FeaturedKöşe Yazıları

SimracersTR ile Röportaj yaptık!




Motorsporları, otomobillerle ilgilenenler arasında kaçınılmaz bir popülerliğe sahip.  Firmaların aralarındaki mücadeleyi satış rakamları ve karlılık gibi ruhsuz ve anlamsız rakamlar yerine pistlerde nefes kesen yarışlarda gösterdikleri bu etkinliklere nasıl olur da bir otomobilsever ilgi duymaz?

Profesyonel bir yarışçı olmak için gereken pahalı ekipmanlar, otomobiller, sponsorlar, senelerce tecrübe ve her şeyden önemlisi buna adanmış bir yaşama gerek kalmadan satın aldığımız 50 TL’lik bir simulasyon ve kaliteli bir direksiyon setiyle yarış simulasyonları dünyasına ilk adımımızı atabiliyoruz.

Yarış Simülasyonları sayesinde motorsporlarında yaşanan heyecanı tatmak, profesyonel bir yarış pilotu gibi yarışlara çıkmak, turnuvalarda mücadele etmek ve bütün bunları evimizin konfor ve güvenliğinde yaşayabilmek bizler için harika bir fırsat.

Türkiye’de yarış Simülasyonlarına ilgi her ne kadar kamyonculuk oyunlarına karşı duyulan ilgi kadar büyük boyutlarda olmasa da; yarış simülasyonlarının popülaritesi de her geçen gün artmaya devam ediyor.

Ben de yarış simülasyonlarıyla ilgilenen biri olarak Türkiye’nin en gelişmiş yarış simülasyonu topluluğu olduğunu düşündüğüm “SimracersTR”ye kaydoldum ve orada çaylak bir sürücü olarak lisans alma turnuvasında yarışmaya devam ediyorum. SimracersTR’de yarıştığım turnuvada bir yanda eğlenirken bir yanda da karşılaştığım profesyonellikten o kadar etkilendim ki bu platformu sizlerle de paylaşmak istedim.

Simülasyonlara ilgi duymasanız dahi herhangi bir hobiye gönül vermiş herkese ilham vereceğini düşündüğüm, Mehmet Erdem ve onun SimracersTR macerasını konuştuğumuz röportajımızı okumanızı şiddetle öneririm.

Simulasyonlar ve Simracers TR konularına elbette geçeceğiz fakat ilk olarak bizlere kendinden ve sim dünyası geçmişinden bahseder misin?

  Ben hatta internet dünyasına nasıl başladığımdan bahsedeyim. İnternet dünyasına 1999 yılında giriş yaptım. O zamanlar Counter Strike popüler olduğundan ben de Counter Strike ile başladım. Online sunucularda oynardık. Yaşımız küçük o zaman daha lise bir falan. CSTR.net diye bir site vardı orada moderatör oldum. Ve hani siteye girdikten en fazla bir hafta sonra moderatör oldum. Sonrasında ise bir baktım sitenin adminleri arasındaydım. chatlak.net’in yine moderatörleri arasındaydım. Sonra Csadmin.org diye bir site kurdum. Kendime bir ekip toplamıştım; 2001, 2002 civarı. İlk sitem denebilir. Site 2003-2004’e kadar açık kaldı. O dönemde netbul.com’da çalışıyordum. Netbul.com’un oyun sunucuları kolayoyun.com’un oyun sunucuları ve ultratv.net’in oyun sunucularının hepsinin baş yöneticisiydim. Daha doğrusu büyük bir admin kadromuz ve yönetim ekibimiz vardı.

Mehmet ve müstakbel eşi

2002 yılında live for speed ile tanıştım. İlk simülasyonum oydu. Onun öncesinde bir çok yarış oyunu oynamışlığım vardı. Yarış oyunlarına 96-97 yılında Need for Speed 1 ile başlamıştım. Ve NFS’ye ek olarak bikraç ralli oyunu da oynamışlığım vardı ancak dediğim gibi oynadığım ilk simülasyon Live for Speed.

