Öncelikle herkese selamlar, Megane'ı 40 saat gibi bir sürede elden çıkardıktan sonra bu sefer biraz daha keyif ve kalite odaklı bir araba bakmaya başlamıştım. Zaten seçim konusunda sizlerin fikrine/tecrübelerine danıştığım konuyu da bazılarınız hatırlar muhtemelen. Ve o sürecin sonunda 5 şubatta almış olduğum aracımla şuana kadar 2bin km ye yakın yol yaptım. Artık birbirimize aşina olacak kadar vakit geçirdik diye düşünüyorum ve garaj konusunda şuana kadar ki fikirlerimi sizlerle paylaşmanın vakti geldi bence.
Öncelikle araç '22 Model BMW 218i Sportline donanım fakat rengi BMW Individual paletinden Stormbay Gri seçilmiş (iyiki de seçilmiş). Aracın ilk sahibi eski bir Borusan İnovasyon genel müdürü. Aracı eşi için almış fakat arka koltuklara 2 çocuk koltuğu ve bir de dadı oturtmaya çalışınca bu aracın kendilerine küçük geleceğini anlayıp Peugeot 408 almışlar. Bu garibanı da şirketlerinin olduğu gökdelenin otoparkına çekip 8 ay boyunca varlığını bile unutmuşlar. Aslında benim en büyük şansımda bu oldu, bu sayede araç İstanbul trafiğinde daha az vakit geçirip daha az zarar görmüş.
Aracın devrini 8570 km de iken üzerime aldım fakat yanlış kullanımdan ve yıkmadan dolayı aracın boyası istediğim kondisyonda değildi. O nedenle Eskişehire dönmeden boya düzeltme (paint correction) ve komple poliüretan koruma filmi (tpu ppf) kaplama randevularımı almıştım. Şu anki kondisyonundan gayet memnunum.
Aracın tasarımını genel olarak hoş buluyorum, M Sport kadar sert durmuyor belki ama yine de hem hırçın hem dingin bir yanı var. Ama bunda üzerindeki rengin de büyük katkısı var bence.
Boyutları çok büyük bir araç değil, şehir içinde sürmek çok rahatsız etmiyor o nedenle ama benim gibi çoğunlukla 2 kişi binen insanlar için fazlası ile yeterli hacim sunuyor.
Normalde coupe ismini tam olarak hak etmesekte bu eki almamızı sağlayan 2 önemli özellik var. Bunlardan ilki çerçevesiz kapılarımız. Görüntü olarak çok güzel duruyorlar, rüzgar sesi olarak herhangi bir kötü yanını görmedim fakat kapı kapanmalarında çok sert çarpma sesi çıkarıyor çerçeve olmadan cam fitile çarptığı için. Bir de dar yerlerde arabaya binmeye çalışırken camın göğsünüze saplanmasından dolayı zor binme durumu vardı fakat BMW bunu düşünerek konforlu biniş özelliği koymuş. Araca binerken ya da inerken anahtardan iki kere açma butonuna basarsanız camlar 1 parmak inmek yerine yarıya kadar iniyor, sizde bu şekilde daha rahat bir şekilde araca bine biliyorsunuz.
Kapı döşemeleri oldukça kaliteli, ellediğiniz her yer yumuşak ya da yapay deri. Hoparlörlerin konumlandırılması iyi, alt tarafta kalıp kulağınıza gelirken bir çok engelle karşılaşmadan size gönderebiliyor sesi. Cam açma butonlarının mekanizması kalitesini hissettiriyor fakat butonların plastiği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Uç kısımları çok sivri hissettiriyor, keşke uçlarına krom görünümlü plastikler takar hissiyatı biraz daha iyi hale getirselerdi.
Kokpitin rengi çoğunlukla siyah, biraz daha gri tonları ile hareketlendirebilirlermiş belki ama yapmamışlar (En azından bu pakette). Kalite hissiyatını ben çok beğendim. Direksiyonun butonları, vites kolu ve kontrol düğmeleri, klima kontrol kumandaları yani sürücünün dokunabileceği her yer çok kaliteli malzemeler seçilerek oluşturulmuş. Yabancı basında da BMW 'nin bu segmentte diğer premium rakiplerine kıyasla en kaliteli iç mekana sahip olduğu vurgulanıyordu, bende hak verdim.
