Haberler

Bugatti Veyron’da sona yaklaşıyor




Bugatti’nin özel serilerinin sonu gelmiyor. Özel seri furyasına son eklenen model ise “Veyron Grand Sport Vitesse Ettore Bugatti special edition”.

Bugatti tarihindeki önemli isimleri ölümsüzleştirmek için çıkarılan ve Jean-Pierre Wimille, Jean Bugatti, Meo Costantini, Black Bass, Rembrandt Bugatti gibi isimlerden izler taşıyan modellerin oluşturduğu “Les Légendes de Bugatti” serisinin son onur konuğu ise Ettore Bugatti.

“Les Légendes de Bugatti” serisinin bütün modelleri her ne kadar bir birinden lüks ve özel olsa da Ettore Bugatti’nin şirketin kurucusunun olması “Ettore Bugatti special edition”ın bugüne kadar üretilmiş en lüks ve özel Veyron olmasında etkili olmuş. El emeği ile üretilen fırçalanmış ve cilanmış kaput, koyu mavi karbon fiber parçalar, özel üretim jantlar, kahverengi buzağı derisinden koltuklar ve platin kaplamalı dans eden fil amblemi ile “Ettorre Bugatti special edition” Rolls Royce tadında bir Bugatti.

Tüm bu özel süslemeler ve görüntünün altında ise diğer Veyron’lardan bildiğimiz 8 litrelik 4 turbolu 1200 PS gücünde ve 1500 Nm tork üreten W16 motor var. 7 ileri çift kavrama şanzıman ile gücünü aktaran canavarın 0-100km/s hızlanması ise 2.6 saniye ve kim öyle gitmek ister bilinmez ama tavanı açıkken 408.84km/s’lik maksimum hıza sahip.

Bugatti cephesindeki haberler bunun ile bitmiyor. Şirketin başkanı Wolfgang Dürheimer daha önceden açıkladıkları gibi Veryon’da sona yaklaştıklarını müşterilerin beğenisine sundukları sadece 20 adet Veyron’un kaldığını ve 450. Veyron’dan sonra yeni jenerasyon için hazırlıklara başlayacaklarını açıkladı.

Dürheimer konuşmasında hedefler konusunda çok açık olmasa da Veyron’un tahtını sallandıran rakiplerinin çok ilerisinde olacak ve otomotiv dünyasındaki hız krallığının tartışmasız yeni kralı olacak bir model ile döneceklerini belirtti.

Şimdilik Pagani gibi bu son dedikten sonra yeni seriler ile geleceğe benzemeyen Bugatti’nin yeni canavarını tüm otomotiv dünyası merak ile beklemeye başladı.

Utku Ulaş Tekin

Dört yaşımdayken babamın aldığı benden bir kaç ay büyük olan 92 model Renault Spring ile başladı tüm bu macera. İnsanların kullandığı hareket eden nesnelerin keşfine başlıyordum. Yaşım ilerledikçe daha da artan bir heyecan oldu bu nesneler içimde. Sonradan bu nesnelerin aslında nesne olmadığını, sadece otomobil tutkunu olan insanlar tarafından görülebilen ruhları olduğunu keşfettim. Fakat sıkıntı bu ruhları görebilen diğer insanları bulmaktı. Arayışın son bulduğu durak ise Otopark.com oldu.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu