Yolcu gözünden Fiat Egea Cross 1.6 MJet

  • Konuyu başlatan Konuyu başlatan Alper45
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi

Alper45

Panpa
2,203
27
Herkese merhaba, bir yakınımın şirket aracı olan Fiat Egea Cross 1.6 Multijet 130 beygir, manuel vites araçla bir günde şehirlerarası 1.5 saat gidiş, 1.5 saat dönüş toplam 3 saat, 1 saat civarı şehir içi olmak üzere, şehir içi + şehir dışı toplam 4 saat civarı bir yolculuk yapma fırsatım oldu. Bu süreç içerisinde araç hakkında oluşan izlenimlerimi size aktarmak istiyorum. Biraz uzunca bir yazı olabilir, şimdiden uyarayım. Aracımızın dış görünüşü aşağıdaki şekilde.

1688133793479.png


Öncelikle araç hakkında biraz bilgi vereyim. Araç 2021 model, Lounge paket üstüne sanırım ek olarak çarpışma uyarıcı, kör nokta sistemi gibi donanımlar eklenmiş hali. Açıkçası aracın ruhsatına bakma fırsatım olmadığı için, paketinin Urban mı yoksa Lounge mu olduğundan tam emin değilim.

İç Mekan :

Genel olarak kalite hissiyatı orta seviyede. Kapı açma kolları açık gri renk plastik, hissiyatı güzel. Kolunuzu dayadığınız yerlerdeki (sanırım)kumaş malzemenin kalitesi yeterli, herhangi bir rahatsızlık hissi vermiyor. Kapı kolunun üst tarafında bulunan plastik ve ön göğüste kullanılan plastik anladığım kadarıyla aynı malzeme ve kalite olarak "fena değil". Karşılaştırma yapacak olursam, 2015 VW Jetta Comfortlineda kullanılan kapı içi ve göğüs malzemesi bu araçtakinden net bir şekilde daha kaliteli diyebilirim. Saklama gözlerini ayrıntılı olarak inceleyemedim, o yüzden aklında net bir şey kalmadı malesef.

1.80 boy ve 85 kilo birisi olarak önde diz ve baş mesafesi olarak hiçbir sıkıntı yaşamadım, arkada da diz ve baş mesafesi olarak herhangi bir problem yok. Gayet yeterli.

Donanım :
Araçta opsiyon olarak alınabilen 10 inç multimedya ekranıyla birlikte hayalet ekran olarak adlandırılan dijital kadran da mevcut.
1688134310888.png
1688134366167.png


Hayalet ekranın animasyon hızı, grafikleri vs. gayet güzel. Herhangi bir göze batan kasma vb.. durum yok. Aynı durum 10 inç boyutundaki multimedya ekranı için de geçerli. Kablosuz Apple Car Play ve Android Auto içeren ekranda CarPlay kusursuz bir şekilde çalışıyor. Ekranın büyük olmasından dolayı Siri, navigasyon ve fizy tek bir ekrandan, herhangi bir menüye girmeye gerek kalmadan yönetilebiliyor. Ekranın grafikleri iyi, animasyon hızı başarılı. Yine boyutundan dolayı, adresinizi seçtikten sonra ekrandan navigasyon takibi çok rahat ve keyifli.

Kör nokta uyarı sistemi güzel çalışıyor, sol/sağ arkanızda araç olup olmamasına bağlı olarak, o yöndeki aynada sarı renkli üçgen biçiminde bir ışık yanıyor. Eğer ki aynada ışık yanarken, o yöne sinyal verirseniz ışığa ek olarak sesli uyarı da yapıyor.

1688138357820.png


Tek yönlü dijital klima mevcut ve 40 derece sıcaklıkta bile gayet güzel soğutuyor. Fan sesi olmadan serin bir şekilde seyahat edebiliyorsunuz.

Kablosuz şarj özelliği mevcut fakat kullanma fırsatım olmadı. Yağmur ve far sensörü mevcut ve geçen ay aynı araçla yağmurlu bir günde yaptığım yolculukta da gördüğüm kadarıyla, ikisi de sorunsuz bir şekilde çalışıyor.

Müzik sistemi normal seviyelerde dinlediğinizde yeterli kaliteye sahip(pek anlamıyorum), radyo çekim gücü Bostanlı sahil civarlarında iyiydi, ara sokaklarda ne olur bilemiyorum. Kol dayama mevcut, içinde göz mevcut ve gözün boyutu fena değil.

Farlar FULL LED far olarak geçiyor. Selektörü hemen hemen her led farda olduğu gibi gayet başarılı, kısa ve uzun farların menzili iyi. Aydınlatması başarılı.

Geri görüş kamerası ve park sensörü mevcut. Kamerayı gece test etme fırsatım olmadı ama, gündüz vakti gayet yeterli bir çözünürlüğe sahip. Park sensörü güzel çalışıyor.

Motor : Bu araba sırf motoru için bile alınabilir. 1.6 multijet motor aracı çoook güzel yürütüyor. Şehir içi sollamalarda, şehirlerarası ara hızlanmalarda filan arabayı kaptırıp götürüyor. Performansını size şöyle anlatayım : 2 litre atmosferik Vectra ile araçta iki kişiyken, klima yokken, rampalarda yer yer 90km/hye kadar düştüğümüz, beşinci vitesten dördüncü vitese atmak zorunda kaldığımız Salihli-Gökçeören yolunda(namı diğer kula rampaları) 4 kişi ve klima açıkken, önümüze araba çıkması haricinde 6.vitesten hiç düşmedik ve araç 120kmnin altına hiç inmedi. Herhangi bir zorlanma belirtisi de göstermedi. Yakıt tüketimi olarak ölçüm yapma fırsatım olmadı ama, yol bilgisayarına göre 34km/h ortalama hızla yakıt tüketimi 8litre/100kmydi ki bu araç sakin kullanılan, gaza dikkatli basılan bir araç değil.

Yalıtım : Rüzgar sesi olarak yanlış hatırlamıyorsam 115kmye kadar filan doğru dürüst rüzgar sesi gelmiyor. 115den sonra ufak ufak rüzgar sesi almaya başlıyorsunuz ama bu ses, rahatsız edici bir ses olmuyor. Motor sesini şehir içinde bir miktar duyuyorsunuz ama rahatsız edici bir boyutta değil. Şehirlerarası seyahat ederken ise uzun şanzıman oranından dolayı 110-120km hızlarda motor sesini neredeyse hiç duymuyorsunuz. Yol gürültüsü olarak pütürlü asfaltta lastik sesi alıyor, boyalardan geçerken ses alıyorsunuz fakat onun dışında, genel olarak şehirlerarası yolların büyük bir kısmını oluşturan kaymak asfaltta ve şehir içinde yol sesi bence gayet az.

Yol tutuş : Araçla şehirlerarası yollarda normalden 15-20km daha hızlı seyahat ettik. Yolcu olarak, virajlara giderken herhangi bir tedirginlik hissetmedim. Süspansiyon olarak sert olarak nitelendirebileceğim bir süspansiyona sahip. Bu sertlik, şehir içindeki çukurlarda nadiren de olsa can sıkıcı olabiliyor. Tabi bu durumda 215/55R17 boyutundaki lastiklerin de muhakkak payı vardır.

Konfor : Şehir içinde sert süspansiyon ve 17" janttan dolayı çukurlarda nadiren de olsa rahatsızlık duyabiliyorsunuz. Beni 1-2 çukurda rahatsız etti açıkçası. Şehirlerarası yolda 1,5 saat seyahat ettim. Bu süreç sonunda koltuklar olsun, süspansiyon olsun, yalıtım olsun herhangi bir rahatsızlık duymadım. Gayet rahat bir şekilde yolculuğumu tamamladım. Ön koltuğun bel desteğini, kavramasını beğendim. Arka koltuklarda da herhangi bir sorun yaşamadım.

Araçla ilgili izlenimlerim bu şekildeydi. Son olarak yolculuğumu yaparken aracın 86 binkmde olduğunu belirteyim ve kapanışı yapayım. Açtığım ilk araç konusuydu, o yüzden kusurlarım olabilir. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Fotoğraf olarak bindiğim araçtan fotoğraf çekmek isterdim fakat vaktim dar olduğu için maalesef çekemedim.
 
Son düzenleme:
Herkese merhaba, bir yakınımın şirket aracı olan Fiat Egea Cross 1.6 Multijet 130 beygir, manuel vites araçla bir günde şehirlerarası 1.5 saat gidiş, 1.5 saat dönüş toplam 3 saat, 1 saat civarı şehir içi olmak üzere, şehir içi + şehir dışı toplam 4 saat civarı bir yolculuk yapma fırsatım oldu. Bu süreç içerisinde araç hakkında oluşan izlenimlerimi size aktarmak istiyorum. Biraz uzunca bir yazı olabilir, şimdiden uyarayım. Aracımızın dış görünüşü aşağıdaki şekilde.

Ekli dosyayı görüntüle 42558

Öncelikle araç hakkında biraz bilgi vereyim. Araç 2021 model, Lounge paket üstüne sanırım ek olarak çarpışma uyarıcı, kör nokta sistemi gibi donanımlar eklenmiş hali. Açıkçası aracın ruhsatına bakma fırsatım olmadığı için, paketinin Urban mı yoksa Lounge mu olduğundan tam emin değilim.

İç Mekan :

Genel olarak kalite hissiyatı orta seviyede. Kapı açma kolları açık gri renk plastik, hissiyatı güzel. Kolunuzu dayadığınız yerlerdeki (sanırım)kumaş malzemenin kalitesi yeterli, herhangi bir rahatsızlık hissi vermiyor. Kapı kolunun üst tarafında bulunan plastik ve ön göğüste kullanılan plastik anladığım kadarıyla aynı malzeme ve kalite olarak "fena değil". Karşılaştırma yapacak olursam, 2015 VW Jetta Comfortlineda kullanılan kapı içi ve göğüs malzemesi bu araçtakinden net bir şekilde daha kaliteli diyebilirim. Saklama gözlerini ayrıntılı olarak inceleyemedim, o yüzden aklında net bir şey kalmadı malesef.

1.80 boy ve 85 kilo birisi olarak önde diz ve baş mesafesi olarak hiçbir sıkıntı yaşamadım, arkada da diz ve baş mesafesi olarak herhangi bir problem yok. Gayet yeterli.

Donanım :
Araçta opsiyon olarak alınabilen 10 inç multimedya ekranıyla birlikte hayalet ekran olarak adlandırılan dijital kadran da mevcut.
Ekli dosyayı görüntüle 42559 Ekli dosyayı görüntüle 42560

Hayalet ekranın animasyon hızı, grafikleri vs. gayet güzel. Herhangi bir göze batan kasma vb.. durum yok. Aynı durum 10 inç boyutundaki multimedya ekranı için de geçerli. Kablosuz Apple Car Play ve Android Auto içeren ekranda CarPlay kusursuz bir şekilde çalışıyor. Ekranın büyük olmasından dolayı Siri, navigasyon ve fizy tek bir ekrandan yönetilebiliyor. Ekranın grafikleri iyi, animasyon hızı başarılı. Herhangi bir kasma, donma vs. söz konusu değil. Yine boyutundan dolayı, adresinizi seçtikten sonra ekrandan navigasyon takibi çok rahat ve keyifli.

Kör nokta uyarı sistemi güzel çalışıyor, sol/sağ arkanızda araç olup olmamasına bağlı olarak, o yöndeki aynada sarı renkli üçgen biçiminde bir ışık yanıyor. Eğer ki aynada ışık yanarken, o yöne sinyal verirseniz ışığa ek olarak sesli uyarı da yapıyor.

Ekli dosyayı görüntüle 42561

Tek yönlü dijital klima mevcut ve 40 derece sıcaklıkta bile gayet güzel soğutuyor. Fan sesi olmadan serin bir şekilde seyahat edebiliyorsunuz.

Kablosuz şarj özelliği mevcut fakat kullanma fırsatım olmadı. Yağmur ve far sensörü mevcut ve gördüğüm kadarıyla ikisi de sorunsuz bir şekilde çalışıyor.

Müzik sistemi normal seviyelerde dinlediğinizde yeterli kaliteye sahip(pek anlamıyorum), radyo çekim gücü Bostanlı sahil civarlarında iyiydi, ara sokaklarda ne olur bilemiyorum. Kol dayama mevcut, içinde göz mevcut ve gözün boyutu fena değil.

Farlar FULL LED far olarak geçiyor. Selektörü hemen hemen her led farda olduğu gibi gayet başarılı, kısa ve uzun farların menzili iyi. Aydınlatması başarılı.

Geri görüş kamerası ve park sensörü mevcut. Kamerayı gece test etme fırsatım olmadı ama, gündüz vakti gayet yeterli bir çözünürlüğe sahip. Park sensörü güzel çalışıyor.

Motor : Bu araba sırf motoru için bile alınabilir. 1.6 multijet motor aracı çoook güzel yürütüyor. Şehir içi sollamalarda, şehirlerarası ara hızlanmalarda filan arabayı kaptırıp götürüyor. Performansını size şöyle anlatayım : 2 litre atmosferik Vectra ile araçta iki kişiyken, klima yokken, rampalarda yer yer 90km/hye kadar düştüğümüz, beşinci vitesten dördüncü vitese atmak zorunda kaldığımız Salihli-Gökçeören yolunda(namı diğer kula rampaları) 4 kişi ve klima açıkken, önümüze araba çıkması haricinde 6.vitesten hiç düşmedik ve araç 120kmnin altına hiç inmedi. Herhangi bir zorlanma belirtisi de göstermedi. Yakıt tüketimi olarak ölçüm yapma fırsatım olmadı ama, yol bilgisayarına göre 34km/h ortalama hızla yakıt tüketimi 8litre/100kmydi ki bu araç sakin kullanılan, gaza dikkatli basılan bir araç değil.

Yalıtım : Rüzgar sesi olarak yanlış hatırlamıyorsam 115kmye kadar filan doğru dürüst rüzgar sesi gelmiyor. 115den sonra ufak ufak rüzgar sesi almaya başlıyorsunuz ama bu ses, rahatsız edici bir ses olmuyor. Motor sesini şehir içinde bir miktar duyuyorsunuz ama rahatsız edici bir boyutta değil. Şehirlerarası seyahat ederken ise uzun şanzıman oranından dolayı 110-120km hızlarda motor sesini neredeyse hiç duymuyorsunuz. Yol gürültüsü olarak pütürlü asfaltta lastik sesi alıyor, boyalardan geçerken ses alıyorsunuz fakat onun dışında, genel olarak şehirlerarası yolların büyük bir kısmını oluşturan kaymak asfaltta ve şehir içinde yol sesi bence gayet az.

Yol tutuş : Araçla şehirlerarası yollarda normalden 15-20km daha hızlı seyahat ettik. Yolcu olarak, virajlara giderken herhangi bir tedirginlik hissetmedim. Süspansiyon olarak sert olarak nitelendirebileceğim bir süspansiyona sahip. Bu sertlik, şehir içindeki çukurlarda nadiren de olsa can sıkıcı olabiliyor. Tabi bu durumda 215/55R17 boyutundaki lastiklerin de muhakkak payı vardır.

Konfor : Şehir içinde sert süspansiyon ve 17" janttan dolayı çukurlarda nadiren de olsa rahatsızlık duyabiliyorsunuz. Beni 1-2 çukurda rahatsız etti açıkçası. Şehirlerarası yolda 1,5 saat seyahat ettim. Bu süreç sonunda koltuklar olsun, süspansiyon olsun, yalıtım olsun herhangi bir rahatsızlık duymadım. Gayet rahat bir şekilde yolculuğumu tamamladım. Ön koltuğun bel desteğini, kavramasını beğendim. Arka koltuklarda da herhangi bir sorun yaşamadım.

Araçla ilgili izlenimlerim bu şekildeydi. Son olarak yolculuğumu yaparken aracın 86 binkmde olduğunu belirteyim ve kapanışı yapayım. Açtığım ilk araç konusuydu, o yüzden kusurlarım olabilir. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ederim. Fotoğraf olarak bindiğim araçtan fotoğraf çekmek isterdim fakat vaktim dar olduğu için maalesef çekemedim.
Elinize sağlık oldukça keyifli bir inceleme olmuş,zevkle okudum :)

Benim özellikle yeni Egealarda dikkatimi çeken en büyük olumsuzluk hayalet ekranı olmuştu,hayalet ekranın özellikle o hızı,devir göstergesindeki o belirsizlik (çizgi olması sebebiyle) benim gözümü çok tırmalamıştı,otopark testinde de görülüyor kasıyormuş gibi bir görüntüsü var sanki ekran tazeleme hızı 10hz gibi,oldukça rahatsız edici bence.Umarım düzeltmişlerdir.

1.6 Multijet yıllardır üzerine ufak geliştirilmelerle üretilen çok başarılı bir ünite ancak performans konusunda da 130 beygirden fazlasını sunduğunu düşünmüyorum,1.6 CRDi ile benzer nitelikte bir motor gibi daha çok hem performans hem tüketim olarak,biraz savurgan bir motor ikisi de.Muhtemelen sizi etkileme sebebi de motorun esnekliği,yüksek torku sayesinde.Şehir içi özellikle bu savurganlıkları çok hissediliyor.

Led far konusunda da merceksiz ledler geldiği için (benim bildiğim) biraz göz alma durumu ve selektörde yavaş kalma durumu olabiliyor.

Ben bindiğimde benim gözüme çarpanlarda bu şekilde olmuştu,özellikle SW versiyonu cidden albenili durduğu için,SUV hiç sevmeyen beni bile etkilemişti.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Alper45
Elinize sağlık oldukça keyifli bir inceleme olmuş,zevkle okudum :)

Benim özellikle yeni Egealarda dikkatimi çeken en büyük olumsuzluk hayalet ekranı olmuştu,hayalet ekranın özellikle o hızı,devir göstergesindeki o belirsizlik (çizgi olması sebebiyle) benim gözümü çok tırmalamıştı,otopark testinde de görülüyor kasıyormuş gibi bir görüntüsü var sanki ekran tazeleme hızı 10hz gibi,oldukça rahatsız edici bence.Umarım düzeltmişlerdir.

1.6 Multijet yıllardır üzerine ufak geliştirilmelerle üretilen çok başarılı bir ünite ancak performans konusunda da 130 beygirden fazlasını sunduğunu düşünmüyorum,1.6 CRDi ile benzer nitelikte bir motor gibi daha çok hem performans hem tüketim olarak,biraz savurgan bir motor ikisi de.Muhtemelen sizi etkileme sebebi de motorun esnekliği,yüksek torku sayesinde.

Led far konusunda da merceksiz ledler geldiği için (benim bildiğim) biraz göz alma durumu ve selektörde yavaş kalma durumu olabiliyor.

Ben bindiğimde benim gözüme çarpanlarda bu şekilde olmuştu,özellikle SW versiyonu cidden albenili duran,SUV hiç sevmeyen beni bile etkilemişti.
Teşekkür ederim hocam, beğenmenize sevindim :) . Hayalet ekrandaki devir göstergesini ilk gördüğümde ben de beğenmemiştim, çizgi çizgi olması tuhafıma gitmişti. Araçta bulunduğum süreç boyunca devir göstergesini hiç görmedim desem yeridir, o yüzden o kısım hakkında bir şey diyemiyorum ama, hız göstergesi olsun, menüler arası geçiş vs. olsun, araçta bulunduğum süreç boyunca hayalet ekrana defalarca kez baktım, aklımdan hiçbir zaman kasıyor diye bir düşünce geçmedi. Ekranın çalışması bana gayet normal geldi. Otopark'ın test ettiği araçla benim bindiğim araçtaki ekran arasında fark da olabilir belki, bilmiyorum.

Bu araç, binek araçlarda şimdiye kadar bindiğim en güçlü dizel araçtı. Üstüne bir de benzinli atmosferik araçtan geçince, muhtemelen sizin de dediğiniz gibi, beni etkileyen kısmı esnekliği oldu. Şirket aracını süren akrabam, kısalar açıkken karşıdan selektör yediğini, karşının gözünü aldığından bir kere bahsetmişti, siz söyleyince hatırladım. Selektörü ben yapmadığım için, far koluyla selektör arasında belli bir süre oldu mu/var mı bilemiyorum maalesef.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: M.Shadows
Eline sağlık kardeşim güzel inceleme.

Yıllardır düşük hacim dizel kullanan biri olarak uzun süreli deneyimimi paylaşmak isterim; küçük hacim dizel motorlar, özellikle kasa ağırlığı - tork gücü dengesi iyi olan araçlarda çoğu kişiye ' çok iyiymiş ya ' efektini yaşatabiliyor. Özellikle yük altında kafan rahat şekilde kullanılabilmesi, bassan da hemen her şartta az yakıyor olması bu etkilenmeyi arttırıyor ki sen düşük hacim dizeller içinde en fazla yakan motora denk gelmişsin. Normal şartlarda psa'nın dizelleri yahut Ford'un kendi 1.5 tdci 300 torklu makinesiyle bu yolcuğu yapsan 34 kmh ortalama hız ile rahat 6.5 litre tüketimi yakalardınız. 1.6 mj motor rakipler arasında en fazla yakanlardan biri.

Özellikle atmosferik motordan dizele geçen, deneyimleyen çoğu kişi bu kullanım pratikliğini hemen kabulleniyor ve etkilenebiliyor. Ama satın alıp uzun vadede kullanmaya başladığında başka eksikler göze batmaya başlıyor. Rölantide ciddi sesli ve titreşimli olmaları, soğukken hiç çekilmiyor olmaları, geç ısınıyor olmaları vb insana ciddi manada batmaya başlıyor. Hele ki aracın km'si ilerledikçe motor kulakları da eskidikçe bu titreşimler daha da artmaya başlıyor. Trafikte mesela 1.vites kalkışlarında 2.vitese geçirene kadar çevirdiğin devirde çok isteksizler. Daha doğrusu şehir içi düşük vites hızlarında bir benzinli araç gibi devir çevirmeyi hiç sevmiyorlar. Bu da gaz pedalına her basışta isteksizlik hissettiriyor sürücüye. Pürüzsüzlüğü alıyor. Yüksek hızlarda, ara hızlanmalarda kısa devir aralığında bolca tork ile bunun nimetini alıyorsun ama dediğim gibi şehir içi hızlarda bu göze batmaya başlıyor özellikle uzun süreli sahiplik durumlarında. Bu motora sahip araçlardan inip turbo benzinli bir motora sahip araca bindiğinde ise gerçekten kıskanıyorsun ve dizel makine iyiden iyiye gözüne batmaya başlıyor. Pürüzsüz devir çevirmeleri, şehir içi kullanımlarında devir çevirmeye istekli olmaları, daha medeni hissettirmeleri cidden seni dizelden soğutmaya başlayabiliyor.

Düşük hacim dizeller kül kedisi hikayesindeki balkabağına dönüşme mevzusu gibi. Önce bir etkileniyorsun sonra saat gece 12'yi bulunca tüm bu güzellikler yok olup gidiyor misali :D

2 litre ve üzeri dizelleri ise, hele hele başarılı bir otomatik şanzımanla kombin edilmişleri bu denkleme katmıyorum tabi ki. Özellikle premium makinelerde bu hacimli dizeller çok medeni ve düşük hacim dizellerin verimliliğini bir adım daha öteye taşıyor. Bunları uzun süre sahiplenmedim ama kullandığım deneyimlerde düşük hacim dizellerde rahatsız olduğum konfor öğelerinin hiç birini yaşatmıyorlar.
 
