Eski otomobilleri özleten 10 şey
Teknolojinin gelişmesi, artan güvenlik standartları derken; eski otomobillerden beğendiğimiz bazı detaylar maalesef günümüze ulaşamıyor. Gelin hep birlikte bunlardan ele aldığımız 10 tanesine göz atalım.
1- Katlanır ön farlar
Eskinin özlediğimiz detaylarının başında gelen katlanır farlar, zamanında bir çok spor ve binek otomobilin vazgeçilmeziydi. Günümüzde aerodinamik sorunlar ve güvenlik nedeniyle tercih edilmese de, tarihin kült otomobillerinde varlığını koruyan bir detay.
2- İnce A sütunları
Zamanında otomobilin her yerine tam anlamıyla hakim olmamızda büyük payı olan bu nimetin eksikliği de günümüzde güvenlik nedeniyle buna da elveda demek zorunda kaldık. Bazı otomobillerde bunun eksikliğini A sütununa eklenen camla kapatmaya çalışsalar da, sinir bozucu olduğu gerçeği maalesef değişmiyor.
3- Manuel vites
Eski birçok otomobilde, motor gücünü tekerleklere aktarabilmek için manuel şanzımanlar kullanılırdı. Manuel şanzımanın neden daha iyi olduğunu zaten biliyorsunuz; otomobille daha iyi bağ kurmamızı ve daha hisli bir sürüş yapmamızı sağlıyor. Günümüzde otomatik şanzıman teknolojisi günden güne gelişip verimliliğiyle ve hızıyla manuel şanzımanları gölgesinde bıraksa da, bu bahsettiğimiz sürüş zevki neden birçok ‘petrolhead’in manuel şanzımanlı otomobil seçtiğini açıklar nitelikte.
4- Sökülür (T-Top) tavanlar
Zamanının estetik dendiğinde akla gelen detaylarından birisi olan T-Top yani sökülüp takılabilen tavanlar aynı zamanda otomobilin farklı bir görünüme sahip olmasını da sağlıyordu. Sökülür tavanla ikisi bir arada otomobil sahibi olsanız da, günümüzde bu da güvenlik standartları nedeniyle kendisine listemizde yer buluyor.
5- Basit, düzenli iç mekanlar
Yeni bir otomobilin içine bindiğinizde, sizi 50’den fazla tuşla beraber birsürü ıvır zıvırlı bir iç mekan karşılıyor. Günümüzde bunu engellemek, gelişen teknoloji sayesinde pek de mümkün olmasa da orta konsolda kullanılan dokunmatik ekranlarla bir nebze tuş kalabalıklığı azaltılmaya çalışılıyor. Peki böyle ıvırı zıvırı bol bir iç mekan yerine, sapsade, samimi bir iç mekanı hangi petrolhead özlemez ki?
6- ‘Gerçek’ otomobil anahtarları
Eskiden anahtarı çevirdiğimizde ne olurdu? Marş motorunun çalışmasını, motora ilk ivmeyi vermesini parmak uçlarımızda hissederdik. Günümüzde ise bu işlem aynı şekilde devam etse de artık sadece sembolik olarak kullanılıyor. Hatta günümüzde anahtarsız çalıştırma sistemleri ve bazı markaların anahtarı karta dönüştürüp bu işlemi yalnızca düğme yardımıyla hallettirmesi hayatımızı kolaylaştıran bir özellik olsa da, bizleri o histen ve otomobille olan bağımızdan koparan büyük bir detay.
7- Tamir edebilme kolaylığı
Eskiden otomobilinizin bakımını ve tamirini yapmak günümüzdeki kadar zor değildi çünkü çoğu sistem mekanikti ve günümüzdeki kadar karmaşık yapıları yoktu. Birçok parçanın değişimini deneme yanılma yöntemiyle yapabiliyordunuz. Haliyle otomobilinizle daha haşır neşir olup onunla daha iyi iletişim kurabiliyordunuz. Günümüzde ise bu tür işlemler mecburen sanayilerde veya servislerde yapılmakta.
8- Düşük ağırlıklar
Performans, ekonomi, yol tutuş, aklınıza ne gelirse bunlar için hafiflik her şeydir. Günümüzde ise büyüyen boyutlar ve ekstra donanımlar, teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin ağırlıkların artmasının önüne geçmekte zorlanıyor. Yüksek konsantrasyonla ve kazanın ortasında olmadığınızda, bu otomobiller size çok çok üst düzey keyif verebiliyor.
Bunun yanında hafiflik bazen de kaputun altında birşeylerin yanlış gittiğine de işaret olabiliyor. Örneğin sağdaki 25 yaşında Fiesta XR2 839 kiloyken, soldaki güncel Fiesta ST ise 1193 kilogram ağırlığında.
9- Çekici direksiyonlar
Yeni otomobiller direksiyonu yeniden icat etmeyi deniyor gibi görünüyor. Eskiden yalnızca ön tekerleklere yön vermeye yarayan bu aletler, günümüzde aramalarınızı cevaplayabiliyor, cruise control yardımıyla hızınızı değiştirebiliyor, radyonuzu kontrol edebiliyor.
Eski otomobiller ise son derece çekici ve yalnızca yola konsantre olmanızı emredercesine size bakıyor. Direksiyonu tutun, yola konsantre olun, düz vitesle beraber sürüşün keyfini çıkarın. Mis!
10- Tam boy çelik jantlı stepneler
Allah göstermesin başınıza bir kaza geldiğinde, eskiden stepnenizi taktığınızda aynı şekilde yola devam edebilmek mümkündü. Tam anlamıyla ‘yedek lastik’ kavramını karşılayan bir değerdi. Günümüzde ise verilen bisiklet lastiğinden hallice ince lastiklerle veya halk arasında ‘kara jant’ veya ‘teneke’ diye tabir edilen yapısal jantlı lastiklerle sanki ‘Ben kaza yaptım, lastiğim patladı!’ diye bağırırcasına yolda devam ediyorsunuz. Üstelik bir de sizi 80 km/s hızla limitliyorlar. Devir tasarruf devri, günümüzde maliyetten kısmak ve servisler sayesinde sürücülerden daha çok para koparmak adına yapılan bu işlem sayesinde insan eskileri bir kez daha özlüyor.
Kaynak: Carthrottle
Kaynakçayı yine unuttunuz herhalde: https://www.youtube.com/watch?v=RiTf1SOKa1s
Kaynakça yazılı Carthrottle die.
Güzel çalışma olmuş kardeşim emeğine sağlık. Telli gaz pedalı ve hidrolik direksiyonu da ben ekleyeyim..
Teşekkür ederim Cenk abi eksik olma 🙂
Ne demek Gürkanım sen eksik olma. Yine güzel Haberlerinizi bekliyoruz 🙂
Manuel vites ve sade konsol olayı eskiyi özleten bir şey değil çünkü hala bir sürü arabada bunlar mevcut. Kontak anahtarı olayını anlamadım, yeni nesil direksiyonların estetik ve ergonomik açıdan eskilere nazaran çok iyi olduğunu düşünüyorum o da eskiyi özleme sebebi değil. Ama elektrikli değil de sırf hidrolik olan direksiyon bugünkü araçların sürüş keyfi açısından büyük eksiklik. Bir de şu A sütunu olayına çok katılıyorum. Emeğinize sağlık güzel çalışma.
😉
Tam bir petrolhead olan Gürkan panpadan beklenen bir yazı..
İçimizden gelenleri dökme fırsatı oldu panpa 🙂
Noktasından virgülüne kadar doğru bir yazı.Yazana,emek verip buraya çevirine ve bizim gibi eski otomobil hastası herkese selam olsun.
Ve aleyküm selam 🙂