Herkese iyi forumlar dilerim.
9 Yıldır Otopark takipçisiyim. Forumda bulunmak bugüne kısmetmiş. 5 yıldır kullanmış olduğum aracım Volvo S40 2.0 OV hakkında bu aracı almayı düşünenleri veya "bende de aynı araçtan var. Acaba şu nasıl yapılıyor?" diye soracak olanları bilgilendirmek için bir yazı yazma gereği duydum.
Ayrıca Sinan abinin de çok çok sevdiği ve kendisine Kara Kenan lakabını taktığı, Youtube ve sosyal mecralarda 0 / kullanılmış araç incelemesi yapan değerli dostum Kenan'la birlikte çekmiş olduğumuz Volvo S40 MK1 inceleme videomuzunda linkini bırakıyorum. Yazıya döktüğüm tüm bilgilerin canlı halleri videoda mevcut.
TEKNİK VERİLER:
Motor: B4204S 2.0 DOHC 16 Valve Volvo Üretimi
Emiş: N/A (Atmosferik)
Güç: 140HP / 6100RPM
Tork: 183NM / 4500RPM
Şanzıman: AISIN 5 İleri Otomatik Tork Konvertörlü (L-1/2-3 ve Winter modu destekli) + Lock Up mevcut.
MK1 Volvo S40'lar Volvo'nun Hollanda da bulunan Nedcar tesisinde üretilmiştir. Bu kasa Mitsubishi Carisma ve Proton Gen2 ile aynı platformu kullanmaktadır. 2.0 N/A motoru da Renault grubunda Laguna modelinde mevcuttur. Üretim ve parça ortaklığının epey kullanıldığı bir model olduğu için yedek parça ve işçilik anlamında baş ağrıtmaz onu baştan söylemiş olayım.
Önemli bir bilgi; Volvo S40 C segmentindedir. Üretildiği döneme göre her ne kadar D sanılsa da S60 o sınıfın temsilcisi. Yani bu araç dönemin Corollası, 323'ü, Focus 1'i ve Bora'sının rakibidir. Araçla alakalı verdiğim bilgileri bu bağlamda özümsemenizi rica ediyorum. Segmentine göre oldukça şaşırtacak potansiyelde zira kendisi.
Motor/Şanzıman-Performans:
Tipik bir atmosferik motor, dolayısıyla olarak alt devirleri ölü. 3 bin devir altında 2.0 değil 1.5-1.6 atmosferik gibi. Ne zaman ki 3500-4000Rpm'in üstüne çıkarsınız, o zaman 140HP olduğunu size hissettiriyor. Gerek şanzıman gerekse üst devirleri seven motor neticesinde ilk kalkışı ve başlangıç gaz tepkisi zayıf diyebilirim.
Otoyol hızlanmalarında, uzun yol kullanımında hemen her sürücüyü tatmin edecektir. 250HP üstü bir araç deneyiminiz yoksa tabi ki...
Vites değişim kararları son derece yerinde. Düşünme, gecikme, afallama durumu yok. Çok çok dik bir yokuş (bkz. Kağıthane yolları) çıkmadığınız takdirde "niye yükselttin vitesi şimdi?" diye sormuyorsunuz. Öyle bir durumda da Vites seçiciden L konumuna almanız yeterli zaten.
Ek bilgi; L veya 3 konumuna aldığınızda hıza bağlı L'de 1-2 veya 3'te 3-4. viteslerde kullanımınıza imkan veriyor. L de kalmaya devam ederseniz 6500 devirde kesiciye giriyor.
Gaz tepkisi, motor devri 3Bin RPM'in üstünde iken çok tahrik edici, keza doğal emişli 2.0 bir motorun hafif homurtulu sesini de dahil edersek kanınız kaynadığında az yaktırmak epey güç.
Resmi 0-100 verisi 10.5sn. Ben düz yolda 11 yapabiliyorum. Max hızı ise yine fabrika verisi 201Kmh. Düz yolda 225, eğimli yolda ise 235Kmh kayıtlarım mevcut. Daha fazlası yok.
Bu arada son viteste 3 bin devirde 117Kmh hız yapıyor.
Şanzıman konfor odaklı ve bozulmama amaçlı olduğu için vites değişimlerini agresif düşürmeler ya da manuel müdahaleler dışında hissetmiyorsunuz. Ayrıca Şanzıman kontrolünden ibaret olan birde Sport modu mevcut. Yalnızca 6500 RPM çevirmenize ve vites yükseltmelerinin 5 bin yerine 6500'de yapılmasına olanak sağlıyor.
Yine vites seçicide bulunan W Modu (Kar-Çamur-Buz) sayesinde; araç ilk kalkış ve 20KMh hıza kadar 4. viteste kalkış yaparak ön lastiklerin patinaj etmesini engelliyor. Araç çok yüklü değilse ve yokuş yukarı bir tırmanış gerçekleştirmiyorsanız lastikler boşa düşmedikçe saplanıp kalacağınız biz zemin olmayacak buna kefilim. Hiçbir sürücünün ayarlayamayacağı kadar ağır bir kalkış ve güç düşürme söz konusu. Bunuda gaz pedalı konum sensörü ve şanzıman dişlisi vasıtasıyla gerçekleştiriyor.
Sürüş Hissi - Yol Deneyimi / Tüketim:
Aracı hemen her koşulda kullandım. Karlı zemin, çamurlu yol, stabilize yol ve plajda kuma girmek gibi. Aracın tutuş anlamında limitleri oldukça yüksek. Önden çeker faktörü olarak kafadan kayma söz konusu fakat hissiz direksiyonuna rağmen kontrol edilebilir ve eğlenceli. Arkasını oynatmak epey kolay. Ağırlık transferi ile arkasının bıraktığını poponuzdan hissedebiliyorsunuz. Haddinizi aşmadıkça Volvo S40 MK1 sizi epey eğlendirecektir. Bunda motorun aşağı doğru bulunan konumu ve tam bağımsız arka düzeninde etkisi büyük. Fakat haddinizi aştığınız takdirde size dönüp ters ters bakabiliyor. Dediğim gibi direksiyon hissiz sayılır, dolayısıyla limit üstüne çıkılacak bir arkadaş değil, limitleri dahilinde ise oldukça eğlenceli. Özellikle ağırlığının kafasına bindiğini hemen her sürücü anlayabiliyor. Neyse ki zor durumlarda DSA (Dynamic Stability Assistance) sistemi imdadınıza yetişiyor. Gerek patinajı gerekse kayan lastiğe uyguladığı fren ile çizginize girmeniz için emrinize amade. Tek tuş ile tamamiyle kapatılıyor.
Yüksek hızlarda (bkz. 180Kmh+) yana yatması biraz fazla, rüzgar etkisi ise minimuma yakın. Yanal rüzgarları pek umursamıyor, benim için hafif bir esinti ben ağırım dediğini duyabiliyorsunuz. Lakin otoyol için fazla yumuşak direksiyona aynısını söyleyemeyeceğim. Her ne kadar tek elle 220 yapabilsenizde hafif bir oynamada şeritte gezmek işten bile değil.
Bunların yanında otoyol üstünde ki engebeleri ezerek gitmesi, hafif bir süspansiyon hareketinde çok tatlı şekilde yaylanması/dalgalanması epey konforlu hissettiriyor.
Tüketim oldukça değişken;
Depo kapasitesi 60LT. Bununla da max 750-800Km yol yapabilmekte. Şehir içi 450-500 max.
Şehir içi dikkatsizce (İstanbulda yaşıyorum) çok rahat 10.5-12LT arası ort.
Karma yol 9-11LT Ort.
Şehir dışı efendi efendi 110-120 hızlarda 7.5-8.5LT Ort.
Şehir dışı yapıştıralım gidelim 16-18 hatta 20LT ort. (180-200 KMh gibi)
(BENZİN VERİLERİDİR)
Konfor - İç Mekan/Ergonomi:
Volvo'yu Volvo yapan temel bileşenlerden biri bence konfordur. Ama bu araçta uzun yol dışında pekte öyle değil gibi. Serte çok dönük. Buna rağmen yanal eğim var. Yumuşak tümseklerden atlaması başarılı, yüksek süratte otoban konforu harikulade. Fakat bozuk veya çukurlu yolda ki ani sönümleme gerektiren koşullarda o sönümlemeyi araba değil poponuz yapıyor. Paldır küldür gitme durumu var yani. Aracın arkası önünden daha konforlu onu belirtmekte yarar var.
İç mekan ferah denilebilir, ön taraf şahane. Koltuklar hakiki sığır derisi. Yıpranmaya ve çatlamaya pek müsait. Ön koltuklar ısıtmalı ve 8 yönlü hareketi mevcut. C segmenti içinde oturacağınız en rahat ve ağrısız koltuklardan biri. Torpido ve kapı içleri yine deri ve yumuşak plastik dolgulu. Arka koltuklarda kol dayama, Volvo'ya has kendinden çocuk koltuğu olabilmesi veya sahibini şımartıyor. Sağ ön koltuk altında bulunan 2 adet mandalı kaldırarak sırt kısmı direkt ileri katlanabiliyor. Zamanında makam kullanımı için tasarlanmış. Malzemeden kaçma durumu yok. Her şey dönemin şartlarına göre en iyi malzemeler ve bileşenler kullanılarak üretilmiş. Torpido ve göz içleri tamamiyle halı kaplı. Koltuk önünde, arkasında koltuk yanlarında, direksiyon altında cepler var. Ama kısa bir eleştirim; kapı içinde ki gözler o kadar dar ki su şişesi bile koyamıyorsunuz.
Bagajı 460LT. 2 adet filesi ve yükler için kilitlenebilir emniyet kemeri mevcut. Bagaj altında yedek lastik ve ekipman bölümü mevcut. Yükleme eşiği hafif dar. Geniş yükleri veya kolileri kapıdan yükleme durumu hasıl olabiliyor. Neyse ki 2+1 şeklinde yatırılabilen koltukları mevcut. Neredeyse düz bir zemin elde ediyorsunuz.
Dönemin avantajlı özelliklerinden olan; ışıklı makyaj aynaları, arka okuma lambaları, torpido ve ayak altı aydınlatmalar standart. Ekstra olarak kapı içlerine ve ön göğüse eklemiş olduğum Amber Turuncu ledler kalite algısını hafif arttırdı.
Direksiyon kaba ve ağır. Şehir içi veya park manevrasında sizi Fitness masrafından kurtaracaktır. Büyük olması sebebiyle otoyolda diz kapağınızla kullanabilirsiniz
. Yükseklik ayarı mevcut. Derinlik mevcut değil. Sinyal ve silecek kollarının hareketleri ve switchleri sessiz yapılmış. Sürüş konforunu tatlı ve minik arttıran bir unsur.
Cam, ayna ve sürüş modu ayarları el freninin önünde yer alıyor. Her kapıda tek adet cam düğmesi de var. Sürücü camı otomatik. Diğerleri standart elektrikli. Arkalar yarıya kadar açılmakta. Diz ve baş mesafesi ortalama. Çok yayılarak oturmazsanız rahat ediyorsunuz. Boyunuz 1.80 üstündeyse arkada sıkışırsınız.
VOLVO = GÜVENLİK:
Bu modelde;
-4 hava yastığı (ön 2 + perde)
-Sesi ve Işıklı Emniyet kemer uyarısı (Bilenler vardır, çıt çıt çıt çıt röle sesi çıkarır sanki sinyal açık kalmış gibi )
-ABS & DSA (Denge Kontrolü) Ve Antipatinaj
-SIPS (Yanal darbe koruması)
Bu teknoloji aracın kapı içlerine çapraz düzende yerleştirilen 2 adet dolgu blok demir bardan oluşuyor. Ayrıca aracın ön 2 koltuğunun el freni hizasında bulunan metal eklenti sayesinde yandan alınan darbelerde orta alanda ki plastik aksam kırılıyor ve koltuk 10cm kadar sizi kaza mahallinden uzaklaştırıyor.
-WHIPS (Kamçı Etkisini azaltmak için kafalık tasarımı ve otomatik sırt indirme)
Bu özellik sayesinde Volvo'nun klasik virgül şeklinde ve ayarlanayamayan ön baş dayanakları arkadan alınan ani darbelerde sürücünün ve yolcunun bel-omurilik hasarı almasını engelliyor. Bununda yanında yine arka darbede koltuk sırt kademesi 2-4 kademe arkaya otomatik düşecek şekilde gerdirilmiş ve darbeyi bekleyen bir fonksiyonu da mevcut.
