Testler

Akıllı Bıdık: Skoda Citigo 1.0 MPI




İşim gereği (bunu böyle tanımlamak da hep komiğime gitmiştir, bu kadar güzel ‘iş’ mi olur?) çevremdeki insanlar sık sık benden otomobil tavsiyesi isterler. Açıkçası bundan pek hazzetmem çünkü önereceğim arabanın ileride çıkarabileceği sorunlardan ve olası memnuniyetsizliklerinden kendimi sorumlu hissederim. Artı kimse “M3 mü C63 mü?” diye sormuyor.

Bu taleplerin de en yoğun olduğu aralıklardan biri “maksimum 30 bin lira, az yakan, otomatik vitesli sıfır otomobil”. Artık içgüdüsel olarak bu arkadaşları düz vitese ya da ikinci ele yönlendiriyorum çünkü bu profilde tavsiye etmeye değer bir model yok…tu.

Adeta sihirli bir formülü temsil eden bu birliktelikte kilit unsur, şanzıman. Ucuz otomobil bulmak çok da güç değil; bugün son derece başarılı B segmenti üyelerinin baz hallerine bu fiyata ulaşabiliyorsunuz. Ancak işin içine otomatik vites girince ‘A’, yani mini sınıfa inmeniz gerekiyor ve burada senelerdir dişe dokunur otomobil üretilmiyor.

Oysa eskiden böyle değildi. 90’larda Renault Twingo ya da Ford Ka gibi yaratıcı ve eğlenceli şehirlilere rastlayabiliyorduk. Halefleri bugün de üretimde ancak ya hiç ithal edilmiyorlar ya da eski tılsımlarından çok uzaktalar. Ne yazık ki artık çoğu, tek vasfı ucuzluğu olan birer teneke intibası bırakıyor.

Avrupa otomotiv endüstrisi ciddi bir kriz içinde ve bu dar segmentin ekonomik yükünü karşılayabilmek için de sıklıkla ortak üretim yoluna gidiyorlar; Toyota Aygo / Citroen C1 / Peugeot 107 ya da Fiat 500 / Ford Ka gibi. Bünyesinde Seat ve Skoda gibi iki anaakım marka bulunduran Volkswagen içinse işler daha kolay.

Almanların bir seneyi aşkın süredir Up!, Seat’ınsa Mii adıyla sattığı otomobil Skoda tarafından Citigo ismiyle üretiliyor. Motorlarından süspansiyonlarına kadar aynı parçaları paylaşan bu üç otomobil de Skoda’nın evinde, yani Bratislava’da imal ediliyor.

İç mekan

Citigo, şehir otomobillerinden beklentilerinizi nihayet karşılamaktan öteye giden bir model. Öncelikle çok akıllıca bir paketleme söz konusu: Çoğu muadilinin arka koltukları yetişkin bir insanı ancak acil durumlarda ‘sıkıştırmaya’ müsaitken, Citigo gayet cömert davranıyor. Elbette ön koltuk sırtlıklarını bir miktar bacak arasına almak gerekebiliyor ancak öndekiler de biraz fedakarlıkta bulunduğu takdirde, dört kişinin rahatça yolculuk edebileceği bir yaşam alanı elde ediliyor. Yüzeyi çok geniş arka camlar ‘kelebek’, yani aşağı değil dışarı doğru açılıyor. Önde de görüş açıları ve ferahlık hissi, 251 litrelik bagaj gibi oldukça başarılı. Ancak yolcu camının sürücü tarafından açılamıyor oluşu bir sıkıntı.

Türkiye’ye iki donanım seviyesiyle gelen Citigo’nun üst modeli Elegance, krem rengi malzemelerin ve fıstık yeşili gövde renginin de etkisiyle insanın içini açan bir kabine sahip. Bu ikincinin iç mekanla ne ilgisi olduğunu düşünebilirsiniz ancak özellikle kapıların üst bölümünde açıkta bırakılan sac sebebiyle, bu otomobili satın alırken seçeceğiniz rengin, onunla geçireceğiniz zamanın kalitesi üstünde büyük etkisi var. Şahsen bu bölgelerin taş gibi plastikle kaplanmasındansa, hem ekonomik hem de dekoratif bir çözüm olarak bu şekilde açıkta kalmasını yeğeliyorum. Geri kalan malzemelerse bu segment bir otomobil için gayet tatminkar ve daha da önemlisi, çok sağlam hissettiriyorlar. Hiçbir parça zorladığınızda esnemiyor ya da gıcırdamıyor.

Otomobilin en ilginç donanımı, 5-30 km/s arasında çalışan ve öndeki araca fazla yaklaştığınız takdirde otomatik fren yapan ‘City Safe’ sistemi. Geniş açılır tavan, bu fiyat seviyesine yabancı bir diğer oyuncak. Elegance’da ESP de standart. Tweeter’larla beraber gelen dört hoparlörlü müzik sisteminin sesiyse oldukça net ve aux girişi mevcut.

Motor

Bazen bir otomobilin teknik verileriyle yoldaki tavırları şaşırtıcı derecede tezat içerebilir. 60 beygir gücünde 1.0 (bir) litrelik benzinli motora sahip, 0-100’ü 15,3 sn olarak belirtilen bir arabadan ne bekliyor, daha doğrusu beklemiyorsanız, Citigo hemen hepsini yapıyor.

Öncelikle üç silindirli aluminyum ünitenin yerleşiminden söz edelim. Bazı SUV’lerin torpido gözü boyutundaki kaputu açtığınızda, karşılaştığınız makinenin kompaktlığı karşısında şaşkına dönüyorsunuz. Sadece 69 kg ağırlığındaki motorun hacmi kadar, önüne değil yanına yerleştirilmiş radyatörün de bu verimli alan kullanımında ve 2,42 metrelik dingil mesafesinde payı büyük.

Üç silindirin yol açtığı asimetri, aynı kusurlarının insanlara kattığı karakter gibi, bu otomobile de nefis bir kişilik kazandırıyor. Rölantide çok hafif hissettiğiniz titreşimler, devir arttıkça arı gibi vızıldayarak ve Toyota GT 86’nın boxer’ına benzer bir hırıltıyla kabini doldurarak, motorunu Citigo’nun gerçek kalbi kılıyor. Fabrika verleriyle alakasız bir tatminkarlıkta hızlanan otomobil, daha da önemlisi bu esnada keyif veriyor ve 100 km/s’nin üstünde de hevesle süratlenmeyi sürdürerek şaşırtıyor. 0-100 değerinin bu kadar düşük olmasındaki en büyük etken, şanzıman.

Şanzıman

Mini sınıfın hemen tüm üyelerinde olduğu gibi Citigo da tek kavramalı otomatikleştirilmiş manuel şanzımana sahip. Aslında bu vites kutusu düzle tamamen aynı, sadece 3 kg ağırlık katan ve sürücünün debriyaj & vites kolu hareketlerini kendi yapan ek aksamlara sahip.

Bu tip şanzımanlar genelde ‘felaket’ olurlar ancak Skoda’nınki – kullanım tarzınıza da bağlı olarak – kabul edilebilir bir tablo çiziyor. Sakin sürüşte pürüzsüz ve sorunsuz çalışan sistemin vites geçişleri aceleniz varsa sabır gerektiriyor ve bu esnada gaza sonuna kadar basılı tutmayı sürdürürseniz araba epey öne yığılıyor. Bir süre sonra değişimleri öngörmeye ve bu sırada ayağınızı aynı düz vites kullanır gibi gazdan çekmeye başlıyorsunuz, ya da manuel moda alıp kendiniz değiştiriyorsunuz. İki durumda da daha akıcı bir sürüş elde edebiliyorsunuz.

Asıl sıkıntı, dik yokuşlarda kararsızlık yaşadığı zamanlar meydana çıkıyor. Yokuş kalkış desteğinin mevcudiyeti çok büyük bir artı ve bu sayede ilk hamle sorunsuz gerçekleşiyor. Ancak hareket halindeyken birden yokuş tırmanmaya başladığında gaza ne kadar bassanız da öylece kalakalabiliyor. Gene de ‘ASG’, genel olarak tahammül edilebilir bir şanzıman.

