Küçük Hacim Turboşarj Benzinli Motorlarda Görülen Tehlike : LSPI

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Güzel yazı teşekkürler. Hazır işin uzmanını bulmuşkan aklıma takılan bir kaç şeyi sokmak isterim:

Manifolddan yakıt beslemeli turbo araçlarda bu risk hiç mi yoktur? manifolddan yakıt geldiği için, wall wetting denilen durum olmaz mı?

Ayrıca, silindiri soğutmak için yakıt boca etme işlemi, yine manifolddan beslemeli modeller için de geçerli midir?

Bir de, yakıt direk enjeksiyonda dahi,enjektörden çıkan yakıt silidir içine direkt gaz fazında mı veriliyor, yoksa hala ilk anda sıvı fazda mı
Merhaba, estağfurullah :)

Wall wetting ihtimali yok manifolddan gelince, silindiri soğutmak için yakıt boca etme işlemi, manifolddan beslemeli araçlarda daha yoğun görülüyor. Çünkü o soğutmanın efektif olması için daha fazla yakıt vermek gerekiyor.

https://finance.yahoo.com/news/exclusive-carmakers-forced-back-bigger-105041145.html

"In real-driving conditions, the French carmaker's 0.9-litre gasoline H4Bt injects excess fuel to prevent overheating, resulting in high emissions of unburned hydrocarbons, fine particles and carbon monoxide." Renault'dan bahsediyor.

İlk anda sıvı olarak püskürtülüyor. Hızla gaz fazına geçiyor. Fakat kademeli dolgu olayı var, kompresyon zamanının sonuna doğru püskürtüp buji çevresinde zengin karışım oluşturup yanmayı kolaylaştırmaya çalışıyorlar. Yapılan enjeksiyonun hemen arkasından yanma başlayınca , yakıt atomize olamıyor. Yakıt damlacığı, yeterince dağılamadığı için damlacığın merkezi oksijen bulamadığından ötürü yanamıyor. Çok ufak is tanecikleri olarak dışarı atılıyor. Bu nedenle de yeni benzinli motorlara partikül filtresi geliyor :)

Sıcak çalışmada manifolddan püskürtme bu konuda daha avantajlı.
 
Son düzenleme:
Evet aynen öyle. Honda civic 1.8 manuel bakıyorum, düşük km'de yok. 1.6'sı ise yaktığı kadar gitmiyor, 1.8'de kısık yükte miller çevrimine geçen supap zamanlaması var. R18 engine diye aratırsanız çıkar youtube'da. Millet yüksek hacim çok yakar kafasına bakmıyor ona. Halbuki şehir içi 8 yakıyor benzinde. 140 hp de gücü var.

Honda jazz 1.5 130 hp modelinin manueli satılmıyor.(işte burada markayı, kendi ürettiği lpg'li sedan civic'e mahkum bırakan yetkililere selam söylüyorum) Yoksa mecburen benzinde kullanımı gerekse bile alacaktım. Slalom performansı inanılmaz. Honda accord'un manueli yok. 2007 den sonraki kasa aşırı pahalı. 2005 model K24 accorda manuel şanzımanı tesisatı ile beraber takan ustam var fakat düşük km'de accord yok, açıkçası modeli de düşük kalıyor, bir de uğraşmak istemiyorum.

Alfa romeo mito 1.4 155 hp distinctive manuel baktım. İlandakilerle anlaşamadık pek, aracı satmaktan ziyade takasa girme derdim var. Yoksa aracımın alıcısı hazır sayılır. Giulietta ise bana göre fiyat/performans'tan kaybediyor. Mitonun üstüne 10 koyup giu almam şahsen, dört kapı ihtiyacım yok.

Sonra opel insignia 1.6 turbo cosmo baktım, şu an onda yoğunlaşmış durumdayım. Parasına göre güzel araç, bir de iş gereği genelde uzun yol yapıyorum. Lpg takınca supapları gidecek, gitsin. Yüksek alaşımlı çelik takar devam ederim. Astra da olur ama insignia daha güzel.

Mercedes clc 160 baktım. Piyasasının olmayışına, 130 hp oluşuna, her şeye tamam. Fakat manueli yok, bulmuştum ama elimden kaçırdım. Denk gelsem takacağım prins vsi-2'yi, kafa rahat.

Anlayacağınız çıkmazdayım :) Çok yol yaptığımdan lpg şart gibi, dizel kesinlikle düşünmüyorum. Performanslı olsun istiyorum. Alacağım araçlar belli de, yok işte :)
Toyota auris 1.6 manuel,
Suzuki swift 1.6 sport

Diye belirtmişsiniz takasa girilir diye onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzun yol için swiftin yoracağını düşünüyorum.Zira 2 hafta kadar uzun yol tecrübem olmuştu 1,2 90 hp manueliyle.
 
Toyota auris 1.6 manuel,
Suzuki swift 1.6 sport

Diye belirtmişsiniz takasa girilir diye onlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzun yol için swiftin yoracağını düşünüyorum.Zira 2 hafta kadar uzun yol tecrübem olmuştu 1,2 90 hp manueliyle.

Auris 1.6 valvematic'e bizimkilerin sempatisi var. 2012 makyajlı kasaya. Bir de düşük km'de bulmak kolay. Ondan sebeple düşünüyorum. Geçmişte 9 sene/ 220 bin km toyota yaris kullanmışlığımız var. Biz o arabayı ne yaparsak yapalım bozamadık diyeyim :) Yoksa auris mi insignia mı ? Bir düşünürüm, insignia'ya kayma ihtimali yüksek. Auris'ler 132 hp nin hakkını çok veremiyor gibi düşünüyorum.

Insignia'da şöyle bir durum var çünkü :) (Her ne kadar ağır araç değil de hafif ve atik araç sevsem de insignia'yı sevdim ben de anlamadım )


Swift uzun yolda dezavantajlı. Fakat yol sesini falan çok takan bir insan değilim (çok az yol sesine tabi ki olur derim, lakin aracın her şeyini beğenmişsem fakat yol sesi fazlaysa bu benim için aracı almamak adına bir kriter olmaz. Çok rahatsız olursam toparlama için yapılabilecek şeyler var, fakat kötü bir motora yok :) ), daha doğrusu öyle bir performans ve çeviklik varken ona bakmam :) Fakat bulması baya zor.
 
Son düzenleme:
Mito falan bakıyorum yazmışsın, benzer kafadayiz, sevindim :)
Türkiye koşullarında, monifolddan beslemeli turbo motor + LPG en doğru kombinasyon bence.

LPG li araçta, bu yakıt ile piston soğutma olayına ne diyorsun? Gerçekten benzin kadar sogutamiyor mu?

Şirketiniz dizel üstüne çalışıyormuş ama belki bu nlkonuyla ilgili bir ölçüm sonucu elinde vardır?
 
  • Beğeni
Tepkiler: Kim?
Mito falan bakıyorum yazmışsın, benzer kafadayiz, sevindim :)
Türkiye koşullarında, monifolddan beslemeli turbo motor + LPG en doğru kombinasyon bence.

LPG li araçta, bu yakıt ile piston soğutma olayına ne diyorsun? Gerçekten benzin kadar sogutamiyor mu?

Şirketiniz dizel üstüne çalışıyormuş ama belki bu nlkonuyla ilgili bir ölçüm sonucu elinde vardır?
Bana göre de en doğru kombinasyon :) Pistte veya boş yolda basacağım diye 90-100 giderken de benzin yakmama hiç gerek yok.

Lpg'li araçta maalesef.. Sıkıntı o zaten. Gaz fazında girdiği için soğutma etkisi yok. Bu sebeple hava ısınıyor, özkütlesi düşüyor, birim hacme giren hava kütlesi azalıyor, volumetrik verim düşüyor, dolayısıyla performans düşüyor. Yanma odası yerine regülatörde yapıyor aynı şeyi lpg'li araç. Fakat soğutma suyunun daha fazla soğumasının, yanma odasına faydası oldukça dolaylı. Zaten soğutma suyu fazla soğursa da termostat kapanıyor. Dolayısıyla yük altında her daim o lpg , gaz fazında verilirken motoru yoracak. Kısık yükte koymaz ama.

Maalesef :) Benzinli motorun yüzünü görsem de şükretsem :)
 
  • Beğeni
Tepkiler: Kim? ve stan

Burada da bir kısımda segman problemini anlattım. Yalnız burada "tsi motorlar böyle piston kırıyor" derken kastettiğim, fabrikadan çıkıp stock olarak kullanılanlardan ziyade, yazılım yapılan, intercooler'da geliştirme yapılmayan, yakıt haritası ile oynanmayan, dolayısıyla motor içi sıcaklığı çok fazla artan motorlar.

Sadece tsi değil, küçük hacim turboşarj motorların çoğu bu şekilde hasar görebilir. Tabi segman toleransı , motorun tasarımı, malzeme seçimi vs her motorda farklılık gösterdiği için bu durum, motordan motora değişecektir. Hatta orijinali atmosferik olan, sonradan turboya çevrilen ve basıncı çok arttırılan, intercooler'ı da verimli çalışmayan motorlarda da rahatlıkla görülebilir.
 
Bana göre de en doğru kombinasyon :) Pistte veya boş yolda basacağım diye 90-100 giderken de benzin yakmama hiç gerek yok.

Lpg'li araçta maalesef.. Sıkıntı o zaten. Gaz fazında girdiği için soğutma etkisi yok. Bu sebeple hava ısınıyor, özkütlesi düşüyor, birim hacme giren hava kütlesi azalıyor, volumetrik verim düşüyor, dolayısıyla performans düşüyor. Yanma odası yerine regülatörde yapıyor aynı şeyi lpg'li araç. Fakat soğutma suyunun daha fazla soğumasının, yanma odasına faydası oldukça dolaylı. Zaten soğutma suyu fazla soğursa da termostat kapanıyor. Dolayısıyla yük altında her daim o lpg , gaz fazında verilirken motoru yoracak. Kısık yükte koymaz ama.

Maalesef :) Benzinli motorun yüzünü görsem de şükretsem :)
Zamanında,kendi arabamı 4400 rpm ustunde otomatik benzine geçecek şekilde ayarlatmistim, Afr ayarı falan yaptırmış, intercooler büyütmüş olmama rağmen. Hani bu yakıtın sogutma etkisi hep kafamda soru işareti idi, ondan garantici davranmıştım.

İyi ki öyle yapmışım, 40.000km oldu, cok şükür daha tık yok arabada.
 
Zamanında,kendi arabamı 4400 rpm ustunde otomatik benzine geçecek şekilde ayarlatmistim, Afr ayarı falan yaptırmış, intercooler büyütmüş olmama rağmen. Hani bu yakıtın sogutma etkisi hep kafamda soru işareti idi, ondan garantici davranmıştım.

İyi ki öyle yapmışım, 40.000km oldu, cok şükür daha tık yok arabada.
Mantıklı ayar olmuş :) Bende atmosferik benzinli var, kit de prins. Ona rağmen +4250 den sonra lpg yasak benim arabaya :)
 
@msansertekin foruma hoşgeldiniz değerli bilgileriniz için teşekkür ederiz. Hazır siz burdayken sorayım şimdi benim nişanlımda 1.0 tsi golf var. Bu motorun ömrünün atmosferikler kadar olmayacağı aşikar yinede uzun ömürlü olabilmesi için kullanımda nelere dikkat etmemiz lazım ?
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cussler
@msansertekin foruma hoşgeldiniz değerli bilgileriniz için teşekkür ederiz. Hazır siz burdayken sorayım şimdi benim nişanlımda 1.0 tsi golf var. Bu motorun ömrünün atmosferikler kadar olmayacağı aşikar yinede uzun ömürlü olabilmesi için kullanımda nelere dikkat etmemiz lazım ?
Hoşbulduk, sağolun ne demek.

Aslında reçete, atmosferik motor için neyse bunda da öyle. Soğuk motorda zorlamamak, bakımları atlamamak asıl olay. Turbo motorlarda, özellikle küçük hacimlilerde yağ çok önemli. Motorun en çok ısınan yerlerinden ısıyı alıp götüren şey yağdır çünkü. Kesinlikle 5'e 10'a bakmayın, 4 litresine 20-30 lira fazla verip kaliteli yağ kullanın. Mobil 1 veya Motul tavsiye ederim.

Kullanım bakımından, uzun rampalarda nasılsa turbo var diye 2000 devirde ısrar edip gaza yüklenmek yerine, bir alt viteste 3000 devirde çıkmak daha mantıklı. Bırakın biraz sesi çıksın, dert değil. Aynı sabit hızla çıkarken motordan istediğiniz güç aynı olacağı için yakıt çok dramatik şekilde değişmeyecektir. Fakat yüksek devirde hızlı dönen devridaim pompası motoru termal olarak rahatlatacak, hızlanan hava hareketleri yakıtı daha kolay dağıtacaktır. Ani hızlanmalarda alt devirde basmak dert değil, her araçta yapılabilir o kadar kırılgan değiller zaten, fakat uzun soluklu olarak alt devirde yormayın arabayı, tavsiye etmem. Aynısı atmosferik için de geçerli.

Benzin de önemli. Kaliteli istasyonlardan asla şaşmamanızı tavsiye ederim. Bu yazdıklarımın gerisinde ise o kadar büyük, uğraşacak şey yok gibi bir şey.
 
Hoşbulduk, sağolun ne demek.

Aslında reçete, atmosferik motor için neyse bunda da öyle. Soğuk motorda zorlamamak, bakımları atlamamak asıl olay. Turbo motorlarda, özellikle küçük hacimlilerde yağ çok önemli. Motorun en çok ısınan yerlerinden ısıyı alıp götüren şey yağdır çünkü. Kesinlikle 5'e 10'a bakmayın, 4 litresine 20-30 lira fazla verip kaliteli yağ kullanın. Mobil 1 veya Motul tavsiye ederim.

Kullanım bakımından, uzun rampalarda nasılsa turbo var diye 2000 devirde ısrar edip gaza yüklenmek yerine, bir alt viteste 3000 devirde çıkmak daha mantıklı. Bırakın biraz sesi çıksın, dert değil. Aynı sabit hızla çıkarken motordan istediğiniz güç aynı olacağı için yakıt çok dramatik şekilde değişmeyecektir. Fakat yüksek devirde hızlı dönen devridaim pompası motoru termal olarak rahatlatacak, hızlanan hava hareketleri yakıtı daha kolay dağıtacaktır. Ani hızlanmalarda alt devirde basmak dert değil, her araçta yapılabilir o kadar kırılgan değiller zaten, fakat uzun soluklu olarak alt devirde yormayın arabayı, tavsiye etmem. Aynısı atmosferik için de geçerli.

Benzin de önemli. Kaliteli istasyonlardan asla şaşmamanızı tavsiye ederim. Bu yazdıklarımın gerisinde ise o kadar büyük, uğraşacak şey yok gibi bir şey.
Teşekkür ederim genel olarak bildiğimiz şeyler. Sürekli tüketim kasıp 1500-2000 devir arasında kullanmayacağız o zaman
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cussler
Teşekkür ederim genel olarak bildiğimiz şeyler. Sürekli tüketim kasıp 1500-2000 devir arasında kullanmayacağız o zaman
Aynen öyle. Oil catch can diye bir parça var, karter havalandırma sistemi diye de bilinir sanayide. O da varsa sıkıntı olmaz. Fabrika çıkışı var mı emin değilim çünkü
 
  • Beğeni
Tepkiler: Mustafak
Aynen öyle. Oil catch can diye bir parça var, karter havalandırma sistemi diye de bilinir sanayide. O da varsa sıkıntı olmaz. Fabrika çıkışı var mı emin değilim çünkü
Catch can i hem extra maliyet yüzünden hemde belli aralıklarla bosatılması gerektiğinden koyduklarını sanmıyorum
 
Catch can i hem extra maliyet yüzünden hemde belli aralıklarla bosatılması gerektiğinden koyduklarını sanmıyorum
1.0 tsi hakkında bilgim yok, bazı catch can tiplerinde hortumu tekrar kartere salan var. Catch can yoksa işi zor. Kullanıma bağlı olsa da uzun vadede supapların çevresi yağ kurumu dolacak
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cussler
Astra 1.4 T SIDI motorda da dikkatli kullanılmazsa LSPI sorunu ortaya çıkabiliyor. Dikkat etmek lazım.
 
Açıklamalar çok iyi, görsel destek çok iyi, bazı şeyleri zaten hissiyat ve düşünce olarak tahmin edebiliyoruz. Yalnız başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim wall wetting hakkında. Bir arkadaşım F20 116i sahibi, yılda toplasan 3-4 bin km anca kullanır arabasını, kullansa bile 2-3 km kullanır kapatır motoru. Neyse, 1.5 senenin sonunda zorla yağ değiştirtmeye götürdüm. Yağı boşaltıyoruz, su gibi akıyor. Dedik, 1.5 senelik ya, katran gibi olmalı. Sonra bir baktık yağda acayip benzin kokusu var. Sebebi şu, arkadaş hep kısa mesafede kullandığı için oluyormuş. Soğuk çalıştırmada yağ ile benzin illa karışıyor; fakat motor ısındıkça yağdaki benzin yanıyor. Eğer yakmazsanız işte zamanla benzin yağın özelliğini bozuyor.
 
Açıklamalar çok iyi, görsel destek çok iyi, bazı şeyleri zaten hissiyat ve düşünce olarak tahmin edebiliyoruz. Yalnız başımdan geçen bir olayı anlatmak isterim wall wetting hakkında. Bir arkadaşım F20 116i sahibi, yılda toplasan 3-4 bin km anca kullanır arabasını, kullansa bile 2-3 km kullanır kapatır motoru. Neyse, 1.5 senenin sonunda zorla yağ değiştirtmeye götürdüm. Yağı boşaltıyoruz, su gibi akıyor. Dedik, 1.5 senelik ya, katran gibi olmalı. Sonra bir baktık yağda acayip benzin kokusu var. Sebebi şu, arkadaş hep kısa mesafede kullandığı için oluyormuş. Soğuk çalıştırmada yağ ile benzin illa karışıyor; fakat motor ısındıkça yağdaki benzin yanıyor. Eğer yakmazsanız işte zamanla benzin yağın özelliğini bozuyor.
Haydaaa :) güzel detay ama. Aklımda bulunsun.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Cussler ve RYAN7R
Çok güzel açıklayıcı, aydınlatıcı bilgiler. Çok teşekkürler emekleriniz için. 1.4 150 ps astra'lardaki problem de direk bu sanırım. Servis en son yağ güncellemesi ve yazılım güncellemesi yayınladı bunla ilgili.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...