Merhabalar, bildiğiniz üzere Passat Variant aracımızı 11 ay, 23 bin km'lik serüvenin sonunda satmıştık. Çok severek ve uzun süre peşinde koşarak aldığım bir otomobildi, haliyle çevremden "neden sattın" "ne çabuk sattın" "sen de satmayacağım diye alıp durmadan araba değiştiriyorsun" isyanlarının geleceğini bile bile tamamen duygusal "oldlar bilir" sebeplerle arabayı satmaya karar verdik.
İşin çıkış noktası, Mart ayı boyunca her gün istisnasız şehir içinde 150 km'den fazla yol yapıp günümün tamamını trafikte geçirdiğim bir ay ve 5000 km'nin sonunda yakıt giderimi hesaplayınca ortaya çıkan aydınlanmaydı. Öyle ki 11 ay ve 23 bin km'nin en az 20 bin km'si şehir içinde yapılan, en uzun yolunun Bursa-Manisa, Bursa-Bolu gibi çevre illerin olduğu bir kullanım senaryosunda hesap kitap işine düşünce elektrikli bir otomobile geçmenin mantıklı olduğu, artık otomobil alırken günümüzün tamamının trafikte heba olduğu bu ortamın da yeni nesil küçük hacimli bol oyuncaklı sıradan otomobillerin de "keyif" faktörü sunmadığı çok net olunca, araç seçimini duyguları bir kenara bırakıp mantık ve ekonomi odaklı yapmanın makul ve doğru hamle olacağına kanaat getirerek kaşınmaya başladık ama o dönem gerçekten ekonomik olarak çok zor bir dönemdeydik, Passat'ı satıp para eklemeden içime sinen seçeneklerden bir araç alınamıyordu.
Passat'ı alırken zaman içinde durumum oldukça doldurup bineceğim demiştim, fakat donanım ekleme işi öyle boyutlara geldi ki, kafamdakileri yapacak parayla zaten bir üst donanım alınabilir oldu, hal böyle olunca arabaya karşı arzum da azaldı, zira evet araba ve sürüş olarak çok iyi, ancak sadece bununla sınırlı. Dümdüz "otomobil". Fakat yine de bu otomobile sahip olabildiğim ve dolu dolu deneyimleyebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum, sahip olmamış olsaydım her zaman içimde bir ukde kalırdı. Wagon otomobilleri çok seviyorum, ve ilerde yine kendi şahsi otomobil hayatımda bir wagon sahibi olmak istiyorum
Gün geldi çattı, yeni Tesla'lar gelmeye başladı, envanter savaşları çıktı vs vs derken ben aslında mayıs envanterlerinden beri sıkı sıkı takip ederek ilk ekonomik refaha ulaştığımda bu işi çözmek için antrenmanlara başlamıştım. Bu arada tabii ki takvimler Haziran sonunu gösterirken, Tesla tarafından temmuz ayı boyunca her gün envanter açılacağı bilgisi geldi. Bu haberin ertesi günü ise diğer markalarda çalışan sektörden tanıdığım, yönetici seviyesinden kişilerle diyaloglarımızda hep "20 temmuz'da ötv düzenlemesi gelecek elini çabuk tut" cümlesini duyunca biraz daha işi ciddiye bindirerek arabayı ilana koydum, sonra tesla.avi'ye başladım. Çünkü 1.9 milyon TL'ye bu aracı satın alabilmek, günümüz TR'sinde "kazıklanmadan" ve "ucuza" bir şeylere sahip olma motivasyonu kazandırıyordu. Bir fırsat olarak gördüğüm için bu topa girdim yoksa günlerce saat 18:30'da bilgisayar başına geçip bir şeylerle yarışmak akıl işi değil
Tesla noktasında araç alabilmek gerçekten büyük şans, bizzat tanıdığım 3-4 ay deneyip alamayanlar da var. Sipariş edilen malın 45 günde teslim edilme zorunluluğu nedeniyle satışa açılan araç sayısı az, talep çok ve üzerine %10 ÖTV'den dolayı bu işi kârlı gören galericiler, al satçılar ve benim gibi, 1.9 milyona sunduklarıyla ucuz bir araba gibi gören sıradan çinko karbon vatandaşlar savaşıyor ve diğer cephenin elinde araç başı 1000 dolara bot yazdırıp sistemden araç çeken bir güruh var. Her neyse Allah'ın işi işte 4 Temmuz'da başlayan serüven 18 Temmuz'da hiç ümidim kalmamışken, son kez deniyorum diyerek girdiğim envanterde sipariş verebilmemizle sonuçlandı ve asıl süreç başladı, ÖTV'den gol yemeden arabayı garantiye almak.
Tabii bu arada Passat'a çok saçma(1.750 yazan arabaya 1.500 gibi) bazı teklifler vardı, fakat araba almadan satmak istemiyordum çünkü çevremde aylarca deneyip alamayanları görüyordum ve benim koşullar gereği araçsız kalmamam gerekiyordu, kısmet olacak ya, işi ciddiye bindirdiğimde fiyatı biraz aşağı çektim ve 1 gün içinde 21 Temmuz'da anlaşıp 23 Temmuz'da (evet wagon satılmaz aynen
) 1.730.000 TL'ye aracı sattım. Satar satmaz Tesla'nın parasını ödedim ve aynı gün içinde şansıma faturam kesildi, normalde bu süreçte o gü para ödeyip faturası kesilmeyenler de vardı, biraz şansım yaver gitti sanırım, o gece ÖTV düzenlemesi yayınlandı, ortalık karıştı.
Neyse ki bir şekilde bu süreci son dakikada atlatarak ilk defa bir araç işinde kârlı çıktık ve 2 ağustos günü Black TeSla'yı teslim aldık. Plakası sıradandı ama arabayla da uydu sanki Biraz fotoğraf arası verelim, devamında ilk 27 gün ve 2700 km deneyimlerimden bahsedeceğim. Şansımıza teslimat günü teslim aldığımız an'a kadar havada hiç bir şey yokken tam arabaya doğru ilerlerken deli gibi yağmur yağmaya başladı, temiz bile göremedik 
İlk şarj, aracı %28 şarjla teslim aldık, %100 ile yola çıktım, Kocaeli'den Bursa'ya vardığımda %70 kalmıştı, 150 km'de %30'luk bir tüketim, full şarjla 450-500 arası gider gibi duruyor.
Temiz temiz bir görelim diye ertesi gün hemen giriştim, gerçekten siyah araba temizken çok güzel ama bakmak çok zor.
Arabanın en beğendiğim noktası arka tasarımı, eskisinin tasarımını hiç beğenmiyordum, bu kasanın tasarımı çok güzel ona göre bence.
Genel olarak şimdiye kadarki deneyimden çok memnunum, hatta elektrikli araca daha önce neden geçmemişim dedirten bir kullanımım oldu, benim kullanım şartlarıma en uygun araç tarzı şimdilik bu, geniş, donanımlı, yeni nesil, elektrikli için önemli noktalardan biri uzaktan bağlantı ve kararlılık, Tesla gerçekten şu an için elektrikli araç camiasında ayrı bir boyuta ulaşmış, bunu piyasadaki çoğu elektrikli aracı kullanmış biri olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Araç yeni ve göz önünde olan bir araç olunca en ufak yorum bile çok büyüyerek abartılı şekillerde lanse ediliyor, bunlardan bazıları ve kendi deneyimimi paylaşayım;
-Frenleri tutmuyor : Araç 2 ton, üzerine bir de elektriklilerde rejeneratif frenleme çok yoğun kullanıldığı için fren rodajı çok geç tamamlanıyor, öyle ki 3000 km'ye yaklaşan deneyimimde fren kullanımım bir elin parmağını geçmez, ben bunu bildiğim için boş bir yolda 80-20 frenlemeleri ile rodajı yaptım, ilk başta fren pedalı çok sert ve geç tepki veriyordu ama şu an frenleri çok çok iyi, ayrıca çoğu kullanıcı ilk defa bu kadar ağır araç kullandığı için duruş mesafesini 1 tonluk araçlarla benzer düşünüyor, daha önce kullanmış olanlar aracın tepkilerini zaten bildiği için sıkıntı görmüyor, benim bundan önceki tüm araçlarım 1600 kg civarında araçlardı ve onların da iyi durması için freni eze eze basmam gerekiyordu. Ayrıca çoğu kişinin frene basınca araba önce hızlanıp sonra yavaşlıyor söylemi de "Brake by Wire" adını verdiği sistemle alakalı, gazı tam bıraktığınızda araba tüm gücüyle rejen yapıyor, frene az basıldığında ise araba frenleri mekanik olarak devreye sokmadan önce rejeni dozajlayarak durabilir mi hesabını yapıyor, siz frene biraz daha basınca frenler görevini yapıyor, bu ilk başta garip gelebilir ama kullandıkça alışılıyor, daha önce teste alıp 1000 km yaptığım ID.7'de de durum benzerdi.
-Çok kayıyor : Bu benim ilk arkadan itiş aracım ama ilk arkadan itiş araç deneyimim değil. Fakat "ucuz" diye hiç bilmeden Tesla alan çok insan var buna şahidim. ve bu insanların çoğu yolda gördüğümüz önden çekişli ortalama 100-150 beygir bantlarındaki araçlardan geçti. Fakat bu araç, 160 kW güç ve 420 NM torka sahip, ve bu gücünü gaza bastığınız anda neredeyse hiç kayıp yaşamadan yere aktarıyor, bu şartlar altında, arkadan iten bir araçta gücü birden verirseniz kayması çok doğal, 2700 km'de ilk defa dün, kaymak asfaltta, -bile isteye- yanladım, abartıldığı gibi gaza her basmada kayma, ıslakta kayma yaşamadım, geçenlerde 2 aydan sonra ilk defa bursa'ya yağmur yağdı ve bilirsiniz ki uzun zaman sonra yağan ilk yağmurda yollar sabun gibi olur, bu kullanımda dahi gaza da bastım, viraja da girdim, rejen de yaptım ama kayma hissetmedim, gaz dozajını iyi yaparsanız hiç bir şekilde sıkıntı yaşamadan kullanabiliyorsunuz, ani gazlamalarda sıfırdan kalkarken ESP müsaade etmiyor kaymasına, o süre boyunca ESP'nin çalışma sesini bile kafaya takan kitle gördüm, bu arabanın kitlesi çok garip
-Servis sorunu: evet, bu konuda özellikle hasar noktasında bazen üzücü şeyler olabiliyor. Kaporta tedarik süresi çok uzun, fakat diğer servis deneyimi genel olarak gördüğüm kadarıyla çok iyi. Yoğunluktan dolayı randevu süresi uzayabiliyor, Tesla'nın bu noktada sadece satışa odaklanmak yerine servis ve şarj ağına da çalışması lazım, trugo olmasa ülkede şarj altyapısı olmayacak...
-Genel özet: Ben araçtan oldukça memnunum çünkü premium bir otomobil almadığımın farkında olarak, verdiğim paranın karşılığında beklediğim her şeyi aldığımı düşünüyorum, Model Y BMW Mercedes ile kıyaslanacak bir araba değil, VAG ile kıyaslanabilir belki. Bunları göz önüne alınca dizel megane parasında bu otomobile binebiliyor olmak güzel.
Buraya kadar okuyabilen varsa helal olsun, yine çenem düştü
Kapanışı Passat reisi anarak yapalım
İşin çıkış noktası, Mart ayı boyunca her gün istisnasız şehir içinde 150 km'den fazla yol yapıp günümün tamamını trafikte geçirdiğim bir ay ve 5000 km'nin sonunda yakıt giderimi hesaplayınca ortaya çıkan aydınlanmaydı. Öyle ki 11 ay ve 23 bin km'nin en az 20 bin km'si şehir içinde yapılan, en uzun yolunun Bursa-Manisa, Bursa-Bolu gibi çevre illerin olduğu bir kullanım senaryosunda hesap kitap işine düşünce elektrikli bir otomobile geçmenin mantıklı olduğu, artık otomobil alırken günümüzün tamamının trafikte heba olduğu bu ortamın da yeni nesil küçük hacimli bol oyuncaklı sıradan otomobillerin de "keyif" faktörü sunmadığı çok net olunca, araç seçimini duyguları bir kenara bırakıp mantık ve ekonomi odaklı yapmanın makul ve doğru hamle olacağına kanaat getirerek kaşınmaya başladık ama o dönem gerçekten ekonomik olarak çok zor bir dönemdeydik, Passat'ı satıp para eklemeden içime sinen seçeneklerden bir araç alınamıyordu.
Passat'ı alırken zaman içinde durumum oldukça doldurup bineceğim demiştim, fakat donanım ekleme işi öyle boyutlara geldi ki, kafamdakileri yapacak parayla zaten bir üst donanım alınabilir oldu, hal böyle olunca arabaya karşı arzum da azaldı, zira evet araba ve sürüş olarak çok iyi, ancak sadece bununla sınırlı. Dümdüz "otomobil". Fakat yine de bu otomobile sahip olabildiğim ve dolu dolu deneyimleyebildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum, sahip olmamış olsaydım her zaman içimde bir ukde kalırdı. Wagon otomobilleri çok seviyorum, ve ilerde yine kendi şahsi otomobil hayatımda bir wagon sahibi olmak istiyorum
Gün geldi çattı, yeni Tesla'lar gelmeye başladı, envanter savaşları çıktı vs vs derken ben aslında mayıs envanterlerinden beri sıkı sıkı takip ederek ilk ekonomik refaha ulaştığımda bu işi çözmek için antrenmanlara başlamıştım. Bu arada tabii ki takvimler Haziran sonunu gösterirken, Tesla tarafından temmuz ayı boyunca her gün envanter açılacağı bilgisi geldi. Bu haberin ertesi günü ise diğer markalarda çalışan sektörden tanıdığım, yönetici seviyesinden kişilerle diyaloglarımızda hep "20 temmuz'da ötv düzenlemesi gelecek elini çabuk tut" cümlesini duyunca biraz daha işi ciddiye bindirerek arabayı ilana koydum, sonra tesla.avi'ye başladım. Çünkü 1.9 milyon TL'ye bu aracı satın alabilmek, günümüz TR'sinde "kazıklanmadan" ve "ucuza" bir şeylere sahip olma motivasyonu kazandırıyordu. Bir fırsat olarak gördüğüm için bu topa girdim yoksa günlerce saat 18:30'da bilgisayar başına geçip bir şeylerle yarışmak akıl işi değil
Tesla noktasında araç alabilmek gerçekten büyük şans, bizzat tanıdığım 3-4 ay deneyip alamayanlar da var. Sipariş edilen malın 45 günde teslim edilme zorunluluğu nedeniyle satışa açılan araç sayısı az, talep çok ve üzerine %10 ÖTV'den dolayı bu işi kârlı gören galericiler, al satçılar ve benim gibi, 1.9 milyona sunduklarıyla ucuz bir araba gibi gören sıradan çinko karbon vatandaşlar savaşıyor ve diğer cephenin elinde araç başı 1000 dolara bot yazdırıp sistemden araç çeken bir güruh var. Her neyse Allah'ın işi işte 4 Temmuz'da başlayan serüven 18 Temmuz'da hiç ümidim kalmamışken, son kez deniyorum diyerek girdiğim envanterde sipariş verebilmemizle sonuçlandı ve asıl süreç başladı, ÖTV'den gol yemeden arabayı garantiye almak.
Tabii bu arada Passat'a çok saçma(1.750 yazan arabaya 1.500 gibi) bazı teklifler vardı, fakat araba almadan satmak istemiyordum çünkü çevremde aylarca deneyip alamayanları görüyordum ve benim koşullar gereği araçsız kalmamam gerekiyordu, kısmet olacak ya, işi ciddiye bindirdiğimde fiyatı biraz aşağı çektim ve 1 gün içinde 21 Temmuz'da anlaşıp 23 Temmuz'da (evet wagon satılmaz aynen
) 1.730.000 TL'ye aracı sattım. Satar satmaz Tesla'nın parasını ödedim ve aynı gün içinde şansıma faturam kesildi, normalde bu süreçte o gü para ödeyip faturası kesilmeyenler de vardı, biraz şansım yaver gitti sanırım, o gece ÖTV düzenlemesi yayınlandı, ortalık karıştı.Neyse ki bir şekilde bu süreci son dakikada atlatarak ilk defa bir araç işinde kârlı çıktık ve 2 ağustos günü Black TeSla'yı teslim aldık. Plakası sıradandı ama arabayla da uydu sanki
Biraz fotoğraf arası verelim, devamında ilk 27 gün ve 2700 km deneyimlerimden bahsedeceğim. Şansımıza teslimat günü teslim aldığımız an'a kadar havada hiç bir şey yokken tam arabaya doğru ilerlerken deli gibi yağmur yağmaya başladı, temiz bile göremedik İlk şarj, aracı %28 şarjla teslim aldık, %100 ile yola çıktım, Kocaeli'den Bursa'ya vardığımda %70 kalmıştı, 150 km'de %30'luk bir tüketim, full şarjla 450-500 arası gider gibi duruyor.
Temiz temiz bir görelim diye ertesi gün hemen giriştim, gerçekten siyah araba temizken çok güzel ama bakmak çok zor.
Arabanın en beğendiğim noktası arka tasarımı, eskisinin tasarımını hiç beğenmiyordum, bu kasanın tasarımı çok güzel ona göre bence.
Genel olarak şimdiye kadarki deneyimden çok memnunum, hatta elektrikli araca daha önce neden geçmemişim dedirten bir kullanımım oldu, benim kullanım şartlarıma en uygun araç tarzı şimdilik bu, geniş, donanımlı, yeni nesil, elektrikli için önemli noktalardan biri uzaktan bağlantı ve kararlılık, Tesla gerçekten şu an için elektrikli araç camiasında ayrı bir boyuta ulaşmış, bunu piyasadaki çoğu elektrikli aracı kullanmış biri olarak çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Araç yeni ve göz önünde olan bir araç olunca en ufak yorum bile çok büyüyerek abartılı şekillerde lanse ediliyor, bunlardan bazıları ve kendi deneyimimi paylaşayım;
-Frenleri tutmuyor : Araç 2 ton, üzerine bir de elektriklilerde rejeneratif frenleme çok yoğun kullanıldığı için fren rodajı çok geç tamamlanıyor, öyle ki 3000 km'ye yaklaşan deneyimimde fren kullanımım bir elin parmağını geçmez, ben bunu bildiğim için boş bir yolda 80-20 frenlemeleri ile rodajı yaptım, ilk başta fren pedalı çok sert ve geç tepki veriyordu ama şu an frenleri çok çok iyi, ayrıca çoğu kullanıcı ilk defa bu kadar ağır araç kullandığı için duruş mesafesini 1 tonluk araçlarla benzer düşünüyor, daha önce kullanmış olanlar aracın tepkilerini zaten bildiği için sıkıntı görmüyor, benim bundan önceki tüm araçlarım 1600 kg civarında araçlardı ve onların da iyi durması için freni eze eze basmam gerekiyordu. Ayrıca çoğu kişinin frene basınca araba önce hızlanıp sonra yavaşlıyor söylemi de "Brake by Wire" adını verdiği sistemle alakalı, gazı tam bıraktığınızda araba tüm gücüyle rejen yapıyor, frene az basıldığında ise araba frenleri mekanik olarak devreye sokmadan önce rejeni dozajlayarak durabilir mi hesabını yapıyor, siz frene biraz daha basınca frenler görevini yapıyor, bu ilk başta garip gelebilir ama kullandıkça alışılıyor, daha önce teste alıp 1000 km yaptığım ID.7'de de durum benzerdi.
-Çok kayıyor : Bu benim ilk arkadan itiş aracım ama ilk arkadan itiş araç deneyimim değil. Fakat "ucuz" diye hiç bilmeden Tesla alan çok insan var buna şahidim. ve bu insanların çoğu yolda gördüğümüz önden çekişli ortalama 100-150 beygir bantlarındaki araçlardan geçti. Fakat bu araç, 160 kW güç ve 420 NM torka sahip, ve bu gücünü gaza bastığınız anda neredeyse hiç kayıp yaşamadan yere aktarıyor, bu şartlar altında, arkadan iten bir araçta gücü birden verirseniz kayması çok doğal, 2700 km'de ilk defa dün, kaymak asfaltta, -bile isteye- yanladım, abartıldığı gibi gaza her basmada kayma, ıslakta kayma yaşamadım, geçenlerde 2 aydan sonra ilk defa bursa'ya yağmur yağdı ve bilirsiniz ki uzun zaman sonra yağan ilk yağmurda yollar sabun gibi olur, bu kullanımda dahi gaza da bastım, viraja da girdim, rejen de yaptım ama kayma hissetmedim, gaz dozajını iyi yaparsanız hiç bir şekilde sıkıntı yaşamadan kullanabiliyorsunuz, ani gazlamalarda sıfırdan kalkarken ESP müsaade etmiyor kaymasına, o süre boyunca ESP'nin çalışma sesini bile kafaya takan kitle gördüm, bu arabanın kitlesi çok garip
-Servis sorunu: evet, bu konuda özellikle hasar noktasında bazen üzücü şeyler olabiliyor. Kaporta tedarik süresi çok uzun, fakat diğer servis deneyimi genel olarak gördüğüm kadarıyla çok iyi. Yoğunluktan dolayı randevu süresi uzayabiliyor, Tesla'nın bu noktada sadece satışa odaklanmak yerine servis ve şarj ağına da çalışması lazım, trugo olmasa ülkede şarj altyapısı olmayacak...
-Genel özet: Ben araçtan oldukça memnunum çünkü premium bir otomobil almadığımın farkında olarak, verdiğim paranın karşılığında beklediğim her şeyi aldığımı düşünüyorum, Model Y BMW Mercedes ile kıyaslanacak bir araba değil, VAG ile kıyaslanabilir belki. Bunları göz önüne alınca dizel megane parasında bu otomobile binebiliyor olmak güzel.
Buraya kadar okuyabilen varsa helal olsun, yine çenem düştü
Kapanışı Passat reisi anarak yapalım
Son düzenleme:
Genel olarak bizim kullanım evden işe işten eve ve şehir içi koşturmasından ibaret oluyor, muhtemelen önümüzdeki yıl artık okulu gol yemeden bitirebilirsem yanına c segmenti hb bir şeyler daha alırız gibi duruyor, biraz daha rahatlar o zaman arabanın da temposu 