Sürüş

Sürüş söz konusu olduğundaysa Citigo sınıf atlamaya başlıyor. Otomobilin süspansiyonları harikulade bir sükunet ve hoşlukla çalışıyor. Kalın yanaklı ContiPremiumContact 2’lerin de yardımıyla hemen tüm çukur ve kasisler, bu kadar ucuz bir otomobil için şaşırtıcı toklukla süzülüyor. Ancak Citigo bunu, eski usül tehlikeli bir yumuşaklığa başvurarak gerçekleştirmiyor.

Yol tutuş

Makul ölçülerde zorladığınızda, otomobil virajları tedirginlik vermeden alıyor ve stabil kalabiliyor. Bu sırada üç silindirli makinenin keyifli çalışma karakterine, yalnızca 857 kiloluk gövde ağırlığı eşlik ederek hafifliğin ne büyük bir nimet olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.

Direksiyon

Citigo trafikte kullanımı çok rahat bir otomobil ve bunda direksiyonun payı büyük. Son derece yumuşak ayarlanmış sistemin tek eksiği derinlik ayarının bulunmayışı. Otomobilin dönüş çapı da pek kısa.

Tüketim

Halimden gayet memnunken gözüm tüketim değerine ilişiyor ve yüzümü buruşturuyorum. Şehiriçinde 8 litre civarında gezinen sarfiyat sakin kullanımda 6’lara gerilese de ağır trafikte 10’a ulaşabiliyor. 6 bin kilometredeki test aracının değerleri belki ilerde gelişebilir ancak bu haliyle yüksek.

Bu test e-motoring‘in Mart sayısında yayınlanmış ve And Mehmet ÇETİN tarafından kaleme alınmıştır.

Faruk

Küçüklüğümden beri sahip olduğum otomobil aşkı zaman içinde beni Otopark ailesinin bir parçası haline getirdi. Aileye katıldığım ilk günden beri siteyle ilgilenmeye zevkle devam ediyorum...

İlgili Makaleler

3 Yorum

    1. Araç Avrupa’da halen Seat markasında Mii, Skoda da Citigo, VW de Up! olarak satışta. Üstelik VW aracı makyajladı. Skoda ise değişik varyasyonlarla (Monte Carlo, Cool Edition ve Gtec) Avrupa’da halen satıyor. 1 yıl 9 ay önce burakcivic böyle bir yorumu nasıl, neye göre yazdın?
      Araç A segmentinde her üç markada yenilenerek çıkarılmaya devam edilmesi hedefleniyor. A segmentinde Avrupa’da yılın otosu ödellerini topladı. Milletçe bilmeden sallamayı hobi edinmişiz.
      Türkiye de araç ilk çıktığında güzel sattı. Fakat Doğuş otonun hatalı stratejisi nedeniye süreklilik arz etmedi, zaten Doğuş tanıtım dahi yapmadı, sonra da Doğuş aracı getirmeyi bıraktı. Yeni kasa çıktığında VW Doğuş otoyu satmak konusunda zorunlu koşacaktır.

  1. VW Up!, Seat Mii ya da Skoda Citigo modellerini birbirinden ayıran sadece küçük farklar var. VW UP, Seat Mii, Skoda Citigo üçüde kardeş modeller. Adaş Citigo’nun üretimden kalktığı filan yok Skoda Citigo yapılan son güncelleme ile diğer modellerden biraz daha farklılaştı. Gelecek ay Cenevre Otomobil Fuarı’nda tanıtılacak Skoda Citigo yeni bir ön panjur, kaput, tamponlar ve sis lambaları ile gelecek. Revizyonlarla otomobil biraz daha uzun hale gelmiş ancak hala piyasadaki en küçük otomobillerden birisi, dolayısıyla park etmesi en kolay otomobillerden. Yenilenen sac levhaları ile birlikte, Skoda Citigo’ya yeni donanımlar da ekledi ve kabini tazeledi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu