Ekonomik kriz! Tüyler ürperten bu terim, her zaman bir olumsuzluk mu ifade eder? Volvo aksini düşünüyor olabilir.
2008 yılında Land Rover ve Jaguar’ı Tata’ya satan Ford, Volvo’yu satmak istememektedir. Volvo ile büyük planları olan Ford, tam gaz ilerleyen Alman Premium markalarına bir darbe indirmek için kapsamlı bir plan yapar. Bu planın ilk adımı tamamiyle yeni bir tasarım anlayışıyla ortaya çıkan XC60’dır. XC60 testlerden olumlu sonuçlar alır, zamanında hiçbir araçta sunulmayan City Safety gibi güvenlik donanımlarını standard bulundurmasıyla birçok kurum tarafından yılın SUV’u seçilir fakat bütün bu başarı 2009 krizinin ortaya çıkmasıyla önemsiz kalır. Çaresiz Ford, 2009’da Volvo’nun satımı için Geely ile görüşmeye başlar ve 2010’da Volvo artık Geely’nin kolları altındadır.
Ford yönetimi altında giriştiği değişime Geely yönetiminin altında daha da hızlanarak devam eden Volvo’nun, değişim dalgasındaki bir sonraki adımı da kompakt segmenti sarsacak gibi görünüyor.
40.1 ve 40.2 olarak adlandırılan konseptler, firmanın 90 serilerinde kullandığı SPA platformunun küçük kardeşi diyebileceğimiz CMA (Compact Modular Architecture) platformu üzerinde şekilleniyor. Bu platformdan beklentilerinin yüksek olduğunu belirten Volvo tasarım şefi Thomas Ingelath, gelecek kompakt Volvo’ların bu tasarım anlayışında ve bu platform üzerinde şekilleneceğini söyledi.
90 Serilerinden izler taşıyan tasarımda, Volvo’nun imzası haline gelmiş ”Thor’un Çekici” Ledler ve kalın C sütunu dikkat çekiyor. İki aracın da yerden oldukça yüksek tasarlanmış olması sizi şaşırtmasın. Volvo’nun konseptlerinde sıkça kullandığı bu yüksek tasarım, üretim modellerinde elbet değişecektir. Konseptlerin geriye kalan tasarımının ise çok değişmesi beklenmiyor. Volvo’nun imajının dışına çıkmadan modern ve enerjik bir tasarıma imza atan tasarımcılar, bunu CPA platformuna borçlu olduklarını belirtiyorlar.
SPA platformunda olduğu gibi CPA platformunda da hibrit model sunacağını açıklayan Volvo, T5 Twin Engine olarak adlandırdığı sistemde elektrikli motorları 7 vitesli çift kavramalı şanzıman ve 3 silindirli benzinli motorla destekleyeceğini belirtti. İlerleyen zamanlarda bu platforma tamamiyle elektrikli bir sistem de eklemeyi düşünen Volvo, bu gelecek model ile birlikte Tesla’nın popüler Model 3’ünün karşısında durmayı hedefliyor.
2017’de tanıtılması beklenen modelleri, yollarda XC40 ve S40 adı altında görmeyi bekliyoruz. Siz Volvo’nun son zamandaki değişimi hakkında neler düşünüyorsunuz? Konseptleri beğendiniz mi? Hibrit bir araç almayı düşünür müydünüz? Yorumunuzu yazmayı unutmayın!
Herkesin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlu olsun!
Volvo cok guzel isler yapiyor. Her volvonun insani cezbeden bir yani vardir. Ama ben cift kavrama sanzimani hic sevemedim. Forumlardaki kart arizasi konulari, kavramasi bitenler, kirmizi isikta isindigi icin kalkamayanlar, yokusta kalkmaya çalışırken kavramasi zarar gorenler derken sogudum ki ne sogudum. Alternatifi de var. Aslan gibi tork konvertorlu. Yeni nesilde aktarmayi sekteye ugratmayan, hizli vites değiştiren orneklerini goruyoruz. Tas gibi. Kavrama bitti derdi yok isinma derdi yok geri kacirma derdi yok. Daha ne olsun.