O zamanlar sanırım Dexa marka bir direksiyon ile oynuyordum. Sonrasında Microsoft’un o zamanlar sunduğu direksiyonlardan birine geçiş yapmıştım. Onunla epey uzun süre elimde kalana kadar yarıştım. İlk titreşimli direksiyonlardan biriydi ve uzun süre satılan bir üründü. Açısı çok düşüktü, 180 derece falandır.

Simulasyonlarla ilgilenen birçok kişinin otomobillere karşı da bir ilgisi oluyor. Senin de otomobillere aran nasıl? Bize biraz otomobillerle geçmişinden bahseder misin?

Şu anda kendi aracım yok; babamın aracını kullanıyorum. Son aracımı 2014 yılında sattım. Peugeot 207 RC kullanıyordum. Onun öncesinde de elimden birçok araç geçti ve bunların çoğunu modifiye de ediyordum. Eski arabalarım arasında en efsanesi Citroen C2 VTS’dir. Malesef ben sattıktan yaklaşık 5-6 ay sonra araba pertedildi.  Benim sattığım arkadaş değil de onun da sattığı arkadaşlar tarafından.

Ben sattıktan bir hafta sonra araç park halindeyken biri gelip çarpmıştı zaten. Araç neredeyse pert olmuştu. Toplarlarken ben de yardımcı oldum. Sanayide az vakit geçirmedik alıcı arkadaşla.

Kısacası arabalarla her zaman haşır neşirim. Çocukluğumdan beri zaten araba kullanıyorum. Şimdi de babamın Jeep Renegade’ini kullanıyorum. Kullandığımız ilk dizel araba; hem babam için, hem de benim için. Dizelin torku da az yakması da hoşumuza gidiyor.

Forumlarda çok simulasyon oynayan kişilerin daha sonrasında araçlarına bindiklerinde tehlikeli anlar yaşayabildiklerini okuyorum. Sen de simülasyonlarla epey zaman geçiriyorsun senin başına benzer bir olay geldi mi?

Benim hiç başıma gelmedi. Çünkü kullandığım arabaların hissiyatını öğrenmeye özen gösteririm. Arabayı ilk aldığım zamanlarda araba bana nasıl tepki verecek diye boş bir alanda denerim. Arabanın nasıl tepki vereceğini bildiğim için şimdiye kadar başıma böyle bir şey gelmedi.

Benzer bir durumda kartingden çıkıp arabasına binen bir arkadaşımız, arabasını pert etmişti. Dikkat etmek lazım.

Karting yapıyor musun?

Lise zamanlarında bir tanıdığımızın karting yeri vardı. O dönemde liseden çıkınca gidip turlardık. Ama uzun zamandır hiç karting yapmadım.

Özellikle sevdiğin bir otomobil markası, modeli; olsa da sürsek dediğin özel bir otomobil var mı?

Şu an da yeterince param olsa alacağım tek otomobil Honda S2000 olur. Başka bir aracı almak istemem açıkçası. İkinci elde de herhalde temiz olanını bulmak imkansızdır. Varsa da yüksek fiyatlara satılıyordur.

Peki duvarına bir otomobil posteri asacak olsaydın yine S2000 mi tercih ederdin? Yoksa poster de işler biraz değişiyor mu?

Poster de işler değişir. Posterde kesinlikle kendi yaptığım bir aracı tercih ederdim. Bugüne kadar yapıp da satmış olmaktan pişmanlık duyduğum tek aracım C2 VTS, herhalde C2’yi asmak isterdim. O araç benim için çok özel bir araçtı.

Otomobillerinin her yerini modifiye etmekten sevdiğini söyledin. Yeni bir araç aldığında ilk modifiyen ne olur ?

Aracı ileride hızlandırmak isteyeceğimden önce frenler sonra da süspansiyonu geliştirirdim. Bundan önceki araçlarımda da ilk yaptığım iş her zaman bu ikisini geliştirmek olmuştur.

Şimdi biraz daha asıl konumuz olan simulasyonlara geçelim. Sen Assetto Corsa oynamaya başlamadan önce biz Donanımhaber’de küçük bir grup olarak amatör etkinlikler düzenliyorduk; orada birçok kişinin simulasyon dünyasına hızlıca giriş yaptığını gördüm. Ancak senin kadar hızlısı yoktur. Oyunu aldığın hafta yeni sunucu açıp, etkinlikler düzenlemek ve daha sonrasında bunu bir siteye dönüştürmek ve 200 kişiyi aşan bir kullanıcı kitlesine ulaşmak hiç kolay olmasa gerek. Bütün bunların arka planını bize anlatır mısın? Nasıl oldu da bu kadar hızlı gelişti her şey?

Burada tabi ki benim geçmişim önemli. Oyun sunucularının yönetimi, girdiğim her platformda yöneticilik yapmış olmam, kurduğum veya kuruluşunda rol aldığım otomobil siteleri gibi bir çok deneyimim oldu. Üye olarak girdiğim bir çok sitede çok kısa sürede yönetici kadrosunun arasında yer alıyordum. Bende böyle bir özellik var; girdiğim yerde liderlik konumuna geçmek, insanları yönlendirmek yapımda var.

Assetto Corsa’da da aynısı oldu. Bunun öncesinde tabi ki sadece Simracerstr değildi benim için; uçak simulasyonlarına katıldım, sanal filolara katılıp Yunanlılarla sanal ortamlarda çarpıştık. Telefonuma “Bu akşam yunanlıları denize döküyoruz.” gibi mesajların geldiği dönemler oldu. Zaman geçtikçe insan vakit ayıramamaya başlıyor tabi, ben de öyle bir döneme girdim.

Mehmet’in SimracersTR Ofis/Kokpiti

Bir gün açık öğretim kitabımın üstünde “Assetto Corsa” diye not varmış, onu gördüm. Artık ders çalışırken nelerle uğraşıyorsam J . Evde bir gün oturuyorum, canım sıkılmış. Arabayı da sattığımdan, dedim ben bir direksiyon alayım kendime. Gidip kendime bir “Momo” direksiyon aldım ucuz yollu bir çözüm olarak. Momo direksiyonumdan önce daha iyi direksiyonlar kullanmışlığım vardı ama pahalı bir şey istemediğimden Momo’yu aldım.

“Bende böyle bir özellik var; girdiğim yerde liderlik konumuna geçmek, insanları yönlendirmek yapımda var.”

Oyunu alıp biraz oynadıktan sonra, bunu oynayanların toplandığı bir yer forum sayfa var mı acaba diye bakınırken Donanımhaber’deki Assetto Corsa konusuyla karşılaştım ve oradaki arkadaşlarla konuşmaya başladık. Onlardan harika bir geri dönüş geldi, herkes etkinlikler turnuvalar düzenlemeye çok istekliydi. Sonrasında her şey çok hızlı gelişti ve bir anda kendimizi Assetto Corsa Türkiye olarak bulduk. Bu isim altında birkaç turnuva düzenledik.

Bir grup arkadaşla Assetto Corsa ile de sınırlı kalmayıp bu işi geliştirmeye karar verdik. Ben bir hışımla gidip domain’i aldım, blog sayfasını oluşturduk ve kendi forumumuzu oluşturduk. Kitlemiz hızla büyümeye devam etti ve Youtube’a videolar yüklemeye başladık. İlk acemi turnuvasından ise canlı yayınlar yapmaya başladık. Şimdi de Efe Can ile beraber canlı yayınlarımızı sunmaya devam ediyoruz.

SimracersTR üzerinde şu an aktif olarak devam eden kaç turnuva var?

Assetto Corsa üzerinde devam eden GT3 Turnvuası ve SRTR Akademinin ikinci sezonunun yanısıra, RaceRoom üzerinde devam eden DTM turnuvamız mevcut. Önümüzdeki dönemlerde modlarını beklediğimiz WWTC ve F1 turnuvaları ile de projelerimiz var. Sitemizde Project CARS ile de etkinlikler düzenleniyor. Ancak o etkinlikler “resmi” SimracersTR etkinlikleri değiller. Bu da şu anlama geliyor: yarış sonunda kullanıcıların sitemize kayıtlı lisans puanları etkilenmiyor.

Dün gerçekleşen uluslararası yarış etkinliğinin videosu:

 

Oyun seçimlerini neye göre yapıyorsunuz?

Oyunun bize ve kullanıcılara sunduğu imkanlar çok önemli. Örneğin Assetto Corsa bize çok fazla imkan sunuyor. Şu an iki Assetto Corsa sunucumuz var ve sunucumuza giren herkesin bütün yarış verilerini görüp, sitemizde paylaşabiliyoruz. Bunu diğer oyunlarda yapmak malesef mümkün değil. Oyunu canlı sunarken veya yarış sonrası tekrarları izlerken de Assetto Corsa bizlere diğer oyunların sunmadığı birçok imkanı sunuyor.

Assetto Corsa bilgisayar üzerindeki en poüler yarış simulasyonlarından.

Simulasyonlara başlamak isteyen birine önereceğin oyun Assetto Corsa mı olur?

Şu anda kesinlikle Assetto Corsa’yı öneririm. Assetto Corsa görsel olarak da, teknik olarak da çekiciliğini koruyan bir oyun olduğundan; bizler için bir süre daha doğru seçim olacaktır. Gerçek simulasyon deneyimi olarak rfactor 2 çok çok daha iyi fakat gerek grafikler, gerek içerik olarak Assetto Corsa kadar kullanıcı dostu bir deneyim yaşatmıyor malesef.  Eğer simulasyonlara başlamak isteyen ancak oyuna para vermek istemeyenler varsa, RaceRoomRacing Experience’ı deneyebilirler. RaceRoom ücretsiz olarak birkaç araç ve pist ile birlikte geliyor. Kısıtlı içerikle simulasyonu test ettikten sonra dileyen daha fazla araç ve pist alarak kütüphanesini genişletebiliyor.

“Kimse korkmasın, bizim kapımız en acemisinden, profesyoneline herkese açık.”

Sadece oyun değil kullanılan ekipman da çok önemli. Simulasyonlardan alınan zevk doğrudan kullanılan direksiyonun kalitesine bağlı. Kullanıcılar buna da dikkat etmeli.

SimracersTR Akademi yarışlarından bahseder misin?

SimracersTR Akademi kupamız devamlı aktif olan bir turnuva. Her sezon bitiminde yeni sezonu başlatıyoruz ve yeni pilotlarımızı üç farklı tipte araç ve 9 ayrı pistte simulasyon yarışlarına hazırlıyoruz. İlk aracımız Mazda MX-5 Cup. Daha yavaş bir araç ve sürüş kolaylığı olarak da iyi bir giriş aracı. Daha sonra biraz daha hızlı ve kontrolü zor bir araç olan Lotus V6 Exige Cup ile devam ediyoruz. Mezun olmaya yakın son üç yarışta da pilotlarımıza “açık teker” Tatuus marka araçlar veriyoruz. Her hafta bir yarış olarak, 9 hafta sürüyor yarışlar. İki sezon arası da 3 hafta gibi bir süre veriyoruz pilot kontenjanını doldurabilmek için. Yarışlar bittikten üç hafta sonra yeni akademimiz 22 yeni pilotumuzla tekrardan başlıyor. Akademimizin bütün yarışları canlı olarak sunucu eşliğinde Youtube üzerinden yayınlanıyor.

SimracersTR’nin geleceği hakkında ne planlarınız var?

Bizim hedefimiz bu işi Türkiye’de profesyonelce yapabilmek. Bu nedenle bir lisans sistemi oluşturduk. Üyelerin turnuvalara katılabilmek için lisansa sahip olmaları gerekiyor ve lisanslarını da SimracersTR Akademi’ye katılarak alıyorlar. Lisanslar aktifler ve katıldığınız her yarıştan sonra yarış içerisindeki davranışlarınıza göre lisans notunuz güncelleniyor. Burada en büyük amaç gerçekçi ve profesyonel bir yarış ortamı kurmak. İnsanlar sokaklara çıkıp kendilerini ve başkalarını tehlikeye sokacaklarına, gelsinler evlerinde, sıcak ortamda yarışsınlar istiyoruz.

