Herkes alacağı araba için bir hayal kurar. Özellikle biz petrolheadler. Benim de üniversiteye başladığımdan beri hayalimdi premium bir station. "30 umdan sonra motoru güçlü, konforlu bir station arabam olsun, daha ne isterim" derdim. Çalışmaya başladıktan yaklaşık 10 ay sonra, düğün borçlarımı da bitirince araç arayışına giriştim. Başlarda 40 bin tl ile başladım, doğru düzgün bir şey kalmadığını farkettiğimde 60 bin tl civarlarına kadar çıktım. O zamanlar Corolla 1.33 Life makyajlı kasalar 65 civarlarında idi, ilk arabam olacağından motoru önemsemeden bakınıyordum. Bir iki araba kaçırınca moralim bozuldu, bir süre araba bakmayı bıraktım. Sonra yine heves ettim, Auris Corolla derken otopark.com da alınası araçlarda o ilanı gördüm. Dibim düştü resmen, bir kaç dk boyunca ilanı incelerken buldum kendimi. Sonra bütçem aklıma geldi, ilanı kapattım. Aslında bir çoğumuzun yaşadığı bir rutin bu. Ardından yüz ifadem nasıl değişmişse eşim sordu ne gördün diye, gösterdim arabayı. Beni cesaretlendirdi, borç buluruz senin gönlündeki arabayı alalım diye, ben de Bismillah diyip işe giriştim ve sonunda bu canavara sahip oldum 
Genel Bakış
Araç 2012 model 108000 km de Volvo V60 T5 Advance Powershift. Ford menşeili 2.0 ecoboost 240 HP güç ve 320 NM tork üreten makine, önden çekişli ve 6 ileri ıslak kavrama Powershift ile gücünü yola aktarıyor. Fabrika verisi 0-100 hızlanması 7.7 saniye, ağırlık hatırladığım kadarıyla 1700 kg idi. Araba muhtemelen bundan sonra bineceklerim içindeki en dolu araba olacak. Adaptif 4C şasi, virajda dönebilen xenon far, adaptif hız sabitleyici, şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi, otomatik acil fren asistanı, navigasyon, Dolby tarafından üretilen volvo premium sound ses sistemi, ön arka park sensörü, geri görüş kamerası, çift renk ön-arka ısıtmalı deri koltuklar, açılır tavan; yani gırtlak dolu tabirinin karşılığı resmen.
İç mekan
Oldukça kaliteli bir intibası var. Koltuklar aşırı rahat. Gerçek deri olmasından ötürü iyi ve özenli bakılmış, sadece biraz ön koltuklarda yıpranma mevcuttu. Tuşların basma hissi gayet başarılı. Fakat havalandırma ızgaraları ve orta konsolda biraz trim sesi mevcuttu. Volvo deyince şahsen uzun ömürlük aklıma geliyor, o yüzden pek yakıştıramadım. Gösterge paneli ortasında hesap makinesinden hallice 2 yol bilgisayarı bulunan 2 adet analog göstergeden oluşuyordu. Bir yıl sonraki makyajla gelen göstergeleri düşününce insanın içi gitmiyor değil. Saklama alanı açısından, arabada gözlüklük yok. Kapı içi gözlerindeki genişlik yeterli fakat herhangi bir kaplama yok. Orta konsolun arkasındaki göz zaman zaman gizli göz gibi kullanışlı olabiliyor. Kayar kapaklı bardaklıkların tabanı yumuşak plastik kaplı. Kol dayama kadife kaplı ve kaliteli. Torpidonun içi yumuşak plastik. Fakat ikisinde de soğutma yok, bu derece dolu bir arabada eksiklik bence. Haricinde önde genişlik anlamında problem yok, boyum 1.88. Sürüş pozisyonu bir tık yüksek geldi bana. Arka koltuklardaki genişlik için, ben kendi arkama oturunca diz mesafesi kalmıyor. Bu sınıf bir araç için ortalama denebilir sanırım.
Bagaj
Hacim olarak station bir araba için az, 430 lt. Kullanışlılık ise gayet başarılı. Bagaj zemini ve duvarları halı kaplı, çok kaliteli. 2 adet kanca karşılığı ve 12 volt girişi mevcut. Zeminde bagajı ikiye bölmenizi sağlayan bir katman var, isterseniz kaldırabiliyorsunuz. Katman üzerinde poşetleri asmak için plastik askılar var. Zeminin altında bir çok bölmesi bulunan bir yer var, bununla birlikte bagaj hacmi 30 40 lt artıyordur. Arabayla birlikte gelen bir file mevcut, böylece bagaj ile arka koltukları birbirinden ayırabiliyorsunuz. Bagajdaki savrulacak yüklerden yolcuları korumak adına güzel bir hamle. Arka koltukları yatırdığımız zaman tamamen düz bir zemin oluşuyor.
Motor-Şanzıman
Araçta 2.0 litre 240 hp güç 320 nm tork üreten Ford'un Ecoboost motoru yer alıyor. Genellikle piyasada sorun çıkarma potansiyeli yüksek bir motor olarak görülüyor. Şükür ki bende sorun çıkarmadı. Bu motor 6 ileri Powershift çift kavramalı otomatik şanzıman ile kombine edilmiş. Bu vites kutusu ıslak kavrama, şanzıman yağının 60 bin kmde bir değişimi sorun çıkarma olasılığını azaltıyormuş, benim aracımın da 60 bin kmde değişimi yapılmıştı. Motor ve şanzıman uyumu genel olarak başarılı, herhangi bir titreme sorunu ile karşılaşmadım. Zaman zaman yokuş kalkış desteğinin devreye girmediği eğimlerde ufak geri kaçırmaları oluyordu. Vites geçişleri genel anlamda başarılı ama çift kavramadan ziyade tork konvertörlü gibiydi.
Araç ağır olunca haliyle motor tam olarak 240 hp gibi hissettirmiyor, özellikle ilk ve ani hızlanmalarda lastiklerin de pek iyi durumda olmamasının da etkisiyle patinaja kalma durumu oluyor. Fakat ara hızlanmalar ve yüksek hızlarda seyretme becerisi gerçekten çok başarılıydı. 100 km/h sonrası araba kendini buluyordu. Bir arkadaşımızın açtığı hızlanma başlığında 100-180 hızlanmasını koymuştum oradan bakabilirsiniz.
Konfor-Yol tutuş-Yalıtım
Araçta ön ve arkalarda bağımsız süspansiyon ve ekstra 4C adaptif şasi mevcuttu. Comfort-Sport-Advanced isimli modlar aracın sadece süspansiyonunu etkiliyordu, direksiyon veya şanzımanda bir değişim yapmıyordu. Aracı almadan önce izlediğim ağırlıkla makyajlı s60 testlerinde arabanın konforundan övgüyle bahsediliyordu, üzerine adaptif süspansiyon ile beklentim uçan halı efektine yükselmişti. Dolayısıyla ilk kullandığımda bir tık hayal kırıklığı yaşadım. Konforluydu evet ama o kadar da değildi. Sonra sport ve advanced modlarında aracın ne kadar sertleştiğini görünce, bazal konforunun bu düzeyde olduğunu anladım. Araçta bulunan 17 inç jantın hem görünüm hem konfor açısından ideal olduğunu düşünüyorum. Yalıtım düzeyi muhtemelen o yılların segment ortalamalarındaydı. Etkileyici değildi ama ne yol ne rüzgar gürültüsü açısından rahatsız olduğumu hatırlamıyorum. Dipnot olarak, yol gürültüsü rüzgara göre bir tık fazlaydı.
Yol tutuş konusunda arabayı fazla zorlayamadığımı belirtmem lazım. Üzerindeki lastikler 2 yıllık olsa da kondüsyonü pek parlak değildi. Dolayısıyla genellikle normal kullanıcı limitlerinde seyrettim. Zorladığım zamanlarda önden kayma eğilimi vardı, ani ağırlık transferlerinde arkasını bıraktıramamıştım. Dolayısıyla eğlence faktörü pek yok ama zaten d segment station wagon bir araçtan pek beklenen bir şey de değil.
Yakıt Tüketimi
Pek de bir şey ummamak gereken bölüme geldik. Hem 2.0 hem de pek tutumlu olmayan Ecoboost bir araya gelince ümitli değildim zaten. Arabayı ilk kez Eskişehirden alıp Bursaya gelirken sakin kullanarak 7 lt ortalama tutturunca acaba demiştim. Tabi gerçek şehir içinde ortaya çıktı. Bursa içi normal gazlamalı olmayan kullanımda ortalama tüketim 12-12.5 lt civarındaydı. (Şehir içi şartlarını kıyaslanabilmesi adına, şu an sahip olduğum Seat Ibiza 1.4 SportTourer aracım aynı koşullarda 6.5-7 arası yakıyor) Şehir dışı ise 7-8 arası gidip geliyordu.
Sonuç olarak, sahip olduğum ilk arabanın hayalimdeki türde bir araba olması ve muhtemelen hayatımda kullanabileceğim en donanımlı araba olması nedeniyle yaşattığı deneyim eşsizdi. Ömürlük diye temmuz 2019'da 97000 tl ye aldığım aracımı, maddi nedenlerden ötürü kasım 2019'da 115000 kmde iken 105000 tl ye sattım. Özlüyorum evet, muhtemelen benzer f/p araca bir daha sahip olamayacağım ama sattığım için de pişman olmadım. İnşaallah herkes bir gün hayal ettiği araba-arabalara sahip olabilir.
Sağlıcakla kalın.



Genel Bakış
Araç 2012 model 108000 km de Volvo V60 T5 Advance Powershift. Ford menşeili 2.0 ecoboost 240 HP güç ve 320 NM tork üreten makine, önden çekişli ve 6 ileri ıslak kavrama Powershift ile gücünü yola aktarıyor. Fabrika verisi 0-100 hızlanması 7.7 saniye, ağırlık hatırladığım kadarıyla 1700 kg idi. Araba muhtemelen bundan sonra bineceklerim içindeki en dolu araba olacak. Adaptif 4C şasi, virajda dönebilen xenon far, adaptif hız sabitleyici, şerit takip asistanı, kör nokta uyarı sistemi, otomatik acil fren asistanı, navigasyon, Dolby tarafından üretilen volvo premium sound ses sistemi, ön arka park sensörü, geri görüş kamerası, çift renk ön-arka ısıtmalı deri koltuklar, açılır tavan; yani gırtlak dolu tabirinin karşılığı resmen.
İç mekan
Oldukça kaliteli bir intibası var. Koltuklar aşırı rahat. Gerçek deri olmasından ötürü iyi ve özenli bakılmış, sadece biraz ön koltuklarda yıpranma mevcuttu. Tuşların basma hissi gayet başarılı. Fakat havalandırma ızgaraları ve orta konsolda biraz trim sesi mevcuttu. Volvo deyince şahsen uzun ömürlük aklıma geliyor, o yüzden pek yakıştıramadım. Gösterge paneli ortasında hesap makinesinden hallice 2 yol bilgisayarı bulunan 2 adet analog göstergeden oluşuyordu. Bir yıl sonraki makyajla gelen göstergeleri düşününce insanın içi gitmiyor değil. Saklama alanı açısından, arabada gözlüklük yok. Kapı içi gözlerindeki genişlik yeterli fakat herhangi bir kaplama yok. Orta konsolun arkasındaki göz zaman zaman gizli göz gibi kullanışlı olabiliyor. Kayar kapaklı bardaklıkların tabanı yumuşak plastik kaplı. Kol dayama kadife kaplı ve kaliteli. Torpidonun içi yumuşak plastik. Fakat ikisinde de soğutma yok, bu derece dolu bir arabada eksiklik bence. Haricinde önde genişlik anlamında problem yok, boyum 1.88. Sürüş pozisyonu bir tık yüksek geldi bana. Arka koltuklardaki genişlik için, ben kendi arkama oturunca diz mesafesi kalmıyor. Bu sınıf bir araç için ortalama denebilir sanırım.





Bagaj
Hacim olarak station bir araba için az, 430 lt. Kullanışlılık ise gayet başarılı. Bagaj zemini ve duvarları halı kaplı, çok kaliteli. 2 adet kanca karşılığı ve 12 volt girişi mevcut. Zeminde bagajı ikiye bölmenizi sağlayan bir katman var, isterseniz kaldırabiliyorsunuz. Katman üzerinde poşetleri asmak için plastik askılar var. Zeminin altında bir çok bölmesi bulunan bir yer var, bununla birlikte bagaj hacmi 30 40 lt artıyordur. Arabayla birlikte gelen bir file mevcut, böylece bagaj ile arka koltukları birbirinden ayırabiliyorsunuz. Bagajdaki savrulacak yüklerden yolcuları korumak adına güzel bir hamle. Arka koltukları yatırdığımız zaman tamamen düz bir zemin oluşuyor.


Motor-Şanzıman
Araçta 2.0 litre 240 hp güç 320 nm tork üreten Ford'un Ecoboost motoru yer alıyor. Genellikle piyasada sorun çıkarma potansiyeli yüksek bir motor olarak görülüyor. Şükür ki bende sorun çıkarmadı. Bu motor 6 ileri Powershift çift kavramalı otomatik şanzıman ile kombine edilmiş. Bu vites kutusu ıslak kavrama, şanzıman yağının 60 bin kmde bir değişimi sorun çıkarma olasılığını azaltıyormuş, benim aracımın da 60 bin kmde değişimi yapılmıştı. Motor ve şanzıman uyumu genel olarak başarılı, herhangi bir titreme sorunu ile karşılaşmadım. Zaman zaman yokuş kalkış desteğinin devreye girmediği eğimlerde ufak geri kaçırmaları oluyordu. Vites geçişleri genel anlamda başarılı ama çift kavramadan ziyade tork konvertörlü gibiydi.
Araç ağır olunca haliyle motor tam olarak 240 hp gibi hissettirmiyor, özellikle ilk ve ani hızlanmalarda lastiklerin de pek iyi durumda olmamasının da etkisiyle patinaja kalma durumu oluyor. Fakat ara hızlanmalar ve yüksek hızlarda seyretme becerisi gerçekten çok başarılıydı. 100 km/h sonrası araba kendini buluyordu. Bir arkadaşımızın açtığı hızlanma başlığında 100-180 hızlanmasını koymuştum oradan bakabilirsiniz.
Konfor-Yol tutuş-Yalıtım
Araçta ön ve arkalarda bağımsız süspansiyon ve ekstra 4C adaptif şasi mevcuttu. Comfort-Sport-Advanced isimli modlar aracın sadece süspansiyonunu etkiliyordu, direksiyon veya şanzımanda bir değişim yapmıyordu. Aracı almadan önce izlediğim ağırlıkla makyajlı s60 testlerinde arabanın konforundan övgüyle bahsediliyordu, üzerine adaptif süspansiyon ile beklentim uçan halı efektine yükselmişti. Dolayısıyla ilk kullandığımda bir tık hayal kırıklığı yaşadım. Konforluydu evet ama o kadar da değildi. Sonra sport ve advanced modlarında aracın ne kadar sertleştiğini görünce, bazal konforunun bu düzeyde olduğunu anladım. Araçta bulunan 17 inç jantın hem görünüm hem konfor açısından ideal olduğunu düşünüyorum. Yalıtım düzeyi muhtemelen o yılların segment ortalamalarındaydı. Etkileyici değildi ama ne yol ne rüzgar gürültüsü açısından rahatsız olduğumu hatırlamıyorum. Dipnot olarak, yol gürültüsü rüzgara göre bir tık fazlaydı.
Yol tutuş konusunda arabayı fazla zorlayamadığımı belirtmem lazım. Üzerindeki lastikler 2 yıllık olsa da kondüsyonü pek parlak değildi. Dolayısıyla genellikle normal kullanıcı limitlerinde seyrettim. Zorladığım zamanlarda önden kayma eğilimi vardı, ani ağırlık transferlerinde arkasını bıraktıramamıştım. Dolayısıyla eğlence faktörü pek yok ama zaten d segment station wagon bir araçtan pek beklenen bir şey de değil.
Yakıt Tüketimi
Pek de bir şey ummamak gereken bölüme geldik. Hem 2.0 hem de pek tutumlu olmayan Ecoboost bir araya gelince ümitli değildim zaten. Arabayı ilk kez Eskişehirden alıp Bursaya gelirken sakin kullanarak 7 lt ortalama tutturunca acaba demiştim. Tabi gerçek şehir içinde ortaya çıktı. Bursa içi normal gazlamalı olmayan kullanımda ortalama tüketim 12-12.5 lt civarındaydı. (Şehir içi şartlarını kıyaslanabilmesi adına, şu an sahip olduğum Seat Ibiza 1.4 SportTourer aracım aynı koşullarda 6.5-7 arası yakıyor) Şehir dışı ise 7-8 arası gidip geliyordu.
Sonuç olarak, sahip olduğum ilk arabanın hayalimdeki türde bir araba olması ve muhtemelen hayatımda kullanabileceğim en donanımlı araba olması nedeniyle yaşattığı deneyim eşsizdi. Ömürlük diye temmuz 2019'da 97000 tl ye aldığım aracımı, maddi nedenlerden ötürü kasım 2019'da 115000 kmde iken 105000 tl ye sattım. Özlüyorum evet, muhtemelen benzer f/p araca bir daha sahip olamayacağım ama sattığım için de pişman olmadım. İnşaallah herkes bir gün hayal ettiği araba-arabalara sahip olabilir.
Sağlıcakla kalın.