Haberler

Mercedes GLC Coupe’nin örtüsünü kaldırdı




Coupe crossover trendi hız kesmeden devam ediyor. Rekabete katılan en son isim ise Mercedes GLC Coupe.

Yarın New York Auto Show‘da görücüye çıkacak GLC Coupe, büyük kardeşi GLE Coupe‘nin ayak izlerini takip ediyor. Tek bir krom şeritle ikiye ayrılan geniş havalandırma ızgarasının domine ettiği ön yüz oldukça tanıdık görünüyor. Modelin farkını gösterdiği bölüm ise A sütununun arkasına geçtiğimizde başlıyor. Standart GLC‘den yaklaşık 4 cm (1.6 inç) daha uzun sportif bir tavan çizgisine sahip crossover, ince uzun LED aydınlatmalı stop lambalarına, çift çıkışlı egzoz sistemine ve elektrikli bagaj sistemine sahip. 19 inç büyüklüğündeki alaşım jantlar, arka tampondaki difüzör ve bagaj kapağının içine gömülü spoiler ise sportif görünüme büyük katkı sağlıyor.

Alman üreticinin diğer modellerinden alışık olduğumuz iç mekan tasarımını devam ettiren araç, MB-Tex döşemeler, elektrikli sürücü koltuğu ve 7 inç büyüklüğünde bilgi/eğlence sistemi gibi standart donanımlara sahip. Geri görüş kamerası ve elektrikli sunroof da standart donanımlar arasında yer alıyor.

Gelelim donanım listesinin opsiyonel kısmına. Isıtmalı/soğutmalı ön koltuklar, iç mekan ambiyans ışıklandırması, 8.4 inç ekrana sahip bilgi/eğlence sistemi, head-up bilgi paneli derken liste uzadıkça uzuyor. Düz tabanlı direksiyon, spor pedallar ve AMG logolu paspaslar gibi kişiselleştirme seçenekleri ise Sport paketiyle sunuluyor.

Rakamlardan bahsetmek gerekirse, 4730 mm’lik uzunluğa ve 1600 mm’lik yüksekliğe sahip GLC Coupe, standart GLC’ye kıyasla 74mm daha uzun ve 39mm daha alçak. 2870 mm’lik dingil açıklığı ise korunmuş. Mercedes, tasarımın fonksiyonelliğin önüne geçtiği tasarımla standart GLC’nin omuz, dirsek ve diz mesafelerini koruduklarını belirtiyor ancak baş mesafesi hakkında yorum yapmaktan çekiniyor. Bagaj hacmi 59 litre küçülerek 491 litreye gerilerken, arka koltuklar yatırıldığında bu değer 1205 litreye çıkıyor.

Mercedes-GLC-Coupe-31

Sırada asıl önemli rakamlar var. GLC Coupe, Avrupa’da sekiz farklı motor seçeneğiyle sunulacak. 4 silindirli dizel tarafında 170 PS (168 HP-125 kW) maksimum güce sahip GLC 220d ve 204 PS (201 HP-150 kW) maksimum güce sahip GLC 250d 4MATIC bulunurken 4 silindirli benzinli seçeneklerde 211 PS (208 HP-155 kW) maksimum güç üretebilen GLC 250 4MATIC yer alıyor. 2.0 litrelik benzinli motorla elektrikli motorun gücünü birleştirerek 320 PS’lik (316 HP-235 kW) performans sunan GLC 350e 4MATIC seçeneğini de unutmamak gerek.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayanlar için ise yalnızca iki farklı motor seçeneği sunulacak. Bunlardan giriş seviyesinde yer alanı 2.0 litrelik 4 silindirli turboşarjlı motoruyla 244 PS (241 HP-180 kW) maksimum güç ve 370 Nm (273 lb-ft) maksimum tork üreten GLC 300 4MATIC, 9 ileri otomatik şanzımanı ve standart dört tekerlekten çekiş sistemiyle gücünü yola aktarıyor.

Hem Avrupa hem de Amerika’da listelerin en tepesinde yer alan GLC 43 AMG’ye geçtiğimizde, 3.0 litrelik biturbo V6 motorun ürettiği 367 PS’lik (362 Hp-270 kW) maksimum güç ve 520 Nm’lik (384 lb-ft) maksimum tork değerleri bizi karşılıyor. 9 ileri otomatik şanzımanı ve arka tarafa daha çok ağırlık veren AMG Performance tarafından özel olarak konfigüre edilmiş 4MATIC dört tekerlekten çekiş sistemiyle model, 0-100 km/h (0-62 mph) hızlanmasını 5 saniyeden kısa sürede tamamlıyor.

C 63 AMG’den tanıdığımız çift turbolu V8 ile 510 PS’e (503 HP-375 kW) kadar güç üretecek GLC 63 AMG ise daha sonra karşımıza çıkacak.

İlgili Makaleler

2 Yorum

  1. Mercedes BMW ve Audi ile rekabet edeceğim diye maliyeti düşürdü kalitesinden ödün verdi eski çizgisini kaybetti. Günümüzde Mercedes’in jip üretiminde Land Rover’ın kalitesinin gerisinde olduğunu görüyoruz benzer bir şekilde aynı şeyler araç üretimi içinde geçerli. BMW ve Audi artık şunu gösterdi artık Mercedes tek başına kral değil. Ortada BMW ve Audi gerçeği var. Mercedes’te kalite düşerken BMW ve Audi sürekli olarak kendilerini geliştiriyorlar

    1. Burak bey çok haklısınız. Mercedes’in Mercedes’liği mazide kaldı. Eskiden Mercedes işlerini kimseyi karıştırmazdı şimdilerde ise herkesi karıştırır oldu. Mercedes’in bir anlamda maliyeti düşürmesi rakiplerinin ekmeğine yağ sürmüş oldu. Mercedes maliyeti düşürerek hem kalitesinden ödün verdi, eski çizgisini kaybetti hem de satışlar konusunda Audi ve BMW’nin gerisinde kaldı. BMW tarihine olan saygıyı başarıya çeviriyor. BMW geçmişine sadık kalmanın yanı sıra değişimede çabuk ayak uydurmayı başarıyor. Gerektiğinde modellerinde köklü değişiklere gitmekten de çekinmeyen Alman üretici bu sayede gün geçtikçe daha da büyüyor

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu