Ruhsar: Opel Insignia 2.0 CDTI Edition Elegance

Yorumlarınız süper ancak biraz üsluba dikkat etmek lazım arada argo kaçıyor seviye dalgalanıyor ama tespitlerinizi yorumlarını son derece gerçekçi bulduğumu ve keyifle izlediğimi belirteyim. Araçla ilgili bir kaç noktayı ben de yorumlamak isterim. Branşım Almanca o yüzden dışarıyla ilişkim var Alman otomobilleri malumunuz sektörün lokomotifi ancak oradaki algı şu; Parası olan için burada mercedes, bmw, audi ne ise orada da aynısı yani orada da bu araçlar pahalı ve yürütme maliyetleri yüksek o yüzden disiplinli üretimin bir neticesi olan alman ekolüne güvenen, tercihini en iyisini alamasa bile alternatif yerlilere yöneltir. Opel için almanların yakıştırması sağlam bir dikiş makinası gibidir. Genelde emekliler dar ve orta gelirliler ve acemilerin tercih ettiği bir markadır. Yağına suyuna bak uzun yıllar hizmet eder ama siz de biliyorsunuz ki kalite her zaman pahalı dolayısıyla kalite zaafları opelde her dönem olmuştur. Mesela yakın tarihe kadar en kronik sorun paslanma idi. Oysa 1998-2002 arası üretilen E kasa mercedeslerde de inanılmaz bir paslanma sorunu vardı. Aracın arka kapısını açıp cam çerçevesinin üstündeki yalıtım fitilini kaldırdığınızda 5 yaşındaki bir araçta eski modeline göre 20 yılda bile görülmeyen ciddi paslanma sorununa çözüm bulamamıştı. Neyse 1991 de yerli olan vectra A da yüksek hızlarda fazlaca yumuşak kalıp sürücüyü tedirgin eden direksiyon vectra B serisinde bile tam bir kamyona direksiyonuna dönüşmüştü ama her zaman hissiz olmuştur. Direksiyonla ilgili tenkit kesinlikle yerinde. Ancak elegant veya edition versiyonlarına standart sunulan 215 55 17-225 50 17 lastik konforlu bir lastik ancak üst versiyonlarda veya opsiyon olarak sunulan 245 45 18 veya 245 40 19 gibi ebatlarda süspansiyon ve direksiyon inanılmaz sertleşiyor tabiri caiz ise gebe kadının çocuğunu düşürecek bir sertliğe ulaşıyor. Kalite zaafları malumunuz tuttuğunuzun elinizde kalması özellikle güneşliklerin aşırı kırılgan yapıları kalite hastalığının bir tezahürü. Eşdeğer model passatla mukayese bence doğru zira WV grup ta da kalite algısı opelden çok yüksek değil. Ancak biz de mercedes muamelesi görüyor. 130 luk modelde opel inanılmaz damping yapıp ithalatı durdurmuştu rakamı hatırlamıyorum ama bir alt sınıf fiyatlarına kaçırılmayacak bir fırsattı. Ama keşke 190 lık değil de 160 lık cosmo donanımlı bir modeli en iyi, daha donanımlı ve daha iyi rakibi c5 2.0 163 ile test edebilseydiniz harika olurdu. En azından malum iki farlık ekol, kalite mukayesesi olurdu. Tüketim konusunda tek eleştirim ise 2.0 litrelik hiç bir dizelin hacim ve taşıdığı kütle büyüklüğü ile düşük tüketim değerlerine ulaşamayacağıdır ama dip gazda ne kadar müsrif oldukları da aşikar. İstanbul gibi dur kalk trafiğinin çok yoğun olduğu bir kentte 1600 kiloluk bir kütleyi hareket ettirmek için 7.8 litrelik bir değerin makul olduğu kannatindeyim aksi halde 1.6 litrelik turbo versiyonun aynı koşullardaki tüketim değeri, arkanıza tanker bağlamanıza sebep olacak türde olacaktır. Tasarım göreceli bir kavramdır ama passatın durağan geleneksel ama sıkıcı tasarımına göre genel olarak uyumlu dikkat çeken özgün bir tasarımı var. Estetik kaygıların sonucu şekillendirilen tasarım gereği içerisi passat kadar ferah ve geniş değil. Sözün özü insignia bugün makyajlı versiyonuna rağmen hala dikkat çeken, makul rakamlara ikinci eli alınabilecek rağbet gören bir model.