Testler

Rahatsız Makina: Seat Ibiza Cupra




TEM’deydik. Kasvetli bir Çarşamba akşamı, bardaktan boşalırcasına yağan yağmur ve radyoda çalan Everything in its Right Place

Radiohead’le öyle güzel gidiyordu ki.

Hayal kırıklıklarına aşina bünyeler, büyük beklentiler içine girmemeyi erken öğrenirler. İkiziyle olan tatsız münasebetimizin ardından, O’na yaklaşırken hissettirdiklerini O’nu sürerken de yaşatmasını ummamıştım.

6300 km’de gelen Cupra’yla 48 saatte 613 km, yani şu ana kadar bir test arabasıyla yaptığımız en fazla mesafeyi katettik. Büyülenmedik; ama fena halde sardık ve hep dahasını istedik.

Onunla yaşamak bazı fedakarlıklar gerektiriyor. Vasat müzik sisteminin USB ya da SD kart girişi yok. Arkada oturanlar 1.80’i geçmemeli ve inip binmeden önce esnemeli, zira ön koltuklar yatırıldıklarında ileri kaymıyorlar. Direksiyonun üstünde olması gereken tüm kumandalar arkasına alındığı için, genelde ihtiyacınız olan fonksiyon hariç her şeyi çalıştırıyorsunuz. Kliması istediğiniz zaman açılıyor, ama sadece canı istediği zaman kapanıyor. Silecekler de otomatik modda harekete geçmek için bazen görüşün sıfıra inmesini bekliyor. Bel desteğinden yoksun koltukların kafalıkları çok geride. Hoparlörlerden içeri yapay homurtular gönderen sistemse, onuncu dakikadan itibaren komik olmaktan çıkıyor.

Buna karşın, bagajın altına yerleştirilen akü ağırlık dağılımını düzenliyor. Yan aynalar, çok geniş görüş alanlarıyla büyük güven veriyor ve kullanım rahatlığı sağlıyor. Gözlüklük hariç her yeri eşya gözüyle dolu.

Lakin bu makinenin asıl ilgi çeken tarafı, hot hatch kavramıyla bu kez gerçekten bütünleşen yürüyen aksamı.

Neredeyse rölantiden itibaren 7200 devire kadar dolu dolu yürüyen motor, kulakçık emirlerine büyük oranda itaat eden şanzımanla ahenk içinde. Ancak DSG’den tam verim alabilmek için manuel kullanmak gerekiyor; ‘S’ modunda tembel kalıyor.

220-230 km/s gibi nefesi kesilen Ibiza’yla 220 km mesafede 19 litre ortalama tutturduk – tüketim sınırlarını sizin şevkiniz belirliyor. Ancak gazı okşayıp 7 litreyle gezmek de mümkün.

Etkili çalışan elektronik diferansiyel kilidi ve Bridgestone Potenza RE050A’larıyla Cupra, mütemadiyen yola tutunuyor. Başta Polo GTI olmak üzere TSI motorlu Volkswagen grubu modellerde yaşanan çekiş sorunları, Ibiza’da yerini torkla baş edebilen bir ön takıma bırakmış. Islak yüzeylerde bile patinajlar uzun sürmüyor.

Beklenenden yumuşak ve hissiz direksiyon, zamanla tanıdığı hakimiyet olanaklarıyla bağımlılık yaratıyor. Otomobilin tam yük altında bir yandan kafasını açıp, bir yandan da asfaltı tırmalayarak ilerleme hali Astra OPC‘yi anımsatıyor ve bu sırada direksiyonla verilen tatlı mücadele de aynı çağrışımları sürdürüyor. Neticede Ibiza’nın sunduğu tatmin, onu zorladıkça katlanıyor.

Işıklarda kalkarkenki eğlence virajlarda da sürüyor. Önden hemen hiç kaymayan Cupra’nın arkası, tehlike sinyalleri vererek değil gülücükler saçarak hareketleniyor. Saf, samimi ve dürüst bir sürüş deneyimi yaşatan otomobil birkaç yüz kilometre içinde verdiği güvenle bir uzvunuz haline geliyor.

Eğer medeni süspansiyonlara ve ‘normal’ bir fren pedalına sahip olsaydı, alışveriş listemize bile girebilirdi. Belki aşırı sert değil ancak fazlasıyla şeffaf olarak tanımlanabilecek darbe emiş, ne var ne yoksa içeri alıyor ve özensiz zeminlerde yapılan uzun yolculukları ızdıraba dönüştürüyor. Gevşek frenlerse ancak paniğe kapılıp pedalın üstüne çıktığınız zaman tutuyor.

Yazı: And Mehmet ÇETİN

Faruk

Küçüklüğümden beri sahip olduğum otomobil aşkı zaman içinde beni Otopark ailesinin bir parçası haline getirdi. Aileye katıldığım ilk günden beri siteyle ilgilenmeye zevkle devam ediyorum...

İlgili Makaleler

11 Yorum

  1. Koltuklar konusunda emin misiniz? Aynı kasa,150HP tek kapı Ibiza FR sahibiyim, koltuklar omuzdaki mandaldan tek hamle ile önce öne eğiliyor, hareketi devam ettirirseniz de öne doğru kayıyor bende.

    Bunun dışında 60.000TL’ye bu donanım ve kalitede başka rakibi var mı bu aracın emin değilim, o yüzden peynir ekmek gibi satılıyor. Karşısına mini cooper S, polo GTI gibi arabaları koyduğunuzda performans ve sürüş hissiyatı açısından çok fark olmayıp mini’den 30-40bin TL ucuz, polo’dan da 20 kat daha yakışıklı dizayn olarak. Şu an listelerde Polo Gti bulunmuyor ayrıca, 150 Hp’lik versiyonu var, o da yolda karşıma çıkmasın =)

    1. Polo’dan yakışıklı olacağını sanmıyorum GTI diyorsunuz ve GTI araçların Volkswagen için konuşuyorum mesela standart bir Polo’dan ayıran ufak GTI dokunuşları vardır GTI işte daha ne olsun..

    1. polo gti suan 1.8 tsi motoruyla turkiye’ye ithal edilmiyor. dogus vergilendirme politikasi nedeniyle araci ithal etmeyeceklerini acikladi. ayni kaderi cupra da paylasacaktir ancak cupra dah 2013 yeni makyaj aldi sanirim yenisi 2016 2017’yi bulur. o zamana da ne olur ne biter bilinmez

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu