Merhabalar,
Ben Alperen 32 yaşındayım, evliyim 1 oğlum var. Jeoloji mühendisliği, inşaat teknikerliği mezunuyum ama bilgi işlem uzmanlığı yapıyorum. Arabalara çocukluktan tutkulu ve takıntılıyım. Araba maceralarım tasvip etmesem de küçük yaşlarda başladı.
2000 yılında babam tenha bölgelerde araç kullanmayı öğretti, sürekli babam araç sürdüğünde izlediğim için ilk koltuğa oturduğumda kullanabilmiştim ama heyecandan elim ayağım titriyordu. 130bin km de 93 Model lacivert skoda formandi. Debriyajı sert ve derindeydi boyum zor yetiyordu(Hatta altımda minder ile kullanıyordum) kullanırken korkuyordum ama babam zorla götürürdü sahilde araba kullanmaya beni(Beni kullanırken görmek hoşuna gidiyordu sanırım).
Sonrasında 2001 yılında; dedemlerin sıfır aldığı toyota corolla 1995 xei yi 72bin kmde biz aldık. Aldığımız ilk gün kullanmak istedim ve muhteşem keyifli ve kolaydı. Sonra yavaş yavaş kendi başıma arabanın anahtarını alıp gitmeye başladım ancak ana yola çıkmayıp her zamanki tenha yolumuzda gidip gelip yerine park ediyordum. Bu kullanımlar arada yakın mesafelere gidip gelmeyle devam etti. 2008 yılında ehliyetimi aldım. Özgürlüğümü ilan ettim. Arabanın anahtarının biri bende durur, ailece bir yere gidilecek ise şoför ben olurdum, uzun yola gidilecekse de gözümün ferinin son damlasına kadar savaşarak ben kullanırdım.
Corollamız unutulmaz ve sattığımıza pişman olduğumuz bir araçtır, hala daha. İlk modifiyem sis farı taktırmaktı.
Sonrasında Açık hava filtrem ve en son sony teyp, edison 5 kanal anfi jbl bass sony 4 yollu oval kolonlarım oldu. 2011 yılında lpg den korktuğumuzdan ve benim çok yol yapmaya başladığımdan 135 bin kmdeki gül gibi baktığımız corollamızı üzülerek sattık.
Sonrasında sıfır Ford Fiesta 1.4tdci 68hp titanium x imizi aldık. Deliler gibi km yapıyordum ayda 4 depo mazot harcadığım zamanlar oldu(her bir depo 750 km) ve bunu sadece keyif amaçlı ve okula giderken yapıyordum. Sırasıyla Xenon farlarım, st spoilerim, soft yazılımım, vogtland 3 cm yaylarım, arka tampon difüzörüm ve orijinal ford 16 jantlar oldu. Bu araç 178bin km ve hala keyifle bindiğimiz bir araç olarak babamda durmakta, bakım ve kondisyon işleri ile ben ilgileniyorum.
2015 yılında evlendim, 2 eve 1 araba olmuyordu ve sevdiğim aracımızı eşime kullandırmakta istemediğim için 2017 yılında 2000 model opel astra edition otomatik 185 bin kmde ilk sözde şahsi aracımı aldım. Aracı 2 değişen tavan hariç boyalı diye aldım, satarken 5 parça değişen tavan hariç boyalı olduğunu öğrenerek sattım (Expertizin kötüsü, gerçi ben gözüm tuttuğu için aldım, motor şanzıman sağlamdı.) Bu araç çok kötü işçiliklerle tamirler görmüş bir araçtı toplamda 6000-7000 tl arası masraf etmişimdir. Her şeyini kendim söküp tamir ettim ama yine de istediğim kondisyona getiremeyeceğimi anlayıp pes ettim ve sattım. Eşimde bu sürede acemiliğini atmış oldu.
2018 de astrayı sattıktan sonra güzel bir araba alalım ve uzun süre kullanalım diye düşünerek 76bin km de 2014 model opel insignia 1.6t Benzinli 170hp edition elegans satın aldım. Önceki aracımı yalansız dolansız satmanın ödülü olarak aracım ilk sahibinden ve servis bakımlı çok temiz bir araç. Hatta yapmak isteyeceğim çoğu şeyde yapılmış. 19 inç orijinal sport jantları, opc f1 shifterlı direksiyonu gibi değişiklikler yapılmış araçta. Bakmaya gittiğimizde üzerinde michellin pilotsport 4 lastikleri gördüğümde aracın geçmişinin çok iyi olacağını tahmin etmiştim. Şuan 98bin kmde seviyeli bir ilişkimiz var kendisiyle ancak bizi ayırmaya çalışan ve arabayı bende kullanıcam diyen bir eşim var. Oğlumun büyüyüp beraber arabamızın sağını solunu söküp takacağımız günleri heyecanla bekliyorum.(Allah herkese nasip etsin.)
Benim hikayemde bu şekilde. İşim gereği bilgisayar başında olmamdan dolayı araba forumlarını, kanallarını her tür mecrayı takipteyim. Bazısında çok paylaşımcı bazısında dinleyici ve okuyucuyum, ondandır açılışından beri burada olup hiç bir mesajım olmaması.
Tüm petrolhead lere selamlar, iyi forumlar, saydılar, selamlar.
Ben Alperen 32 yaşındayım, evliyim 1 oğlum var. Jeoloji mühendisliği, inşaat teknikerliği mezunuyum ama bilgi işlem uzmanlığı yapıyorum. Arabalara çocukluktan tutkulu ve takıntılıyım. Araba maceralarım tasvip etmesem de küçük yaşlarda başladı.
2000 yılında babam tenha bölgelerde araç kullanmayı öğretti, sürekli babam araç sürdüğünde izlediğim için ilk koltuğa oturduğumda kullanabilmiştim ama heyecandan elim ayağım titriyordu. 130bin km de 93 Model lacivert skoda formandi. Debriyajı sert ve derindeydi boyum zor yetiyordu(Hatta altımda minder ile kullanıyordum) kullanırken korkuyordum ama babam zorla götürürdü sahilde araba kullanmaya beni(Beni kullanırken görmek hoşuna gidiyordu sanırım).
Sonrasında 2001 yılında; dedemlerin sıfır aldığı toyota corolla 1995 xei yi 72bin kmde biz aldık. Aldığımız ilk gün kullanmak istedim ve muhteşem keyifli ve kolaydı. Sonra yavaş yavaş kendi başıma arabanın anahtarını alıp gitmeye başladım ancak ana yola çıkmayıp her zamanki tenha yolumuzda gidip gelip yerine park ediyordum. Bu kullanımlar arada yakın mesafelere gidip gelmeyle devam etti. 2008 yılında ehliyetimi aldım. Özgürlüğümü ilan ettim. Arabanın anahtarının biri bende durur, ailece bir yere gidilecek ise şoför ben olurdum, uzun yola gidilecekse de gözümün ferinin son damlasına kadar savaşarak ben kullanırdım.


Sonrasında sıfır Ford Fiesta 1.4tdci 68hp titanium x imizi aldık. Deliler gibi km yapıyordum ayda 4 depo mazot harcadığım zamanlar oldu(her bir depo 750 km) ve bunu sadece keyif amaçlı ve okula giderken yapıyordum. Sırasıyla Xenon farlarım, st spoilerim, soft yazılımım, vogtland 3 cm yaylarım, arka tampon difüzörüm ve orijinal ford 16 jantlar oldu. Bu araç 178bin km ve hala keyifle bindiğimiz bir araç olarak babamda durmakta, bakım ve kondisyon işleri ile ben ilgileniyorum.
2015 yılında evlendim, 2 eve 1 araba olmuyordu ve sevdiğim aracımızı eşime kullandırmakta istemediğim için 2017 yılında 2000 model opel astra edition otomatik 185 bin kmde ilk sözde şahsi aracımı aldım. Aracı 2 değişen tavan hariç boyalı diye aldım, satarken 5 parça değişen tavan hariç boyalı olduğunu öğrenerek sattım (Expertizin kötüsü, gerçi ben gözüm tuttuğu için aldım, motor şanzıman sağlamdı.) Bu araç çok kötü işçiliklerle tamirler görmüş bir araçtı toplamda 6000-7000 tl arası masraf etmişimdir. Her şeyini kendim söküp tamir ettim ama yine de istediğim kondisyona getiremeyeceğimi anlayıp pes ettim ve sattım. Eşimde bu sürede acemiliğini atmış oldu.
2018 de astrayı sattıktan sonra güzel bir araba alalım ve uzun süre kullanalım diye düşünerek 76bin km de 2014 model opel insignia 1.6t Benzinli 170hp edition elegans satın aldım. Önceki aracımı yalansız dolansız satmanın ödülü olarak aracım ilk sahibinden ve servis bakımlı çok temiz bir araç. Hatta yapmak isteyeceğim çoğu şeyde yapılmış. 19 inç orijinal sport jantları, opc f1 shifterlı direksiyonu gibi değişiklikler yapılmış araçta. Bakmaya gittiğimizde üzerinde michellin pilotsport 4 lastikleri gördüğümde aracın geçmişinin çok iyi olacağını tahmin etmiştim. Şuan 98bin kmde seviyeli bir ilişkimiz var kendisiyle ancak bizi ayırmaya çalışan ve arabayı bende kullanıcam diyen bir eşim var. Oğlumun büyüyüp beraber arabamızın sağını solunu söküp takacağımız günleri heyecanla bekliyorum.(Allah herkese nasip etsin.)
Benim hikayemde bu şekilde. İşim gereği bilgisayar başında olmamdan dolayı araba forumlarını, kanallarını her tür mecrayı takipteyim. Bazısında çok paylaşımcı bazısında dinleyici ve okuyucuyum, ondandır açılışından beri burada olup hiç bir mesajım olmaması.
Tüm petrolhead lere selamlar, iyi forumlar, saydılar, selamlar.