RYAN7R

Özg
Panpa
4,160
29
Marka
Yok
Başka bir forumda cevap olarak yazdım, bazılarınız bilir, epey tecrübe edindim bu işlemler hakkında, yazılımı yapma etmek konusunda değil, müşteri olarak. Bu düşüncelerimi şöyle aktarmışım cevap olarak, sizlerin de düşüncelerini tek düze olmadan bekliyorum, abi evet yararlı-zararlı demeden:

Fikrimi belirteyim, şöyle, elbette yazılımla ekstra güç alınması normal, fabrika satış stratejisi ve dünyanın her yerinde aracın stabil çalışması için kısık tutuyor aracı, hatta yazılım araca zararlıdır demekte doğru değil. A kullanıcısı stock aracına bakım yaptırmadan dibine kadar sıka sıka kullanıyodur, b kişisi bakımını aksatmadan, kaliteli malzeme kullanarak tertemiz sınırlarını bilerek kullanıyodur, bu durumda yazılımlı da olsa araç daha temiz kalıyor; fakat ben neden aracıma yazılım attırmaya karşı soğuk olduğumu belirteyim, bu tamamen kendi düşüncemdir, herkes benimle aynı fikirde olmayabilir:

-atılan yazılımın fabrika yazılımı kadar stabil olduğundan emin olamıyorum, tamam 100 beygirlikle 150 beygirlik motorun her şeyi aynı olabilir, fakat ben +50 beygirin yazılımcı tarafından hangi standartlarda alındığından emin olamıyorum.

-herhangi bir arıza durumunda arızanın kaynağını bulmak oldukça zorlaşıyor, yazılımla alakası olup olmadığını anlamak epey zor, bu süreçte hem yazılımcı hem de araç sahibi oldukça zorluk çekiyor

-sektördeki yazılımcıların genel olarak egosu çok yüksek, aslında sanayideki ustaların da oldukça yüksek, ben ekstra güç alacağım diye dertsiz başıma dert almak istemiyorum. Gücüm yetiyosa daha güçlü araba alırım, yetmiyosa arabama paşa paşa stock binerim. Yıllar önce boşboğazlık yapıp dertsiz başıma forum üzerinden dert aldım, şimdi bakınca gülüyorum ne saçma iş yapmışım diye
smile.png
yazılımcıların egosuna değinirsem, eğer okuyorlarsa şunu yapmamalarını tavsiye ediyorum (yapmayanları tenzih ediyorum), “abi senin arabandan sıfır sıkıntı 50 beygir alırız” diyip yürü ya kulum kıvamına getirip müşteriyi, sallıyorum 1000 liralık yazılımı tutarlı hale getircez diye, abi egzoz yapman lazım abi şunu yapman lazım bunu yapman lazım diyip araç sahibini 10-20 binlik yapmak. Ben yaşamadım şükür doğru yazılımcı ile işimi halledip fakat yakınen arkadaşım yaşadı ve hoş bir ayrılıkları olmadı. Benim yazılımcıma gittiğim zaman abi bunu yapalım vs. diye, çok mantıklı cevaplar verirdi, yapalım fakat garanti vermem, şu olabilir bu olabilir diye. Olması gereken davranış bu çünkü, kimse çat diye en tutarlı yazılımı yapamaz. Kafa göz yara yara bulunur bir şekilde. Legal bir iş değil sonuçta, bir yerden bakıldığı zaman uygulamalı arge yapıyor yazılımcı. Müşteri oluşabilecek risklerin farkında olup bir olasılık hesabı yapıp bu işlere girişebilir. Yeter ki yazılımcı bunu uygun bir dille ne abartarak ne de küçülterek anlatabilmeli. Para ülkemizde kolay kazanılmıyor. Ben daha gencim, baba parasıyla yaşıyorum hala, yeni koptum diyeyim, kendi paramdan daha çok kıymet veriyorum onun parasına. Bu bile uzak durmam için yeterli sebepti fakat zamanında düşünemedik böyle detaylı.

-ülkedeki yakıt kalitesi belli, günümüz turbo araçları pompa yakıtıyla stock halde bile gücünü tam olarak verememekte, özellikle mevcuttaki arabam, bunu daha zorlamanın anlamını çözemiyorum, inadına zorlayanları hele hele hiç anlamıyorum(kendi arabam için).

-kafam rahat aracımı dibine kadar zorlamama engel oluyor, ben piste vakit ve nakit ayırıp giden biriyim, pistte yazılım kaynaklı bir sıkıntı çıkınca kafayı yiyorum.

-aracı satarken umarım zamanında yazılım yapıldığını anlamazlar diye karnıma ağrılar giriyor, şimdiye kadar 3 kez yazılım görmüş araç sattım, 2 alıcıya söylemedim çünkü dediğimi anlamayacak kişilerdi. Hatta 1 tanesi 4 ay sonra döndü, neden yazılım attığını söylemedim diye, dedim çöp muamelesi yapıp fiyat kırabilirsin diye, adam arabamın temiz olduğundan zaten emin olduğu için tek kelime daha edemedi. Aracıma her zaman olabilecek en kaliteli ve iyi şekilde baktım. Birisi bahane üretip aracıma çöp muamelesi yapacak diye yazılım yaptırdım diyemem. Artık bu durumda da kalmak istemediğim için yazılıma karşı epey soğuğum.(not: yazılımı orj haline çevirip satıyorum, yazılımlı satsam söylerim yahu)

Kimseyi kırmak gibi bir gayem yok, kırdıysam affola, birkaç yıldır yaşayıp da görüp düşündüğüm şeyleri aktarmak istedim.
 
Son düzenleme:
Benim fikrim şöyle. Yazılım ne olursa olsun aracın herhangi bir yerini illaki fazladan yıpratır. Arabayı kullanmak da zaten arabayı yıpratmaktır aynı zamanda. Bakım aralığı daralır kullanılan malzemelere ekstra dikkat edilir aradaki yıpranma farkı minimize edilir. Ama bence ne olursa olsun stok kadar az olmaz bu yıpranma. Bunu göze alırsam yaptırırım (şuan arabam yok ama turbolu aracım olduğunda muhtemelen yaptırırım özellikle dizel olursa) ama kendim yaptırmadığım bir arabayı da almak istemem

Ama bu tamamen kişisel bişeydir. Ben para verdiğim şeyi kullanıp eskitmeyi severim, tam tersi birçok insan eskitmeden korumayı sever. Bana göre yıpranması sorun değil sürekli yolda kalmadığım sürece
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: aydingokce
Türkiye'de ki pahalılık düşünüldüğünde yazılım işini göze alamıyorum açıkçası. 1.6 tdci 115 hp'lik sıradan bir aracım var. Motoru fazla zorlamadan 15 hp 50 nm tork şeklinde rakamsal anlamda düşük ama pratikte oldukça yeterli güç almam mümkün. Ama aracın yıpranma payını, bir şey olursa tamir masrafını, aracın yerine yenisini koymanın zorluğunu düşündükçe hiç bu işe girişmiyorum çünkü mantıklı gelmiyor. Vakti, parası ve sabrı olanın bu işlere girmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu arada Özgürüm sana tavsiye vermek yahut şöyle yaparsan daha iyi olur demek benim haddim olamaz. Sadece belirttin diye bu yorumu yapma gereği hissettim; istersen dünyanın en bakımlı, temiz aracını satıyor ol hiç fark etmez. Aracında eğer yazılım varsa, alıcı kişi bu işlerden anlamıyor olsa bile ona sattığın malın her şeyini söylemen daha doğru olur. He ölücü çıkabilir, saçma sapan uğraştırıp fiyat kırabilir o zaman da ona satmazsın. Fakat araç çok temiz olsa da yazılımlı kullanılmış bir aracı tercih etmeyecek müşteriler de olabilir. Sen nasıl ki aracının değerinde satılmasını istiyorsan karşıda ki kişi de tercihini yazılımsız bir araç şeklinde yapmak isteyebilir. O sebeple bundan sonra ki satışlarında aracınla ilgili her detayı belirtebilirsen daha uygun bir iş yapmış olursun.
 
Son düzenleme:
Benim fikrim şöyle. Yazılım ne olursa olsun aracın herhangi bir yerini illaki fazladan yıpratır. Arabayı kullanmak da zaten arabayı yıpratmaktır aynı zamanda. Bakım aralığı daralır kullanılan malzemelere ekstra dikkat edilir aradaki yıpranma farkı minimize edilir. Ama bence ne olursa olsun stok kadar az olmaz bu yıpranma. Bunu göze alırsam yaptırırım (şuan arabam yok ama turbolu aracım olduğunda muhtemelen yaptırırım özellikle dizel olursa) ama kendim yaptırmadığım bir arabayı da almak istemem

Ama bu tamamen kişisel bişeydir. Ben para verdiğim şeyi kullanıp eskitmeyi severim, tam tersi birçok insan eskitmeden korumayı sever. Bana göre yıpranması sorun değil sürekli yolda kalmadığım sürece

Yazıda belirttiğim gibi, nice arabalar gördüm, yazılımsız olup çöp olan, nice arabalar gördüm yazılımlı olup tertemiz olan. Elbette tıpatıp aynı durum-bakımda kullanılmış aracı yazılımlı kullanmak daha çok yıpratır.

Türkiye'de ki pahalılık düşünüldüğünde yazılım işini göze alamıyorum açıkçası. 1.6 tdci 115 hp'lik sıradan bir aracım var. Motoru fazla zorlamadan 15 hp 50 nm tork şeklinde rakamsal anlamda düşük ama pratikte oldukça yeterli güç almam mümkün. Ama aracın yıpranma payını, bir şey olursa tamir masrafını, aracın yerine yenisini koymanın zorluğunu düşündükçe hiç bu işe girişmiyorum çünkü mantıklı gelmiyor. Vakti, parası ve sabrı olanın bu işlere girmesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu arada Özgürüm sana tavsiye vermek yahut şöyle yaparsan daha iyi olur demek benim haddim olamaz. Sadece belirttin diye bu yorumu yapma gereği hissettim; istersen dünyanın en bakımlı, temiz aracını satıyor ol hiç fark etmez. Aracında eğer yazılım varsa, alıcı kişi bu işlerden anlamıyor olsa bile ona sattığın malın her şeyini söylemen daha doğru olur. He ölücü çıkabilir, saçma sapan uğraştırıp fiyat kırabilir o zaman da ona satmazsın. Fakat araç çok temiz olsa da yazılımlı kullanılmış bir aracı tercih etmeyecek müşteriler de olabilir. Sen nasıl ki aracının değerinde satılmasını istiyorsan karşıda ki kişi de tercihini yazılımsız bir araç şeklinde yapmak isteyebilir. O sebeple bundan sonra ki satışlarında aracınla ilgili her detayı belirtebilirsen daha uygun bir iş yapmış olursun.

Haklısın abi, her kelimesine katılıyorum. Çok al-sat yaptığım için sektördeki insanımız midemi bulandırıyor. Adama ben kaliteli yağ kullandım, bunu yaptım şunu yaptım diyosun. Umrunda dahi değil, en basit örneği ekstra opsiyonlu araçların opsiyonsuz araçlarla neredeyse aynı fiyata gitmesi, arabada bu oldu diyince, hadi eyvallah çekmesi ya da fiyat kırması. Ben de zaten kişisel olarak hoşlanmadığım için artık girişmem bu işe.
 
Haklısın abi, her kelimesine katılıyorum. Çok al-sat yaptığım için sektördeki insanımız midemi bulandırıyor. Adama ben kaliteli yağ kullandım, bunu yaptım şunu yaptım diyosun. Umrunda dahi değil, en basit örneği ekstra opsiyonlu araçların opsiyonsuz araçlarla neredeyse aynı fiyata gitmesi, arabada bu oldu diyince, hadi eyvallah çekmesi ya da fiyat kırması. Ben de zaten kişisel olarak hoşlanmadığım için artık girişmem bu işe.
Zaten ilk yorumumda ' sabrı ' olan kelimesini bundan eklemiştim. Çünkü yazılım yaptırmakla iş bitmiyor. Satma evresine geldiğinde ufacık boyadan bile kıllanan bir millet olduğumuz için senin aracına gösterdiğin özeni anlamayacak müşteriler çok. Nitekim yazılımlı aracı istemeyen müşteri de çok. Bu işlerden anlayan, neyin ne olduğunu bilerek satın alanlar da var ama onlar az sayıda. Haliyle satış sırasında aracının daha önce yazılımlı olduğunu belirttiğinde otomatik olarak müşteri muhatabın bu azınlık olacaktır sadece. Ama yazılım işini göze alan kullanıcılar satış sonrası bu zorlukları da bilerek yaptırmalı zaten.
 
Son düzenleme:
Ya bide araç almak bir risk, karşıdaki kişi arabanın her şeyini eksiksiz söylemez, anlamak lazım. Ben poloyu alırken satan kişi yazılım görmedi dese de yazılım gördüğünden emindim. Bak fuat ın arkadaşındaki cupra yazılımlıydı, 80 bindeydi araba, km yüksek ve yazılımlı diye aptallık edip almadım, gerçi fiyatı başta yüksek söyledi bide. Yazılımsız(geçmişi yazılımlı) 60 binde gti aldık, durumumu bilen biliyor :) Benim bmw yazılım görmüştü, ekspertizde taaak diye anladı ama alıcı şahsa söylemedi bile. Çünkü baktı araba tertemiz, niye mide bulandırayım dedi.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: fksarall
Şahsi fikrim;
Yazılım "araca özgün" ve "toleransın b*nu çıkartmadan" yapılması gerekiyor. Başıma geldiği için şunu söylüyorum. Aracıma 40 bin kilometrede iken yazılım yaptırdım. Hem de çok bilinen "profesyönel yazılım şirketi" tarafından. Daha sonra sürekli partikül dolması problemiyle karşılaştık. Daha sonra aracımı başka bir firmaya götürdüm. Benim arabama yapılan yazılım 2.firmada aynı motor seçenekli passat ve tiguandan okunmuş. 2.Firmanın kendini reklam yapması gibi değil, oradaki arkadaş gösterdi. Bu ne demek arkadaşlar ?
1- Aracıma yapılan yazılımın "hazır yazılım" olması.
*1600 kg binek tipi 2 farklı araç ve farklı segment ve boyutlarda farklı direnç davranışları
2- Aracıma yapılan yazılım yurt dışındaki aynı motor araca göre uyarlanmış oluşu
*Mazot kalitesi, yazıldığı ülkenin nem,sıcaklık ve iklim koşulları
Fabrikada herhangi marka model araç için banttan arka arkaya inen 2 araç arasında inanılmayacak farklar bulunmaktadır. Bu tarz yazılımcılar işi tamamen kar etmeye döndürmüş kişilerdir.
2.Firma (Maslak Remaps Ahmet Bey) ile görüştükten sonra aracıma tekrar yazılım yapıldı, aracımda bariz bir şekilde yakıt tüketiminde azalma gördüm.
Stok verisi ilk 40 bin kilometre İstanbul içi günde yaklaşık 100km için 8.2 litre
X firmasında yapılan yazılım sonrası benzer kullanımda aynı rota 100km için 8.1 litre (40.000km-45k km)
Remaps sonrası (45.000km civarları sürekli partikül ışığından bıktığımdan ötürü) 7.3 litre @450nm 218beygir (Kranktan alınan güç, tekere verilen değil.)
Özetleyecek olursak, bana göre yazılım zararlı değildir. Sağıklı bir şekilde düzgün ellerde yapıldıktan sonra herhangi bir problem olacağını düşünmüyorum fakat, bu sizin aracınızın kondisyonuna, ve nasıl baktığınızla alakalıdır. Ben motorumu soğukken gazlamam, gazladıktan sonra mutlaka ama mutlaka 1dk civarı yağlama yapmasını bekler öyle stop ederim. Uzun yolda gazlayacaksam mutlaka ara ara soğuturum... gibi gibi birtakım şeylere dikkat edilmelidir. Sert ve bana göre saçma sapan yazılımlar yapılıp silindir eritip (bir nevi silindir kırma,çatlatma) yazılım kötüü yaptırmayınnn diyen kişileri dikkate almayınız.
Not: aracım şu an 100 bin kilometrede, 2015 2.0tdi 184lük Volkswagen CC
Umarım kafamdakileri aktarabilmişimdir. Hayırlı ramazanlar.
 
Son düzenleme:
Aracımda, MG Remaps yazılım var. Yazılım yaptıralı, 50 bin kilometreyi geçti hala bir sıkıntı yok. Az yakması ve bir tık daha hızlanması gayette güzel oldu :D (156 binde araç)
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Toprak ve RYAN7R
Zaten ilk yorumumda ' sabrı ' olan kelimesini bundan eklemiştim. Çünkü yazılım yaptırmakla iş bitmiyor. Satma evresine geldiğinde ufacık boyadan bile kıllanan bir millet olduğumuz için senin aracına gösterdiğin özeni anlamayacak müşteriler çok. Nitekim yazılımlı aracı istemeyen müşteri de çok. Bu işlerden anlayan, neyin ne olduğunu bilerek satın alanlar da var ama onlar az sayıda. Haliyle satış sırasında aracının daha önce yazılımlı olduğunu belirttiğinde otomatik olarak müşteri muhatabın bu azınlık olacaktır sadece. Ama yazılım işini göze alan kullanıcılar satış sonrası bu zorlukları da bilerek yaptırmalı zaten.

Yazılımlı ya da daha önce yazılım görmüş ve sonra silinmiş arabayı satma konusunun dışı seni içi beni yakar...

Şu konuda kesinlikle hemfikirim ve hiçbir itirazım yok: Araba ne kadar temiz olursa olsun, daha önce yazılım görmüş olduğunu saklamak etik değil. Ama, ikinci el piyasasının durumu, genel alıcı kitlesi vb. gibi konulardan dolayı, etik olmadığını düşünsem de, vicdanen rahatsız olsam da, bunu yaptım. Mecburen yaptım. Neden derseniz: Yapmasam pratik sonuç değişmeyecek de ondan.

Biraz açayım bu söylediğimi: Diyelim ki, ben, alıcıya yalan söylemiş olmanın vicdani yüküne girmemek için, aracımı gerçek değerinin çok altında satmaya razı oldum. Bu kurtarmıyor ki... Bu durumda olacak şu: aracımı ölü fiyatına bir galerici ya da al-satçı alacak, hemen sonrasında da yazılım geçmişini gizleyerek normal ederine satacak. Yani sonuçta araba yine her şeyden habersiz bir kullanıcıya normal ederine satılmış olacak, değişen bir şey olmayacak. Bunu düşününce, hiç söylememek daha mantıklı geliyor. "Tamam, ahlaken doğru bir şey yapmadım ama, yaptığım şey nihai sonuca etki etmedi, üstelik Allah için alıcıya sorunlu bir araba da satmadım, çünkü arabayı orijinale döndürdükten sonra 3000 km kadar yol yaptım ve yaşadığım tüm sıkıntıların bıçak gibi kesilmiş olduğunu, sıfır sıkıntı yürüdüğünü gördüm" diyerek kendimi avutuyorum.

Diğer konularda da Özgür'e katılıyorum. Yazılımın belirli riskleri var. Kullanıcılar, yazılım yaptırmaya karar vermeden önce, şunu dikkate almalılar: bazı arabalar, arıza tespit cihazına bağlandıkları zaman, yazılımlı olduğunu söylüyor. Böyle bir arabaya yazılım yaptırırsanız, her türlü arızada sıkıntı yaşayacağınıza garanti verebilirim. Kul yapısı araba bu, bozulabilir, üstelik bozulmasının yazılım ile en ufak bir ilgisi olmayabilir de. Ama, götüreceğiniz herhangi bir usta ya da özel servis, yazılımlı olduğunu bildiği bir arabaya kesinlikle objektif bakamayacak. Okuduğu her arıza kodunu yazılımdan kaynaklı diye yorumlayacak, araçta var olan gerçek arıza bir türlü tespit edilemeyecek.

Aklıma gelenleri yazabilmek adına daldan dala atlıyorum. Özgür'ün yazısında söz ettiği, dürüstçe her şeyi söylemesinden memnun olduğunu belirttiği yazılımcı ile bir konuşmasında ortamda ben de vardım. Adam garanti konusu açıldığında şöyle bir şey söyledi ve kesinlikle etkileyici bir konuşmaydı: "Siz diğer yazılımcıların yetkili servis yazılımı kesinlikle anlayamaz diye iddia ettiklerine bakmayın. Tüm yetkili servisler için bu geçerli, şüphelenir ve bunu bulmayı kafalarına koyarlarsa her türlü anlarlar. Gerekirse beyni söker, üretici firmaya gönderir, yine anlarlar. Yani yazılım yaptırdığınız zaman arabanızın garantiden çıktığını kabullenin. Ayrıca diğer türlüsü etik de değil. Sen tut arabaya fabrika onayı olmayan bir müdahale yaptırıp arabayı boz, sonra da tamir masrafını üreticiye yık." Bence çok haklı.

Bunları yazdım diye ben yazılıma karşıyım gibi de anlaşılmasın. Yazılım yaptırıp da en ufak bir sorun yaşamayan, arabasına keyifle binen bu kadar insan varken karşı olmak saçma olur. Kendi tercihlerim adına çok da yakın durmamaya başladım ama.
 
Yaptirmayin kardesim. Yaptirmayin abilerim. Yani akil mantik cevresinde asla ama asla dogru bir is degil bu kimse de ne olirsa olsun evet ya aslinda degilmis dedirtemez bana. Simdi adam bunu yaomis mesela 1600 cc 125 hp demis 6 vites demis.. simdi bu aracib standarti sonra spor modeli de 140 hp demis yine 6 vites demis .. zaten bu yuzden yanilma basliyor adam bu 125 ve 140 hp yi derken sunu diyor yani benim motorum bu hp araliginda mesela 400 bin km gider ama spor modelinde oma gore parca degisip yine 400 bin gitmesino sagladim. Sen kalkip ben bunu 170 hp yapicam dersen olur mu oluuuuur araba bir beyinden ibaret bu konuda sonucta yazarsin oraya dewir haritasini vs araba sana 170 hp verir amaaaa 140 binde motor mu yakarsin tirbo mu patlatirsin vs vs...cunku abicim bu arabanin turbosu sekmani carti curtu o beygire daa yaaa naaa maaaz.. illa ki ariza verir.. chiple beraber yag sorunu baslar baslarda baslarrrrr. Kendini begenmislik cook bilmislik olarak anlamayin nacizane fikrimi yazdim yazik arabaniza o parayi calisarak kazandiniz.. ayrica sunuda diyim 3 arabama da chip yaptirdim masallah hepside bozuldu :) simdi sunubda derler e basma cok bakimi erkene cek bozulmasin basmiyorsan neden chip yapcan... bakimi ileri alacaksan paran mi cok. Saygilar :)
 
Başka bir forumda cevap olarak yazdım, bazılarınız bilir, epey tecrübe edindim bu işlemler hakkında, yazılımı yapma etmek konusunda değil, müşteri olarak. Bu düşüncelerimi şöyle aktarmışım cevap olarak, sizlerin de düşüncelerini tek düze olmadan bekliyorum, abi evet yararlı-zararlı demeden:

Fikrimi belirteyim, şöyle, elbette yazılımla ekstra güç alınması normal, fabrika satış stratejisi ve dünyanın her yerinde aracın stabil çalışması için kısık tutuyor aracı, hatta yazılım araca zararlıdır demekte doğru değil. A kullanıcısı stock aracına bakım yaptırmadan dibine kadar sıka sıka kullanıyodur, b kişisi bakımını aksatmadan, kaliteli malzeme kullanarak tertemiz sınırlarını bilerek kullanıyodur, bu durumda yazılımlı da olsa araç daha temiz kalıyor; fakat ben neden aracıma yazılım attırmaya karşı soğuk olduğumu belirteyim, bu tamamen kendi düşüncemdir, herkes benimle aynı fikirde olmayabilir:

-atılan yazılımın fabrika yazılımı kadar stabil olduğundan emin olamıyorum, tamam 100 beygirlikle 150 beygirlik motorun her şeyi aynı olabilir, fakat ben +50 beygirin yazılımcı tarafından hangi standartlarda alındığından emin olamıyorum.

-herhangi bir arıza durumunda arızanın kaynağını bulmak oldukça zorlaşıyor, yazılımla alakası olup olmadığını anlamak epey zor, bu süreçte hem yazılımcı hem de araç sahibi oldukça zorluk çekiyor

-sektördeki yazılımcıların genel olarak egosu çok yüksek, aslında sanayideki ustaların da oldukça yüksek, ben ekstra güç alacağım diye dertsiz başıma dert almak istemiyorum. Gücüm yetiyosa daha güçlü araba alırım, yetmiyosa arabama paşa paşa stock binerim. Yıllar önce boşboğazlık yapıp dertsiz başıma forum üzerinden dert aldım, şimdi bakınca gülüyorum ne saçma iş yapmışım diye
smile.png
yazılımcıların egosuna değinirsem, eğer okuyorlarsa şunu yapmamalarını tavsiye ediyorum (yapmayanları tenzih ediyorum), “abi senin arabandan sıfır sıkıntı 50 beygir alırız” diyip yürü ya kulum kıvamına getirip müşteriyi, sallıyorum 1000 liralık yazılımı tutarlı hale getircez diye, abi egzoz yapman lazım abi şunu yapman lazım bunu yapman lazım diyip araç sahibini 10-20 binlik yapmak. Ben yaşamadım şükür doğru yazılımcı ile işimi halledip fakat yakınen arkadaşım yaşadı ve hoş bir ayrılıkları olmadı. Benim yazılımcıma gittiğim zaman abi bunu yapalım vs. diye, çok mantıklı cevaplar verirdi, yapalım fakat garanti vermem, şu olabilir bu olabilir diye. Olması gereken davranış bu çünkü, kimse çat diye en tutarlı yazılımı yapamaz. Kafa göz yara yara bulunur bir şekilde. Legal bir iş değil sonuçta, bir yerden bakıldığı zaman uygulamalı arge yapıyor yazılımcı. Müşteri oluşabilecek risklerin farkında olup bir olasılık hesabı yapıp bu işlere girişebilir. Yeter ki yazılımcı bunu uygun bir dille ne abartarak ne de küçülterek anlatabilmeli. Para ülkemizde kolay kazanılmıyor. Ben daha gencim, baba parasıyla yaşıyorum hala, yeni koptum diyeyim, kendi paramdan daha çok kıymet veriyorum onun parasına. Bu bile uzak durmam için yeterli sebepti fakat zamanında düşünemedik böyle detaylı.

-ülkedeki yakıt kalitesi belli, günümüz turbo araçları pompa yakıtıyla stock halde bile gücünü tam olarak verememekte, özellikle mevcuttaki arabam, bunu daha zorlamanın anlamını çözemiyorum, inadına zorlayanları hele hele hiç anlamıyorum(kendi arabam için).

-kafam rahat aracımı dibine kadar zorlamama engel oluyor, ben piste vakit ve nakit ayırıp giden biriyim, pistte yazılım kaynaklı bir sıkıntı çıkınca kafayı yiyorum.

-aracı satarken umarım zamanında yazılım yapıldığını anlamazlar diye karnıma ağrılar giriyor, şimdiye kadar 3 kez yazılım görmüş araç sattım, 2 alıcıya söylemedim çünkü dediğimi anlamayacak kişilerdi. Hatta 1 tanesi 4 ay sonra döndü, neden yazılım attığını söylemedim diye, dedim çöp muamelesi yapıp fiyat kırabilirsin diye, adam arabamın temiz olduğundan zaten emin olduğu için tek kelime daha edemedi. Aracıma her zaman olabilecek en kaliteli ve iyi şekilde baktım. Birisi bahane üretip aracıma çöp muamelesi yapacak diye yazılım yaptırdım diyemem. Artık bu durumda da kalmak istemediğim için yazılıma karşı epey soğuğum.(not: yazılımı orj haline çevirip satıyorum, yazılımlı satsam söylerim yahu)

Kimseyi kırmak gibi bir gayem yok, kırdıysam affola, birkaç yıldır yaşayıp da görüp düşündüğüm şeyleri aktarmak istedim.

Yüzlerce mühendisin kafa yorduğu orjinal hali ile binmenin kafa rahatlığı olmadığı için yazılım sevmiyorum. Evet işini çok iyi yapanlar var fakat işte emin olmanın rahatlığını +...bg e tercih ederim
 
Bu konuya ekleyeceğim bir şey daha var: Bu başlıkta ya da genel olarak otopark.com forumunda yazan hiçbir kişiyi şahsi olarak hedef almadğım için, lütfen bu söyleyeceklerimi üstüne alınması gerekmeyen kişiler üstüne alınmasın, yani, demek istediğim, yarası olmayan lütfen gocunmasın.

Yazılımlı arabaya binip en ufak bir sorun yaşamadığını söyleyen kişilere inanmadan önce defalarca düşünmenizi tavsiye ederim. Genelde interneti ve özelde sosyal medyayı 7'den 70'e herkesin kullanmaya başlamasından beri toplumda yaşanmakta olan dönüşümü sanırım hepiniz farketmişsinizdir. İnsanlar amansız ve anlamsız bir yarış içinde. Dayanışma yok, rekabet çok, hem de yıkıcı ve çetin. İnsanların birinci önceliği birbirine "en güzel iş benim", "en mutlu evliliği ben yaptım", "en güzel hayatı ben yaşıyorum", "en mutlu benim", "en çok ben eğleniyorum", "en doğru kararları ben veriyorum" (bunlar örnekler, liste sonsuza kadar uzar gider) havasını atmak. Şimdi, sakince oturup düşünelim: Bu kafadaki bir kişi, yazılımla sorun yaşasa bile, bunu söyler mi? Söylemez. Söylerse, ya yazılım yaptırmanın komple yanlış bir fikir olduğu ya da en azından yanlış yazılımcıyı seçtiği gibi bir algı oluşur. "Yanlış karar vermiş" olur, "hata yapmış" olur. "En doğru kararları ben veririm, ben asla hata yapmam" imajı bozulur. Mükemmel insan olma, mükemmel hayat yaşama yarışında gol yemiş olur. Bu kafadaki bir insan (ki artık insanların parmakla gösterilecek kadar azınlığı dışında herkes bu kafada) bunu kaldıramaz. Temel beslenme kaynağını kaybeder.

Bu nedenle, isterse sanayiden çıkamıyor olsun, yazılımdan ötürü sorun yaşadığını söylemez. Her şey mükemmel der, yaptırmayan salaktır demeye kadar götürür. Hatta daha ileriye gideyim: Bir insan, forumlarda, yazılım yaptırmaya sıcak bakmadığını söyleyen kişilere devamlı saldırıyorsa, hakaret ediyorsa, eğer kendisi yazılımcı değilse, mutlaka kendi aracına yazılım yapmış ve pek çok sorun yaşamış bir kişidir. Yani, özellikle bildiğiniz, tanıdığınız, dürüstlüğünden emin olduğunuz bir kişi ve bildiğiniz bir araba olmadığı sürece, "ben yazılımlı kullanıyorum, en ufak bir sorun yaşamadım" diyen kişiye şüpheyle yaklaşmanızı öneririm. Çünkü, sorun yaşamış ama mükemmel adam imajı bozulmasın diye bunu söylemiyor olabilir. Kesinlikle böyledir diyerek kimseyi itham etmiyorum ama ihtimaldir diyorum.
 
Son düzenleme:
Bu araçları üreten adamlar daha fazla güç alabiliyorken almadıysa vardır bir nedeni diye düşünenlerdenim, ben otomotiv mühendisi değilim. Ya araca zararı vardır, ya parçaların ömrünü kısaltır, ya çevreyle ilgili kuralları karşılamıyordur vb. En sorun yaşamıyorum diyenler bile şu oldu bunu değişik bu oldu şunu değiştik diye yazıyor zaten her yerde görüyoruz.

Eğer yazılım yaptırmayı düşünürsem de hesap kitap nedir bilen, "1.2tsi mı gel şunu atalım, şu motor mu gel bunu atalım" demeyecek, araca göre kafa yoracak kişilerce hazırlanan, aracı yıpratmayacak bir yazılıma sıcak bakabilirim.

İkinci el işi üstte yazılmış zaten. Ben hangi ellerde ne şekle sokulduğu bilinmeyen bir aracı almak istemezdim, eğer önceden yazılım gördüyse araç bilmek isterdim alıcı olarak, ancak Türkiye burası. Bu ve bunun gibi daha bir çok neden ikinci ele soğuk olmama neden oluyor maalesef.
 
  • Beğeni
Tepkiler: boraata
Benim mantığım stok araçta litre başına 120 beygir şeklinde. Litre başına 120'den daha fazla güç almak için modifikasyona başlamak gerekiyor (intercooler, egzoz, turbo vs.).
Kafam rahat yazılım yapacağım arabalar da, gücün kasıtlı şekilde düşük tutulduğu araçlar olur. İlk aklıma gelen örneklerinden birisi 2.4 d5 volvolar. Bilenler bilir bu motor volvo camiasında dayanıklılığı ile meşhurdur (bu ünite aynı zamanda volvo penta altında gemi ve botlarda deniz motoru olarak kullanılıyor). d5'ler stok olarak 185(2005 model öncesi 160:)) beygir gelir, 2.4 litrenin yanında bu sayılar komik kalıyor. Ama mesela polestar (volvo'nun tuning bölümü) aracın garantisini bozmadan 230 beygire çıkartıyor bu arabayı. Şimdi benim böyle bir arabam olsa, ehil ellerde 250 beygire kadar çıkartsam hiç şüphe olmaz içimde. Tabii bakımları vs. itina ile takip etmek şartıyla.
 
Benim mantığım stok araçta litre başına 120 beygir şeklinde. Litre başına 120'den daha fazla güç almak için modifikasyona başlamak gerekiyor (intercooler, egzoz, turbo vs.).
Kafam rahat yazılım yapacağım arabalar da, gücün kasıtlı şekilde düşük tutulduğu araçlar olur. İlk aklıma gelen örneklerinden birisi 2.4 d5 volvolar. Bilenler bilir bu motor volvo camiasında dayanıklılığı ile meşhurdur (bu ünite aynı zamanda volvo penta altında gemi ve botlarda deniz motoru olarak kullanılıyor). d5'ler stok olarak 185(2005 model öncesi 160:)) beygir gelir, 2.4 litrenin yanında bu sayılar komik kalıyor. Ama mesela polestar (volvo'nun tuning bölümü) aracın garantisini bozmadan 230 beygire çıkartıyor bu arabayı. Şimdi benim böyle bir arabam olsa, ehil ellerde 250 beygire kadar çıkartsam hiç şüphe olmaz içimde. Tabii bakımları vs. itina ile takip etmek şartıyla.
İşin içine polestar vs. girince bakış açım değişir benim de elbette.