İz bırakan 8 pist!
Bu haberimizde eskiden F1′ de gördüğümüz ve efsanelere tanık olduğumuz şuan ise sadece geri dönmesini isteyerek destek olabileceğimiz pistleri derledik.
1. Imola
İtalya’da The Autodromo Internazionale Enzo e Dino Ferrari olarak adlandırılan pist ilk olarak 1980 de bir F1 yarışına ev sahipliği yaptı. 1981′ den 2006′ ya kadar da San Marino GrandPrix’ i olarak kayda geçti. Ünlü pilot Ayrton Senna trajik ölümünden sonra pistin hızını düşürmek için şikanlar eklenmesine rağmen zorluğunu kaybetmedi.
2. Brands Hatch
Bu pist ise British Grand Prix’ ine 1984 ve 1986 yılları arasında 12 kez ev sahipliği yaptı. Pist hızlı ve zorlayıcı bir yapıya sahip.
3. Kyalami
Formula 1 takviminde South African Grand Prix’ ine 23 kez ev sahipliği yaptı. 13 virajdan oluşan pist, 1990’da yeniden düzenlenene kadar F1’in en hızlılarındandı.
4. Zolder
1973 ve 1984 yılları arasında Belçika GrandPrix’ ine 10 kez ev sahipliği yapan pist bunu aynı ülke sınırları içerisinde bulunan en ünlü pist Spa-Francorchamps’ a rağmen başardı. Hızlı virajların ve yavaş şikanların karışık bir halde yer aldığı pist, eğer şu anki takvimde bulunsaydı kesinlikle iyi bir seyir zevki sunardı.
5. Long Beach
F1 Long Beach’in sokaklarında yarışılmasa da pist Formula E’ye kısa zaman önce, IndyCar’da kullanınlan kısa versiyonuyla ev sahipliği yaptı. Pistin F1 versiyonu 70’lerin sonları ve 80’lerin başlarında kullanıldı ve günümüzdekinden epey farklıydı.
6. İstanbul Park
Muhtemelen Hermann Tilke’nin en iyi tasarımlarından biri olan İstanbul Park, Türk Grand Prix’ine 2005-2011 yılları arasında ev sahipliği yaptı. Heyecanlı yarışlar sunmasına rağmen düşük seyirci sayıları ve ilgi yetersizliği yüzünden takvimden çıkarıldı. 8 numaralı sola dönen virajı en bilinen virajıydı, hatta Texas’daki Circuit of the Americas inşaa edilirken virajın bir replikası da o piste eklendi.
7. Donington Park
F1 takviminde sadece 1 kez (1993’de) yer alan pist, o zamanlar Mclaren’ in pilotajını üstlenen Senna’ nın baskın galibiyeti sayesinde hafızalara kazındı. Halen hızlı, ağırlık transferleri isteyen ve keskin virajları ile sürücüler için zor bir pist olma ünvanını taşıyor.
İlk kez Almanya GrandPrix’ ine bu sene ev sahipliği yapan pist, halk günlerine açık olarak hizmet veriyor. Sitemizin Yöneticisi olan And Mehmet ÇETİN’ in de 2 kez bulunduğu ‘Yeşil Cennet’, ezberlenemeyen ve yoran rotasına ek olarak tehlikeli virajlarıyla çok zor bir pist. Hızlı otomobilleri ve test otomobillerini içerisinde görmemize rağmen F1 araçlarını bu pistte yarışırken görmek gerçekten muhteşem olabilir.
İst Park’ın yerine Spa Francorchamps olsaydı keşke.
Orası zaten takvimde
Başlık altındaki yazıyı okumamışım. Teşekkürler.
İstanbul park spa kadar iz bıraktı kısa f1 tarihinde. 8. Viraj ve uzun düzlük sonrası keskin virajlar iyi kombinasyon.
Imola ve İstanbul Park pistleri geri dönse gerçekten çok tatlı olur . Brands Hatch’i Gran Turismo’da seviyorum ama Formula 1’de bir Imola değil bence 😀
https://www.carthrottle.com/post/8-circuits-we-need-to-get-back-in-f1/
sırayı değiştirseydin bari.
Bu ara ben de Carthrottle’den kopyala yapıştır haber çok görüyorum sitede.
1-2 kere daha denk geldim ben de.Normal bi şey aslında alıntı yapmak ama direk kopyala yapıştır olunca kötü.
Dediğiniz gibi yabancı bir kaynaktan alınan haberi türk okuyucularıyla buluşturuyoruz. Ama direk “kopyala-yapıştır” dersek yazan arkadaşımıza haksızlık etmiş oluruz. Sonuçta burada haberi ingilizce olarak görüntülemiyoruz.
http://www.otopark.com/2015/05/17/iz-birakan-8-pist/
https://www.carthrottle.com/post/8-circuits-we-need-to-get-back-in-f1/
http://www.otopark.com/2015/05/15/8-muhtesem-ve-m-olmayan-3-serisi/
https://www.carthrottle.com/post/8-brilliant-bmw-3series-that-didnt-come-from-m-division/
http://www.otopark.com/2015/05/07/her-araba-meraklisinin-bilmesi-gereken-8-motor/
https://www.carthrottle.com/post/10-iconic-engines-as-picked-by-you/
http://www.otopark.com/2015/04/30/laferrariyi-mundar-etti/
https://www.carthrottle.com/post/man-wearing-ridiculous-shoes-wrecks-laferrari-in-shanghai/
Ben de her carthrottle haberinin altına “ehe ben bunu biliyorum” diye atlayan tipleri anlamıyorum. Kedi götünü görmüş yara sanmış, bunlarınki de o hesap. Karturotılı hatmedene kadar kopyala-yapıştırla çeviri arasındaki farkı öğrenin.
Ben bunları tercüman değil editör zannediyordum.Haber paylaşmak ayrı,her cümleyi tek tek çevirip haber editörlüğü taslamak ayrı.
Haber editörü dediğimiz şeyin tanımında zaten belli başlı kaynaklardan çeviri yapmak,basın bültenlerini yayınlamak ve bunun gibi yazılar hazırlamak vardır: http://www.otopark.com/2015/05/04/fabrika-verisi-otopark-verisi/
“Bunlar” diye hitap ettiğiniz insanlar bildiğim kadarıyla bu işi gönüllü olarak yapıyorlar.”Haber editörlüğü taslamak” ithamıda saygısızca olmuş.
Haklısınız kusura bakmayın,3-4 defa aynı şeyi görünce paylaşmak istedim ancak yukardaki şahısın da üslubu hiç iyi değil,ben hiç bi şey demeden sadece link attıktan sonra yazdığı şeyler saygısızca,editör arkadaş sen de kusura bakma.