Zamanında okuduğum yer ve gerçek anlamda ulaşımsızlık sebebiyle zorunlu otostoplarla ve kırk yılın başı keyfi saatlerde kalkan minibüsçülerin tavırları nedeniyle yemin ettim ilk paramla araba alacağım diye. Öğrenciliğimde birkaç kez kıyısından dönsem de bir türlü kısmet olmadı. Okul bitti ve 1 yıl sonra araba alabildim. Ana kriterlerim içine sığabilmem ve kliması olmasıydı. Ona göre bütçem dahilinde araştırdım. Aldığım araba bütçemi borç harç zorlayıcı en üst seviyedeki seçeneğimdi. İçerden ayarlanabilir aynalar, elektrikli camlar, uzaktan kumandalı merkezi kilit ve elektrikli direksiyon beklentimin çok ötesindeki ihtiyaç fazlası lüks donanımlardı

Çok şükür alabildim. İlk arabamdır kendisi.
Alabildim de, sadece motoru temiz, km'si azdı. Buna rağmen çok fazla masrafı vardı. Arabanın eksiklerini imkanlarım dahilinde tamamlamaya çalıştığım için değeri daha büyük.
Çok zor zamanlarımda beni kurtardı. Defalarca bana ev oldu. Bu forumun muhtemelen en iri insanıyım, ama defalarca içinde mışıl mışıl uyudum

Arabam çok cefakar. Elimden geldiği kadar kendisine bakmaya çalıştığım için o da elinden geldiğince bana baktı şimdiye kadar. Ağır arızalarında bile hiç yarı yolda bırakmadı. Sinyali stopları yakacak aküsü kalmadığında bile sanayiye kadar gitmeyi başardı. Zorunlu kısımları dışında arabanın kaportasına neredeyse hiç masraf yapmadığım için diri duruşu dışında dıştan yakışıklı bir tarafı yok. Geçmişten beri arabayı dinleyerek kullanan biri olduğum için zamanla birbirimizi iyice tanımamız kaçınılmazdı. Şimdi bayağı bayağı birbirimizle anlaşıyoruz diyebilirim.
Özetle arabamın bendeki izafi değeri o kadar yüksek ki, çok değer verdiğim rahmetli Süleyman Seba'nın adını verdim kendisine.