Merhabalar sevgili forum üyeleri Bu başlığın altında günlük olarak kullandığım minnak, sevecen 75 HP gücündeki 5 ileri şanzımana sahip Opel Corsa aracımı anlatmaya çalışacağım. Öncelikle aracımdan çok memnun olduğumu belirtmek isterim. Tam bir yakıt cimrisi, şehir içi için bire bir. Fiat grubuna ait 1.3 CDTI (multijet) dizel motoru 100km de sakin kullanım ile 3.5, 4 litre yakıt tüketimi ile cebimi okşuyor. Eğer sizde benim gibi bir öğrenciyseniz, günümüz Türkiye şartlarında akaryakıt istasyonlarına uğramak biraz can sıkıcı haliyle. Bu durumda otomobilimin en memnun olduğum yanı az yakması oluyor. 137.000 kilometredeki aracımı günlük olarak yaklaşık 40-50 kilometre kullanmaktayım. Dizel partikül filtresinin tıkanması haricinde aracın kendisinden kaynaklanabilecek her hangi bir mekanik problem yaşamadım. DPF tıkandığı zaman orta konsoldaki OBD girişinden aracı bilgisayara bağlayarak rejenerasyon yöntemi ile açmayı denedik, maalesef açılmadı. Sonucunda DPFyi iptal etmek durumunda kaldım. DPF iptalinin koku haricinde kötü bir yanını görmemekle beraber, aracın performansında artış sağladığını söyleyebilirim (sağlıklı DPFlere sahip araçlarda iptalini önermiyorum). Yazılım kısmına gelecek olursam, diğer otomobillere kıyasla bu küçük arkadaşa yazılım yapmak çokta kolay değil. OBD ile beyine bağlanıp maalesef okuyamıyorsunuz aracı. Beynin üzerindeki soketlerden bench yöntemini kullanarak yazılım yapılabiliyor. Şu anda aracımda yazılım yok, ancak ilerde yaptırmak gibi bir düşüncem var. Eğer yaptırırsam, başlığa yazılım ile ilgili görüşlerimi aktaracağım.
Aracıma dair günlük bazı rutinlerim var. Sabahları ilk çalıştırmada bujilerin hazır konuma gelmesi için kontağı açtığım zaman göstergemde yanıp sönen ibarenin sönmesini bekliyorum. Ardından kontağı kapatıp aynı şekilde tekrar edip, aracımı çalıştırıyorum. Sabahları aracımı her çalıştırdığımda en az 5 dakika ısınması için rölantide çalıştırıyorum. Aynı şekilde aracı kapatmadan önce turbo milinin yağlanması için 1, 1.5 dakika arası bekliyorum. 128.000 kilometrede aldığım aracımı alır almaz bakıma götürdüm. Yağ, su değişimleri, mazot filtresi, yağ filtresi, polen filtresi gibi periyodik bakımlarını yaptırdım.
Araçta ekstra olarak aem açık hava filtresi bulunmakta. Süper bir yararı olmasada, çuff çaff sesleri beni neşelendirmeye yetiyor. Yakın zamanda kutu içi spor hava filtresine geçeceğim.(aşağıdaki resim farları beyaza çevirmeden önce çekilmişti.)
Eklemeden geçmek istemiyorum. Küçük kızımın adı Mathilda. Ona her gün bu isimle sesleniyorum.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim sevgili Otopark.com ailesi. Aracımda yaptığım güncellemeleri bu başlık üzerinden sizlere aktarıyor olacağım. Sağlıcakla kalın !
Aracıma dair günlük bazı rutinlerim var. Sabahları ilk çalıştırmada bujilerin hazır konuma gelmesi için kontağı açtığım zaman göstergemde yanıp sönen ibarenin sönmesini bekliyorum. Ardından kontağı kapatıp aynı şekilde tekrar edip, aracımı çalıştırıyorum. Sabahları aracımı her çalıştırdığımda en az 5 dakika ısınması için rölantide çalıştırıyorum. Aynı şekilde aracı kapatmadan önce turbo milinin yağlanması için 1, 1.5 dakika arası bekliyorum. 128.000 kilometrede aldığım aracımı alır almaz bakıma götürdüm. Yağ, su değişimleri, mazot filtresi, yağ filtresi, polen filtresi gibi periyodik bakımlarını yaptırdım.
Araçta ekstra olarak aem açık hava filtresi bulunmakta. Süper bir yararı olmasada, çuff çaff sesleri beni neşelendirmeye yetiyor. Yakın zamanda kutu içi spor hava filtresine geçeceğim.(aşağıdaki resim farları beyaza çevirmeden önce çekilmişti.)
Eklemeden geçmek istemiyorum. Küçük kızımın adı Mathilda. Ona her gün bu isimle sesleniyorum.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim sevgili Otopark.com ailesi. Aracımda yaptığım güncellemeleri bu başlık üzerinden sizlere aktarıyor olacağım. Sağlıcakla kalın !