Ford, olağanüstü ‘Built Wild’ arazi kabiliyetine, sağlam tasarıma ve her koşula uygun en yeni nesil teknolojiye sahip ikonik Bronco 4×4’ü Avrupalı müşteriler için satışa sundu. Ford, efsanevi Amerikan modeli Bronco 4×4’ün yakında ilk kez seçili Avrupa pazarlarında siparişe sunulacağını duyurdu. Bronco, önümüzdeki dönemde Türkiye’de de SUV severler ile buluşturulacak. Sınırlı sayıda satışa sunulan Bronco modelleri, her ikisi de 335 PS ve 563 Nm tork üreten 2,7 litrelik Ford EcoBoost V6 motorla çalışan, şehir içi kullanıma uygun Outer Banks ve ekstrem arazi koşullarında yüksek performans gösteren Badlands olacak. Outer Banks veya Badlands spesifikasyonlarının her biri model serisine bağlı olarak araç üretim sayısı rozeti, neopren koltuk kılıfları, kapı saklama çantaları ve yumuşak malzemeli üst tente gibi benzersiz detaylar içerecek.
Mustang ruhundan ilham alıyor, ‘G.O.A.T’ modunu fazlasıyla hak ediyor 1966 tarihli orijinal modelin kusursuz, ergonomik iç ve dış tasarımını yansıtan Ford Bronco benzersiz bir tarza, karaktere ve mirasa sahip bir SUV yaratmak için Ford Mustang’in performans ruhundan ilham alıyor. Bronco; gelişmiş güç aktarma organı teknolojileri, sofistike düşük (4L) ve yüksek (4H) vites, dört (çeker) şanzımanları, Trail Control (Arazi hız sabitleme sistemi) ve yedi adede kadar sürüş modu dahil olmak üzere ‘G.O.A.T’ modunu (‘Goes Over Any Terrain’-Her Arazide Gider) fazlasıyla hak ediyor . Her türlü arazide konforlu ve pratik bir sürüş deneyimi için sıfırdan geliştirilen yenilikçi ve pratik özellikler arasında; araca monte saklama alanına sahip çıkarılabilir kapılar , keşif aksesuarları için entegre montaj noktaları ve çamurlu yüzeylere karşı ultra dayanıklı, temizlemesi kolay bileşenler ve yüzeyler bulunuyor.
Ford Blue Europe Genel Müdürü Jon Williams, “Bronco, Ford’un maceracı ruhunun bir sembolü ve en son güç aktarma organı teknolojilerini ilham verici, akıllı tasarımla harmanlayarak, bu keşif tutkusunu bir üst seviyeye taşıyor. 25 yıllık bir aradan sonra Amerika, Bronco’nun dönüşünü hayal bile edemeyeceğimiz kadar büyük bir coşku ve sevgiyle karşıladı. Şimdi, Avrupalı araç tutkunlarına Bronco ruhunun ilk hazzını sunmanın heyecanını yaşıyoruz” dedi. Aracın eni boyunca uzanan ön ızgarası ve ikonik dairesel farlarıyla öne çıkan yeni Ford Bronco, SUV’nin dış köşelerinin net bir şekilde görülmesi ve zorlu arazi koşullarına daha kolay uyum sağlaması için kare şeklinde gövde panellerine sahip. Ön çamurluğa monteli, sörf tahtası veya kano gibi daha uzun nesneleri taşımak için 68 kiloya kadar taşıma kapasitesine sahip yük bağlantı noktası bulunuyor. Standart çıkarılabilir tavan; sesi emen bir tavan döşemesine sahip ve ön iki panel için depolama alanını artıran özel yerleşik saklama torbaları ile dört panele ayrılıyor. Aracın dört kapısı da tek bir alet kullanılarak yalnızca sekiz dakikada tamamen çıkarılabiliyor, böylece zorlu arazi koşullarında bile daha fazla görüş mesafesi ile en üst düzeyde temiz hava elde ediliyor. Çerçevesiz pencereler, kapıların toplam ağırlığını azaltarak, kapıları hemen hemen her sürücü tarafından çıkarılabilecek kadar hafif hale getiriyor. Çıkarılabilir diğer öğeler hem kişiselleştirmeye hem de geliştirilmiş arazi performansına olanak tanıyor. Ön ızgara ve tampon, alternatif versiyonlarla değiştirilebilirken, plastik dodikler bir arazi çarpışması durumunda hasar görmeden ayrılacak şekilde tasarlandı, böylece kolayca ve hızlı bir şekilde değiştirilebiliyor. Ford Bronco; gizli logolar, orijinal 1966 model serisini gösteren bir grafik, iç kısma yerleştirilmiş bir şişe açacağı ve geliştirme sırasında test için kullanılan konumların GPS koordinatları gibi orijinal aracın mirasını yücelten çeşitli tasarım ayrıntılarına da sahip.
Dayanıklılık için tasarlandı, her koşula hazır Zorlu koşullarda üstün performans için tasarlanan Ford Bronco’nun çift turbo, port ve direkt yakıt enjeksiyonlu 2,7 litre EcoBoost V6 benzinli motoru, zahmetsiz performans için 335 PS ve 563 Nm tork sağlıyor. Sıkıştırılmış grafit-demir silindir blok, ağırlıkta herhangi bir artış yaratmaksızın geleneksel demir dökümlere kıyasla gücü ve sertliği artırırken, elektronik olarak çalıştırılan bir tahliye kapağı (wastegate) ve yüksek basınçlı egzoz gazı devridaim sistemi (EGR) gibi özellikler gücü ve yakıt verimliliğini artırıyor. Karayolunda ve arazide sorunsuz, torku optimize edilmiş sürüş için 10 ileri otomatik şanzıman ise standart. Bronco Outer Banks, iki ileri elektronik transfer kutusu ile donatıldığından bir butonla yüksek (4H) ve düşük (4L) vitesler arasında hareket halindeyken geçişe izin veriyor. Bronco Badlands, zorlu arazide maksimum artikülasyon sağlamak için kilitli ön diferansiyel ve ön viraj demiri bağlantı kesme sistemi ekliyor. Buna ek olarak, otomatik moda sahip iki ileri elektromekanik transfer kutusu, koşullara bağlı olarak iki çeker ve dört çeker arasında sorunsuz bir şekilde geçiş yaparak, sürücünün yola konsantre olmasını sağlıyor. En zorlu sürüş koşullarının üstesinden gelmek konusunda Ford Bronco, güven ve emniyet için dayanıklı bir gövde sağlamanın yanı sıra muhteşem arazi kabiliyeti için 259 mm’ye kadar süspansiyon hareketine izin veren yedi traversli, yüksek mukavemetli çelik bir şasi üzerine inşa edildi. Yüksek Performanslı Arazi Dengeli Süspansiyon (HOSS) sistemi, bağımlı süspansiyon tasarımlarına kıyasla yaysız ağırlığı yüzde 20’ye kadar azaltıyor, üstün sürüş kalitesi ve yüzeyle tutarlı temas sunuyor.
Her macerayı destekleyen teknoloji Akıllı sürüş teknolojileri, Ford Bronco’nun yeteneklerini gerek yeni maceracılar gerekse deneyimli arazi sürücüleri için erişilebilir kılmak üzere tasarlandı. Bronco’nun her yere gidebilme yeteneğinin merkezinde, sürücülerin koşullara uyacak şekilde ihtiyaç duydukları modu seçmelerini kolaylaştıran Arazi Yönetim Sistemi bulunuyor. Ford Bronco ayrıca, sürücüleri desteklemek ve aracın yeteneklerini güvenle keşfetmelerini sağlamak için gelişmiş arazi teknolojilerinden oluşan bir paket olan Trail Toolbox’ı da sunuyor. Trail Control ile sürücü 31 km/saate kadar bir hız seçip zorlu arazide direksiyona konsantre olurken; araç, seçilen hızı korumak için otomatik olarak hızlanmayı ve frenlemeyi yönetiyor. Trail Turn Assist, fren tabanlı tork yönlendirmeyi kullanıyor, dar alanlarda arazide sürerken iç tekerleği frenleyerek dönüş yarıçapını yüzde 40’a kadar azaltıyor. Trail One-Pedal Drive ise sürücünün yalnızca gaz pedalını kullanarak hızlanmasına ve fren yapmasına izin vererek, zorlu koşullarda sürüş sırasında hızı doğru bir şekilde kontrol etmeyi kolaylaştırıyor. Sürücü destek teknolojileri arasında, çekme sırasında sürücünün güvenini artırmak için Denge Kontrollü (RSC) AdvanceTrac ve Römork Sallanma Kontrolü de bulunuyor.