Dijital kadran size çok bir bilgi sunamıyor ne yazık ki. Belirli bilgiler arasında seçim yapmanız gerekiyor. Hem ortalama tüketimimi görüp hem de son dolumdan itibaren kaç km yapmışım görmek istiyorum derseniz yapamıyorsunuz. Güzel bir ekranın verimsiz kullanıldığını düşünüyorum ben. Farklı görünüm tarzları yok sadece kırmızı yerine farklı sürüş moduna göre mavi falan olabiliyor ya da devir yerine tüketim/power gibi değişik veriler gelebiliyor o kadar.
En azından CarPlay deki navigasyon komutlarını getirebiliyor ortadaki alana onu sevdim.
Kendi multimedya ekranının kullanımı kolay, isterseniz idrive tekerleği ile de her şeyi yapabiliyorsunuz. Araç giderken kontrol etmek çok daha kolay bir hal alıyor bu sayede. Aracın güvenlik sistemlerinin açılıp kapanması, iç ambiyans aydınlatmarlının renginin değiştirilmesi falan hepsi bu ekrandan yapılıyor. Klima kendi özgü ayrı bir ekrana sahip olmasına karşın Sirkülasyon Modu gibi bazı ayarları bu ekran içine koymuşlar, ilginç ve yanlış bir tercih olmuş bence.
Kablosuz CarPlay mevcut araçta, müthiş kolaylık sağlıyor. Biner binmez 5 saniye içinde bağlanıyor telefonum ve müzik, navigasyon gibi şeyleri hızlıca kullanabiliyorum. Ses kalitesinde de beklentimin üzerinde bir sonuçla karşılaştım. Yalan yok eskiden çok bindiğim F20 BMW 1 kasaların standart ses sistemlerinin ne kadar kötü olduğunu bildiğim için bundan da beklentim oydu. Fakat çok daha tatmin edici, basları hissettirebilen ve dinlemesi keyifli bir sistemle karşılaştım. Sadece sesi çok açmanız gerekiyor, ben neredeyse %80-90 aralığında dinliyorum hep.
Koltuklarımız BMW'nin bu araçta sunduğu en baz koltuk. İçi kumaş kenarları deri sürücü tarafı elektrikli yolcu tarafı manuel olan koltuklar. Oturuş pozisyonu bir BMW den bekleyeceğiniz gibi alçak ve şaseye gömülü pozisyonda. Baldır desteği yeterince uzayabiliyor ama alçak oturduğunuz için diz arkalarınız koltuktan daha yüksekte kalıyor. Benim gibi 190 boyundaysanız koltuğu çok yükseltme şansınız da olmuyor. Yanal destekler elektrikli olarak şişirilebiliyor ve koltuk resmen sisi yanlardan sıkıştırıp ortada çivi gibi tutuyor. Aksiyonlu virajlarda yerinizden hiç kımıldamıyorsunuz. Aynı zamanda 2 hafızası da var sürücü koltuğunun ve yan ayna yükseklikleri ile birlikte tutuyor bu hafızayı.
Arka koltuklar oturuş olarak rahat fakat benim boyumda birinin oturması için dik oturmayıp kaykılması ve bükülmesi gerekiyor aşağı doğru alçalan baş mesafesi yüzünden. Arkada da genel kalite algısı oldukça yüksek. Kapı döşemeleri öne göre bir tık daha basit ama yine de yumuşak malzeme ve suni deri kullanılmış. Ortada havalandırma çıkışları ve 2 adet usb-c girişi sağlanmış.
Arka tasarımını çok beğeniyorum, ama 1.5 litre 3 silindir bir motora göre fazla büyük bir egzoz çıkışı koymuşlar. Neredeyse yumruğum sığacak içine.
Bagaj standart hali ile 430 litre. 1 kasadan 50 litre fazlası var ve bagaj tabanı eşiği neredeyse hiç olmadığı için ağır bavulları yükleyip almak kolay oluyor.
Bir de stepne olmadığı için bagaj zeminin altında bir alan daha var o da bagajda tutmayı sevdiğim eşyaları saklamak için güzel bir alan sağlıyor bana.
Gelelim motora ve sürüşe. BMW'nin B38 kodlu 3 silindirli 1.5 litre hacimli 140ps güç ve 220Nm tork sunan motoru mevcut araçta. Şanzıman olarakta benim bir önceki aracım olan Megane 1.3 te kullanılan Getrag 7dct300 model çift kavramalı (ıslak) şanzıman ile tahriği ön tekerlere aktarıyor.
Öncelikle şunu söyleyebilirim, şanzıman davranışlarının Megane ile uzaktan yakından alakası yok. Burada aynı donanım çok daha iyi kalibre edilmiş. Daha kararlı, daha hassas ve hızlı çalışıyor. Sport moda alındığında da pedal sizin verdiğiniz komutlara çok hızlı tepkiler veriyor.
Motorun güç verme eğilimi Megane dan biraz daha farklı. Aslında benzer güçteler ama Megane'ın güç eğrisi turbo motor olduğunu daha rahat hissettiriyordu ve gaza yüklendiğinizde ilk an kopuk uçurtma gibi hızlanıyordu. BMW'de bu durum biraz daha farklı, araç atmosferik gibi daha lineer hızlanıyor gibi hissettirdi bana. Ama aktarma başarısından olsa gerek Megane'de 0-100 9.7sn civarlarındayken 2 serisinde bu değer 8.7 saniye.
Aracın sürüşü çok tok ve kendinden emin hissettiriyor, yüksek hızlarda olabildiğince stabil ve size güven veren bir hali var.. Virajlarda yatmalar olabildiğince az genel olarak sert bir yapısı var. Tabi bu sertliğin bir kısmı üstündeki run-flat lastiklerden geliyor. Her ne kadar run-flat lastikleri değiştirmek istesemde muhtemelen daha sonra garanti ile vs uğraşmak istemediğim için run-flatlerden devam ederim.
Havalar daha yeni yeni ısınmaya başladı ve üstündeki lastikleride henüz çok tanımadığım için aracın limitlerini öğrenmeye başlamadım. İlerleyen zamanlarda bildiğim güzel yollarda denk geldikçe kademe kademe öğrenmeye çalışacağım limitlerini burada yeniden gelişmeleri yazarım.
Biraz uzun olduysa kusura bakmayın, olabildiğince şu ana kadarki tecrübelerimi aktarmaya çalıştım. Araç ile ilgili sorunuz olursa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım.
Öncelikle araç '22 Model BMW 218i Sportline donanım fakat rengi BMW Individual paletinden Stormbay Gri seçilmiş (iyiki de seçilmiş). Aracın ilk sahibi eski bir Borusan İnovasyon genel müdürü. Aracı eşi için almış fakat arka koltuklara 2 çocuk koltuğu ve bir de dadı oturtmaya çalışınca bu aracın kendilerine küçük geleceğini anlayıp Peugeot 408 almışlar. Bu garibanı da şirketlerinin olduğu gökdelenin otoparkına çekip 8 ay boyunca varlığını bile unutmuşlar. Aslında benim en büyük şansımda bu oldu, bu sayede araç İstanbul trafiğinde daha az vakit geçirip daha az zarar görmüş.
Aracın devrini 8570 km de iken üzerime aldım fakat yanlış kullanımdan ve yıkmadan dolayı aracın boyası istediğim kondisyonda değildi. O nedenle Eskişehire dönmeden boya düzeltme (paint correction) ve komple poliüretan koruma filmi (tpu ppf) kaplama randevularımı almıştım. Şu anki kondisyonundan gayet memnunum.
Aracın tasarımını genel olarak hoş buluyorum, M Sport kadar sert durmuyor belki ama yine de hem hırçın hem dingin bir yanı var. Ama bunda üzerindeki rengin de büyük katkısı var bence.
Boyutları çok büyük bir araç değil, şehir içinde sürmek çok rahatsız etmiyor o nedenle ama benim gibi çoğunlukla 2 kişi binen insanlar için fazlası ile yeterli hacim sunuyor.
Normalde coupe ismini tam olarak hak etmesekte bu eki almamızı sağlayan 2 önemli özellik var. Bunlardan ilki çerçevesiz kapılarımız. Görüntü olarak çok güzel duruyorlar, rüzgar sesi olarak herhangi bir kötü yanını görmedim fakat kapı kapanmalarında çok sert çarpma sesi çıkarıyor çerçeve olmadan cam fitile çarptığı için. Bir de dar yerlerde arabaya binmeye çalışırken camın göğsünüze saplanmasından dolayı zor binme durumu vardı fakat BMW bunu düşünerek konforlu biniş özelliği koymuş. Araca binerken ya da inerken anahtardan iki kere açma butonuna basarsanız camlar 1 parmak inmek yerine yarıya kadar iniyor, sizde bu şekilde daha rahat bir şekilde araca bine biliyorsunuz.
Kapı döşemeleri oldukça kaliteli, ellediğiniz her yer yumuşak ya da yapay deri. Hoparlörlerin konumlandırılması iyi, alt tarafta kalıp kulağınıza gelirken bir çok engelle karşılaşmadan size gönderebiliyor sesi. Cam açma butonlarının mekanizması kalitesini hissettiriyor fakat butonların plastiği için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Uç kısımları çok sivri hissettiriyor, keşke uçlarına krom görünümlü plastikler takar hissiyatı biraz daha iyi hale getirselerdi.
Kokpitin rengi çoğunlukla siyah, biraz daha gri tonları ile hareketlendirebilirlermiş belki ama yapmamışlar (En azından bu pakette). Kalite hissiyatını ben çok beğendim. Direksiyonun butonları, vites kolu ve kontrol düğmeleri, klima kontrol kumandaları yani sürücünün dokunabileceği her yer çok kaliteli malzemeler seçilerek oluşturulmuş. Yabancı basında da BMW 'nin bu segmentte diğer premium rakiplerine kıyasla en kaliteli iç mekana sahip olduğu vurgulanıyordu, bende hak verdim.
Dijital kadran size çok bir bilgi sunamıyor ne yazık ki. Belirli bilgiler arasında seçim yapmanız gerekiyor. Hem ortalama tüketimimi görüp hem de son dolumdan itibaren kaç km yapmışım görmek istiyorum derseniz yapamıyorsunuz. Güzel bir ekranın verimsiz kullanıldığını düşünüyorum ben. Farklı görünüm tarzları yok sadece kırmızı yerine farklı sürüş moduna göre mavi falan olabiliyor ya da devir yerine tüketim/power gibi değişik veriler gelebiliyor o kadar.
En azından CarPlay deki navigasyon komutlarını getirebiliyor ortadaki alana onu sevdim.
Kendi multimedya ekranının kullanımı kolay, isterseniz idrive tekerleği ile de her şeyi yapabiliyorsunuz. Araç giderken kontrol etmek çok daha kolay bir hal alıyor bu sayede. Aracın güvenlik sistemlerinin açılıp kapanması, iç ambiyans aydınlatmarlının renginin değiştirilmesi falan hepsi bu ekrandan yapılıyor. Klima kendi özgü ayrı bir ekrana sahip olmasına karşın Sirkülasyon Modu gibi bazı ayarları bu ekran içine koymuşlar, ilginç ve yanlış bir tercih olmuş bence.
Kablosuz CarPlay mevcut araçta, müthiş kolaylık sağlıyor. Biner binmez 5 saniye içinde bağlanıyor telefonum ve müzik, navigasyon gibi şeyleri hızlıca kullanabiliyorum. Ses kalitesinde de beklentimin üzerinde bir sonuçla karşılaştım. Yalan yok eskiden çok bindiğim F20 BMW 1 kasaların standart ses sistemlerinin ne kadar kötü olduğunu bildiğim için bundan da beklentim oydu. Fakat çok daha tatmin edici, basları hissettirebilen ve dinlemesi keyifli bir sistemle karşılaştım. Sadece sesi çok açmanız gerekiyor, ben neredeyse %80-90 aralığında dinliyorum hep.
Koltuklarımız BMW'nin bu araçta sunduğu en baz koltuk. İçi kumaş kenarları deri sürücü tarafı elektrikli yolcu tarafı manuel olan koltuklar. Oturuş pozisyonu bir BMW den bekleyeceğiniz gibi alçak ve şaseye gömülü pozisyonda. Baldır desteği yeterince uzayabiliyor ama alçak oturduğunuz için diz arkalarınız koltuktan daha yüksekte kalıyor. Benim gibi 190 boyundaysanız koltuğu çok yükseltme şansınız da olmuyor. Yanal destekler elektrikli olarak şişirilebiliyor ve koltuk resmen sisi yanlardan sıkıştırıp ortada çivi gibi tutuyor. Aksiyonlu virajlarda yerinizden hiç kımıldamıyorsunuz. Aynı zamanda 2 hafızası da var sürücü koltuğunun ve yan ayna yükseklikleri ile birlikte tutuyor bu hafızayı.
Arka koltuklar oturuş olarak rahat fakat benim boyumda birinin oturması için dik oturmayıp kaykılması ve bükülmesi gerekiyor aşağı doğru alçalan baş mesafesi yüzünden. Arkada da genel kalite algısı oldukça yüksek. Kapı döşemeleri öne göre bir tık daha basit ama yine de yumuşak malzeme ve suni deri kullanılmış. Ortada havalandırma çıkışları ve 2 adet usb-c girişi sağlanmış.
Arka tasarımını çok beğeniyorum, ama 1.5 litre 3 silindir bir motora göre fazla büyük bir egzoz çıkışı koymuşlar. Neredeyse yumruğum sığacak içine.
Bagaj standart hali ile 430 litre. 1 kasadan 50 litre fazlası var ve bagaj tabanı eşiği neredeyse hiç olmadığı için ağır bavulları yükleyip almak kolay oluyor.
Bir de stepne olmadığı için bagaj zeminin altında bir alan daha var o da bagajda tutmayı sevdiğim eşyaları saklamak için güzel bir alan sağlıyor bana.
Gelelim motora ve sürüşe. BMW'nin B38 kodlu 3 silindirli 1.5 litre hacimli 140ps güç ve 220Nm tork sunan motoru mevcut araçta. Şanzıman olarakta benim bir önceki aracım olan Megane 1.3 te kullanılan Getrag 7dct300 model çift kavramalı (ıslak) şanzıman ile tahriği ön tekerlere aktarıyor.
Öncelikle şunu söyleyebilirim, şanzıman davranışlarının Megane ile uzaktan yakından alakası yok. Burada aynı donanım çok daha iyi kalibre edilmiş. Daha kararlı, daha hassas ve hızlı çalışıyor. Sport moda alındığında da pedal sizin verdiğiniz komutlara çok hızlı tepkiler veriyor.
Motorun güç verme eğilimi Megane dan biraz daha farklı. Aslında benzer güçteler ama Megane'ın güç eğrisi turbo motor olduğunu daha rahat hissettiriyordu ve gaza yüklendiğinizde ilk an kopuk uçurtma gibi hızlanıyordu. BMW'de bu durum biraz daha farklı, araç atmosferik gibi daha lineer hızlanıyor gibi hissettirdi bana. Ama aktarma başarısından olsa gerek Megane'de 0-100 9.7sn civarlarındayken 2 serisinde bu değer 8.7 saniye.
Aracın sürüşü çok tok ve kendinden emin hissettiriyor, yüksek hızlarda olabildiğince stabil ve size güven veren bir hali var.. Virajlarda yatmalar olabildiğince az genel olarak sert bir yapısı var. Tabi bu sertliğin bir kısmı üstündeki run-flat lastiklerden geliyor. Her ne kadar run-flat lastikleri değiştirmek istesemde muhtemelen daha sonra garanti ile vs uğraşmak istemediğim için run-flatlerden devam ederim.
Havalar daha yeni yeni ısınmaya başladı ve üstündeki lastikleride henüz çok tanımadığım için aracın limitlerini öğrenmeye başlamadım. İlerleyen zamanlarda bildiğim güzel yollarda denk geldikçe kademe kademe öğrenmeye çalışacağım limitlerini burada yeniden gelişmeleri yazarım.
Biraz uzun olduysa kusura bakmayın, olabildiğince şu ana kadarki tecrübelerimi aktarmaya çalıştım. Araç ile ilgili sorunuz olursa bilgim dahilinde cevaplamaya çalışırım.
Ekli dosyalar
Son düzenleme: