Devrim Arabaları filmini izlemeyen var mı?
Bir grup genç mühendisin gurur, inanç ve azim üçgeninde Eskişehir’de üretmeye çalıştıkları ilk yerli otomobilin hikayesi çok izlenen ve izleyen herkesi de şu veya bu şekilde duygulandıran Devrim Arabaları Filmi’ne konu olmuş.
Devrim Arabaları Filmini İzlemeyen Var mı?
Otomobillerin tarih içindeki gelişimini biraz incelerseniz gündelik hayata, tarihe yön veren politik hareketlere, kitlelerin geleceğini etkileyen ekonomik olaylara, sanata olan etkilerini görerek çok şaşırırsınız. Otomotiv endüstrisi, ilk günden beri, üretiminden mühendisliğine, tasarımından kullanım alanlarına asla sadece ulaşım makinesi üreten bir yapıda olmamıştır. Örneğin Henry Ford’un halk için ürettiği Ford Model T endüstri devrimini ateşlemiş, Nazi Almanyasında askeri amaçlarla üretilen Volkswagen, haritaların bugün ki şekline neden olan savaşı yönlendirmiş, Volvo’nun fark yaratma arzusu emniyet kemeriyle hayatları kurtarmıştır.
Otomotiv endüstrisinin tarihte nasıl derin izler bırakarak ve yaşamlara dokunarak geliştiğini gösteren bir örnek de Cumhuriyet’in ilk yıllarında Türkiye’de yaşanmıştır. Bir grup genç mühendisin gurur, inanç ve azim üçgeninde Eskişehir’de üretmeye çalıştıkları ilk yerli otomobilin hikayesi çok izlenen ve izleyen herkesi de şu veya bu şekilde duygulandıran Devrim Arabaları Filmi’ne konu olmuş.
Devrim Arabaları Filminin Hikayesi Tolga Örnek’in yazıp yönettiği film, 1960’ların başlarında Eskişehir’de TCDD işletmesi içindeki bir alanda ilk Türk otomobili üretmek için çalışan bir gurup mühendisin yaşadığı deneyimi konu alır. Devrim Arabalarının oyuncu kadrosunda Haluk Bilginer, Taner Birsel, Ali Düşenkalkar, Halit Ergenç, Altan Gördüm, Serhat Tutumluer, Onur Ünsal, Selçuk Yöntem yer alır. Filmin müziği ise Demir Demirkan’a aittir. 100 dakika süren film, 2008 yılında çekilmiştir.
Filmde bir dönemin toplumsal bakış açısı, politik zaaflerı ve Cumhuriyet’in verdiği idealist sosyal yapı çok keyifli bir dille işlenmiş. Otomobillere dair her şeyi merak eden ve seven arabam.com olarak Devrim Arabaları Filmini İzlemediyseniz mutlaka izlemenizi tavsiye ediyoruz.
Aslında bu araç mühendislerin araçları parçalanarak onlardan bakinilarak yapılmıştır. Fakat bu yanlış değildir. Kimse doğuştan araba yapmayı öğrenmedi. Şimdi de öyle bakinilarak veya başka marka parçaları kullanılarak yapılabilir, ancak yerli marka ve tasarım olmak kaydı ile bunların hepsi Türkiye'de yapılabilir. Ünlü tasarımcılar bile mevcut elimizde, sadece takım ve fabrika kurmak asıl önemli olandır. Otomobil yapmayı bilen fabrika müdürleri, takım kaptanlarına, otomobilden anlayan adamların, mühendislerinin oluşturduğu takım lazımdır. Bu kişiler yabancı da olabilir bunda bi sakınca olmaz diğer devler böyle çalışır. Yani anlayacağınız fabrika, arge merkezi, beyin takımınin bir arada olması lazımdır. Yoksa ancak prototipte kalır üretilemez. Bu unsurların hepsi bizde mevcut asil mesele bir araya getirmek lazım tabi bu profesyonel şekilde olmalıdır. Bu şekilde belki de en iyi tasarım en iyi araçları üretebiliriz.
aslında otomobil üretmek çok da büyük bir marifet değildir. sakın bu işin tekniğiyle uğraşanlar beni yanlış anlamasın. kastettiğim şey artık bu iş için yüksek teknoloji falan gerekmiyor. marka ve pazarlama stratejisi önemli. aslında o da kolaylıkla yapılabilecek bir şey. ancak hasbel kader uzmanlık alanım olduğu için söylüyorum, bu işi yapabilmek ya da yapamamak büyük oranda siyasidir. yani bir bakıma uluslararası aktörlerin izin verdiği çerçevede hareket edebilirsiniz. devrimi ürettik fakat sahneye girmemize izin verilmedi o zaman. aynısını vecihi hürkuşun ürettiği uçaklara da yapmışlardı. fakat günümüzde durum değişiyor. yarı çevre ülkeler daha fazla merkeze baskı uyguluyor. dünya çok kutuplu bir sistemde fakat hala rayına oturabilmiş değil. bu yüzden hem fiili savaşlar artıyor, hem de ekonomik savaşlar artıyor. yani günümüzde işimiz hem zor hem kolay. kolay çünkü yarı çevre ülke olarak eskisinden daha güçlüyüz. zor çünkü merkez ülkeler daha fazla üzerimize gelecekler başarısız olmamız için. kaldı ki birbirlerinin üzerine bile acımasızca gidiyorlar. samsung'un üzerine çullanılması, vw'ye yapılan operasyon bakın hep abd merkezli. o yüzden yarın bir gün yerli bir otomobil yaparsak şimdiden yapılacak spekülasyonlar belli. kalitesiz, güvenli değil, çarpışma testlerinde sınıfta kaldı, motorları verimsiz, vs, vs… bu bağlamda kendi markamıza, üreteceğimiz ürüne başta bizim sahip çıkmamız gerekir. şu konjonktürde şu siyasi parti bu siyasi parti ayrımına gitmeden, küçük düşünmeden hareket edilmesi lazım. eleştireceğiz ama yapıcı eleştirmek gerekli diye düşünüyorum. marka yaratmak ve hele hele küresel pazarlara açılmak öncelikle kendi içimizde birlik olmayı zorunlu kılıyor.
Büyüklerimiz sağolsun devrim arabalarının yeni serilerini de izledik yakın zamanlarda.. 😎
Filmin özeti: "Türkiye'de hiçbir başarı cezasız kalmaz!"
26tolga demiş ki:
↑
Aslında benim çoktandır yazmak istediğim bir şey var.
Otopark.com un bizi bir araya getirdiği bu forumda kaç mühendis(adayı) var ? Neden bu forumda birlik olunup bir araç üretilmesin ? Proje kapsamında eminim mühendis olmasa da tecrübeleriyle yardımcı olacak kişiler de vardır burada. Ha diyeceksiniz ütopik bir düşünce ve ya ha deyince olacak iş değil bu. Bence hiç te ütopik değil ve elbette ha diyince olmayacak olmayacak zaman alacak bir iş. Önemli olan başlamaktır. Bu konu hakkında benimle aynı fikirde olanlar varsa ayrı bir konu açıp bu mevzuyu tartışalım.
Pardon Vw 'e oyun mu oynuyorlar diyorsunuz ? Emisyon kurallarına uymamak ve vergi kaçırmak için motorlara ek parça koyuyorlar ve bunu kabul de ediyorlar . Samsung da iphone la yarışacağım diye zamanla yarışıyor , testleri tamamlamadan ürettiği telefonlar yanıyor bu da mı Abd nin oyunu oluyor . İlginç bir bakış açınız var ..
hayır yanlış anlaşılmasın vw'nin yaptıklarıyla alakalı değildi yazdıklarım. vw yanlış bir şey yapmış evet. ama bu abd'nin kolaylıkla gözardı edebileceği bir şey olabilecekken olmuyor tam tersine ciddi biçimde üzerine gidiliyor. ya da örneği otomobilden değil de deutschebank tan verelim. alman bankasının üzerine de geçen aylarda çok ciddi biçimde gidildi yine abd tarafından. samsung konusu da aynı. kişisel fikrim samsungun kusurlu olmadığı hususunda, vwnin ise suçlu olduğu kanısındayım. ama mesele bu değil tabi. abd'nin kendisini alteden ya da alt edebilecek potansiyeli olan şirketlere karşı agresif yaklaşımı. özet olarak yine tekrarlayayım kendimiz marka üretmeli ve o markalara sahip çıkmalıyız. yoksa kendi vatandaşının sahip çıkmadığı ürünler dış saldırılara maruz kalacak ve illaki yok olacaktır. bu kolay bir iş değil. kazım karabekirin sözüyle bitireyim: "istila yalnızca fiili askeri istila ile olmaz, istila aynı zamanda dış güçlerin mallarıyla da yapılır, bu mallar aynı zamanda top tüfek gibidir hatta onlardan daha etkilidir!" kendi tüfeğimizi topumuzu üretelim ve sahip çıkalım. ciddi bir savaş var şu an dünyada ve süreceğe benziyor.
Gümüş motorun hikayesi farklı mı. araba imal edilir kısa sürede yüksek mühendislikle.3tane araba trene koyulur.Güvenlik sebebiyle yakıt deposu boşaltılır.Ve doldurulmaz.Bütün Devlet Erkanın önünde açılışla araba yürütlür 100metreye durur ve çalışmaz.Ondan öte ihanetci bakanlarımız ve askeri cuntalar "böyle bir rezalet nasıl olur"."Biz ithal ederiz daha iyi",Gibi bir şov yaparak Gümüş motora el koyarlar.O zaman görevden alınan müdür giderken yerine atanan müdürün"Merak etmeyin ben burda oldukca hiçbir şekilde üretime izin vermeyeceğim."dediğini duyar.Ancak iş işten geçmiştir.Sonuç yerli araba denilince daha yok cadillac çakması hani yerliydi türkler bir şey yapamaz…Bunu diyenlerde bu ihanetin parçası olurlar .
Fikir olarak güzel. Teorik olarak önemli olan başlamaktır sözü de doğru duruyor. Ama pratikte çok farklı dinamikler söz konusu. İş tasarlayıp geliştirip üretmekle bitmiyor ki. Satış için bayii ve lojistik üzerine ağlar oluşturulmalı. Üretimden sonra nitelikli personel yetiştirerek yetkili servis ağı ve kısmen yan sanayi desteğiyle yedek parça imalatı gerekir. Bugün Türkiye'de bunu sıfırdan yapabilecek sayılı holding var. Bunlar bile devletin belli düzeyde teşvikleri ve izinleri olmadan bu işe girişemezler.
cansermo demiş ki:
↑
ve bir efsanenin doğuşu….
TCDD işletmesi içinde değil Tülomsaş (Türkiye Lokomotif Sanayi A.Ş) içerisinde üretildi. Düzeltirsek sevinirim.