”En büyük hayalim F1’e Türkiye’den bir pilot yetiştirmek.”

Dünya Supersport Şampiyonası’nda kazandığı sayısız zafer ve şampiyonluklarla Türkiye’nin gururu olan Kenan Sofuoğlu, Türk Pirelli’nin İzmit Fabrikası’nı ziyaret etti. 5’inci şampiyonluk için büyük bir mücadele veren Sofuoğlu, pirelli.com’a önemli açıklamalar gerçekleştirerek hakkında bilinmeyenleri anlattı.

En büyük hayalim Formula 1’e Türkiye’den bir pilot yetiştirmek

Motor yarışları dışında Formula 1’i çok yakından takip ettiğini söyleyen Kenan Sofuoğlu, “Biz yarışın farklı bir kısmıyla ilgileniyoruz; ancak en büyük hayallerimden biri de Formula 1’e sporcu yetiştirmek. 80 milyonluk bir nüfusa sahip bu ülkeden neden bir Formula 1 pilotu çıkmasın? Bu benim bir hayalim, nasip olur mu bilmiyorum. Aktif olarak kendi yaptığım sporla uğraşıyorum. Henüz böyle bir çalışmam yok, ama hayallerimden biri bir Formula 1 pilotunu yetiştirmek ve onun yanında olmak. Bunun yanı sıra motor yarışları için yetiştirdiğim sporcular var. O sporcuların, ileride dünya şampiyonu olabilmeleri için onlara hocalık yapmaya çalışıyorum. İnanıyorum ki 2-3 yıl içinde, yetiştirdiğim bir öğrenci dünya şampiyonluğu yaşayacak. Ama öncelikle 2 yıl daha yaptığım spora devam etmek istiyorum” dedi.

2015 şampiyonluğum en özel olanı

En güzel şampiyonluğunun 2007 yılında yaşadığı ilk şampiyonluk olduğunu söyleyen Kenan Sofuoğlu, ancak en anlamlı ve en özel olanın 2015 yılında yaşadığı şampiyonluk olduğunu belirtti. Sofuoğlu, “Zorlu günlerde verilen bir mücadelenin ardından alınmış bir şampiyonluktu. Bu sene de şampiyonluk yolunda ilerliyoruz. Son yarışımız yağmurlu bir havada Malezya’daydı. Sıcak, soğuk, yağmur demeden yarışıyoruz ve nasip olursa 5’nci şampiyonluğumuza ulaşacağız” şeklinde konuştu.

Yarışlardan önce Türkiye’ye gelerek motive oluyorum

Başarısının sırlarından birinin de sevdiği işlere zaman ayırmak olduğunu söyleyen Kenan Sofuoğlu, “Yarışlardan önce Türkiye’ye, memleketim Sakarya’ya gelerek motive oluyorum. Hayatta çok fazla şeyle mutlu olmak mümkün değil, bu yüzden insan sevdiği şeylere zaman ayırmalı. Bazıları bu gibi zamanları gezerek veya tatille değerlendirmek isteyebilir. Benimse, arabamla ilgilenmek, onu temizlemek ve motorumu tamir etmek gibi tercihlerim oluyor. Sevdiğim insanlarla görüşmeyi ve onlarla zaman geçirmeyi önemsiyorum. Bu şekilde kafamı rahatlatıyorum. İşlerimi bir kenara bırakıp, dinlenme fırsatı buluyorum. Motivasyonumu buradan alıp, yarışlara öyle gidiyorum ve başarılı olmak için elimden gelen çabayı gösteriyorum” dedi.

Başarıları aileme borçluyum

Kariyerine ağabeylerinin sayesinde başladığını belirten Kenan Sofuoğlu, “16-17 yıldır yarışıyorum ve 4 dünya şampiyonluğu elde ettim. Bu başarıları en başta benim bu spora başlamama vesile olan ailem ve ağabeylerime borçluyum. Özellikle ağabeylerimin bana birçok tavsiyesi oldu. Kariyerimde unutmadığım en önemli tavsiye rahmetli Bahattin ağabeyimden geldi. O ilk Türkiye’de yarışıyordu, profesyoneldi ve biz daha yeni başlamıştık. Bana hep şunu söylüyordu, ‘yarışa başladıktan sonra, 3 turu zorlama, 3 turdan sonra istediğin gibi zorlarsın, kolay kolay da düşmezsin’ demişti. Yıllardır hep aklımdaki bir konudur çünkü O’nu o zaman anlamamıştım ama şimdi çok iyi anlıyorum. Çünkü yarışa başladığınız zaman özellikle lastikleriniz daha sert olur. Yarışın ilerleyen turlarında lastikler hafif itmeye başlar ve esnemeye başlar. O esneklik de pilota hissiyat vermeye başlar. Kariyerimde genelde hep böyle ilk turlarda biraz temkinli gidip, lastiklerin biraz daha hissiyat vermesini beklerim. Zaten sonra kolay kolay düşme yaşamıyorsunuz. Elbette düşmeler bu yarışlarda mümkün, sonuçta limitlerde motor kullanıyorsunuz; ama riskiniz de daha azalıyor. Şampiyonluğumda bu gibi tavsiyelerin çok büyük önemi var” dedi.

Gençleri caddelere değil, pistlere davet ediyorum

Türkiye’de birçok hız tutkunu genç olduğuna dikkat çeken Kenan Sofuoğlu, maalesef trafikte yarışlar ve kazalar yaşandığını dile getirdi. Hem kendi hem de diğer insanların sağlıkları için gençleri bu tip yarışlardan uzak durmaları konusunda uyaran Sofuoğlu, “Bunu söylerken elbette pistlerde bizim de başımıza kazalar gelebiliyor. Maalesef bunun bir garantisi yok. Ama mümkün olduğunca yarıştığımız pistlerde, içimizdeki hız tutkusunu atmaya çalışıyoruz. Gençlerden de bunu istiyor ve pistlerde bir hedef uğruna yarışmalarını tavsiye ediyorum. Türkiye’de pist sayısı henüz istenilen sayıda değil maalesef. Güzel projelerimiz var. O pistlerde gençlerin çok daha kolay bir şekilde yer almalarını sağlamaya çalışıyoruz. Düzce’de bir parkur yapıyoruz. Tamamlanınca gençlerin kolaylıkla bu parkurlardan faydalanmasını istiyoruz” dedi.