Son düzenleme:
Eline sağlık kardeşim güzel inceleme.

Yıllardır düşük hacim dizel kullanan biri olarak uzun süreli deneyimimi paylaşmak isterim; küçük hacim dizel motorlar, özellikle kasa ağırlığı - tork gücü dengesi iyi olan araçlarda çoğu kişiye ' çok iyiymiş ya ' efektini yaşatabiliyor. Özellikle yük altında kafan rahat şekilde kullanılabilmesi, bassan da hemen her şartta az yakıyor olması bu etkilenmeyi arttırıyor ki sen düşük hacim dizeller içinde en fazla yakan motora denk gelmişsin. Normal şartlarda psa'nın dizelleri yahut Ford'un kendi 1.5 tdci 300 torklu makinesiyle bu yolcuğu yapsan 34 kmh ortalama hız ile rahat 6.5 litre tüketimi yakalardınız. 1.6 mj motor rakipler arasında en fazla yakanlardan biri.

Özellikle atmosferik motordan dizele geçen, deneyimleyen çoğu kişi bu kullanım pratikliğini hemen kabulleniyor ve etkilenebiliyor. Ama satın alıp uzun vadede kullanmaya başladığında başka eksikler göze batmaya başlıyor. Rölantide ciddi sesli ve titreşimli olmaları, soğukken hiç çekilmiyor olmaları, geç ısınıyor olmaları vb insana ciddi manada batmaya başlıyor. Hele ki aracın km'si ilerledikçe motor kulakları da eskidikçe bu titreşimler daha da artmaya başlıyor. Trafikte mesela 1.vites kalkışlarında 2.vitese geçirene kadar çevirdiğin devirde çok isteksizler. Daha doğrusu şehir içi düşük vites hızlarında bir benzinli araç gibi devir çevirmeyi hiç sevmiyorlar. Bu da gaz pedalına her basışta isteksizlik hissettiriyor sürücüye. Pürüzsüzlüğü alıyor. Yüksek hızlarda, ara hızlanmalarda kısa devir aralığında bolca tork ile bunun nimetini alıyorsun ama dediğim gibi şehir içi hızlarda bu göze batmaya başlıyor özellikle uzun süreli sahiplik durumlarında. Bu motora sahip araçlardan inip turbo benzinli bir motora sahip araca bindiğinde ise gerçekten kıskanıyorsun ve dizel makine iyiden iyiye gözüne batmaya başlıyor. Pürüzsüz devir çevirmeleri, şehir içi kullanımlarında devir çevirmeye istekli olmaları, daha medeni hissettirmeleri cidden seni dizelden soğutmaya başlayabiliyor.

Düşük hacim dizeller kül kedisi hikayesindeki balkabağına dönüşme mevzusu gibi. Önce bir etkileniyorsun sonra saat gece 12'yi bulunca tüm bu güzellikler yok olup gidiyor misali :D

2 litre ve üzeri dizelleri ise, hele hele başarılı bir otomatik şanzımanla kombin edilmişleri bu denkleme katmıyorum tabi ki. Özellikle premium makinelerde bu hacimli dizeller çok medeni ve düşük hacim dizellerin verimliliğini bir adım daha öteye taşıyor. Bunları uzun süre sahiplenmedim ama kullandığım deneyimlerde düşük hacim dizellerde rahatsız olduğum konfor öğelerinin hiç birini yaşatmıyorlar.
Teşekkür ederim hocam, beğenmenize sevindim. :) Açıkçası 34km/h ortalama hızda diğer dizellerin ne yaktığı hakkında herhangi bir bilgim olmadığı ve aracı kullanan kişi gaza basmaktan hiç çekinmediği için 8 litre ortalama, siz bunu yazana kadar, bana çok fazla gelmemişti. Dizel motorun saydığınız eksilerini yazmamış/görememiş olmamın iki sebebi olduğunu düşünüyorum. Birincisi hiç dizel araç sahibi olmamış olmam, ikincisiyse bu incelemenin yolcu gözünden yapılmış olması. Açıkçası 1.6 MJet bile rampalarda, sollamalarda beni bu kadar etkilediyse, 320d'ye filan binsem ne düşünürüm hiç bilmiyorum :D

Olumsuz kısımlar konusunda, rampalı/düz/şehir içi ve dışı yollarda bir süreliğine yine yolcu olarak tecrübe ettiğim 1.4 TSI DSG 125ps Jetta deneyimimi düşündüğüm zaman pürüzsüzlük, medeni hissettirme ve devir çevirme istekleri konusunda size katılıyorum. Düşününce evet, 1.6 mjet gerçekten güzel ama, turbo benzinlinin devir genişliği, sessizliği ve pürüzlüğü de ayrı.
 
Son düzenleme:
  • Beğeni
Tepkiler: Cenk
Teşekkür ederim hocam, beğenmenize sevindim. :) Açıkçası 34km/h ortalama hızda diğer dizellerin ne yaktığı hakkında herhangi bir bilgim olmadığı ve aracı kullanan kişi gaza basmaktan hiç çekinmediği için 8 litre ortalama, siz bunu yazana kadar, bana çok fazla gelmemişti. Dizel motorun saydığınız eksilerini yazmamış/görememiş olmamın iki sebebi olduğunu düşünüyorum. Birincisi hiç dizel araç sahibi olmamış olmam, ikincisiyse bu incelemenin yolcu gözünden yapılmış olması. Açıkçası 1.6 MJet bile rampalarda, sollamalarda beni bu kadar etkilediyse, 320d'ye filan binsem ne düşünürüm hiç bilmiyorum :D

Olumsuz kısımlar konusunda, rampalı/düz/şehir içi ve dışı yollarda bir süreliğine yine yolcu olarak tecrübe ettiğim 1.4 TSI DSG 125ps Jetta deneyimimi düşündüğüm zaman pürüzsüzlük, medeni hissettirme ve devir çevirme istekleri konusunda size katılıyorum. Düşününce evet, 1.6 mjet gerçekten güzel ama, turbo benzinlinin devir genişliği, sessizliği ve pürüzlüğü de ayrı.
Hani bunları yazdım ki dizel insanı önce bir afallatır, sahip olmayı istetir sonra uzun kullanımda takke düştü kel göründü durumu olur. O yüzden bu büyüye kapılıp dizel alacağım demeyesin diye diyorum :D

Bizim ailede de 1.4 125'lik jetta var dsg ile beraber ikisini her tecrübe ettiğimde benzinli motorun o hafiflik, pürüzsüzlük ve medeniyet hissini daha çok özlüyorum. Dizele sahipsen özletir yani emin ol :D

2 litre ve üzeri hacimdeki dizeller ise premiumlarla birlikte tam bir rüya diyebilirim. Onları böyle uzun yolculuklarda deneyimleyebilsen bizim bu kullandığımız düşük hacim dizellerin, uzak doğu pazarlarına satılan chery gibi araçlara benzer hisler verdiğini görebilirsin. O motorlardan sonra bunlar gerçekten basit hissettiriyor.
 
  • Beğeni
Tepkiler: Alper45
Elinize sağlık. 1.6mjet hiç ilgimi çeken bir motor değildir ama motor dışındaki değerlendirmeleriniz benim için çok değerli, teşekkür ederim. Zira kendisi radarımda olan bir araç. =)
 
  • Beğeni
Tepkiler: Alper45
İlk mesajıma yazmayı unuttuğum, yol tutuş konusunda bir şeyi daha ekleyeyim :
Araçla İzmir-İstanbul otoyolu Akalan sapağı civarlarında 142-143 km/h'ye kadar çıktık, 140'a çıktığınızı az da olsa belli ediyor ama kesinlikle tedirgin etmiyor.
 
  • Beğeni
Tepkiler: UCY