Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği’nin (OYDER) her yıl gerçekleştirdiği Otomotiv Kongresi’nin 6.sı bu yıl, 12 Mayıs 2016 tarihinde İstanbul’da düzenlenecek.
Ana teması “Dijital Dünyaya Geçiş ve Başarı Odaklı İş Modelleri” olan kongreye, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, 5 ayrı ülkeden yabancı konuklar ile birlikte Türk otomotiv sektörünün önde gelen yöneticileri de katılacak.
Brezilya’da 13 marka, 60 bayilik ve 6 bin çalışan ile yıllık 90 bin adetlik satış gerçekleştiren Grup Parvi’nin CEO’su Bruno Schwambach, Norveç’te 5 ayrı marka ile çalışan ve Avrupa’nın 12. Otomotiv perakendecisi olan Bertel O. Steen’in CIO’su Runar Myhre, dijital dünyada inovasyon seminerleri veren İspanyol Pau Garcia-Mila, ABD’li COX Otomotiv Uluslararası Yazılım Başkanı Patrick Katenkamp ve Verona Üniversitesi Otomotiv Bölümü’nden Doç.Dr. Leonardo Buzzavo da Otomotiv Kongresi’nde konuşmacı olarak yer alacak.
Kongrenin ilk panelinde “Otomotiv Perakendeciliğinde Türkiye Modeli” tüm yönleriyle ele alınacak. Otomotiv Gazetecileri Derneği Başkanı Ufuk Sandık’ın moderatörlüğünde gerçekleşecek panele; BMW Mini Genel Müdürü Ayhan Ölçer, Opel Genel Müdürü Özcan Keklik ve Nissan Genel Müdürü Sinan Özkök katılacak.
Kongrenin ikinci panelinde ise Doç.Dr. Leonardo Buzzavo moderatörlüğünde “Avrupa Otomotiv Perakendeciliğinde Dijital Uygulamalar” konusu ele alınacak. Bu bölümde Norveç Bertel O. Steen A.S. CIO’su Runar Myhre ve ABD’li COX Otomotiv Uluslararası Yazılım Başkanı Patrick Katenkamp örnek uygulamalar ile ilgili kendi tecrübelerini aktaracaklar. Kongrede ayrıca Türkiye, Avrupa ve Dünyadan örnekleriyle otomotiv perakendeciliğinde en başarılı uygulamalar da katılımcılar ile paylaşılacak.
Başkan Gülan “Sektörümüzün Geleceği Dijitalleşmede”
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Başkanı Z. Alp Gülan, kongrede otomotiv yetkili satıcılarının dijital çağa uyum konusunda hem sektörle hem de paydaşlar ile bilgi alışverişinde bulunmak istediklerini kaydederek,
“Önemli bir buluşma noktası olacak kongremize sektörümüzün tüm temsilcilerini bekliyoruz. Burada elde edilecek bilgi ve deneyimlerin iş hayatlarında onlara büyük faydalar getireceğine inanıyorum” diye belirtti.
Cok bir marifet sanki. Ozumuzu kaybetmeden caga nasil ayak uydurmaliyiz yerine direk nasil caga ayak uydururuz diyorlar. Bu kafayla piyasaya ancak “ürün” pompalarlar.
Evet endüstri bu yönde ivme almış durumda ve düşündürücü. ” O”nda var bende de olmalı diyerek pek çok özelliğinden ve faydalarından haberi dahi olmayan bilinçsiz ve hafifsenmeyecek tüketici kesimi bir yana, markaların satış sonrası hizmetlerinin yetersizliği başka bir yana. Çaba gösteren birkaçı hariç, Sürdürülebilir Müşteri Memnuniyeti kavramını bir türlü hayata geçiremeyen marka-bayi örgütleri artarak devam edecek ve maalesef Tüketici Hakları Mahkemesine fazladan şikayet dosyası iştirak ettireceklerdir. Yalnızca eğit-donat-kullan şuuruyla işletilmeye çalışılan satış sonrası hizmetlerin ciro odaklı yaklaşımlarının paralelinde, kalifiye personele sadakat ve sahiplik ahlakının daha da geç kalınmadan aşılanması ve gerçek anlamda kazan-kazan faktörünün kalifiye personeli elde tutma çabasıyla hayata geçirilmesi vazgeçilmezdir.
Böylece satış aşamasında ne sattığını iyi bilen bir satış örgütüyle; buna bağlı olarak ne aldığını bilen ve fiyat, özellik, fayda üçlüsünü doğru anlamış bilinçli müşteri kitlesinin genişletilmesi, devamında doğru ve tek seferde onarımın yüksek kalitede uygulandığı bir satış sonrası hizmetler örgütünün oluşturulmasının mutlak ilke edinilmesi kaçınılmazdır.
Kısacası markaların hassasiyetlerinin ivedilikle gözden geçirilmesi, Ülke-Marka temsilcileriyle satış-servis örgütünün aynı heyecan ve donanımda olmasının sağlanması mutlaktır.
Değişim vazgeçilmezdir. Çağımızda ve Dünyadaki gelişmelerin bir parçası olmak çok da zor olmasa gerek.