Hyundai Assan, yılın ikinci yarısındaki yeni model atağına makyajlı i20 ile devam ediyor.
İlk kez 2008 yılında satışa sunulan i20, Hyundai’nin en başarılı modellerinden biri ve aynı zamanda Türkiye’de üretilerek 40’tan fazla ülkeye gururla ihraç ediliyor. Makyajlı i20, kalitesi, güvenilirliği ve pratikliği sayesinde Hyundai’nin Avrupa’daki satış başarısına önemli bir şekilde yardımcı oluyor. Markanın B segmentindeki iddialı bir modeli olan i20, Avrupa’da olduğu gibi ülkemizde de en çok satan modellerden biri olarak markanın pazar payına katkıda bulunmaya devam ediyor. Yeni i20, güncellenmiş zarif ve sportif tasarımın yanı sıra kapsamlı bağlantı ve güvenlik özellikleri de sunarak aileler için son derece iyi bir alternatif.
Zarif ve sportif tasarım
Yeni i20, hem dış hem de iç mekanda orantıyı, mimariyi, stili ve teknolojiyi uyumlu hale getiren duygusal ve dinamik bir stile sahip. B segmentinin en başarılı ilk üç modelinden biri olan i20, alçak tavan profili ve uzun dingil mesafesi sayesinde bu sportif duruşunu makyajlı versiyonda da korumaya devam ediyor.
Yan taraftaki cesur karakter çizgisi ve benzersiz C sütunu tasarımı, otomobile çekici bir görünüm katıyor. Bu arada iç mekan, kokpit içinde havadar bir his uyandırırken aynı zamanda bir heykeltarış elinden çıkmış gibi çekici görünüyor. Tasarımın öne çıkan özelliklerinden biri de yüksek ve çıkıntılı gösterge panelini kaplayan yatay kanatlar. Buradaki dinamik oranlar, aynı zamanda kabin içindeki ferahlığı ve görünürlüğü de artırıyor.
Hyundai i20, makyaj operasyonunda yeni bir ön tampona yer veriyor. Ön tamponun yeni şekline ek olarak makyajla beraber değişen radyatör ızgarası da daha sportif bir görünüm sunmaya başlıyor. Önceki nesilde ızgarada bulunan Hyundai logosu, 2D olarak tamponun orta üst kısmına taşınıyor. Arka tarafta da yeniden tasarlanmış bir tampon ve benzersiz bir arka lamba tasarımı bulunuyor. Yeni tasarlanmış 16 ve 17 inç jantlar da makyajla beraber gelen yeni donanımlar.
Yeni i20’nin tasarımındaki alçak tavan profili ve uzun dingil mesafesi, mevcut sportif duruşunu koruyor. Bu özellikler, hava direncini azaltarak aracın aerodinamiğini geliştiriyor ve bu da yol tutuşunu iyileştirirken aynı zamanda yakıt verimliliğini artırmış oluyor. Dinamik ışık imzası, Z şeklindeki LED arka lambalarla birlikte cesur görünümünü vurguluyor. Yeni i20, kompakt B segmenti boyutlarına rağmen kullanıcılarına bol miktarda saklama gözleri ve 352 litrelik bir bagaj hacmi sunuyor. Bu hacim, arka koltuklar katlandığında 1.165 litreye kadar çıkabiliyor.
Yeni Hyundai i20, sekiz dış renk seçeneğiyle sunuluyor. Makyajlı versiyonda bu renklerin üç tanesi tamamen yeni. Meta Mavi Sedefli, Bulut Gri Sedefli ve Lime Sarı Sedefli gibi renkler, araca hem dinamizm hem de daha şık bir görsellik kazandırıyor.
Yeni i20, sınıfının en iyisi, yüksek teknoloji kolaylık özellikleriyle yine sınıfının en iyi bağlantısını sunuyor. Model, standart 4,2 inç LCD gösterge ekranı, önde ve arkada bulunan USB type-C bağlantılarıyla dikkat çekiyor. Standart 8 inçlik multimedya bilgi eğlence ekranı, Apple CarPlay ve Android Auto gibi popüler olan özellikleri de sunmaya devam eden i20, akıllı cep telefonları için kablosuz şarj pedine sahip.
Yeni i20, 2023 model makyajlı versiyonda artık daha güvenli ve donanımlı olarak karşımıza çıkıyor. Hyundai Smart Sense güvenlik özellikleriyle donatılan otomobil, çok çeşitli aktif güvenlik ve gelişmiş sürüş yardımı özellikleriyle öne çıkıyor. Yeni i20, sınıfındaki en kapsamlı güvenlik paketlerinden birine sahip ve en yüksek Avrupa güvenlik standartlarıyla uyumlu olarak üretiliyor. Akıllı Hız Sabitleme Asistanı başta olmak üzere, ileri seviye Çarpışma Önleme Asistanı (FCA), artık bisikletlileri de içeriyor. FCA, öndeki engellerin veya seyir halindeki potansiyel kazaların tespit edilmesine ve önlenmesine yardımcı oluyor. Şerit Takip Asistanı (LFA) ise aracın mevcut şeritte kalmasını sağlıyor. Sürücü Uyarı Asistanı (DAW) ise seyir halinde sürücünün yorgunluğunu tespit ederek görsel ve işitsel olarak uyarı vererek olası kazaların önüne geçmeye çalışıyor.
Manuel, otomatik ve DCT olarak üç şanzıman seçeneğine Yeni i20, benzinli yakıt tipiyle yine üç adet motor seçeneğiyle satışa sunuluyor. Sürücülerin tüm ihtiyaçlarını rahatlıkla karşılayan bu motorlar aynı zamanda daha verimli bir sürüş sağlıyor. Ayrıca, makyajlı versiyonda geliştirilmiş sürüş ve yol tutuşunun yanı sıra artan direksiyon hakimiyeti becerisi de öne çıkan bir diğer yenilik. Hyundai i20, giriş seviyesi olan Jump donanım seviyesinde 1,2 litrelik MPi 4 silindirli motor sunuyor. Atmosferik motor, 84 beygir güç üretirken sadece beş ileri manuel şanzımanla kombine ediliyor.
Yeni i20’nin bir diğer benzinli motor seçeneği olan 1.4 MPI ünite ise 100 PS maksimum güç sunarken 6 ileri otomatik şanzımanla eşleştiriliyor. Daha fazla performans isteyenler için 1.0 T-GDI motoru da sunan Hyundai i20, bu ünitede “Sürekli Değişken Valf Süresi (CVVD)” teknolojisine yer veriyor. CVVD teknolojisi, motor performansını ve yakıt verimliliğini optimize ederken aynı zamanda çevre dostu. Valf kontrol teknolojisi, sürüş koşullarına göre valfin açılma ve kapanma süresini düzenliyor. Koşullara bağlı olarak sürüş sırasında valfin açılma süresini değiştirebilen tek sistem olarak i20’ye ayrı bir güç katıyor. Bu motor seçeneği ise 7 ileri çift kavramalı DCT otomatik şanzımanla birlikte geliyor.
Jump, Style ve Elite olmak üzere, üç farklı donanım seviyesine sahip olan Yeni i20, ülkemiz pazarında 860.000 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunuluyor.
Araç bakarken Hyundai bayisine gittim. i20 de ciddi araç listemdeydi. Ama 1.0 t-gdi motoru getirmiyorlar bile. Elit pakette bile sadece 1.4 mpi motoru getiriyorlar.
Marka fanlığım yoktur biliyorsunuz. Aldığım en iyi mal veya en iyi tercih benimdir diyecek bir anlayışım da yok. Ama yine uygun fiyatlı olup doğru düzgün turbo beslemeli motora sahip güzel de şanzımanlı rakipleri varken piyasada o kadar çok dolu paket 1.4 i20 görüyorum ki hayret ediyorum. Abi 1 milyon lira veya küsür neyse artık para veriyorsun. Niye atmosferik alıyorsun ? Aklıma gelen tek ama tek ihtimal; uzun ömürlü olur ondan alalım mantığı.
Gerçekten inanılır gibi değil,istediği kadar uzun ömürlü olsun bu devirde ekonomi ve ömür haricinde hiçbir esprisi yok,kaldı ki yeni nesil motorlar da artık 200-300 bini çıkarıyorlar.Bu motor 1 milyon km dayansa ne olur,kullanıcının böyle bir beklentisi yok ki.Fabrika çıkışlı LPG’li getirseler çok daha mantıklı olur o da yok.
Aynı şeyi yeni kasa Elantra ya da yaptılar,en rekabetçi arabalarını adamlar 1.6 atmosferik motorlar getiriyorlar.1.0 T-GDi getirsene,1.4 T-GDi getirsene,1.6 CRDi getirsene,hibrit yap elektrikli getir.Tamam 1.6 yı da fabrika çıkışlı LPG’li getir yok satsın,ama yok illa mecbur bırakacaklar,ne saçma iş.
Turbo’nun kullanım şartlarına uyulduğunda zaman ömür konusunda hiç bir sorun yaşanacağını düşünmüyorum. Bilinçsiz bir kullanıcı turbolu, turbosuz her araçta ömür sorunu yaşar.
Kia ve Hyundai’nin B ve A sınıf araçlardaki bu motor tercihinin hiç bir mantığı yok ! Son 3 yılda ne getirsen satılıyordu nede olsa …
Turbo beslemesi olmayan bir araç yakıt sarfiyatından başka bir şey değil.
Ama işin ilginç yanı satıyor da. Kafamı nereye çevirsem mutlaka i20 görüyorum. Öyle boş paketler de değil elit donanım falan hepsi yani. Tabi 1.4 motor sayesinde fiyatları biraz daha uygun tutabilmişler. Mesela orta donanım elegance 1.2 T 100 hp eat 8 Corsa ile full donanım 1.4 otomatik i20 aynı fiyat. Muhtemelen de insanlar orta donanım, full donanım ikilemine giriyordur. Özellikle bana motor gücü gerekmez diyenler.
Bunun en büyük nedeni 2013’ten beri üretilen,çok güvenilir ve çok rafine bir motor üretmiş olmaları.Daha önce de söylemiştim,bu motor güncel atmosferik motorlar arasında teknolojisi en iyi olanlardan,hem VIM sistemi olsun hem çift fazlı ikili subap zamanlaması olsun,hem çelik subap olması olsun,hem Euro 6 olması olsun epey güncel sayılır.Tabii bunların hiçbiri turbo kadar önemli ve gündelik farka yansıyan şeyler değil.İnsanların bu motoru tercih etmesinin sebebi bence kesinlikle LPG uyumu ve ne yaparlarsa yapsınlar motor ömrünün 500 bin km götürebilir olması.Üstelik bakım onarım maliyetleri de oldukça düşük,parçalarının çok yaygın olmasıyla beraber maliyetleri de çoğu zaman uygun oluyor.Bir atmosferik hateri ve aynı zamanda bu motoru kullanan biri olarak,bu motorla epey iyi dikiş tutturdular diyebilirim,zaten taksilerden de görüyoruz.
Ancak yine söylüyorum,bu motor asla ilk planda olmamalı,daha düşük donanım seviyesinde,turbolu motorlara daha ucuz bir alternatif olarak gösterilmesi şart bana kalırsa.Bu zamanda turbo motorların yapamayıp atmosferik motorların yaptığı uzun ömür dışında hiçbir şeyleri yok.Fabrikanın yapacağı en iyi şey bu motora doğuştan LPG getirmesi olurmuş.Türk halkına en iyi hitap edebilen motorlardan biri,LPG olması şartıyla.
Mk4 Focus’ta da en çok satanlardan biri 1.5 atmosferik olan motor. Kesinlikle lpg ile gelmesi gerekirdi çünkü ben 1.4 motoru alıp kendim sonradan lpg dönüşümüyle uğraşmak istemem. Onun ayarlaması, bilmem nesi falan uğraşmam. Madem atmosferik motorla geliyorsun o zaman bu dönüşümü garantili olarak ya kendin servislerde yap ya da sıfırdan öyle ver müşteriye. Ama dediğim gibi fiyat uygunluğu + donanım zenginliği insanları bu yöne çekiyor. Clio’da da mesela 1.0 turbo var ama atmosferikten farkı yok. Motorda tork yok çünkü. Ama fiyatı uygun işte. Distribütörler bu işi iyi çözmüş ki hem i20 hem clio bayağı sattı.
Yine de dediğin gibi bizlere göre değil. En azından üst pakette 1.0 t-gdi sunulması gerekirdi. Orta ve alt pakette 1.4 mpi motoru yine sun ama en azından lpg’li yap ki bir anlamı olsun. Çünkü bu motorun da youtube’dan izlediğim kadarıyla turbo benzinlilerden pek aşağı kalır bir tüketimi yok sakin kullanımlarda.
1.0 TCe bence de ölü olarak doğmuş bir motor,gerçekten tüketim konusunda da performans konusunda da turbo gibi değil,bir de üstüne CVT şanzıman eklenince iyice performans hissiyatından yoksun olmuş ki tork konvertörlü şanzıman olsa tüketim daha da uçardı.
Tüketim konusunda Hyundai’nin 1.4 motoru I20’deki şanzıman tarafından törpüleniyor tüm mesele bu abi,normalde de çok az yaktığını söyleyemeyiz ancak manuel viteslerde 5-6 litrelerle gezmek gayet kolay.I20 öncelerde 4 ileri şanzımanla geliyordu,o daha da felaketti,6 ileri şanzıman ile gelince bir tık performansı daha arttı ancak bu motora en uygun otomatik şanzıman her zaman CVT oldu.
Benim araçta CVT var mesela,hatta özellikle bu motor için üretilmiş bir CVT,tüketim konusunda şanzımana alıştıktan sonra kesinlikle I20’deki şanzımana göre daha az yakıyor.E motordan performansta bekleyen yok,koysana şu şanzımanı I20’ye ? Koymadıkları için yıllarca I20 o ilkel 4 ileri şanzımanla satılmaya devam etti,ne performans ne ekonomi hiçbiri yoktu.Kasası daha eski Accent Blue’ya ise 2013 sonlarında CVT koydular.
O yüzden atmosferik motorların kurtarıcısı CVT’dir bana göre,düşük hacim atmosferikten zaten performansta beklemediğimize göre otomatik şanzımanlar arasında bu motorlara en uygunu CVT diye düşünüyorum.
Zaten bir motorun ister istemez performans sunma gibi bir iddiası yoksa en azından yakıt tüketimi ekonomisi sunabiliyor olması gerekiyor. Bu noktada hangi şanzıman buna uygunsa onun koyulması gerekiyor. Eğer bir motor her ikisini veya ikisinden birini gerektiği kadar sunamıyorsa orada mantıksızlık var demektir. Dediğin gibi ekonomi sunabilecekse, motorun potansiyelini cvt karşılıyorsa onun koyulması gerek. Ama hadi koymadın, 6 ileri tk ile devam ettin, o zaman en azından fabrika çıkışlı lpg tercihi sunulması gerekiyor. Dediğim gibi ben araç alırken elantra ve i20’ye de baktım. Ama motor – şanzıman ikilisi ve performans – tüketim konusunda hiç elle tutulur bir yanını bulamadığım için geçemedim. 1.0 t-gdi olsaydı tercih etme ihtimalim olacaktı. Bakalım belki ilerleyen zamanlarda makyajlı i20’de tekrar getirirler.