlar?

Açık konuşmak gerekirse araba sürmek yetenek ister ve bu yetenek herkeste kolay kolay bulunmaz. Eğer bir otomobil yarışçısı veya taksi sürücüsü iseniz, işinizi güzel bir şekilde yerine getirmek için bu yeteneğe ihtiyacınız olacak. Kafanıza takmayın, sürüş yeteneğinizi de diğer fiziksel yetenekleriniz gibi geliştirebilirsiniz. Fakat bu süreci en verimli şekilde geçirmek istiyorsanız, kendinize en uygun yiyecekleri yemeniz gerekiyor.

Şöyle bir otomobil yarışçılarına baktığımızda, sürücüler kapasitelerini en verimli şekilde kullanabilmek için sıkı beslenme planları uyguluyor.

İlk olarak, yapacağınız diyete, özel ve kesin standartlar koymanıza gerek yok. Sadece ana özelliklere uyarsanız istediğiniz verimi elde etmeniz çok kolay. Ayrıca beyin gelişimi için beslenmenin çok büyük bir etkisinin olduğu bilimsel araştırmalar tarafından kanıtlanmış.

Hızlı ve güvenli bir şekilde araba sürmek, düşünme; düşünme ise sağlıklı bir beyin gerektirir. Beyin ise, fonksiyonlarını hakkıyla yerine getirmek için üç büyük besin grubuna ihtiyaç duyar. Proteinler, karbonhidratlar ve yağlar…

Proteinler

Proteinler bir sürücü için en önemli besin grubudur. Nörotransmitterlerin(sinir taşıyıcıları) yapı taşlarını oluştururlar ve dolayısıyla bu nazik yapılı hücrelerin sağlığı için gereklidirler. Nörotransmitterler, bazılarınızın bildiği gibi bir sinir hücresinden diğerine sinapslar aracılığı ile sinyallerin aktarımını sağlarlar.

Beyniniz, uyanıklık halinizi üst seviyede tutmak için günde 2-3 servis şeklinde, düzenli proteine ihtiyaç duyar. Bu da, daha dikkatli ve güvenli sürüşlere olanak sağlar.

Kullanabileceğimiz birçok protein kaynağı vardır. Bu kaynaklardan en iyileri kırmızı et, balık, yumurta ve süt ürünleridir. Ayrıca tahıllar, baklagiller, sebzeler ve birçok kuru yemiş çeşidi motivasyonunuz ve direksiyon arkasındaki dikkatiniz için oldukça faydalıdır.

Yağlar

İster inanın ister inanmayın, bazı yağ türleri beyniniz için kesinlikle gerekli fakat bu konuyla ilgili çok dikkatli davranmanız gerekiyor. Yağların büyük bir kısmı arterlere ve kalbinize zarar verebilir.

Omega-3 yağ asitleri, tekli doymamış ve çoklu doymamış yağlar bunlardan faydalı olanlarıdır. Bu yağların hepsi sinir sisteminin doğru çalışabilmesi için gereklidir.

Omega-3 asitlerini; balık yağı kapsülleriyle, yumurta sarısıyla, krill yağıyla ve benzer birkaç ürün ile sağlayabilirsiniz.

Karbonhidratlar

Proteinlerin beynin motivasyonunu ve dikkati arttırması için, sağlıklı yağların ise beyin hücreleri için gerekli olduğundan bahsetmiştik. Karbonhidratları ise beynin yakıtı olarak görebiliriz.

Bolca karbonhidrat içeren besinlerden: tahıl ürünleri, meyveler ve sebzeler en güzel kaynaklardandır. Ayrıca makarna yemeyi seven İtalyan sürücüler işlerini iyi biliyorlar, değil mi?

Tüm karbonhidrat kaynaklarının sizin için faydalı olmadığını aklınızda tutmakta fayda var. Yani şekerlere abanmak beyniniz için iyi olmayacaktır.

Çoğu otomobil sürücüsü sadece beslenmeye dikkat etmiyor, ayrıca kaslarını formda tutmak için gerekli antrenmanları da yapıyorlar. Daha önce bahsettiğimiz gibi, iyi araba sürmek için beyniniz tek organınız değil fakat en önemlisi. Beyninizin iyi çalışabilmesi ve beraberinde daha iyi bir sürücü olmanız için onu doğru şekilde beslemeniz gerekiyor.

Kaynak: www.autoevolution.com

Tarık Erbaş

Arabalara olan tutkum, pantolonlarımın dizleri yırtılana kadar, halı motiflerinde model arabalarımı sürmem ile başladı ve aynı tutku ile devam ediyor. 1998 doğumluyum, Vefa Lisesi'nde okuyorum. Otopark ailesinin bir parçası olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Çok güzel bir yazı. Çoğu kazada söylenen direksiyon hakimiyetini kaybetme üzerine olduğudur. Kalp krizi mi, tansiyon mu, bir anlık şekeri mi düştü hiç düşünülmüyor.

    1. Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Diğer ilgi çekici içeriklerin yanında arka plana atılmaması gereken önemli bir konu. İnsanlarımızın trafik adına bilinçlenmesi dileğiyle…

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu