Aşırı beslemeli düşük hacimli turbo motorlar, çift kavramalı otomatik şanzımanlar, elektronik sistemler… Son yıllarda bu kadar kısa sürede otomobil sektörünün yönü ne kadar hızlı gelişti öyle değil mi? Sürüş zevkiyle anılan markalar bile bu gelişmelere duyarsız kalmadı, çoktan modaya uydu. Birçoğu hayatımıza kolaylık getirdi, gündelik sürüş hayatımızda rahatlık sağladı. Peki sürüş zevkini, o mekanik hissi, samimiyeti törpülemediler mi? Ne yazık ki öyle. Bugün belli başlı sürüş zevkine önem veren bazı köklü firmalar gelenek ile modernlik arasında ince bir ipin üstündeler. Çıkardıkları bazı modeller o eski zevki, isteği sürücüye yansıtabiliyorken bazı modelleri oldukça yapay ve hissiz.
Ünlü İngiliz otomobil devi Aston Martin ise otomobil sevelerin kalbini çalacak cinsten bir adım atıyor. İleride üretilmesi beklenen yeni V12 motorlu bir modelinde manuel şanzıman kullanacak. Köklerine şu sıralar en bağlı olduğu dönemlerden geçen Aston Martin yaptığı bu hamleyle bardağın dolu tarafından bakarak belki de diğer süperspor otomobil üreticilerine, performans, sürüş zevkine önem veren markalara da bu teknoloji sistemleri rüyası ve döneminde mesaj vermiş olabilir.
Gaydon’lu üreticinin yeni CEO’su Andy Palmer bugüne kadar ürettikleri motor bloklarından kurtulmak için aceleleri olmadığını söyledi. Yani VH mimarisindeki V12 motorların geliştirilmeye devam edeceğini, 6 ileri manuel şanzımanın da yanında geleceğini söylememek içten bile değil.
Mercedes-AMG işbirliğinde geliştirdikleri yeni çift turboşarjlı V8 motorun kaputun altına girmesine daha yıllar varken bu dönemi boş geçirmek istemeyen Aston Martin DB9’un yerine geçecek bir modeli tüketiciyle buluşturacak ve bu modele, uzun süredir markaya hizmet veren VH platformundaki 6.0 litrelik V12 motor güç verecek.
Palmer VH platformu hakkında: “Zamanının çok ötesinde bir otomobil platformundan bahsediyoruz. Yıllardır hizmette olan bu platform bugün bile modüler mimarisiyle harika işler çıkarabiliyor. MQB ile bazı diğer markalar bu adımı yeni atmaya başlamışken VH ile geldiğimiz bu uzun yol bizim için gurur verici. Çıktığı günden bugüne kadar katedilen mesafeye baktığımızda inanılmaz bir gelişme süreciyle karşı karşıyayız. İstediğimiz ayarlarda otomobilleri bu platformda üretebilmek harika bir yol.” dedi.
Palmer’a göre platform ve motorlar gelenekçi yapısını sürdüren tek elementler değil. Ferrari ve Lamborghini gibi köklü otomobil üreticileri bile manuel şanzımanı raflara kaldıralı yıllar olmasına rağmen, Porsche’nin 911 GT3 ve GT3 RS gibi modellerinde sadece PDK şanzımanını kullanmasına oldukça yakınan Palmer; Aston Martin’in üçüncü pedaldan vazgeçmeyeceği konusunda oldukça ısrarlı görünüyor. Tabii bu sözleriyle acaba artık sadece manuel şanzımanla mı bu yeni model satılacak sorularını da cevaplayan markanın patronu çift kavramalı otomatik şanzıman çözümlerini de tüketiciye önereceklerini söylüyor.
Bu gelişmeler bir yana Aston Martin’in emisyon koşullarına biraz daha ayak uydurması gerekiyor ne yazık ki. Çevre dostu modelleri bu sıralar neredeyse hiç görmez olduk. Bu seneki Cenevre Otomobil Fuarı’nda tamamen elektrikli DBX konseptini tanıtarak bu yakınmalara da cevabını eksik etmeyen Aston Martin Vulcan ile de silahlarını kabzasında hazır tutuyor.
Palmer, Lagonda ile markanın sedan modele olan ihtiyacını doldurduklarını belirtti ve Roll Royce yıllık satış hedeflerinin de 4.000’den 7.000’e çıkarmayı planladıklarını paylaştı. CEO, Bentley hakkında bir bilgi paylaşımı yapmadı.
