Sürücüsüz otomobiller “para ve zaman kaybı”

İngiltere’de yapılan bir araştırmaya göre, ülkeyi sürücüsüz otomobiller için bir merkez haline getirme çalışmaları “tamamiyle para ve zaman kaybı.” Araştırmanın sonucu halkın bu otomobillerin güvensiz olduğuna inandığını ortaya çıkarıyor.

Kasım ayında Birleşik Krallık Maliye Bakanı Philip Hammond, şarj istasyonlarının geliştirilmesine 400 milyon Pound’luk bir bütçe ayırdıklarını açıklamıştı. Bu plan, dolaylı yoldan da olsa, otonom otomobillerin yaygınlaşmasını hızlandıracak bir gelişme.

Halkın ‘sürücüsüz otomobiller’e sahip olma istekleri yok

The Times‘ın yürüttüğü araştırmaya göre ülkedeki sürücülerin neredeyse üçte ikisi otonom bir otomobil almayacaklarını, üçte biri de sürücüsüz bir otomobile fazladan para vermeyeceklerini belirtiyor. Büyük bir çoğunluk da otonom otomobillerin güvenli olmadıklarını düşünüyor. İnsanların en büyük çekinceleri ise bu otomobillerin kötü niyetli kişilerce “hack”lenmeye açık olmaları.

Araştırmanın vardığı bir sonuç da halkın bu tip otomobillerin ne gibi yararları olacağından emin olmamaları. İnsanların çoğunluğu bu otomobillerin toplumun yararına olmadığını düşünüyor. Çoğunluk otonom sürüşün istihdamı bile etkileyeceğini söylüyor. Araştırmaya katılan insanların yarısından çoğu otomotiv firmalarının bu teknolojiye “sırf açgözlülükten” yatırım yaptıklarına inanıyor. Katılımcıların %60’ı da otomobil üreticilerinin otomobilleri daha da güvenli hale getirmek için üzerlerine düşeni yapmadıklarını düşünüyor. 2016 senesinde Florida’da bir Tesla, Autopilot’un öndeki kamyonu gökyüzüyle ayrı renk olduğu için fark edemeyip kaza yapmış, otomobilin içindeki sürücü de vefat etmişti.

“Elle tutulur bir talep yok”

Ulaşım analisti Christian Wolmar konuyla iligli şunları söylüyor: “Otonom otomobiller için elle tutulur bir talep yok, bu otomobiller istenilen ya da ihtiyaç duyulan otomobiller değiller. Otonom konseptiyle eninde sonunda ulaşılmak istenen nokta, bir yere gidileceği zaman binilecek ‘paylaşımlı elektrikli kapsül’ler. Bu konsept çoğu insanın gündelik hayatlarında bir otomobile neden ihtiyaç duyduklarını yoksayıyor.”

“Bu tip bir ulaşım Londra’nın merkezinde belki işe yarayabilir, ancak şehrin sadece 10 kilometre dışında bir yerde yaşıyorsanız sizi dışarıda bekleyen elektrikli bir kapsülü hemen bulamayacaksınız. Yakınlarda bir yerde bir tane bulunsa bile, komşunuz sizden önce davrabilir ve başka bir kapsülün gelmesi için yarım saat beklemek zorunda kalabilirsiniz.”

“Bugüne dek başarısız olmuş bir çok ulaşım teorisi oldu. Bunun sebebi teknoloji her zaman tahmin ettiğimiz kadar kusursuz çalışamıyor; çalışsa bile halka inecek kadar ucuz olmuyor. Üstelik bu kadar kapsamlı bir değişiklik için doğru altyapı da henüz mevcut değil. Hükümetin henüz kanıtlanamamış bir sisteme değil de, demiryollarına ya da karayollarındaki toplu taşıma sistemlerine yatırım yapması daha akılcı.”

Park etmek ile sıkışık trafik arasındaki fark?

Eleştirmenler ayrıca sürücüsüz otomobillerin yağışla, düzensiz yol işaretleri ve şeritlerle ya da trafik sıkışıklıklarıyla nasıl başa çıkacağını sorguluyor. Sürücüsüz bir otomobilin park halindeki bir dizi otomobille durmuş bir trafiğin ayrımını yapıp yapamadığı sorusu bile henüz tatmin edici bir şekilde cevaplanamadı.

Wolmar sözlerini şöyle tamamlıyor: “Teknoloji şirketlerinin, otonom sürüş gibi ‘gerçekdışı’ fikirlere bu kadar yatırım yaptıklarına göre kasalarında biraz fazla paraları olmalı. Ayrıca hükümetleri de parmaklarında oynatabilmeye başlamışlar gibi görünüyor; maliye bakanını bile talep olmayan bir şey için ikna edebilmişler.”