Selamlar yeni aracım nam-ı diğer Havuç'u tanıtmaya, zamanla karşılaştığım sorunlar ve çözümleriyle sayfayı güncellemeye çalışacağım.
Öncelikle milli Sapanca pozumuzla giriş yapalım.
(Fotoğraf çekemedim pek, aslında burada detaylıca çekecektim ama bir tane çektikten sonra şarjım bitti. Fotoğrafsızlıktan dolayı affınıza sığınıyorum, konu içerisinde telafi edeceğim.)
Aracım 2007 model Suzuki Swift 1.3 MT 4x4
İsmi bir önceki sahiplerinin koyduğu üzere Havuç, bende değiştirmedim ve kendisine Havuç diye seslenmeye devam ediyorum.
206 RG'yi sattıktan sonra tekrar araba alma durumum oluşunca birkaç seçenek değerlendirdim. Bunlar Corsa C 1.0, 1.2, Clio gibi araçlardı. Marka takıntım olmadan, ekonomik, ihtiyaçlarımı karşılayacak bir araç sahibi olmak ve bir iş güç sahibi olana kadar kullanıp, tutkulu bir aracı sonraki baharlara bırakmak istiyordum. Ama gönlümün bir köşesinde gizliden gizliye yatan, mevcut piyasa şartlarında bütçemi aşan bir Swift III sürekli aklımı kurcalıyor, ilanlarını gözlüyordum.
Havuçu almak ise biraz şans eseri oldu. Sahibinin acil ihtiyacından satmaya çalışmasıyla ve biri park halinde çarpıp kaçma olmak üzere iki adet kabullenilebilir kazasıyla beraber anlaştığımız rakam bütçe sınırlarıma dahil olunca gönlümde yatanı dinleyip satın aldım.
Aracın geçmişine gelirsek sağ önden ciddi hasar vermeyecek bir kazası ve İstanbul trafiğinden de nasibini almış sağında solunda boyaları mevcuttu. Yakın zamanda da park halinde sağ kapısına vurulup kaçılmış ve kapı sacıda yetkili serviste değişmiş. Bunlarında fotolarını, faturalarını vs. görünce benim için hiç bir önemi kalmadı.
Expertizde de aksi bir durum çıkmadı. Aracın dengesini sağlığını bozacak herhangi bir hasarınının olmaması, şasi, podye, direkler ve tavanda işlem olmaması, aracın yetkili servis bakımlı olması benim için 2 parça değişeni önemsiz kıldı.
(Noter bahçesinden ilk fotoğraf.)
Havuç'u 143200 kilometrede noterden teslim aldım. LPG mevcut değil. Şu an da 144250 kilometrede ve yeni başlayan maceramız mutlu mesut devam ediyor
Son bakımı 140k kilometrede yetkili serviste yapılmış, faturalarınıda teslim alınca 150k'ya kadar içim rahat kullanacağım. Gerçi servis 15 binde bir dedi ama 10 bin iyidir.
Baskı balata değişimide yeni yapılmış durumda.
Araç özelliklerine internetten çok rahat ulaşılabildiği için buraya kopyala/yapıştır yapmayı mantıksız buldum. Dikkat çekilesi bir iki noktası;
-Araç japon üretimli.
-Motor hacmi 1328 cm3, yani 1.6 ile aynı vergi diliminde.
-2007 yılından suzuki.com.tr'den alıntıdır.
Yakıt tüketimi içinde yaklaşık 500 km ortalaması şu şekilde. Bir kaç kez Adapazarı-İzmit git gel, haricinde bol yokuşlu Serdivan şehir içi değeridir. (Şu 1 litreyle gidebileceği kilometre şeklindeki gösterimede hala alışamadım.)
(Benzini 6,75'den hesaplarsak yaklaşık 7,6LT/100KM şeklinde bir değer var şuan için.)
Araç 140k'da yetkili serviste bakıma girmiş, son faturası şu şekilde. Öncesinde de baskı balatası değişmiş.
Servis : Suzuki Motorlu Araçlar Pazarlama AŞ
Benim aracı teslim aldıktan sonra yaptıklarım, yapmak istediklerim ve bilinen anlık sorunları;
-Şanzımanda çok ufak bir yağ sızıntısı görülmüştü expertizde, onun kontrolü gerçekleşti. Fazla konulan yağı sızdırmış çok az tapadan dendi, sildik temizledik bir sorun gözlemyemedik sonrasında. Tekrar kontrol edilecek.
-1.viteste şanzıman bilyasından gelen ufak bir ses mevcut. Şu an beklemede, baskı balata durumuda iyi olduğundan bir süre sonra klasik olarak "baskı balatayla beraber değiştiririz açılmışken" dedik.
-Araç 1k devir civarına düşüp gaza tekrar basınca kendini toparlayamıyor, silkeleme yapıyordu. Bunu almadan önce test ederkende fark ettim ve ateşleme sorunu olarak algıladım. Önce bujileri değiştirme yoluna gidecektim ki bujilere baktığımızda henüz yeni olduğunu gördük. NGK Laser Iridiumla değiştirilmişti. O zaman ateşleme bobinlerindedir diyerek onlara yöneldik ve deneme yanılma ile sorunlu ateşleme bobinini tespit edip değiştirdik. Denso marka bulamadım parçacılarda, en yüksek kalite olarak lanse edilen Hert+Buss marka alıp taktık. Umarım değer, zira tayvan ürünlerinden iki kat daha pahalıydı.
-Onun dışında rot başları, kolları, motor kulakları, akslar kontrol edildi bir sorun gözlenemedi. Viraj orta demir lastikleri hava çok soğukken biraz garç gurçluyor onlarıda bir ara değiştireceğim. Şuan bir sorunu yok.
-Akü durumu ölçümlerde %70 civarında denildi.Havalarda ısınıyor diyerek yaz sonunda değiştireceğim aküyüde.(Güzel bahane.)
-Direksiyon derisi kötü durumda onu kaplatacağım. (Kozmetik detaylara bütçeyi sonra ayıracağım.)
-Koltuk altı çekmeceleri yok, aradım taradım bulamadım. Bulursam alıp yerine takacağım.
-Ufak tefek yaşının getirdiği kaporta sorunları mevcut taş izleri, kılcal çizikler, bir-iki tane ufak dolu izi gibi. (Önemli olan iç güzellik. Gözüme batmıyor çoğu yakından dikkatli bakmak lazım.)
-Üzerinde Lassa Snoways lastikler vardı, 17 üretim Petlas pt515 yazlık setide araçla beraber teslim aldım. Yazlıklara geçtim. Kışlıklar çok daha konforluydu Petlastan, şu lastiği hiç sevmesemde bu yaz kullanacağım durumları gayet iyi. Sonraki yaz değiştiririm diye düşünüyorum.
EDİT : Genel olarak atladığım şeyler olabilir, zamanla konu içerisinden telafi edeceğim artık
Öncelikle milli Sapanca pozumuzla giriş yapalım.
(Fotoğraf çekemedim pek, aslında burada detaylıca çekecektim ama bir tane çektikten sonra şarjım bitti. Fotoğrafsızlıktan dolayı affınıza sığınıyorum, konu içerisinde telafi edeceğim.)
İsmi bir önceki sahiplerinin koyduğu üzere Havuç, bende değiştirmedim ve kendisine Havuç diye seslenmeye devam ediyorum.
206 RG'yi sattıktan sonra tekrar araba alma durumum oluşunca birkaç seçenek değerlendirdim. Bunlar Corsa C 1.0, 1.2, Clio gibi araçlardı. Marka takıntım olmadan, ekonomik, ihtiyaçlarımı karşılayacak bir araç sahibi olmak ve bir iş güç sahibi olana kadar kullanıp, tutkulu bir aracı sonraki baharlara bırakmak istiyordum. Ama gönlümün bir köşesinde gizliden gizliye yatan, mevcut piyasa şartlarında bütçemi aşan bir Swift III sürekli aklımı kurcalıyor, ilanlarını gözlüyordum.
Havuçu almak ise biraz şans eseri oldu. Sahibinin acil ihtiyacından satmaya çalışmasıyla ve biri park halinde çarpıp kaçma olmak üzere iki adet kabullenilebilir kazasıyla beraber anlaştığımız rakam bütçe sınırlarıma dahil olunca gönlümde yatanı dinleyip satın aldım.
Aracın geçmişine gelirsek sağ önden ciddi hasar vermeyecek bir kazası ve İstanbul trafiğinden de nasibini almış sağında solunda boyaları mevcuttu. Yakın zamanda da park halinde sağ kapısına vurulup kaçılmış ve kapı sacıda yetkili serviste değişmiş. Bunlarında fotolarını, faturalarını vs. görünce benim için hiç bir önemi kalmadı.
Expertizde de aksi bir durum çıkmadı. Aracın dengesini sağlığını bozacak herhangi bir hasarınının olmaması, şasi, podye, direkler ve tavanda işlem olmaması, aracın yetkili servis bakımlı olması benim için 2 parça değişeni önemsiz kıldı.
(Noter bahçesinden ilk fotoğraf.)
Havuç'u 143200 kilometrede noterden teslim aldım. LPG mevcut değil. Şu an da 144250 kilometrede ve yeni başlayan maceramız mutlu mesut devam ediyor
Son bakımı 140k kilometrede yetkili serviste yapılmış, faturalarınıda teslim alınca 150k'ya kadar içim rahat kullanacağım. Gerçi servis 15 binde bir dedi ama 10 bin iyidir.
Baskı balata değişimide yeni yapılmış durumda.
Araç özelliklerine internetten çok rahat ulaşılabildiği için buraya kopyala/yapıştır yapmayı mantıksız buldum. Dikkat çekilesi bir iki noktası;
-Araç japon üretimli.
-Motor hacmi 1328 cm3, yani 1.6 ile aynı vergi diliminde.
-2007 yılından suzuki.com.tr'den alıntıdır.
Swift 1.3 4x4'ün Viscous Coupling Sistemi size bir binek otomobilde 4x4 keyfini yaşatıyor! Normal koşullarda önden çekişli olan araçın zorlu koşullardaki patinajı sırasında ön ve arka tekerlekleri arasında devir farkı oluşması durumunda kendiliğinden devreye giren bu sistem, arka tekerleklere itiş gücü kazandırarak aracın 4x4 olarak hareket etmesini sağlar. Patinajın bitmesiyle sistem davre dışı kalıp ve araç tekrar önden çekişli hale gelir. Hafif ve bakım gerektirmeyen bu sistem, virajlarda aracın kasılmadan dönmesini sağlar.
Swift 4x4'ün 1.3 Litrelik benzinli motoru 92 hp/5.800rpm maksimum güç, 116 Nm/4.200rpm maksimum tork üretir ve beklentilerinizi tam olarak karşılar.
- 4000 devirden sonra içinden bir canavar çıkıyor, üst devirler oldukça canlı, alt devirlerde biraz hantal hissettiriyor. Doğru devirlerdeki çıtır gazlamalarda oldukça keyifli
- İç hacmi oldukça geniş ve ferah, özellikle arka yaşam alanı segmentine göre fazlaca geniş geldi bana. 206'da 1.80 boyumla ayaklarımı açmadan oturmamın imkanı yokken bunda dizlerimle koltuk arasında mesafe bile kalıyor. Bunun bedeliyse bagajın çok küçük olması. Benim için bir eksi değil bagaj olayı, ihtiyaçlarımıda gözetmiştim öncesinde. Bagajdan ziyade ön taraftaki saklama gözleri oldukça yetersiz, kapı içlerine su şisesi bile girmiyor o kadar dar. Torpido oldukça ufak.
- İçerde neredeyse her yer sert plastik. Kapı içlerindeki piano black detaylar çok şık duruyor. Konsol tasarımıda göze hoş geliyor.
- 206'ya göre daha sert hissettirdi.
- Oturup pozisyonu biraz yüksek, başlarda bir alta alma isteği oluşuyor hep.
- Virajlara girişler, çıkışlar son derece keyifli.
- Motor sesi çok çok az gerçekten, rölantide neredeyse çalıştığı duyulmuyor bile. 120 km/h'de 3200 devir çeviriyor.
Yakıt tüketimi içinde yaklaşık 500 km ortalaması şu şekilde. Bir kaç kez Adapazarı-İzmit git gel, haricinde bol yokuşlu Serdivan şehir içi değeridir. (Şu 1 litreyle gidebileceği kilometre şeklindeki gösterimede hala alışamadım.)
(Benzini 6,75'den hesaplarsak yaklaşık 7,6LT/100KM şeklinde bir değer var şuan için.)
Araç 140k'da yetkili serviste bakıma girmiş, son faturası şu şekilde. Öncesinde de baskı balatası değişmiş.
Servis : Suzuki Motorlu Araçlar Pazarlama AŞ
Benim aracı teslim aldıktan sonra yaptıklarım, yapmak istediklerim ve bilinen anlık sorunları;
-Şanzımanda çok ufak bir yağ sızıntısı görülmüştü expertizde, onun kontrolü gerçekleşti. Fazla konulan yağı sızdırmış çok az tapadan dendi, sildik temizledik bir sorun gözlemyemedik sonrasında. Tekrar kontrol edilecek.
-1.viteste şanzıman bilyasından gelen ufak bir ses mevcut. Şu an beklemede, baskı balata durumuda iyi olduğundan bir süre sonra klasik olarak "baskı balatayla beraber değiştiririz açılmışken" dedik.
-Araç 1k devir civarına düşüp gaza tekrar basınca kendini toparlayamıyor, silkeleme yapıyordu. Bunu almadan önce test ederkende fark ettim ve ateşleme sorunu olarak algıladım. Önce bujileri değiştirme yoluna gidecektim ki bujilere baktığımızda henüz yeni olduğunu gördük. NGK Laser Iridiumla değiştirilmişti. O zaman ateşleme bobinlerindedir diyerek onlara yöneldik ve deneme yanılma ile sorunlu ateşleme bobinini tespit edip değiştirdik. Denso marka bulamadım parçacılarda, en yüksek kalite olarak lanse edilen Hert+Buss marka alıp taktık. Umarım değer, zira tayvan ürünlerinden iki kat daha pahalıydı.
-Onun dışında rot başları, kolları, motor kulakları, akslar kontrol edildi bir sorun gözlenemedi. Viraj orta demir lastikleri hava çok soğukken biraz garç gurçluyor onlarıda bir ara değiştireceğim. Şuan bir sorunu yok.
-Akü durumu ölçümlerde %70 civarında denildi.Havalarda ısınıyor diyerek yaz sonunda değiştireceğim aküyüde.(Güzel bahane.)
-Direksiyon derisi kötü durumda onu kaplatacağım. (Kozmetik detaylara bütçeyi sonra ayıracağım.)
-Koltuk altı çekmeceleri yok, aradım taradım bulamadım. Bulursam alıp yerine takacağım.
-Ufak tefek yaşının getirdiği kaporta sorunları mevcut taş izleri, kılcal çizikler, bir-iki tane ufak dolu izi gibi. (Önemli olan iç güzellik. Gözüme batmıyor çoğu yakından dikkatli bakmak lazım.)
-Üzerinde Lassa Snoways lastikler vardı, 17 üretim Petlas pt515 yazlık setide araçla beraber teslim aldım. Yazlıklara geçtim. Kışlıklar çok daha konforluydu Petlastan, şu lastiği hiç sevmesemde bu yaz kullanacağım durumları gayet iyi. Sonraki yaz değiştiririm diye düşünüyorum.
EDİT : Genel olarak atladığım şeyler olabilir, zamanla konu içerisinden telafi edeceğim artık
Son düzenleme: