c segmentte ilk kez bağımsız kullanılan focus değil, ilk hangi arabada kullanıldı bilmiyorum ama ef civic'de bile bağımsız var.diğerinde ise C segmentine ilk defa bağımsız süspansiyon getiren
Bazıları terim karmaşasından, bazıları bilgi eksikliğinden genel bir tanım olsun diye süspansiyonu betimlerken bağımsız diyor geçiyor. Çoğunlukla ben de aynısını yapıyorm gerçi. Söylediğinizin hem doğru hem eksik yanı şu; evet tam bağımsız bir süspansiyon c segmentte ilk kez Focus'ta kullanılmadı. Ama gelişmiş, çok kollu tam bağımsız bir süspansiyon ilk kez c segmentte Focus'ta kullanıldı. Buna benzer çok kollu bir süspansiyonu ilk olarak 1982 w201 Mercedes kullandı. Keza aynı süspansiyonu E segmentte ki modeline de uyarladı. Ford'un yaptığı bu çok kollu aksa kendi yorumunu katarak C segmente getirmiş olması.c segmentte ilk kez bağımsız kullanılan focus değil, ilk hangi arabada kullanıldı bilmiyorum ama ef civic'de bile bağımsız var.
Focus C segmentine ilk bağımsız süspansiyonu getiren araç değildir 1996 da çıkan A3 8L de kullanılmıştıdiğerinde ise C segmentine ilk defa bağımsız süspansiyon getiren
A3'te kullanılan bağımsız ile Focus'ta kullanılan bağımsızın birbiriyle uzaktan yakından alakası yok zaten. İkisinin tek ortak noktası, tekerlekleri birbirinden bağımsız hareket ettirebiliyor olması. Ama sürüşü etkileme noktasında mühendisliklerinin birbiriyle hiç alakaları yok. Helezon yay, amortisör konumlandırmaları bile çok farklı. Bu konunun premium model olmasıyla da alakası yok. Ford sürüşün bu kısmına yatırım yapmayı uygun gördüğü için paraya kıyıp böyle bir özellik geliştirmiş hepsi bu. Bu özelliklere sahip süspansiyon sistemi o yıllarda daha önce D ve E segment olan Mercedes'te ve belki yine dengi modellerde kullanıldı.A3 dediğimiz premium bir araç hedef kitlesi daha farklı.
Bu Ford'un control blade olayıyla, mesela şu aşağıdaki multi-link bağımsızın farkı ne acaba? Çünkü ikisinde de benzer bir bağlantı sistemi var aracın önüne doğru uzanan. Eğer yanlış algılamıyorsam, ford bu parçayı control blade olarak isimlendirmiş ekstra bir özelliği yok sanki.A3'te kullanılan bağımsız ile Focus'ta kullanılan bağımsızın birbiriyle uzaktan yakından alakası yok zaten. İkisinin tek ortak noktası, tekerlekleri birbirinden bağımsız hareket ettirebiliyor olması. Ama sürüşü etkileme noktasında mühendisliklerinin birbiriyle hiç alakaları yok. Helezon yay, amortisör konumlandırmaları bile çok farklı. Bu konunun premium model olmasıyla da alakası yok. Ford sürüşün bu kısmına yatırım yapmayı uygun gördüğü için paraya kıyıp böyle bir özellik geliştirmiş hepsi bu. Bu özelliklere sahip süspansiyon sistemi o yıllarda daha önce D ve E segment olan Mercedes'te ve belki yine dengi modellerde kullanıldı.
İkisinin değil sürüş farkını, tasarım farkını bile çıplak gözle görmek zaten mümkün.
Ekli dosyayı görüntüle 32824
Ekli dosyayı görüntüle 32825
Bu arada ben Astra G kullanmadım. O yüzden yorum yapamam. Ama Astraların sürüşünü severim. Bunun haricinde çoğu konuda dile getirdim ve belli ki hala getirmekte fayda var; viraj hızında, viraja kaçla girip kaçla çıktığınız gibi konularda Ford'tan daha iyi araçlar var, olabilir. Tüm bu anlattığım süspansiyon farklılıkları dahil Focus hakkında bahsedilen şey viraj hızı değildir, aracın üstüne çıktığınızda, iyice limitlerinin ötesine geçmeye başladığınızda, lastiklerden acımasızca ses getirmeye başladığınızda aracın hala kontrol edilebilir, ön görülebilir, korkutmayan ve dengeli bir sürüşe izin verebiliyor olmasıdır.
Control Blade ismi -emin olmamakla birlikte- benim bildiğim kadarıyla Focus mk2'de geldi. Temeldeki farkı ön taraftan şasiye bağlantı yapan kolun formu. Attığınız resimdeki gibi düz bir kol yerine orak ucu gibi kavisli bir yapı var. Süspansiyon sistemi, Control Blade ismini de oradan alıyor. Başka markalarda da benzer mantığı kullanan multilink arka süspansiyonlar var. Ford muhtemelen kendi geliştirdiği bazı ince tasarım detaylarını hem patentlemek için, hem de iyi pazarlamak için bu yola başvurmuş.Bu Ford'un control blade olayıyla, mesela şu aşağıdaki multi-link bağımsızın farkı ne acaba? Çünkü ikisinde de benzer bir bağlantı sistemi var aracın önüne doğru uzanan. Eğer yanlış algılamıyorsam, ford bu parçayı control blade olarak isimlendirmiş ekstra bir özelliği yok sanki.
Ekli dosyayı görüntüle 32826
Süspansiyon bağlantılarının farklı olduğu modellerde varA3'te kullanılan bağımsız ile Focus'ta kullanılan bağımsızın birbiriyle uzaktan yakından alakası yok zaten. İkisinin tek ortak noktası, tekerlekleri birbirinden bağımsız hareket ettirebiliyor olması. Ama sürüşü etkileme noktasında mühendisliklerinin birbiriyle hiç alakaları yok. Helezon yay, amortisör konumlandırmaları bile çok farklı. Bu konunun premium model olmasıyla da alakası yok. Ford sürüşün bu kısmına yatırım yapmayı uygun gördüğü için paraya kıyıp böyle bir özellik geliştirmiş hepsi bu. Bu özelliklere sahip süspansiyon sistemi o yıllarda daha önce D ve E segment olan Mercedes'te ve belki yine dengi modellerde kullanıldı.
İkisinin değil sürüş farkını, tasarım farkını bile çıplak gözle görmek zaten mümkün.
Ekli dosyayı görüntüle 32824
Ekli dosyayı görüntüle 32825
Bu arada ben Astra G kullanmadım. O yüzden yorum yapamam. Ama Astraların sürüşünü severim. Bunun haricinde çoğu konuda dile getirdim ve belli ki hala getirmekte fayda var; viraj hızında, viraja kaçla girip kaçla çıktığınız gibi konularda Ford'tan daha iyi araçlar var, olabilir. Tüm bu anlattığım süspansiyon farklılıkları dahil Focus hakkında bahsedilen şey viraj hızı değildir, aracın üstüne çıktığınızda, iyice limitlerinin ötesine geçmeye başladığınızda, lastiklerden acımasızca ses getirmeye başladığınızda aracın hala kontrol edilebilir, ön görülebilir, korkutmayan ve dengeli bir sürüşe izin verebiliyor olmasıdır.
İki süspansiyon arasındaki çalışma farkını analiz edebilmek için görselde ki süspansiyonun da teknik detaylarını, hangi parçanın sürüşe nasıl bir katkıda bulunduğunu araştırıp bulmak gerek. Bununla beraber iki aracın süspansiyon sistemlerindeki tasarım çok farklı. Kastetmiş olduğunuz parçanın adı mafsaldır. Bunlar süspansiyonu şasiye monte eder. Ford, kullanmış olduğu bu farklı tasarımlı mafsalın şeklinden dolayı control blade ismini vermiş. Bu mafsal şasiye yatay monte ediliyor ama aynı zamanda süspansiyonun dikey ve yanal hareket etmesine de olana tanıyor. Yani hareket kabiliyetini arttırıyor. Bununla birlikte mafsala control blade adını vermişler ama bu tüm süspansiyonu kaplayacak şekilde bir paket. Bu mafsalın tasarımı sayesinde az yukarıda bahsettiğim süspansiyonun diğer elemanları, sizin atmış olduğunuz görseldeki örnekten farklı olarak birbirini etkilemeyecek şekilde ayrı ayrı monte edilebiliyor. Bu mafsalın katmış olduğu tasarım esnekliği sayesinde ayrı monte edilen elemanlar sürüşü birbirinden ayırabiliyor. Örneğin şasi dengesini ve otomobilin yer basma dengesini sağlayan yaylar ile yol bozukluklarını bertaraf etmekle görevli amortisörler birbirini etkilemeyecek şekilde ayrı bölgelere montajlanabiliyor. Ayrıca kurulum sayesinde amortisörün alt bağlantısının montaj şekli daha hassas ve verimli sönümlemeye de imkan tanıyor.Bu Ford'un control blade olayıyla, mesela şu aşağıdaki multi-link bağımsızın farkı ne acaba? Çünkü ikisinde de benzer bir bağlantı sistemi var aracın önüne doğru uzanan. Eğer yanlış algılamıyorsam, ford bu parçayı control blade olarak isimlendirmiş ekstra bir özelliği yok sanki.
Ekli dosyayı görüntüle 32826
Konu hangisinin daha iyi yol tuttuğu değildir. O beni ilgilendiren bir kısım değil. Zaten anlatmaya çalıştığım bu da değil. Bağımsız süspansiyon genel bir tabirdir. Kot gibi düşünün. Binlerce farklı kalitede, kumaşta, dayanıklılıkta, şekilde, işlevde, tasarımda kot vardır. Ama neticede hepsinin genel adı kottur. Bağımsız süspansiyon da böyledir. Markaların buna dair bir sürü yorumu vardır.Süspansiyon bağlantılarının farklı olduğu modellerde var
Ekli dosyayı görüntüle 32829
Buda Seat’ta olan başka bir model
Ekli dosyayı görüntüle 32830Birde alfa 147 de olan Model var ama o ilk baştakine daha çok benziyor
Ekli dosyayı görüntüle 32831
Helezon bağlantıları farklı olan süspansiyondan bağımsız olan bir çok model var göründüğü gibi tabi birde aynı yıllarda bir çok markada bağımsız süspansiyon olduğuda açık ortada focusun kullandığı modelde değişiklikler mevcut güncel bağımsız modellere daha çok benziyor olabilir ama aynı tarihlerde C sınıfında tek bağımsız süspansiyon sunan model focustur başka model yoktur tezi çürüktür o yıllarda bir çok modelde bağımsız süspansiyon sunulmuştur aralarında çığır açacak kadar bir yol tutuşunda fark yaratmaz ki astra g serisinin ve focus 1 in zamanında sahibi olmuş biri olarak astra g nin tam bağımsız süspansiyon bile olmamasına rağmen focusa MK 1 kafa tutacak kadar yol tutuş performansı sergiliyor ki Opel lerin yol tutuşları çok iyidir astra j astra K nın otopark YouTube testerini izleyenler bilir izlemeyenler de izlemesini tavsiye ederim demem odur ki focus yol tutuşu çok iyidir ki mondeoların ki de öyledir ama C segmentinde focustan çok daha iyi yol tutan extrem model olmayan markalar vardır ve kullanmış , sahibi olmuşluğum da vardır.
Konu hangisinin daha iyi yol tuttuğu değildir. O beni ilgilendiren bir kısım değil. Zaten anlatmaya çalıştığım bu da değil. Bağımsız süspansiyon genel bir tabirdir. Kot gibi düşünün. Binlerce farklı kalitede, kumaşta, dayanıklılıkta, şekilde, işlevde, tasarımda kot vardır. Ama neticede hepsinin genel adı kottur. Bağımsız süspansiyon da böyledir. Markaların buna dair bir sürü yorumu vardır.
Yazdıklarımı doğru anlamanız açısından attığım her yorumu okuyabilirseniz ne söylemeye çalıştığımı daha iyi anlayabilirsiniz. Az yukarıda ne demişim ? C segmentte tek bağımsız süspansiyon kullanan Focus değildi. Ama bu şekilde gelişmiş bir tam bağımsız süspansiyonu ilk kez kullanan Focus'tu. O yıllarda C segmentte bu gelişmişlikte bir süspansiyonu kullanan yoktu. Böyle görsel görsel incelendiğinde hepsi bağımsız süspansiyon olarak görülüyor. Ama attığınız süspansiyonların sürüşe dair işlevlerini, ne kattıklarını bilmeden, tekerleklerin hareket kabiliyetlerine, toe ve kamber açıları gibi sürüşü direkt etkileyen yer basma hareketlerinin optimum seviyede ayarlanabilmesi açısından neler sunabildiğini bilmeden hangisi neye göre ilkti neye göre değildi bilemezsiniz.
Yine yazdığım içerikleri daha dikkatli okuyabilirseniz konu yol tutuş değil. Viraj hızı da değil. En azından benim yazdıklarım bunlar değil. Yol tutuş mu istiyorsunuz ? 3,5'luk kaliteli spor yay ve yarış tipi amortisörü takar istediğiniz hızda viraja girersiniz. Konu bu değil. Benim anlattığım süspansiyon tipi virajlarda, limitte ve limit ötesinde araca neler katıyor, kontrol edilebilirliği, ön görülebilirliği ne seviyede tutuyor önemli olan bu. Ford'un da sağladığı ( diğerleri sağlayamaz demiyorum ) budur.
Tamam, şimdi anlayabildik birbirimizi hocam. Toparlamak gerekirse benim bu konuda anlattıklarım hangi aracın daha iyi ve yüksek viraj hızı olduğu değildi. Belki anlattıklarımdan böyle anlaşılmamış olabilir ama süspansiyon konusu açılınca ben yorumlara dahil oldum sadece. Süspansiyon olayının da genel kanıyla yanlış bilindiğini, hangi şartta neye göre ilk olarak lanse edildiğini anlatmaya çalıştım. Diğer markalar daha önce torsiyon kullanırken bir tek Focus bağımsız kullanıyordu gibi bir algı var ama durum böyle değil, diğerlerinin de bazıları bağımsız kullanıyordu ama üst segment modellerde görülen gelişmiş teknolojili bağımsızı ilk olarak Focus kullandı demeye çalıştım hep. Şimdi tam olarak kendimi ifade edebildiğimi ümit ediyorum.C segmentinde bağımsız süspansiyonlu olan focustan başka modellerde var derken size söylemiyorum ki bir önceki mesajımdan da belli sizin yazdıklarınızı okuyorum ben zaten yol tutuş dan bahsederken viraj giriş ve çıkış hızlarından bahsetmiyorum siz nasıl böyle anladınız ? Sizin anlatmak istediğinizi limitte limit dışında süspansiyonun geri dönüşlerini neler kattığını anlatmak istediğinizi anlıyorum bende yol tutuş diyerek hepsini katıyorum yani yol tutuş derken yolda ne kadar tutunursa o kadar iyidir en iyisi odur demek değildir benim için sizin bahsettikleriniz çok doğru benim baştan beridir demek istediğim savunduğum focus o kadar abartılacak kadar limitte limit dışında viraj performansı yok ama bu konuda başa oynayan modellerden ve bu segmentte çok daha iyi modeller var anlatmak istediğim budur sizinde en sonda yazdığınız gibi
Hocam aşağıya aynı süspansiyondan farklı açılarda fotolar da ekledim. Benim gördüğüm kadarıyla, focus'la olan en bariz farkı yayın amortisör ile coil-over şeklinde değil de ayrı konumlandırılmış olması. Onun haricinde bir de control blade'in biraz daha farklı açıda olması (fakat orada da, tekerleğin orta noktası ile bu kolun vida yeri aynı eksen üzerinde, kolun ford'da daha açılı olmasına rağmen).İki süspansiyon arasındaki çalışma farkını analiz edebilmek için görselde ki süspansiyonun da teknik detaylarını, hangi parçanın sürüşe nasıl bir katkıda bulunduğunu araştırıp bulmak gerek. Bununla beraber iki aracın süspansiyon sistemlerindeki tasarım çok farklı. Kastetmiş olduğunuz parçanın adı mafsaldır. Bunlar süspansiyonu şasiye monte eder. Ford, kullanmış olduğu bu farklı tasarımlı mafsalın şeklinden dolayı control blade ismini vermiş. Bu mafsal şasiye yatay monte ediliyor ama aynı zamanda süspansiyonun dikey ve yanal hareket etmesine de olana tanıyor. Yani hareket kabiliyetini arttırıyor. Bununla birlikte mafsala control blade adını vermişler ama bu tüm süspansiyonu kaplayacak şekilde bir paket. Bu mafsalın tasarımı sayesinde az yukarıda bahsettiğim süspansiyonun diğer elemanları, sizin atmış olduğunuz görseldeki örnekten farklı olarak birbirini etkilemeyecek şekilde ayrı ayrı monte edilebiliyor. Bu mafsalın katmış olduğu tasarım esnekliği sayesinde ayrı monte edilen elemanlar sürüşü birbirinden ayırabiliyor. Örneğin şasi dengesini ve otomobilin yer basma dengesini sağlayan yaylar ile yol bozukluklarını bertaraf etmekle görevli amortisörler birbirini etkilemeyecek şekilde ayrı bölgelere montajlanabiliyor. Ayrıca kurulum sayesinde amortisörün alt bağlantısının montaj şekli daha hassas ve verimli sönümlemeye de imkan tanıyor.
Sizin attığınız görselde ki mafsal ile control blade isimli mafsalın tasarım farkı şu şekilde.
Ekli dosyayı görüntüle 32827
Bununla birlikte alttaki görselde görüldüğü gibi süspansiyon elemanları yine sizin attığınız görsele göre ayrı ve farklı bölgelerde konumlandırılmış. Yuvarlak içine aldığım mavi renkli amortisör, yeşil renkli ise yay olmak kaydıyla ayrı monte edilmiştir. Beyaz oklu alt bağlantı, benim yuvarlak içine aldığım amortisör ve yaydan gelen yükleri taşıyor. Daha sonra virajlarda bu yüklerden gelen kuvveti kırmızı renkli oktaki parçaya aktararak lastiğin ön kısmının içe doğru hareketini yani toe açısını ayarlıyor. Sarı renkli üçüncü bağlantı ise, diğer anlattığım 2 bağlantının hareketine göre lastiğe uygun kamber açısı veriyor. Bu kurulum ayrıca süspansiyonun iz genişliğini arttırmaya da yardımcı oluyor. Neticede control blade isimli mafsal dahil tüm bu kurulum, parçaları ayırıyor, işlerini birbirini etkilemeden yapmasına olanak tanıyor, viraj içinde lastiğin toe ve kamber açılarını optimum seviyede ayarlamaya yardımcı oluyor. Mafsalın tasarımı böyle olmasaydı geriye kalan süspansiyon elemanları da o şekilde monte edilemez ve sürüşte bu etkileri gösteremezlerdi.
Ekli dosyayı görüntüle 32832
Bu sekilde fotograflara bakarak gorsel benzerlik ya da farkliliga gore suspansiyonun nasil calistigini ve neyi nasil ne derece yaptigini bilemezsiniz. Hangi suspansiyonlari kiyasliyorsaniz onlarin calisma sekli ve avantajlari hakkinda ureticinin belirttigi ya da bu ise merakli bilgi sahibi otomobil magazincilerinin arastirmalarini bulmaniz gerek. Ben de control blade'in calisma sekliyle ilgili yazdiklarimi kendi yorumuma gore yazmadim neticede. Double wishbone denen cift lades suspansiyon da bagimsizdir. Cogu aracta da ikizi gibi birbirine benzerler ama ayni surus karakterlerini sunmayabilir cunku ureticinin herhangi bir farkli yorumu, kurulumu isi bambaska noktaya getirebilir. Boyle fotograflardan bakarak farki yok farki var yorumu yapmak saglikli degil. Ancak kurulumda bariz bir fark varsa, ornegin yay ve amortisor konumlarinin farkliligi gibi, o zaman sinirli bir yorumda bulunulabilir. Size tavsiyem, bu gorsellerini attiginiz arac artik hangisiyse onun detaylarina bakmaniz. Zaten suspansiyonunda ekstra bir muhendislik varsa muhakkak internette bir yerde bununla ilgili bilgiler verilmistir. Hemen her marka rakiplerinden daha farkli bir teknolojiyle kurulum yapmissa bunu belirtir. Yoksa da zaten ekstra bilgi sunmazlar.Hocam aşağıya aynı süspansiyondan farklı açılarda fotolar da ekledim. Benim gördüğüm kadarıyla, focus'la olan en bariz farkı yayın amortisör ile coil-over şeklinde değil de ayrı konumlandırılmış olması. Onun haricinde bir de control blade'in biraz daha farklı açıda olması (fakat orada da, tekerleğin orta noktası ile bu kolun vida yeri aynı eksen üzerinde, kolun ford'da daha açılı olmasına rağmen).
Ekli dosyayı görüntüle 32833
Ekli dosyayı görüntüle 32834
Ekli dosyayı görüntüle 32835
Diğer araçta da tekerlek poryasına ayrı ayrı bağlanan toe ve kamber kolları var. Hatta focus'taki yayın oturduğu kol da, orada yay olmamasına rağmen mevcut.
Aynı şekilde öne doğru uzanan kolun, şasiye bağlandığı yerdeki burç da + şeklinde, yani 4 yönde harekete de izin veriyor. Maksadım şu iyi bu kötü demeye çalışmak değil kesinlikle, sadece bu control blade parçası bana biraz yukarıda @bt'nin de bahsettiği gibi ford'un pazarlama isimlendirmesi gibi geliyor. Tabii bu kötü anlamda değil. Belki koldaki eğimden vs. biraz farklılık kazanıyor ama bu iki örnek araç arasındaki düzen (yayın konumu hariç) aynı gibi. İkisi de amortisör dahil 5 farklı noktadan kasaya bağlanıyor (mesela yukarıdaki audi örneğinde 4 noktadan bağlantı var sadece). Edit: Hatta alfa'da da 4 bağlantı var gibi, o da ilginç geldi.