Haberler

Gövdesi İtalyan, ruhu Çinli, kalbi Amerikan




Icona tasarım Şirketi ilk olarak 2013’te gördüğümüz Vulcano’yu üretime bir adım daha yaklaştırdı. İtalya’da kurulan fakat Şangay  merkezli şirketin temel uzmanlık alanı İtalyan otomobil tasarımı ve mühendislik hizmetlerini Çin’de faaliyet  gösteren şirketlere sunmak. Vulcano ilk başta şirketin ve çalışanlarının yapabileceklerini göstermek adına şov amaçlı yapılmış olsa da şirket gelen tepkileri beğenmiş olacak ki üretime gitmeye neredeyse hazır.

Icona her ne kadar resmi olarak egzotik sayılabilecek bir sayıda Vulcano üreteceğini resmi olarak onaylamasa da bunca çalışmayı çöpe atacakmış gibi de durmuyor. Yeni konsept ile üretim modeline biraz daha yaklaşan tasarım ise bunun kanıtlarından birisi. Üretime geçilmesi halinde hibrit sistemi ile birlikte V12 yada twin-turbo V6 bir ünitenin kullanılması beklenirken, üretilen son konseptte C6 Corvette ZR1’dan alınan superchargerlı 6.2 litrelik V8 ünite bulunuyor.

İsminden de anlaşılacağı gibi Vulcano Titanium konsepti pekte Çin işi olmayan malzemeler kullanıyor. Titanyum ve karbon fiberden üretilen Vulcan’ın şasisinden Icona’nın İtalyan partneri kişiye özel eşi olmayan tasarımlarda otomobiller üreten Cecomp sorumlu. Hafif malzemelerin kullanımına rağmen 1594 kg gelen süper sporun ağırlığındaki en büyük etmen ise devasa 6.2 litrelik motoru gibi duruyor. Bakalım üretim modelinde Icona ağırlığı azaltmak için bu haşmetli motordan vazgeçecek mi?

Motorun ön tarafta bulunmasına rağmen ön aksın gerisine yerleştirilmesi otomobile yol tutuşu ve dinamik anlamında büyük faydalar sağlarken devasa motor tam 670 hp ve 840 Nm tork üretiyor. Icona gerek görüldüğü takdirde motorun sıkıntı çıkarmadan 1000 hp seviyelerine çıkabileceğini de ayrıca belirtti. Gücünü arka tekerleklere kulakçıklı otomatik şanzımanı ile ileten Vulcano 0’dan 100’e sadece 2.9 saniyede çıkarken 200’e ulaşması ise sadece 9 saniye sürüyor. Vulcano’nun maksimum hızı ise 354 km/s.

 

Utku Ulaş Tekin

Dört yaşımdayken babamın aldığı benden bir kaç ay büyük olan 92 model Renault Spring ile başladı tüm bu macera. İnsanların kullandığı hareket eden nesnelerin keşfine başlıyordum. Yaşım ilerledikçe daha da artan bir heyecan oldu bu nesneler içimde. Sonradan bu nesnelerin aslında nesne olmadığını, sadece otomobil tutkunu olan insanlar tarafından görülebilen ruhları olduğunu keşfettim. Fakat sıkıntı bu ruhları görebilen diğer insanları bulmaktı. Arayışın son bulduğu durak ise Otopark.com oldu.

İlgili Makaleler

Bir Yorum

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu