Çok farklı bir bakış açınız var. Saygı duyuyorum ancak müsaadenizle bana göre sıkıntılı kısmını açıklamaya çalışayım;
Bizim ekonomik sorunumuz vatandaşın tasarruf etmesi ile ilgili değil vatandaş İphone alıyor diye dolar 1,17den 5,40lara çıkmadı mesela. Sıkıntımızın kaynağı hani yurtdışına para çıkmasın diye ÖTV indirmesin dediğiniz DEVLETin ta kendisi. Bolluk zamanında(2007-2013) ülkeye giren sıcak paranın hepsini betona gömdük. Beton ekonomisine alternatif düşünmedik bile. Günün ederi ile 75bin TL maliyete sahip daireleri 500binlere satıp müteahhidleri zengin ettik. (işin komik tarafı o müteahhitler bu ülkeye güven olmaz diye paralarını yurt dışı hesaplarına aktardı) Şimdi FED para basmayı bitirdi, zaman daralma zamanı o gün yediğimiz hurmaların artık bizi tırmalama zamanı..
Yapılması gereken yurtiçine giren paranın uzun vadeli yatırımlara çevrilmesi idi ancak biz o treni kaçırdık. Artık tek seçeneğimiz BORÇ almak, nereden ya da kimden olduğu zerre önemli değil, uygun koşullarda uygun vade oranlarında borç bulmak. Daralma zamanını bu şekilde borçlanarak atlatmaya bakacağız.
Velhasıl kelam; suçu vatandaşta değil yöneticilerde ararsak çözüme ulaşmak çok daha kolay olacaktır.
Suçu vatandaşta değil yöneticilerde aramakta bence şöyle bir sıkıntı var. Hem yönetici de bu toplumun bir parçası, hem de yöneticiler bu toplumun bir tezahürü aslında. Vatandaş hesap soracak, verdiği oyun karşılığını isteyecek, bu bu bu niye yanlış yapıldı diye hesap soracak. Bizim toplumumuzda ütopya bu gerçi.
Ben zaten ekonomik sıkıntının kaynağı vatandaşın harcamasıdır demiyorum. Devlet parayı betona gömdü de vatandaş da çatır çatır aldı bu evleri kredi çekerek. Yol dedi, köprü dedi. Düşünmedi ki bu işin sonu nereye gider. Tabi ki suçun büyüğü devletin, vatandaş da ucuz paraya alıştı. Dediğim şey şu, vatandaş ucuz yaşamaya alıştı, şimdi ödeme zamanı geldi.
Paramızın değeri 2001 krizine yakın seviyede.
https://twitter.com/ugurses/status/1027163114150748161