'67 VW type3 Notchback 1600A restorasyonu

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

yselimkaya

Profesör
69
2011 yılının yazı Gebze nin Kadıllı köyünde satılık villaları gezerken bir garajda unutulmuş, araba meraklısı olmama rağmen hiç bilmediğim bir modelle karşılaştım. Aslen tosbağa pek sevmeme rağmen bu vw hoşuma gitti. Eski ve yaşlanmış arabalarda kapının açılınca esnemesi kapanırken sıkı hissettirmemesini çoğu insan bilir. Bu arabanın kapısının diri bir şekilde açılıp sıkı bir şekilde kapanması arabanın genel olarak sıkı duruşu ile biraz daha meraklandım. (bir vw klişesidir değil mi ama kapı sesi :D )

malum villalar:
t (27).jpg

Villaları almaya talip amcalarımdan en büyüğü -kendisi gençliğinde kaportacılık da yaptığından- bu evle bu arabayı alırsak ben bunla uğraşır adam ederim deyip sahiplendi. Pazarlık vur aşağı çık yukarı derken anlaşılamadı. O gün olurda bir imkan olursa diye notlarıma arabanın yerini adını kaydettim.

bir garip araba:
t (14).JPG t (18).JPG t (9).JPG t (10).JPG

O not icloudda kaldı. Hiç silmedim. Bir üniversiteye başladım bıraktım başkasına geçtim, Erasmus ile italyaya gittim geldim. 2014 yazı bir daha gittim arabayı görmeye. Villalar hala satılık araba hala 20 yıllık tozunun altında. Bir miktar birikmiş de var. İlkten aramaya çekindim; şimdi klasik olduğu malum bir arabaya komik bir meblağ ile teklif yaparım da git kumla oyna çocuk muamelesi görmek de var.
Araç sahibine ulaşmak için emlakçıları komisyoncuları geçmek onlarla akıl çalımlarına girip sizin komisyonunuzu vermemek için sahibine ulaşmaya çalışmıyoruma inandırmak biraz işleri ağırdan aldırdı. 5li villanın sahiplerinden arabanın değil yanındaki evin sahibine ulaştım. Kendisine meramımı anlatıp sahibine bildirmesini istedim tamam dedi kapadı. Bir hafta sonra yine aradım, yineledim. Tekrar aradığımda araç sahibinin telefon numarasını verdi.

Aradım. Denk gelinebilecek en efendi insanlardan biri.
Önce araç hakkında bilgi verdi. Aracın sahibi eşinin babası imiş:Dr Şeref Yazgan.Aracı bizzat Almanya fabrikasına gidip sipariş etmiş o zamanlar. O zamanlar VW nin distiribütörü Doğuş değil, Çiftçiler diye bir grup yapıyor Türkiye de. Aracın sipariş takibi olarak o zamanlar vapurun limana yanaşacağı saati bildiren bir mektup ile haber veriliyormuş:
t (58).JPG

Detayları,arabanın en son '88 de bir bakım geçirdiğini, '92 den beri o garajda yattığını , en son '93 te muayeneye girdiğini, teklif ettiğim fiyatın onların da(Rahmetlinin kızı olan eşinin de) düşündükleri ile aynı olması sonucu anlaştık, sözleştik. Bütün herşey telefondan henüz birilerini görebilmiş değilim. Konuştuğum kişi de (araç sahibinin damadı) Yapıkredi Bankasının Koç grubuna ait olmadığı zamanlarında orda çalışmış bilgisayar mühendisi.
Aklıma geleni uygulamaya başladığımdan ve telefonla anlaşıp sözleştikten sonra satışı gerçekleştirinceye kadar geçen süre 6 ay.

orijinal 85binde ilk sahibinden :) :
t (5).JPG

Araç hala ruhsatta Rahmetlinin üzerine görünmesinden, Rahmetlinin ikinci eşi, ikinci eşinin üvey çocukları vs dallanıp budaklanan bir soy ağacı olmasından kimin nerede olduğu bilinmediğinden 6 ay sürdü satışı almak.
Ancak aracın muhattap olduğum varisleri uğraşmaya değmez demeyip İstanbul ankara arası mekik dokuyup resmi işlemleri çözdüler. Çetrefilli ve can sıkıcı işlerle uğraşmak, ihtiyacınız da yoksa her kişinin yapacağı iş değil.

2015 mayıs ayında tüm vergileri ödenmiş ancak 22 senedir muayenesi olmayan aracın satışı için pendikte notere gittik. Aracınız Akara kayıtlı gidin ordan şu işlemleri daha halledin denildi noterden. Bir kere daha Ankaraya gittiler. Bir hafta sonra yine başarısız bir girişim emniyetten o güzelim klasik plakalarını söküp getirip iade etmezseniz aracın muayenesi olmadan gerçekleştirilebilecek satış yolu trafikten çekme belgeli satış işlemini gerçekleştirmeyiz dediler.

Biz bu hengame ile uğraşırken villalar birilerine satıldı. Araba hala garajda iken. Yeni sahipleri de arabadan ve arabanın durduğu garajın tamir takım taklavatla dolu olmasından hayaller kurmuş olsa gerek o da talip oldu. Yeni ev sahiplerinde satıştaaracılık yapan oranın köy sakinlerinden birisi de talip oldu. Bunu duyan Rahmetlinin damadının üniversite okuyan oğlu da izmir den talip oldu.

Şimdi benim etim budum herşeyim ufacık birikimim ve fiyat teklifim diğer gelen tüm tekliflerin yanında ezik kalacak ve zaten daha yüksek bir meblağayı çıkaramayacağım.

İzmirli kardeş zaten pek asılmadığı derslerini daha da boşlar diye elendi. Diğer tekliflere de -Allah razı olsun- sözü verilmiş bir araba olduğu için direk red cevabı verildi. Karşılaştığım insanların güzelliği gösteren bir anı da bu olaylar sonrasında devri almamış olsam da parasını verip arabayı kendi evimin garajına götürmei yeklif ettim. Parayı satış esnasında alabileceklerini arabayı istediğim zaman alacağimi söyledir.

Hemen aldım:
t (25).JPG t (26).JPG t (30).jpg

Beyazlı abiden Allah razı olsun. (Rahmetlinin Damadı)(troll de: şu aracılık yapan köylü.) Nakliye yapan abi de yolda iken klasik araba dert bela derken arabyı görünce yorumları aksi yönde olmaya başladı.

Eve getirdim. O hafta satışı tamamladık. İlk marş önemli. Şİmdi uzun süre yirmi seneyi aşkın beklemiş motora marş vurmak tüm kurumları motora toplamak pek akıllıca durmuyor. Ancak tamamen metal içine vw amblemi oyulmuş anahtarı kontağa sokup denedim. Merak başka bir şey. Tabiki akü bittiği için tık sesi bile gelmedi.

Hiç çalıştırmadan en küçük vidasına kadar söküp yenileyip daha iyi bir seviyeye getirme çalışmalarım devam ediyor...
 
Son düzenleme:
Hocam öncelikle hayırlı uğurlu olsun bir nefeste okudum başlığı desem yeridir. Aracın sahipleri satış sırasında yaşananlar iyi insanların hala aramızda olduğunu göstermiş olup içimden helal olsun dememe yol açtı gerçekten helal olsun , iyi ki aküsü bitmiş ve çalışmamış 20 senedir çalışmayan bir motor ne yanlış gidebilir ki :D
önünüzde uzun yorucu bir o kadar da keyifli bir restorasyon çalışması var bu proje bittiğinde arkanıza yaslanıp iyi ki diyeceğiniz bir eseriniz olacak
Restorasyon aşamalarını sizin kaleminizden dinlemek/okumak için sabırsızlanıyorum , torunlarınıza bırakacağınız enfes bir hediye ;
Sabrınız ve azminiz için şimdiden tebrik ederim Hayırlı uğurlu olsun
 
Tebrikler şanslı ve sabırlıymışsınız.Umarım fazla sorunla karşılaşmazsınız.Proje bitince ortaya güzel bir şey çıkacağı belli.Keyifli çalışmalar.
 
Tek solukta okudum ben de. Notchback'iniz çok düzgünmüş, ismini bize bahşeder mi?
Sanayide işiniz olduğu zaman üstünden çıkan parçaların peşinden koşmanızı öneririm.
Güzel günlerde binmeniz dileğiyle.
 
Hocam öncelikle hayırlı uğurlu olsun bir nefeste okudum başlığı desem yeridir. Aracın sahipleri satış sırasında yaşananlar iyi insanların hala aramızda olduğunu göstermiş olup içimden helal olsun dememe yol açtı gerçekten helal olsun , iyi ki aküsü bitmiş ve çalışmamış 20 senedir çalışmayan bir motor ne yanlış gidebilir ki :D
önünüzde uzun yorucu bir o kadar da keyifli bir restorasyon çalışması var bu proje bittiğinde arkanıza yaslanıp iyi ki diyeceğiniz bir eseriniz olacak
Restorasyon aşamalarını sizin kaleminizden dinlemek/okumak için sabırsızlanıyorum , torunlarınıza bırakacağınız enfes bir hediye ;
Sabrınız ve azminiz için şimdiden tebrik ederim Hayırlı uğurlu olsun

Güzel düşünceleriniz için teşekkür ederim, aşamaları paylaşmaya devam edeceğim .

Tebrikler şanslı ve sabırlıymışsınız.Umarım fazla sorunla karşılaşmazsınız.Proje bitince ortaya güzel bir şey çıkacağı belli.Keyifli çalışmalar.

Teşekkür ederim, restorasyonlar süprizlerle dolu oluyor, umarım çok uğraştırmaz.

Tek solukta okudum ben de. Notchback'iniz çok düzgünmüş, ismini bize bahşeder mi?
Sanayide işiniz olduğu zaman üstünden çıkan parçaların peşinden koşmanızı öneririm.
Güzel günlerde binmeniz dileğiyle.

Ben vosvos diyorum ama sanırım vosvos camiasında daha özel isimler vermek gerekiyor, henüz özel ismi yok. Çoğu işlemi kendim gerçekleştirmeyi düşünüyorum, o endişem olduğundan. Teşekkür ederim.
 
Hayırlı olsun. Baya güzel duruyor. Umarım en kısa sürede restorasyonu biter :)
 
Yolunuz açık olsun ikinizin de,umarım emeğinizin ve ettiğiniz masrafın sonuna kadar hakkını alır ,güle güle binersiniz.Merakla bekliyorum.:D
 
Aracin detay fotoraflarini cekebilirmisiniz. Kapi kollari kilit mekanizmalari on konsol. Yuksek cozunurluklu profil resimleri.
Saygilar
 
Yazıyı çok güzel yazmışsınız , böyle arabaların geçmişini öğrenmek her zaman hoşuma gitmiştir :) devamını bekliyoruz , kazasız belasız sürüşler :)
 
okurken "vay bee" demedim değil... umarım emeklerinizin karşılığını alıp, istediğiniz yerlere getirirsiniz aracı. Takipteyiz :)
 
2011 yılının yazı Gebze nin Kadıllı köyünde satılık villaları gezerken bir garajda unutulmuş, araba meraklısı olmama rağmen hiç bilmediğim bir modelle karşılaştım. Aslen tosbağa pek sevmeme rağmen bu vw hoşuma gitti. Eski ve yaşlanmış arabalarda kapının açılınca esnemesi kapanırken sıkı hissettirmemesini çoğu insan bilir. Bu arabanın kapısının diri bir şekilde açılıp sıkı bir şekilde kapanması arabanın genel olarak sıkı duruşu ile biraz daha meraklandım. (bir vw klişesidir değil mi ama kapı sesi :D )

malum villalar:
Ekli dosyayı görüntüle 145

Villaları almaya talip amcalarımdan en büyüğü -kendisi gençliğinde kaportacılık da yaptığından- bu evle bu arabayı alırsak ben bunla uğraşır adam ederim deyip sahiplendi. Pazarlık vur aşağı çık yukarı derken anlaşılamadı. O gün olurda bir imkan olursa diye notlarıma arabanın yerini adını kaydettim.

bir garip araba:
Ekli dosyayı görüntüle 146 Ekli dosyayı görüntüle 147 Ekli dosyayı görüntüle 148 Ekli dosyayı görüntüle 149

O not icloudda kaldı. Hiç silmedim. Bir üniversiteye başladım bıraktım başkasına geçtim, Erasmus ile italyaya gittim geldim. 2014 yazı bir daha gittim arabayı görmeye. Villalar hala satılık araba hala 20 yıllık tozunun altında. Bir miktar birikmiş de var. İlkten aramaya çekindim; şimdi klasik olduğu malum bir arabaya komik bir meblağ ile teklif yaparım da git kumla oyna çocuk muamelesi görmek de var.
Araç sahibine ulaşmak için emlakçıları komisyoncuları geçmek onlarla akıl çalımlarına girip sizin komisyonunuzu vermemek için sahibine ulaşmaya çalışmıyoruma inandırmak biraz işleri ağırdan aldırdı. 5li villanın sahiplerinden arabanın değil yanındaki evin sahibine ulaştım. Kendisine meramımı anlatıp sahibine bildirmesini istedim tamam dedi kapadı. Bir hafta sonra yine aradım, yineledim. Tekrar aradığımda araç sahibinin telefon numarasını verdi.

Aradım. Denk gelinebilecek en efendi insanlardan biri.
Önce araç hakkında bilgi verdi. Aracın sahibi eşinin babası imiş:Dr Şeref Yazgan.Aracı bizzat Almanya fabrikasına gidip sipariş etmiş o zamanlar. O zamanlar VW nin distiribütörü Doğuş değil, Çiftçiler diye bir grup yapıyor Türkiye de. Aracın sipariş takibi olarak o zamanlar vapurun limana yanaşacağı saati bildiren bir mektup ile haber veriliyormuş:
Ekli dosyayı görüntüle 150

Detayları,arabanın en son '88 de bir bakım geçirdiğini, '92 den beri o garajda yattığını , en son '93 te muayeneye girdiğini, teklif ettiğim fiyatın onların da(Rahmetlinin kızı olan eşinin de) düşündükleri ile aynı olması sonucu anlaştık, sözleştik. Bütün herşey telefondan henüz birilerini görebilmiş değilim. Konuştuğum kişi de (araç sahibinin damadı) Yapıkredi Bankasının Koç grubuna ait olmadığı zamanlarında orda çalışmış bilgisayar mühendisi.
Aklıma geleni uygulamaya başladığımdan ve telefonla anlaşıp sözleştikten sonra satışı gerçekleştirinceye kadar geçen süre 6 ay.

orijinal 85binde ilk sahibinden :) :
Ekli dosyayı görüntüle 151

Araç hala ruhsatta Rahmetlinin üzerine görünmesinden, Rahmetlinin ikinci eşi, ikinci eşinin üvey çocukları vs dallanıp budaklanan bir soy ağacı olmasından kimin nerede olduğu bilinmediğinden 6 ay sürdü satışı almak.
Ancak aracın muhattap olduğum varisleri uğraşmaya değmez demeyip İstanbul ankara arası mekik dokuyup resmi işlemleri çözdüler. Çetrefilli ve can sıkıcı işlerle uğraşmak, ihtiyacınız da yoksa her kişinin yapacağı iş değil.

2015 mayıs ayında tüm vergileri ödenmiş ancak 22 senedir muayenesi olmayan aracın satışı için pendikte notere gittik. Aracınız Akara kayıtlı gidin ordan şu işlemleri daha halledin denildi noterden. Bir kere daha Ankaraya gittiler. Bir hafta sonra yine başarısız bir girişim emniyetten o güzelim klasik plakalarını söküp getirip iade etmezseniz aracın muayenesi olmadan gerçekleştirilebilecek satış yolu trafikten çekme belgeli satış işlemini gerçekleştirmeyiz dediler.

Biz bu hengame ile uğraşırken villalar birilerine satıldı. Araba hala garajda iken. Yeni sahipleri de arabadan ve arabanın durduğu garajın tamir takım taklavatla dolu olmasından hayaller kurmuş olsa gerek o da talip oldu. Yeni ev sahiplerinde satıştaaracılık yapan oranın köy sakinlerinden birisi de talip oldu. Bunu duyan Rahmetlinin damadının üniversite okuyan oğlu da izmir den talip oldu.

Şimdi benim etim budum herşeyim ufacık birikimim ve fiyat teklifim diğer gelen tüm tekliflerin yanında ezik kalacak ve zaten daha yüksek bir meblağayı çıkaramayacağım.

İzmirli kardeş zaten pek asılmadığı derslerini daha da boşlar diye elendi. Diğer tekliflere de -Allah razı olsun- sözü verilmiş bir araba olduğu için direk red cevabı verildi. Karşılaştığım insanların güzelliği gösteren bir anı da bu olaylar sonrasında devri almamış olsam da parasını verip arabayı kendi evimin garajına götürmei yeklif ettim. Parayı satış esnasında alabileceklerini arabayı istediğim zaman alacağimi söyledir.

Hemen aldım:
Ekli dosyayı görüntüle 157 Ekli dosyayı görüntüle 158 Ekli dosyayı görüntüle 159

Beyazlı abiden Allah razı olsun. (Rahmetlinin Damadı)(troll de: şu aracılık yapan köylü.) Nakliye yapan abi de yolda iken klasik araba dert bela derken arabyı görünce yorumları aksi yönde olmaya başladı.

Eve getirdim. O hafta satışı tamamladık. İlk marş önemli. Şİmdi uzun süre yirmi seneyi aşkın beklemiş motora marş vurmak tüm kurumları motora toplamak pek akıllıca durmuyor. Ancak tamamen metal içine vw amblemi oyulmuş anahtarı kontağa sokup denedim. Merak başka bir şey. Tabiki akü bittiği için tık sesi bile gelmedi.

Hiç çalıştırmadan en küçük vidasına kadar söküp yenileyip daha iyi bir seviyeye getirme çalışmalarım devam ediyor...
çok güzel.Çalışmalarınızı bizimle paylaşırsanız mutlu oluruz.
 
Kazasız boyasız bir 67 squareback da benden olsun :D Üstelik henüz 22bin km'de...

Baya iyi duruyor, umarım yol kenarında beklemiyordur ölmeyi o_O

Yazıyı çok güzel yazmışsınız , böyle arabaların geçmişini öğrenmek her zaman hoşuma gitmiştir :) devamını bekliyoruz , kazasız belasız sürüşler :)
Teşekkür ederim güzel düşünceleriniz için, çalışmalarımı aktaracağım :)

okurken "vay bee" demedim değil... umarım emeklerinizin karşılığını alıp, istediğiniz yerlere getirirsiniz aracı. Takipteyiz :)
Teşekkür ederim, inşallah ;)

çok güzel.Çalışmalarınızı bizimle paylaşırsanız mutlu oluruz.
Teşekkür ederim, paylaşacağım inşallah.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Ugur
Aracin detay fotoraflarini cekebilirmisiniz. Kapi kollari kilit mekanizmalari on konsol. Yuksek cozunurluklu profil resimleri.
Saygilar

Ali abi çok büyük fotoğraf eklemede uyarı veriyor site,sanırım 1mb sınırı var.
Parça detaylarını söktükçe paylaşacağım bunlar şuan pc de olanlar:

Aracın ilginç bir detayı da önde ve arkada bagajın olması (vosvosların hepsi gibi)
Motor arkada bagajın altında.
t (4).JPG
t (6).JPG
t (16).JPG
t (32).JPG
t (24).JPG
 
#2. Post:

Aracın sahibi: Dr. Şeref Yazgan


Satın alma işlemleri tamamlandığı gün devri aldığım varisleri bir güzellik daha yapıp arabanın ilk belgelerinden -ki bunlar saman kağıda daktilo veya elle yazılanlar- son belgelerine kadar olan -lazer yazıcılı çıktılar- yaklaşık 100 adet kağıt, dekont, muayene pulu, ipotek kağıtları( o zaman para ediyormuş ki doktor bey arada ipotek ettirmiş aracı), sık sık ödemeyi unuttuğu mktv (o zamanlar motorlu karataşıtları vergisi) lerin haciz kağıtları gibi tomarla dosyayı da bana verdiler. Ne böyle bir dosyadan haberim vardı ne de bana vereceklerinden. Benim için araba kadar değerli çünkü, arabanın sahibinin ve daha çok da arabanın biyoğrafisi, tarihi romanı gibi oldu. Sadece teşekkür edebilmiştim o an böyle ilginç olaylarda söyleyecek bir şey bulamaz da bir kuru teşekkür çıkar ya ağızdan :confused:

Dosya bu:
t (59).JPG

Aracın sahibi Şeref Yazgan. 1922 İskilip doğumlu. Sarı saçlı mavi gözlü 169cm boyunda = resim renkli olmayınca kimliğe bu detaylar da işlenmiş:

1a.JPG 1b.JPG

Ankara Tıp Fakültesinin'ın 1955 mezunlarından. Kendisi o zamanlar belgelerden ve google dan da edindiklerime göre hali vakti yerinde biraz da prestij sahibi bir doktormuş. Öyle ki ülke genelinde bir kaç Tıp fakültesinin açılmasında kuruculuk ve hocalık yapmış;

1955 Ankara Üniversitesi (hocalık) :http://histemb.medicine.ankara.edu.tr/Tarihce.html (yeni mezun tabi arabası yok yada ben yoktur diye umacağım)

1969 Diyarbakır / Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Histoloji ve Emriyoloji Ana Bilim Dalı (kurucu) :http://docplayer.biz.tr/4886615-Histoloji-ve-embriyoloji-anabilim-dali.html

Diyarbakır dan sevgilerle: (Eski Türkçe ve incelikle yazılan dilekçe)
IMG_1211.JPG

1976 Antalya / Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi (kurucu) : http://tip.akdeniz.edu.tr/tarihce-38

Kendisi 10 Kasım 1953 de Atatürk ün naaşının Etnoğrafya Müzesinden Anıtkabire taşınacağı günün öncesinde de tabutun tekrar açılıp muayenesinin yapılışı esnasında görevli doktorlardanmış:

Naaşın muayenesi için görevliler:

Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu
Doç. Dr. Cahit Özen
Dr. Şeref Yazgan
Salih Kebapçı (Otopsi Teknisyeni)
Bu kurul tabutu, Prof. Dr. Mutlu'nun teknik nezaretinde, 15 yıl sonra açar. Tabutun açılma olayını, hem Mutlu, hem Özen ayrı ayrı yazarlar ve yayımlarlar. Ayrıca kurul tarafından açılma olayı bir raporla tespit edilir.