-Ön ve arka tampon içlerinde 25cm kalınlığında köşeden köşeye uzanan bir tampon demiri var ki hafif çarpışmalarda diğer araca oldukça fazla hasar vermekte. Esneyebilen tampon bu metal yüzeye dayandığında çarptığınız aracın kaportasını ezmemek çok zor. Bu şiddeti içeri yansıtmasıda cabası. Karoser diriliğini korumak amacıyla eklensede hafif darbelerde içeriye verdiği stres yüksek. Şase burulma noktaları ise çok noktadan destekli.
Özetle güvenlik anlamında modelin çıkış yılı olan 1997'yi düşündüğümüzde C sınıfı liderliğine oynayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Euroncap test sonucu ise makyajla birlikte 5 yıldız.
Fluence ile yaşadığım minik bir sürtme hasıl oldu. Kesinlikle araç kıyası yapmıyorum ama karşı araca verdiği fazla hasarı örneklemek için görsel ekliyorum. Benzeri bir durum Audi A3 ilede yaşandı fakat yayınlamayı doğru bulmadım.
Teknoloji / Elektronik Özellik:
-Dijital yol bilgisayarı; motor sıcaklığı, dış sıcaklık, anlık ve ort. tüketim, menzil ve trip gibi tüm bilgileri gösterge panelinin sağında bulunan döneminin ilk örneklerinden olan dijital ekranda okuyabiliyorsunuz.
-Tek noktalı otomatik Klima, soğutma performansı yeterli. Uzak doğu araçları kadar üşütmüyor ama. Arka yolcuların ayak bölgelerine de üfleme mevcut.
-2 adet birbirinden bağımsız kumandaya sahip ısıtmalı elektrikli aynalar. Bağımsız kontrol edilmesi aynaları aynı anda aşağı veya yukarı kaldırmakta büyük kolaylık.
-Dahili Alarm ve Motor kilitleme
-Ultrasonik araç içi hareket algılama (Ne yazık ki benim aracımda çalışmıyor). Orijinal alarm beynine müdahale edilmediyse siz aracı kilitledikten sonra araç içinde hareket algılanırsa (Sensörler A sütunlarında bulunuyor) Korna ve dörtlü açarak uyarıyor.
-Araca opsiyon olarak alabileceğiniz Cruise Control, Sunroof, elektrikli ön koltuklar ve far yıkama gibi opsiyonlarda mevcut. Fakat benim aracımda hiçbiri mevcut değil.
-Multimedya sistemi orijinal Philips. Fakat ben hafif Audio Fill olduğum için ses tesisatını ve multimedya ekranını baştan aşağı güncelledim.
Benim araca kazandırdığım ve yapması basit olan, isteyen herkese A'dan Z'ye tarifini verebileceğin bazı teknolojiler ise;
-Direksiyon arkası medya ve Volume kontrolü (Tıpkı Renault'larda ki gibi elinizin altında.)
-Animasyonlu ve sinyal destekli gündüz ledleri (Kayar fonksiyonlu)
-Orta konsolda bulunan ve bence hiçbir işe yaramayan göze eklediğim kablosuz şarj ünitesi (6" ten büyük bir telefonunuz varsa buraya sığmaz)
-Head-Up display
-Ön-arka-iç kamera ve kayıt
-Kapı kolu panellerine ve arka ayak altlarına loş Amber ışıklandırma (Kesinlikle RGB vs ile donatılacak bir araç değil.....)
-İçeriden bagaj açma ve yarıya kadar kaldırma
-Herhangi bir kapı açılınca 10 Sn boyunca dörtlü yakar
-Soğutmalı Torpido (Klima aktarım borusundan alınan ufak bir ilave hortum ile kolayca yapılabiliyor ama içeceğinizi buz gibi yapmaz...)
MK1 S40 Versiyonları / Kimler Almalı:
Bu aracın 1.6, 1.8, 2.0, 2.0 Turbo ve 1.9T4 olarak 5 farklı motor seçeneği ve 4 farklı şanzıman seçeneği vardır.
Kısaca;
-1.6 105HPManuel olan; yakıt tüketimi makul, sundukları baz paket ve çekişi zayıftır. Önceliği buna vermemelisiniz.
-1.8 124HPManuel / Otomatik; Mitsubishi'den tanınan motorla temelde aynıdır. Performansı 2.0 ile çok yakın. Yakıt tüketimi de öyle. Tercih meselesi yani.
Otomatikleri 4 İleri AISIN şanzımandır. Taş gibidir.
-2.0 Atmosferik (Konu olan motor); aralarında en ortada yer alan gerek performans gerekse yakıt tüketimi açısından tüm seçenekler arasında en ortalama motordur. Otomatikleri Lock-up fonksiyonlu Tork konvertörlü AISIN 5 İleri şanzıman. Manuelleri ise 2 çeşit çıkmaktadır, Geri vites eğer 1'in yanında ise Renault şanzıman, 5'in altında ise Volvo şanzımanıdır. Volvo şanzıman olanı tercih etmenizi tavsiye ederim.
Benim aracın güncel 386.000KM'de. LPG mevcut fakat bende olduğu süre boyunca iptal edildi. Safkan benzinli kullanıyorum. Motor ve şanzımanında onarım/söküm işlemi bu KM'ye kadar hiç gerçekleşmedi. Orijinal motoru ile yola devam ediyor.
-2.0T 165HP, Düşük basınçlı çalışan bir turboya sahip (0.8 Bar). Performansı zıpkın gibi, bu kasanın alınması gereken en mantıklı konfigürasyonu. Fakat olası Turbo masraflarını ve 2.0 ile neredeyse aynı bloğa ve kapağa sahip ünitenin daha çok stres altında kalacağını hesaba katmak gerekli. Yağ ve su kontrolleri sarf parça değişimleri daha sık takip edilmeli ve masraftan kaçınılmamalı. 5 ileri otomatik veya manuel ile üretilmiştir. Şanzıman yine Volvo ve AISIN.
-1.9T4........ S40'ı tasarlayan mühendislerin şımarıklığı. 14XX KG boş ağırlığa sahip MK1 S40'ın 200HP ve 300NM tork değerleri sunan bu motor seçeneği yine AISIN Otomatik ve 5 ileri manuel ile geliyor. Sürüş dinamiklerine ve aracına hakim 1.9 T4 sahiplerinin ortak kanısı; bu fren tertibatı ve bu şase optimizasyonu ile bu motor bu kasaya kesinlikle fazla kalıyor. 0-100 6.5SN, Max hız ise ibre sonu....240+ çok çok rahat. Kıssadan hisse olası arıza maliyetleri ve şehir içi kullanımda yüksek yakıt sarfiyatı neticesinde aktif kullanılacak bir araç için son tercih edilmesi gereken, lakin 2. araç veya nadir kullanımlar için düşünenlerin, "masraf çıkarsın ne olacak, ben satmayı düşünmüyorum yaptırır binerim" diyeceklerin mutlaka değerlendirmesi gereken kombinasyon. Fren ve sıvı bakımları çok sıkı takip edilmeli. Şehir içinde bir göz sürekli harareti takip etmeli
Bonus bilgi: 1.6, 1.8 veya 2.0'lar Atmosferikler haricinde Turbo motorlar bizim ülkenin mevsimini pek sevmiyor, Karsta veya Erzurumda yaşamıyorsanız motor suyunu sık sık kontrol edin..
07.2025 tarihi itibariyle 500.000TL'den az bir bütçeniz varsa, teferruatlı olarak; 206 veya Megane 1 alabilecek durumdaysanız, güvenli ve performanslı olsun, mekanik anlamda yağ değişimi ve rutin kontrol dışında beni uğraştırmasın, motoru ve elektroniği karmaşık olmasın usta usta gezmeyeyim, az paraya hatrınca çok özellik sağlasın diyenlerdenseniz kesinlikle listenizde ilk 3'te S40 MK1 bulunmalı. Güven hissi, tokluğu, trim sesinin azlığı ve kaliteli deri koltukları ile uzun yola çıkmak için değil araba kullanmak için uzun yol planı yapacağınız bir araçtır.
Aracı basıp, kesip biçecekseniz; elektroniğini (tadında yapılabilir) çok kurcalayacaksanız, güvendiğiniz ve bildiğiniz en az 2 parçacı ve en az 1 Volvo ustanız yoksa bu araç size göre değildir. Usta faktörü herşeyden ağır basıyor. Çatlak olan ve sağ amortisör kütüğünün altından doğruca katalizör üstüne sızdırma yapan motor suyu deposu yüzünden blok ve kapak çatlak olabilir tarzı şeyler duymuşluğum var klima devreye girmediği için kompresor, kurutucu veya evaparatör gibi parçalar gitmiştir yanmıştır bitmiştir denilen fakat sadece klima kontrol ünitesinin soketi yerinden çıktığı için çalışmayan klimaya söylenenler.... Bizim sanayimizde çok değerli ustalar ve çıraklar var. Her markada veya her alanda yetişkinler mevcut. Fakat bilmediği, kontrol etmediği ya da "kesin şudur ya" kanısına kapılıp kafadan atıp tutanların söyledikleri olmasa ah..
Olumsuz Yönleri:
Gelelim bazen beni çıldırtan, ne alaka şimdi dedirten veya ergonomi olarak vasat bulduğum yönlerine.
Otomatik şanzıman olması ve nispeten ağır oluşu sebebiyle ( bazı sarı sayfalarda ki teknik bilgilerde yer alan hatalı ağırlık verisi (1450kg net ağırlığa sahip) ) dağ yollarında çabuk tüten ve yorulan frenlere sahip. Öyle ki dibe gitme olayı olabiliyor... Mazallah, Volvo'sun sen.
İç mekanda çok sayıda saklama gözü bulunsa da; bir cüzdan ya da telefon en basiti ses yapmadan dursun diye koyacağınız bir ev anahtarı alanı bile yok. Defter kalem gözlük torpido içi, koltuk arkası ceplere su şisesi vs ama o kadar. Fazlası yok. Telefonu ya bacak aranızda ya da benim gibi iPhone mini tarzı bi cihaz kullanıyorsanız da ortada ki vasıfsız rafa koyabilirsiniz.
Kendim amatörce kapı içlerine, zemin halısı altına ve bagaj havuzuna ses-ısı yalıtımı yaptım, araç zeminini de pütürle kapladım. Fakat buna rağmen motor ve yuvarlanma sesi 110'dan sonra kabinde dört dönüyor. 120den sonra yanınızdakiyle biraz sesli konuşmanız gerekli. Güzel bir ses sisteminiz varsa bu dert değil tabi.
Benim aracıma mı has bilmemekle beraber (başkalarından pek duymadım zira) 5 yılda 3 kez ön sol sağ arka sol arka tekerlek bilyası değiştirdim. Lastik havası düşük mü? Bilya bozulacak, lastik patladı ve max 300mt jant üstünde mi gittiniz? Bilya bozulacak. Veya uzun süre sola eğik mi park edildi araba? Bilya bozulacaaakk.
Alt düzen, ön-arka rot, şase kontrolleri detaylıca yapıldı. Hiçbir gariplik olmamasına rağmen sık sık bilya bozma huyu var. Dediğim gibi bu benim aracıma has olabilir. Neyse ki tek bilya değişiminin güncel maliyeti 1000TL altında. Komple Porya değişmeyecekse tabi.
Final:
Aracımla 5. yılım doldu. 4. sahibiyim. 65 Bin Km'dedir tek elden kullanıyorum. Bugüne dek ettiğim masraflar yağ bakımı ve lastik alımı dahil 35.000TL'yi geçmiyor. Kronik diyebileceğim tek sorunu direksiyon kutusu. 10 S40'tan 5'i revizyon görmeli. Hafif gezinti, esinti yapabiliyor. Bende revize ettirenlerdenim. Bunun dışında mekanik parça değişimi yalnızca çürüyen ve delinen egzoz oldu. Hafif ve ağır bakım parçaları dışında elletmedim. Kayıştı gergiydi filtreydi klima gazıydı bunlardan ibaret.
Eski Volvolar masraflıdır, sorunludur diyeceklere önden cevap; Eski model Volvo'ların sahipleri sorunludur, bütçesi yoktur, katır niyetine binmektedir. Aracın sesinden veya dilinden anlamayan ustalara sahiptir. Elektrik tesisatını saçak saçak yapacak ruhani bozulmalar yaşıyordur. Yoksa araba bigünahtır.
Sözün özü; 300-450Bin TL arası MK1 Volvo S40 hangi motorla alırsanız alın 300.000KM altında ise ve özellikle deri koltuk, sunroof opsiyonu varsa kelepirdir. Sözün özü bu.
Merak ettiğiniz, düzeltme veya ekleme yapmak istediğiniz her cevaba/soruya açığım.
Saygılar.
9 Yıldır Otopark takipçisiyim. Forumda bulunmak bugüne kısmetmiş. 5 yıldır kullanmış olduğum aracım Volvo S40 2.0 OV hakkında bu aracı almayı düşünenleri veya "bende de aynı araçtan var. Acaba şu nasıl yapılıyor?" diye soracak olanları bilgilendirmek için bir yazı yazma gereği duydum.
Ayrıca Sinan abinin de çok çok sevdiği ve kendisine Kara Kenan lakabını taktığı, Youtube ve sosyal mecralarda 0 / kullanılmış araç incelemesi yapan değerli dostum Kenan'la birlikte çekmiş olduğumuz Volvo S40 MK1 inceleme videomuzunda linkini bırakıyorum. Yazıya döktüğüm tüm bilgilerin canlı halleri videoda mevcut.
TEKNİK VERİLER:
Motor: B4204S 2.0 DOHC 16 Valve Volvo Üretimi
Emiş: N/A (Atmosferik)
Güç: 140HP / 6100RPM
Tork: 183NM / 4500RPM
Şanzıman: AISIN 5 İleri Otomatik Tork Konvertörlü (L-1/2-3 ve Winter modu destekli) + Lock Up mevcut.
MK1 Volvo S40'lar Volvo'nun Hollanda da bulunan Nedcar tesisinde üretilmiştir. Bu kasa Mitsubishi Carisma ve Proton Gen2 ile aynı platformu kullanmaktadır. 2.0 N/A motoru da Renault grubunda Laguna modelinde mevcuttur. Üretim ve parça ortaklığının epey kullanıldığı bir model olduğu için yedek parça ve işçilik anlamında baş ağrıtmaz onu baştan söylemiş olayım.
Önemli bir bilgi; Volvo S40 C segmentindedir. Üretildiği döneme göre her ne kadar D sanılsa da S60 o sınıfın temsilcisi. Yani bu araç dönemin Corollası, 323'ü, Focus 1'i ve Bora'sının rakibidir. Araçla alakalı verdiğim bilgileri bu bağlamda özümsemenizi rica ediyorum. Segmentine göre oldukça şaşırtacak potansiyelde zira kendisi.
Motor/Şanzıman-Performans:
Tipik bir atmosferik motor, dolayısıyla olarak alt devirleri ölü. 3 bin devir altında 2.0 değil 1.5-1.6 atmosferik gibi. Ne zaman ki 3500-4000Rpm'in üstüne çıkarsınız, o zaman 140HP olduğunu size hissettiriyor. Gerek şanzıman gerekse üst devirleri seven motor neticesinde ilk kalkışı ve başlangıç gaz tepkisi zayıf diyebilirim.
Otoyol hızlanmalarında, uzun yol kullanımında hemen her sürücüyü tatmin edecektir. 250HP üstü bir araç deneyiminiz yoksa tabi ki...
Vites değişim kararları son derece yerinde. Düşünme, gecikme, afallama durumu yok. Çok çok dik bir yokuş (bkz. Kağıthane yolları) çıkmadığınız takdirde "niye yükselttin vitesi şimdi?" diye sormuyorsunuz. Öyle bir durumda da Vites seçiciden L konumuna almanız yeterli zaten.
Ek bilgi; L veya 3 konumuna aldığınızda hıza bağlı L'de 1-2 veya 3'te 3-4. viteslerde kullanımınıza imkan veriyor. L de kalmaya devam ederseniz 6500 devirde kesiciye giriyor.
Gaz tepkisi, motor devri 3Bin RPM'in üstünde iken çok tahrik edici, keza doğal emişli 2.0 bir motorun hafif homurtulu sesini de dahil edersek kanınız kaynadığında az yaktırmak epey güç.
Resmi 0-100 verisi 10.5sn. Ben düz yolda 11 yapabiliyorum. Max hızı ise yine fabrika verisi 201Kmh. Düz yolda 225, eğimli yolda ise 235Kmh kayıtlarım mevcut. Daha fazlası yok.
Bu arada son viteste 3 bin devirde 117Kmh hız yapıyor.
Şanzıman konfor odaklı ve bozulmama amaçlı olduğu için vites değişimlerini agresif düşürmeler ya da manuel müdahaleler dışında hissetmiyorsunuz. Ayrıca Şanzıman kontrolünden ibaret olan birde Sport modu mevcut. Yalnızca 6500 RPM çevirmenize ve vites yükseltmelerinin 5 bin yerine 6500'de yapılmasına olanak sağlıyor.
Yine vites seçicide bulunan W Modu (Kar-Çamur-Buz) sayesinde; araç ilk kalkış ve 20KMh hıza kadar 4. viteste kalkış yaparak ön lastiklerin patinaj etmesini engelliyor. Araç çok yüklü değilse ve yokuş yukarı bir tırmanış gerçekleştirmiyorsanız lastikler boşa düşmedikçe saplanıp kalacağınız biz zemin olmayacak buna kefilim. Hiçbir sürücünün ayarlayamayacağı kadar ağır bir kalkış ve güç düşürme söz konusu. Bunuda gaz pedalı konum sensörü ve şanzıman dişlisi vasıtasıyla gerçekleştiriyor.
Sürüş Hissi - Yol Deneyimi / Tüketim:
Aracı hemen her koşulda kullandım. Karlı zemin, çamurlu yol, stabilize yol ve plajda kuma girmek gibi. Aracın tutuş anlamında limitleri oldukça yüksek. Önden çeker faktörü olarak kafadan kayma söz konusu fakat hissiz direksiyonuna rağmen kontrol edilebilir ve eğlenceli. Arkasını oynatmak epey kolay. Ağırlık transferi ile arkasının bıraktığını poponuzdan hissedebiliyorsunuz. Haddinizi aşmadıkça Volvo S40 MK1 sizi epey eğlendirecektir. Bunda motorun aşağı doğru bulunan konumu ve tam bağımsız arka düzeninde etkisi büyük. Fakat haddinizi aştığınız takdirde size dönüp ters ters bakabiliyor. Dediğim gibi direksiyon hissiz sayılır, dolayısıyla limit üstüne çıkılacak bir arkadaş değil, limitleri dahilinde ise oldukça eğlenceli. Özellikle ağırlığının kafasına bindiğini hemen her sürücü anlayabiliyor. Neyse ki zor durumlarda DSA (Dynamic Stability Assistance) sistemi imdadınıza yetişiyor. Gerek patinajı gerekse kayan lastiğe uyguladığı fren ile çizginize girmeniz için emrinize amade. Tek tuş ile tamamiyle kapatılıyor.
Yüksek hızlarda (bkz. 180Kmh+) yana yatması biraz fazla, rüzgar etkisi ise minimuma yakın. Yanal rüzgarları pek umursamıyor, benim için hafif bir esinti ben ağırım dediğini duyabiliyorsunuz. Lakin otoyol için fazla yumuşak direksiyona aynısını söyleyemeyeceğim. Her ne kadar tek elle 220 yapabilsenizde hafif bir oynamada şeritte gezmek işten bile değil.
Bunların yanında otoyol üstünde ki engebeleri ezerek gitmesi, hafif bir süspansiyon hareketinde çok tatlı şekilde yaylanması/dalgalanması epey konforlu hissettiriyor.
Tüketim oldukça değişken;
Depo kapasitesi 60LT. Bununla da max 750-800Km yol yapabilmekte. Şehir içi 450-500 max.
Şehir içi dikkatsizce (İstanbulda yaşıyorum) çok rahat 10.5-12LT arası ort.
Karma yol 9-11LT Ort.
Şehir dışı efendi efendi 110-120 hızlarda 7.5-8.5LT Ort.
Şehir dışı yapıştıralım gidelim 16-18 hatta 20LT ort. (180-200 KMh gibi)
(BENZİN VERİLERİDİR)
Konfor - İç Mekan/Ergonomi:
Volvo'yu Volvo yapan temel bileşenlerden biri bence konfordur. Ama bu araçta uzun yol dışında pekte öyle değil gibi. Serte çok dönük. Buna rağmen yanal eğim var. Yumuşak tümseklerden atlaması başarılı, yüksek süratte otoban konforu harikulade. Fakat bozuk veya çukurlu yolda ki ani sönümleme gerektiren koşullarda o sönümlemeyi araba değil poponuz yapıyor. Paldır küldür gitme durumu var yani. Aracın arkası önünden daha konforlu onu belirtmekte yarar var.
İç mekan ferah denilebilir, ön taraf şahane. Koltuklar hakiki sığır derisi. Yıpranmaya ve çatlamaya pek müsait. Ön koltuklar ısıtmalı ve 8 yönlü hareketi mevcut. C segmenti içinde oturacağınız en rahat ve ağrısız koltuklardan biri. Torpido ve kapı içleri yine deri ve yumuşak plastik dolgulu. Arka koltuklarda kol dayama, Volvo'ya has kendinden çocuk koltuğu olabilmesi veya sahibini şımartıyor. Sağ ön koltuk altında bulunan 2 adet mandalı kaldırarak sırt kısmı direkt ileri katlanabiliyor. Zamanında makam kullanımı için tasarlanmış. Malzemeden kaçma durumu yok. Her şey dönemin şartlarına göre en iyi malzemeler ve bileşenler kullanılarak üretilmiş. Torpido ve göz içleri tamamiyle halı kaplı. Koltuk önünde, arkasında koltuk yanlarında, direksiyon altında cepler var. Ama kısa bir eleştirim; kapı içinde ki gözler o kadar dar ki su şişesi bile koyamıyorsunuz.
Bagajı 460LT. 2 adet filesi ve yükler için kilitlenebilir emniyet kemeri mevcut. Bagaj altında yedek lastik ve ekipman bölümü mevcut. Yükleme eşiği hafif dar. Geniş yükleri veya kolileri kapıdan yükleme durumu hasıl olabiliyor. Neyse ki 2+1 şeklinde yatırılabilen koltukları mevcut. Neredeyse düz bir zemin elde ediyorsunuz.
Dönemin avantajlı özelliklerinden olan; ışıklı makyaj aynaları, arka okuma lambaları, torpido ve ayak altı aydınlatmalar standart. Ekstra olarak kapı içlerine ve ön göğüse eklemiş olduğum Amber Turuncu ledler kalite algısını hafif arttırdı.
Direksiyon kaba ve ağır. Şehir içi veya park manevrasında sizi Fitness masrafından kurtaracaktır. Büyük olması sebebiyle otoyolda diz kapağınızla kullanabilirsiniz
. Yükseklik ayarı mevcut. Derinlik mevcut değil. Sinyal ve silecek kollarının hareketleri ve switchleri sessiz yapılmış. Sürüş konforunu tatlı ve minik arttıran bir unsur.Cam, ayna ve sürüş modu ayarları el freninin önünde yer alıyor. Her kapıda tek adet cam düğmesi de var. Sürücü camı otomatik. Diğerleri standart elektrikli. Arkalar yarıya kadar açılmakta. Diz ve baş mesafesi ortalama. Çok yayılarak oturmazsanız rahat ediyorsunuz. Boyunuz 1.80 üstündeyse arkada sıkışırsınız.
VOLVO = GÜVENLİK:
Bu modelde;
-4 hava yastığı (ön 2 + perde)
-Sesi ve Işıklı Emniyet kemer uyarısı (Bilenler vardır, çıt çıt çıt çıt röle sesi çıkarır sanki sinyal açık kalmış gibi
)-ABS & DSA (Denge Kontrolü) Ve Antipatinaj
-SIPS (Yanal darbe koruması)
Bu teknoloji aracın kapı içlerine çapraz düzende yerleştirilen 2 adet dolgu blok demir bardan oluşuyor. Ayrıca aracın ön 2 koltuğunun el freni hizasında bulunan metal eklenti sayesinde yandan alınan darbelerde orta alanda ki plastik aksam kırılıyor ve koltuk 10cm kadar sizi kaza mahallinden uzaklaştırıyor.
-WHIPS (Kamçı Etkisini azaltmak için kafalık tasarımı ve otomatik sırt indirme)
Bu özellik sayesinde Volvo'nun klasik virgül şeklinde ve ayarlanayamayan ön baş dayanakları arkadan alınan ani darbelerde sürücünün ve yolcunun bel-omurilik hasarı almasını engelliyor. Bununda yanında yine arka darbede koltuk sırt kademesi 2-4 kademe arkaya otomatik düşecek şekilde gerdirilmiş ve darbeyi bekleyen bir fonksiyonu da mevcut.
-Ön ve arka tampon içlerinde 25cm kalınlığında köşeden köşeye uzanan bir tampon demiri var ki hafif çarpışmalarda diğer araca oldukça fazla hasar vermekte. Esneyebilen tampon bu metal yüzeye dayandığında çarptığınız aracın kaportasını ezmemek çok zor. Bu şiddeti içeri yansıtmasıda cabası. Karoser diriliğini korumak amacıyla eklensede hafif darbelerde içeriye verdiği stres yüksek. Şase burulma noktaları ise çok noktadan destekli.
Özetle güvenlik anlamında modelin çıkış yılı olan 1997'yi düşündüğümüzde C sınıfı liderliğine oynayacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Euroncap test sonucu ise makyajla birlikte 5 yıldız.
Fluence ile yaşadığım minik bir sürtme hasıl oldu. Kesinlikle araç kıyası yapmıyorum ama karşı araca verdiği fazla hasarı örneklemek için görsel ekliyorum. Benzeri bir durum Audi A3 ilede yaşandı fakat yayınlamayı doğru bulmadım.
Teknoloji / Elektronik Özellik:
-Dijital yol bilgisayarı; motor sıcaklığı, dış sıcaklık, anlık ve ort. tüketim, menzil ve trip gibi tüm bilgileri gösterge panelinin sağında bulunan döneminin ilk örneklerinden olan dijital ekranda okuyabiliyorsunuz.
-Tek noktalı otomatik Klima, soğutma performansı yeterli. Uzak doğu araçları kadar üşütmüyor ama. Arka yolcuların ayak bölgelerine de üfleme mevcut.
-2 adet birbirinden bağımsız kumandaya sahip ısıtmalı elektrikli aynalar. Bağımsız kontrol edilmesi aynaları aynı anda aşağı veya yukarı kaldırmakta büyük kolaylık.
-Dahili Alarm ve Motor kilitleme
-Ultrasonik araç içi hareket algılama (Ne yazık ki benim aracımda çalışmıyor). Orijinal alarm beynine müdahale edilmediyse siz aracı kilitledikten sonra araç içinde hareket algılanırsa (Sensörler A sütunlarında bulunuyor) Korna ve dörtlü açarak uyarıyor.
-Araca opsiyon olarak alabileceğiniz Cruise Control, Sunroof, elektrikli ön koltuklar ve far yıkama gibi opsiyonlarda mevcut. Fakat benim aracımda hiçbiri mevcut değil.
-Multimedya sistemi orijinal Philips. Fakat ben hafif Audio Fill olduğum için ses tesisatını ve multimedya ekranını baştan aşağı güncelledim.
Benim araca kazandırdığım ve yapması basit olan, isteyen herkese A'dan Z'ye tarifini verebileceğin bazı teknolojiler ise;
-Direksiyon arkası medya ve Volume kontrolü (Tıpkı Renault'larda ki gibi elinizin altında.)
-Animasyonlu ve sinyal destekli gündüz ledleri (Kayar fonksiyonlu)
-Orta konsolda bulunan ve bence hiçbir işe yaramayan göze eklediğim kablosuz şarj ünitesi (6" ten büyük bir telefonunuz varsa buraya sığmaz)
-Head-Up display
-Ön-arka-iç kamera ve kayıt
-Kapı kolu panellerine ve arka ayak altlarına loş Amber ışıklandırma (Kesinlikle RGB vs ile donatılacak bir araç değil.....)
-İçeriden bagaj açma ve yarıya kadar kaldırma
-Herhangi bir kapı açılınca 10 Sn boyunca dörtlü yakar
-Soğutmalı Torpido (Klima aktarım borusundan alınan ufak bir ilave hortum ile kolayca yapılabiliyor ama içeceğinizi buz gibi yapmaz...)
MK1 S40 Versiyonları / Kimler Almalı:
Bu aracın 1.6, 1.8, 2.0, 2.0 Turbo ve 1.9T4 olarak 5 farklı motor seçeneği ve 4 farklı şanzıman seçeneği vardır.
Kısaca;
-1.6 105HPManuel olan; yakıt tüketimi makul, sundukları baz paket ve çekişi zayıftır. Önceliği buna vermemelisiniz.
-1.8 124HPManuel / Otomatik; Mitsubishi'den tanınan motorla temelde aynıdır. Performansı 2.0 ile çok yakın. Yakıt tüketimi de öyle. Tercih meselesi yani.
Otomatikleri 4 İleri AISIN şanzımandır. Taş gibidir.
-2.0 Atmosferik (Konu olan motor); aralarında en ortada yer alan gerek performans gerekse yakıt tüketimi açısından tüm seçenekler arasında en ortalama motordur. Otomatikleri Lock-up fonksiyonlu Tork konvertörlü AISIN 5 İleri şanzıman. Manuelleri ise 2 çeşit çıkmaktadır, Geri vites eğer 1'in yanında ise Renault şanzıman, 5'in altında ise Volvo şanzımanıdır. Volvo şanzıman olanı tercih etmenizi tavsiye ederim.
Benim aracın güncel 386.000KM'de. LPG mevcut fakat bende olduğu süre boyunca iptal edildi. Safkan benzinli kullanıyorum. Motor ve şanzımanında onarım/söküm işlemi bu KM'ye kadar hiç gerçekleşmedi. Orijinal motoru ile yola devam ediyor.
-2.0T 165HP, Düşük basınçlı çalışan bir turboya sahip (0.8 Bar). Performansı zıpkın gibi, bu kasanın alınması gereken en mantıklı konfigürasyonu. Fakat olası Turbo masraflarını ve 2.0 ile neredeyse aynı bloğa ve kapağa sahip ünitenin daha çok stres altında kalacağını hesaba katmak gerekli. Yağ ve su kontrolleri sarf parça değişimleri daha sık takip edilmeli ve masraftan kaçınılmamalı. 5 ileri otomatik veya manuel ile üretilmiştir. Şanzıman yine Volvo ve AISIN.
-1.9T4........ S40'ı tasarlayan mühendislerin şımarıklığı. 14XX KG boş ağırlığa sahip MK1 S40'ın 200HP ve 300NM tork değerleri sunan bu motor seçeneği yine AISIN Otomatik ve 5 ileri manuel ile geliyor. Sürüş dinamiklerine ve aracına hakim 1.9 T4 sahiplerinin ortak kanısı; bu fren tertibatı ve bu şase optimizasyonu ile bu motor bu kasaya kesinlikle fazla kalıyor. 0-100 6.5SN, Max hız ise ibre sonu....240+ çok çok rahat. Kıssadan hisse olası arıza maliyetleri ve şehir içi kullanımda yüksek yakıt sarfiyatı neticesinde aktif kullanılacak bir araç için son tercih edilmesi gereken, lakin 2. araç veya nadir kullanımlar için düşünenlerin, "masraf çıkarsın ne olacak, ben satmayı düşünmüyorum yaptırır binerim" diyeceklerin mutlaka değerlendirmesi gereken kombinasyon. Fren ve sıvı bakımları çok sıkı takip edilmeli. Şehir içinde bir göz sürekli harareti takip etmeli
Bonus bilgi: 1.6, 1.8 veya 2.0'lar Atmosferikler haricinde Turbo motorlar bizim ülkenin mevsimini pek sevmiyor, Karsta veya Erzurumda yaşamıyorsanız motor suyunu sık sık kontrol edin..
07.2025 tarihi itibariyle 500.000TL'den az bir bütçeniz varsa, teferruatlı olarak; 206 veya Megane 1 alabilecek durumdaysanız, güvenli ve performanslı olsun, mekanik anlamda yağ değişimi ve rutin kontrol dışında beni uğraştırmasın, motoru ve elektroniği karmaşık olmasın usta usta gezmeyeyim, az paraya hatrınca çok özellik sağlasın diyenlerdenseniz kesinlikle listenizde ilk 3'te S40 MK1 bulunmalı. Güven hissi, tokluğu, trim sesinin azlığı ve kaliteli deri koltukları ile uzun yola çıkmak için değil araba kullanmak için uzun yol planı yapacağınız bir araçtır.
Aracı basıp, kesip biçecekseniz; elektroniğini (tadında yapılabilir) çok kurcalayacaksanız, güvendiğiniz ve bildiğiniz en az 2 parçacı ve en az 1 Volvo ustanız yoksa bu araç size göre değildir. Usta faktörü herşeyden ağır basıyor. Çatlak olan ve sağ amortisör kütüğünün altından doğruca katalizör üstüne sızdırma yapan motor suyu deposu yüzünden blok ve kapak çatlak olabilir tarzı şeyler duymuşluğum var
klima devreye girmediği için kompresor, kurutucu veya evaparatör gibi parçalar gitmiştir yanmıştır bitmiştir denilen fakat sadece klima kontrol ünitesinin soketi yerinden çıktığı için çalışmayan klimaya söylenenler.... Bizim sanayimizde çok değerli ustalar ve çıraklar var. Her markada veya her alanda yetişkinler mevcut. Fakat bilmediği, kontrol etmediği ya da "kesin şudur ya" kanısına kapılıp kafadan atıp tutanların söyledikleri olmasa ah..
Olumsuz Yönleri:
Gelelim bazen beni çıldırtan, ne alaka şimdi dedirten veya ergonomi olarak vasat bulduğum yönlerine.
Otomatik şanzıman olması ve nispeten ağır oluşu sebebiyle ( bazı sarı sayfalarda ki teknik bilgilerde yer alan hatalı ağırlık verisi (1450kg net ağırlığa sahip) ) dağ yollarında çabuk tüten ve yorulan frenlere sahip. Öyle ki dibe gitme olayı olabiliyor... Mazallah, Volvo'sun sen.
İç mekanda çok sayıda saklama gözü bulunsa da; bir cüzdan ya da telefon en basiti ses yapmadan dursun diye koyacağınız bir ev anahtarı alanı bile yok. Defter kalem gözlük torpido içi, koltuk arkası ceplere su şisesi vs ama o kadar. Fazlası yok. Telefonu ya bacak aranızda ya da benim gibi iPhone mini tarzı bi cihaz kullanıyorsanız da ortada ki vasıfsız rafa koyabilirsiniz.
Kendim amatörce kapı içlerine, zemin halısı altına ve bagaj havuzuna ses-ısı yalıtımı yaptım, araç zeminini de pütürle kapladım. Fakat buna rağmen motor ve yuvarlanma sesi 110'dan sonra kabinde dört dönüyor. 120den sonra yanınızdakiyle biraz sesli konuşmanız gerekli. Güzel bir ses sisteminiz varsa bu dert değil tabi.
Benim aracıma mı has bilmemekle beraber (başkalarından pek duymadım zira) 5 yılda 3 kez ön sol sağ arka sol arka tekerlek bilyası değiştirdim. Lastik havası düşük mü? Bilya bozulacak, lastik patladı ve max 300mt jant üstünde mi gittiniz? Bilya bozulacak. Veya uzun süre sola eğik mi park edildi araba? Bilya bozulacaaakk.
Alt düzen, ön-arka rot, şase kontrolleri detaylıca yapıldı. Hiçbir gariplik olmamasına rağmen sık sık bilya bozma huyu var. Dediğim gibi bu benim aracıma has olabilir. Neyse ki tek bilya değişiminin güncel maliyeti 1000TL altında. Komple Porya değişmeyecekse tabi.
Final:
Aracımla 5. yılım doldu. 4. sahibiyim. 65 Bin Km'dedir tek elden kullanıyorum. Bugüne dek ettiğim masraflar yağ bakımı ve lastik alımı dahil 35.000TL'yi geçmiyor. Kronik diyebileceğim tek sorunu direksiyon kutusu. 10 S40'tan 5'i revizyon görmeli. Hafif gezinti, esinti yapabiliyor. Bende revize ettirenlerdenim. Bunun dışında mekanik parça değişimi yalnızca çürüyen ve delinen egzoz oldu. Hafif ve ağır bakım parçaları dışında elletmedim. Kayıştı gergiydi filtreydi klima gazıydı bunlardan ibaret.
Eski Volvolar masraflıdır, sorunludur diyeceklere önden cevap; Eski model Volvo'ların sahipleri sorunludur, bütçesi yoktur, katır niyetine binmektedir. Aracın sesinden veya dilinden anlamayan ustalara sahiptir. Elektrik tesisatını saçak saçak yapacak ruhani bozulmalar yaşıyordur. Yoksa araba bigünahtır.
Sözün özü; 300-450Bin TL arası MK1 Volvo S40 hangi motorla alırsanız alın 300.000KM altında ise ve özellikle deri koltuk, sunroof opsiyonu varsa kelepirdir. Sözün özü bu.
Merak ettiğiniz, düzeltme veya ekleme yapmak istediğiniz her cevaba/soruya açığım.
Saygılar.
müthiş bir araç gerçekten S70 T5 OV kullanmış birisi olarak aracı ona çok benzettim önden çekim açılarında özellikle , aracınızı güzel günlerde kullanın 
