Otomobil firmaları bulundukları ülkelere göre şekillenir. Bunun iki sebebi var: Birincisi vatanlarının kültürel değerlerini ürünlerinde yaşatmak istemeleri; ikincisi ise bulundukları ülkenin pazarına hitap etmek zorunda olmalarıdır, bu nedenle ürünleri de o ülkedeki tüketicilerin ihtiyaçlarına göre şekillenir. Her tanıtımda, her açıklamada İsveçli olduğunu hatırlatan Volvo’yu ve V90 Cross Country modelini anlamak için de İsveç hakkında bilgi sahibi olmak gerektiğine inanıyorum.
İsveç Avrupa’nın kuzey batısında, Fin-İskandinav yaylasının bir kısmını kaplayan, bembeyaz karlarla ve yemyeşil tabiatla örtülü bir devlet. %15’i Kuzey Kutbu’nun parçası olan İsveç’in kuzey bölgeleri Aralık’tan Nisan’a kadar karla kaplanıyor. Şubat ayındaki ortalama sıcaklığı da -3 ile -22 derece arasında değişiyor. Bütün bu soğuk ve kar yetmezmiş gibi İsveç’in %77’sinin orman ve göllerle kaplı olması ülkeyi otomobiller için “zorlu bir parkur” yapıyor.
1997 yılında V70 XC ile standard V70’i bu zorlu koşullara uygun hale getirmek isteyen Volvo; modele yerden yükseltilmiş şasi, boyanmamış özel ön arka tamponlar, özel ön ızgara ve daha dayanıklı malzemelerden seçilmiş iç mekan eklemişti. 20 sene ileriye sardığımızda, bugünün Volvo’su köklerinden şaşmayarak yeni V90 Cross Country ile bize aynı tarifi tekrar sunuyor.
Yerden 6 cm yükseltilmiş şasi, zorlu arazi koşullarında gerekli esnekliği sunabilmek için elden geçirilmiş. Standart V90 tekerleklerinin arazi koşullarında yetersiz kaldığını gören Volvo, çapını arttırdığı tekerlekleri geniş yanaklı özel tasarım Pirelli lastiklerle dolduruyor. Özel çift renk tasarımı ve tamponlarıyla kendini belli eden Cross Country’yi dileyen müşteriler tamponları da boyanmış olarak satın alabilecek. (Bu arada belirtmekte fayda var, aracın plastik korumaları plastiğin kendi renginde gibi dursa da izlediğim bir videoda korumaların plastik olduğu fakat kaliteli bir boyayla boyandığını ve bu nedenle lüks görünümü koruduğu bir gazeteci tarafından söyleniyordu.)
İç mekanda ise standard V90’dan neredeyse hiçbir farkı olmayan V90 CC; maceraperest kullanıcıların ihtiyaç duyacağı güçlendirilmiş dikişli koltuklar ve yeni koyu renkli ağaç kaplamasını CC donanımına özel olarak sunuyor.
Bana göre Volvo’nun marka karakterlerini en iyi yansıtan, en “İsveçli” modeli olan V90 Cross Country, Audi A6 Allroad dışında Mercedes E Serisi All Terrain ile de rekabet edecek. Volvo 20 sene önce başlattığı bu sektörde liderliği elde edebilecek mi? Gelecek sene öğreneceğiz.