Atatürk’ün Anıtkabir’e naklini Prof. Dr. Kamile Şevki Mutlu’nun 14 Mart 1964 Tıp Dergisine yazdığı yazıda şöyle anlatıyor:
“ 9 Kasım 1953 Pazartesi. Etnografya müzesinde aziz ölünün huzurundayız. Titriyorum. Eşim bütün kuvvetiyle tutmasa yere yuvarlanacağım. Komite üyeleri solumda geride duruyorlar. Yüksek teknik öğretmen okulundan on öğretmen önümdeler. Bana yardımcı olarak geceden isimlerini verdiğim adli tıp doçenti, kıymetli ve vefakar eski mesai arkadaşım Dr. Cahit Özen, Histoloji asistanım Dr. Şeref Yazgan ve Ankara Numune Hastanesi otopsi salonunda vaktiyle uzun yıllar benimle beraber çalışmış emektar Salih Kebapçı yanımdalar; gözümün içine bakıyorlar, çıt yok. Genç öğretmenlere gül ağacından yapılmış tabutun kapağını açmalarını söylüyorum. Ne çevik ve enerjik bir çalışma Vidaların sökülmesi dakika bile almıyor. Kapak kaldırıldı. Şimdi lehimli kurşun tabut görünüyor. Bunun kapağının yalnız üç kenarında lehimin sökülmesini istiyorum; bu da hemen yerine getiriliyor. Lehimi sökülmeyen kenarı üzerinde çevrilerek kapağın açılmasıyla derin bir huzura kavuşuyorum; çünkü naaş ile tabut arasındaki boşlukları silme dolduran ince talaş tozu ıpıslak. Ve tahnit solüsyonundaki şimik maddelerin kokusunu almaktayım. Heyecanım artıyor. Demek Ata’nın maddi varlığını, fani hayatına son verdiği andaki durumu ile görebileceğim. Halbuki kulaklarımıza ne dedikodular gelmişti; tahnit iyi yapılmamış, pütrifikasyon neticesi husule gelen gazlarla tabut patlamış, nöbetçi er korkusundan bayılmış vs. vs... Bu söylentilerden bir patolog olarak yıllarca nasıl üzülmüştüm. Şimdi ise şu ıslak talaş tozu bana her işin yolunda yapılmış olduğunu kesin olarak haber veriyordu. Talaş tozu tabutun ayak tarafına doğru toplandı. Naaş kahve rengi muşamba ile sarılı olarak göründü. Yüzünü örten ıslak pamuk kitlesi kaldırıldı ve Ata’nın mü-heykel yüzü ile karşılaştım. Ata ve eseri bir an birbirimize bakıştık sanki... Uzun kaşlarından ince bir tutam sol göz kapağının üzerine inmiş, Ata sanki, 15 yıl önce Dolmabahçe Sarayı’ndaki hasta yatağında uyuyor... Ağzımdan hemen şu sözler döküldü: Bu tahniti eski Gülhane hocalarından Prof. Dr. Lütfi Aksu yapmıştı. Kendisi iki sene önce rahmetli oldu. Nur içinde yatsın. Evet, ideal bir tahnitti bu. Rahmetli hoca kullandığı solüsyondan birer şişeye doldurup ağızlarını lehimlemiş, üzerlerine yapıştırdığı etiketlere terkibini kaydetmeyi de ihmal etmemiş ve bunları Ata’nın kolları arasına yerleştirmişti. Başımı çevirdiğim zaman kimse nefes bile almıyor zannettim. Aşağıda duran komite üyelerine ‘Yüzünü görmek ister misiniz’ dedim. Ansızın bir ürperti, bir geri çekilir gibi hareket ve sonra yine derin bir sükut... Saygı duruşunda bulunan subaylara varıncaya kadar, herkesin bir bir katafalka çıktığını ve Abdülhalik Renda’nın aziz ölünün yüzü ile karşılaşır karşılaşmaz tabutun yanına yıkıldığını unutamam. O arada Doç Dr. Cahit Özen elimi öpüyor ve heyecanla şunları söylüyor: ‘Hocam sağ olun, bana bu tarihi günü yaşattınız.’

Komite üyelerine naşın tahta tabuta hemen o gün konulmasının mahzurlarını ve bu işin anıt kabre nakil töreninin yapılacağı ertesi sabahın erken saatlerine bırakılmasının fenni zaruretini açıklıyorum. Numune hastanesine gönderdiğim Dr. Şeref Yazgan’a bir miktar fiksatör hazırlatıp kurşun tabut içine ilave ediyoruz. Kapak yeniden lehimleniyor. Üzerine gül ağacından tabut kapağı da konuluyor ve oradan ayrılıyorum.
Ertesi gün 10 Kasım 1953 Salı. Yataktan kalkamayacak haldeyim. Doç. Dr. Cahit Özen, Dr. Şeref Yazgan ve emektar Salih bir gün önce verdiğim talimat üzerine çalışacaklar. Kendim işin başında bulunamayacağımdan huzursuzlaştığımı gören eşim bu ekibe katılmak üzere erkenden evden çıkıyor. Ne yazık ki ben hiç olmazsa töreni radyodan rahat rahat izleyecek durumda dahi değildim....''


Atatürk'ün naaşı hakkındaki detaylar için:
http://www.etutodasi.net/konu/ataturkun-olumu-hakkinda-bilgi.1549/
http://www.sabah.com.tr/yazarlar/ay/2004/11/10/ataturk_e_saldiranlara_tarih_tokadi

Kariyeri hakındaki ayrıntaları geçersek, kendisi bizzat aracı Almanyadaki fabrikasına gidip bir iki opsiyon (ilerde bunun da detaylarını yazacağım) ekleterek siparişini vermiş. İlk postta da belirttiğim o zamanlar VW nin distiribütörlüğünü yapan Çiftçiler A.Ş. nin siparişin ulaştığına dair ilk bildirisini içeren mektup:
t t.jpg


Gümrüğe yatırılan para: 20.867 lira
IMG_1215.JPG

Trafiğe çıkış için İmtihan ve Muayene Komisyon Başkanlığı onay belgesi: (arada sırada hacizlenmiş olduğu gözlerden kaçmıyor)
IMG_1214.JPG

Aracın trafiğe kayıt Şehadetnamesi :D
IMG_1213.JPG

Aracın ruhsatı:
IMG_1212.JPG

Araç vapurdan indikten 45 gün sonra trafiğkaydı-çıkışı yapılabilmiş.
Taşıt vergisi makbuzları:
IMG_1216.JPG
 
Son düzenleme:
67 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 252*1 lira
68 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 432*1 lira (geç ödenmiş 26 lira gecikme zammı)
69 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 216*2 lira (geç ödenmiş 22 lira g.z.)
70 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 198*2 + 70 lira g.z.
71 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 198*2 + 64 lira g.z. ile beraber 198 lira Haciz
72 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira (zamanında) haciz geldi ya ondandır:D
73 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira ''
74 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira ''
75 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira ''
76 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira + 19 lira g.z. (can çıkar huy çıkmaz)
77 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira + 324 lira g.z. (dinsizin hakkından imansız gelir misali)
78 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira (tabi ki zamanında:D)
79 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira ''
80 yılı motorlu kara taşıtları vergisi: 162*2 lira+ 858 lira g.z. (doktor psikopat çıktı amirim) + haciz

81 yılı motorlu taşıtları vergisi: 1020*2 lira+15 lira damga vergisi ( isim değişikliği ile beraber mtv 4 e katlanmış) buraya kadar saman kağıda elle yazılan makbuzlar. 82 itibariyle sarı kağıda nokta vuruşlu (muhtemelen oki)
82 yılı motorlu taşıtları vergisi: 1020*2 lira+15 lira damga vergisi
83 yılı motorlu taşıtları vergisi: 2040*2 lira+15 lira damga vergisi (162 liradan 2040 liralara. Neyse ki doktor, ödemiş. Ama satmayı düşündüğüne eminim bu vergilerle)
84 yılı motorlu taşıtları vergisi: 1020*2 lira+15 lira damga vergisi (83 yılı devlete para lazımmış anlaşılan)
85 yılı motorlu taşıtları vergisi: 1000*2 lira+15 lira damga vergisi
86 yılı motorlu taşıtları vergisi: 2000*2 lira+500 g.z. (neyseki damga vergisi kalkmış)
86 da 1500 lira trafik cezası da yemiş. 86 baya zor geçmiş doktor için anlaşılan.

87 yılı motorlu taşıtları vergisi: 3000*2 lira+500 g.z. (doktor susmuş)
88 yılı motorlu taşıtları vergisi: 5000*2 lira+1500 trafik cezası+1000 gecikme zammı (doktor isayanlarda)
89 yılı motorlu taşıtları vergisi: 5000*2 lira+1000 trafik cezası (doktor da zamanın hızlılarından galiba)

90 yılı motorlu taşıtları vergisi:47.000*2 lira+26.000 gecikme zammı ( doktor şok:eek:)
91 yılı motorlu taşıtları vergisi:41.500*2 lira+23.000 gecikme zammı (satıp otobüsle gidip gelmeyi düşünüyor ama gecikme faizinden de çekinmiyoro_O)
92 yılı motorlu taşıtları vergisi:34.500*2 lira+30.000 gecikme zammı (iyi kazanıyor besbelli)
93 yılı motorlu taşıtları vergisi:35.000*2 lira+8.000 gecikme zammı ( ruhsat değişip bugünkü ruhsatlara çok benziyor)
94 yılı motorlu taşıtları vergisi:60.000*2 lira+18.000 gecikme zammı :eek: ve araç garaja çekiliyor...

95 yılından sonra makbuzların ödeyen kısmında artık doktorun değil kızının adı yazıyor..:oops:
95 yılı 120.000
96 yok
97 yok
98 yok
99 yok
00 yok
01 yok
02 yılı 12 lira
03 yılı 19 lira
04 yılı 50 lira
05 yılı 55 lira
06 yılı 60 lira
07 yılı 64 lira
08 yılı 68 lira
09 yılı 76 lira
10 yılı 78 lira
11 yılı 84 lira
12 yılı 92 lira (kızı da istisnasız hepsini gecikme faizli ödemiş)
..
2016 yılı 118 lira.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...