Biz şu an mod yapmaya da başladık. İlk başladığımız pist modu, İzmit Körfez Pisti. İzmit Körfez Pisti’nden sonra da İzmir Ülkü Pisti’ni yapmayı hedefliyoruz. İstanbul Park’ı da yapmak istiyoruz ancak şu an tamamlanmış bir İstanbul Park modu var. O modun performans problemleri var, problemleri çözmek için çabalarımız devam ediyor. Bu pistler hazır olunca Türkiye Pist Şampiyonası düzenlemek istiyoruz.

 

“İnsanlar sokaklara çıkıp kendilerini ve başkalarını tehlikeye sokacaklarına, gelsinler evlerinde, sıcak ortamda yarışsınlar istiyoruz..”

Bunun dışında yurt dışında da bizim gibi yarışan gruplar var ve geçtiğimiz günlerde Fransız bir grup, bizim forumumuzda konu açtı ve bizlerle bir yarış etkinliği düzenlemek istediklerini açıkladılar. Bizler de onlarla beraber bir etkinlik ayarladık. 22 Türk pilot, 22 Fransız pilotun yarıştığı canlı olarak yayınlanacak bir turnuva olacak. Bu turnuvayı da dört gözle bekliyoruz.

SimracersTR’yi daha da ileriye taşıyabileceğimizi düşünüyorum ama daha ileriye gidebilmek için bizim de desteğe ihtiyacımız olacaktır. Kurumsal firmaların sponsorluklarına ihtiyacımız var. Yakın bir geçmişte kurumsal bir firmayla görüştüm, onların sanal ortama bakışları çok farklı. Firmalar fiziksel bir şey bekliyorlar. “Gelin AVM’de size yer yapalım.” Gibi önerilerle geliyorlar. Tabi bunlar bizim amacımıza uymayan şeyler. Bizim pilotlarımız Türkiye’nin her yerine dağılmış durumdalar. Firmalar malesef sanal ortamları ciddiye almıyorlar.

İyi bir yarış simulasyonu ekipmanının ne kadar tuttuğunu duysalar fikirleri değişir belki de.

Evet şu an Türkiye’de iyi bir simulasyon sistemi, Türkiye’den almak koşuluyla, en az 2-3 bin liradan başlıyor. Tabi daha uygun fiyata sunulan orta seviye sistemler de birçok kişiyi tatmin edecektir.

Oyunun oynanabileceği bir bilgisayar ve iyi bir direksiyon sistemi almak simulasyonları başlayacaklar için biraz pahalı gelebilir ancak bu “giriş ücretini” ödedikten sonra önü çok açık ve uygun fiyatlı bir hobi olduğunu düşünüyorum.

Haklısın, birçok arkadaş bu oyunları Playstation üzerinden oynamaya çalışıyor. Konsollar giriş yapılması daha kolay bir platform olsa da, bilgisayarda sunulan desteği konsollarda almak imkansız. Konsollarda mod veya özel sunucular olmadığından biz simulasyonlara başlayacak arkadaşlara bilgisayar üzerinden başlamalarını tavsiye ediyoruz.

Yine de konsolu olan ve simulasyonları denemek isteyenler için sitemizde konsol bölümünü açtık. Orada bir F1 turnuvası düzenlemeye de çalıştık. Ancak çok az talep aldık. Konsol kullanıcıları daha çok boş vaktinde oyunu açıp, birkaç tur atıp çıkmak istiyorlar. Profesyonel uzun süreli yarışlar, turnuvalar konsol kullanıcılarına hitap etmiyor.

Röportajı okuyan birçok kişi, simulasyonlarla ilgilenecektir diye tahmin ediyorum. Otopark.com ailesine son bir mesajın var mı?

Korkmasınlar… Birçok oyuncu Need for Speed  gibi oyunlardan geldiğinden, bu tarz simulasyon oyunlarını aldıklarında bir iki denemeden sonra sıkılıp bırakabiliyorlar. Gerçekten de simulasyonlarda araçları kontrol etmek, NFS gibi “Arcade” oyunlara göre çok daha zor. Direksiyon olmadan simulasyona başlamalarını zaten pek önermiyorum. Düşük maliyetlerle, 150-200 TL gibi bir fiyata, ikinci el direksiyonlara sahip olabilirler. Kimse korkmasın, bizim kapımız en acemisinden, profesyoneline herkese açık.

Mehmet’e röportaja ayırdığı vakitten ötürü Otopark ailesi adına teşekkür ediyorum. SimracersTR ekibine de Türkiye’de bu kadar profesyonel bir platform oluşturup biz Türk simulasyon oyuncularına beraber yarışma fırsatı sundukları için ayrıca teşekkür ediyorum.

SimracersTR’yi internet siteleri www.simracerstr.net üzerinden takip edebilirsiniz. Sizler de simulasyon yarışlarına ilgi duyuyorsanız, siteye kaydolup etkinliklere katılmaktan çekinmeyin. Ben düzenli olarak SimracersTR’de yarışan biri olarak gerçekten çok eğleniyorum. Mehmet ve Efe Can’ın sunduğu canlı yayınları ve yarış tekrarlarını da Youtube kanalları üzerinden takip edebilirsiniz:  www.youtube.com/simracersturkey

 

Gerçekleştirdiğim ilk röportaj olduğundan malesef acemiliklerim ve hatalarım olmuştur. Eğer röportajımız sizin de hoşunuza gittiyse lütfen yorumunuzu belirtin.

Arda Celik

Çanakkaleliyim, İstanbulda yaşıyorum. Otomobil sevdam nerde ne zaman başlamış bilmesem de kendimi bildim bileli otomobillere aşığım. Alfa Romeo, Porsche ve Volvo en sevdiğim firmalar. WEC yarışlarını takip ediyorum. Otopark.com'u uzun süre takip ettikten sonra bir yardım eli de ben uzatayım diyerek giriştiğim bu macerada, umarım beraber güzel işlere imza atacağız.

İlgili Makaleler

8 Yorum

  1. Assetto Corsa oynamak istiyorsanız ama direksiyon setine bütçeniz yetmiyorsa mouse sağ sol hareketiyle direksiyon kullanımını izin veren bir oyun, ince ayar yaparak eğlenebilirsiniz, drift bile yapabilirsiniz.
    Ayrıca direksiyon almak isteyenler biraz bütçeniz varsa direk logitech almayın biraz araştırın diğer markalarda daha farklı ürünler bulabilirsiniz.

  2. güzel röportaj olmuş.. simracerstr ekibinde lisanslı yarışçıyım fakat gt sezonuna pc min yetersizliğinden yarıda bıraktım. ortam şahane. otopark ile ortak çalışmalar yapılabilir. Sinan beyi sanalda da görmek isteriz.

  3. “Forumlarda çok simulasyon oynayan kişilerin daha sonrasında araçlarına bindiklerinde tehlikeli anlar yaşayabildiklerini okuyorum.”

    Bunun doğruluk payı var. Aslında durum şu;

    Sanalda yarıştığımız araçların direksiyon açıları çok düşük. Az direksiyon hamlesi ile çok dönüyoruz. Aynı şey reelde de geçerli. kartingde neredeyse 120 derecelik bir açı kullanıyoruz. Bu tip dar açılı direksiyona sahip araçları kullandıktan sonra binek aracınıza geçtiğinizde bir 15-20 dakika boyunca normalde gittiğinizden yavaş gidip geniş açılı direksiyona alışmak gerekiyor. Ama bu dediğim yarıştan çıkıp sıcağı sıcağına araba kullanırsanız geçerli. Ertesi günü beklerseniz hiçbirşey olmuyor.

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu