BMW’nun M departmanını marka ile ilgilenen bir çoğumuz duymuştur. M alt markası kendine özel logosuyla ilk defa 1972 yılında BMW 3.0 CSL üzerinde ortaya çıkmıştı. 44 yıl boyunca çeşitli modeller üretmiş olan M bölümünün gelecek planları arasında ise elektrik destekli motorlar yani “hybrid” güç üniteleri ile birlikte otonom sürüş teknolojilerinin kullanımına başlanması öngörülüyor.
Zaman ilerledikçe BMW gibi üreticilerin hybrid ve otonom sürüş gibi teknolojileri daha aktif ve etkili bir şekilde kullanacağı bir gerçek. Burada sıra dışı olan durum bu teknolojilerin M modellerinde de kullanılmaya başlanacak olması.
BMW AG’de görev alan Ian Robertson‘a göre firma bu teknolojileri M modellerine otomobillerin sahip olduğu sürüş keyfi ve performansı kaybı olmadan aktarmayı amaçlamakta.
Robertson açıklamalarında “BMW M tarihindeki en başarılı dönemi yaşamakta.”, “Geniş ürün yelpazesi ile birçok kesime hitap eden otomobiller maksimum satış adetlerini yakalamış durumdalar.” gibi bilgiler verdi.
BMW i8‘i ise geleceğin günümüze yansıması olarak değerlendirilebilir. 1.5 litrelik 3 silindirli motorla eş zamanlı olarak çalışan elektrik motorları sayesinde i8 362 hp üretebilmekte. Ortadan motorlu şasisi de düşünüldüğünde i8’e benzer bir M modeli görmek sıra dışı olmasa gerek.
Şirket gelecekte hangi kararı alırsa alsın Robertson BMW’nun köklerine sadık kalacağının sözünü şimdiden verdi. Robertson “Sürüş keyfini her zaman olduğu gibi korumaya devam edeceğiz.” şeklinde ekledi.
Gelecek nesil “i” modellerinin çıkış tarihi olarak 2021 yılı tahmin edilmekte. Eğer şirket M modellerinde hybrid motorlar kullanmaya başlarsa 2021’den sonra yeni nesil hybrid M’leri piyasada görmeye başlayabiliriz.
Bu yazıyı ana sayfa portalımızdan okumak için tıklayınız..
Zaman ilerledikçe BMW gibi üreticilerin hybrid ve otonom sürüş gibi teknolojileri daha aktif ve etkili bir şekilde kullanacağı bir gerçek. Burada sıra dışı olan durum bu teknolojilerin M modellerinde de kullanılmaya başlanacak olması.
BMW AG’de görev alan Ian Robertson‘a göre firma bu teknolojileri M modellerine otomobillerin sahip olduğu sürüş keyfi ve performansı kaybı olmadan aktarmayı amaçlamakta.
Robertson açıklamalarında “BMW M tarihindeki en başarılı dönemi yaşamakta.”, “Geniş ürün yelpazesi ile birçok kesime hitap eden otomobiller maksimum satış adetlerini yakalamış durumdalar.” gibi bilgiler verdi.
BMW i8‘i ise geleceğin günümüze yansıması olarak değerlendirilebilir. 1.5 litrelik 3 silindirli motorla eş zamanlı olarak çalışan elektrik motorları sayesinde i8 362 hp üretebilmekte. Ortadan motorlu şasisi de düşünüldüğünde i8’e benzer bir M modeli görmek sıra dışı olmasa gerek.
Şirket gelecekte hangi kararı alırsa alsın Robertson BMW’nun köklerine sadık kalacağının sözünü şimdiden verdi. Robertson “Sürüş keyfini her zaman olduğu gibi korumaya devam edeceğiz.” şeklinde ekledi.
Gelecek nesil “i” modellerinin çıkış tarihi olarak 2021 yılı tahmin edilmekte. Eğer şirket M modellerinde hybrid motorlar kullanmaya başlarsa 2021’den sonra yeni nesil hybrid M’leri piyasada görmeye başlayabiliriz.
Bu yazıyı ana sayfa portalımızdan okumak için tıklayınız..