Haberler

Yollarda görülmesi gereken 8 konsept otomobil




Markalar bir otomobil geliştirirken bunu bazen ileride gelecek modellerine öncü olması için, bazense ufak rötuşlarla piyasaya sürmek için konsept otomobillerini yaparlar. Bunların birçoğunu seri üretimde görsek de; bazen maddi sıkıntılardan, bazense üretim zorluğundan dolayı ‘Ah keşke!’ demekten öteye gidemiyoruz. İşte size bunlardan 8 tanesini derledik.

1- Lancia Yeni Stratos (2010)

lancia-new-stratos

Lancia Stratos, üretildiği ilk zamanlardan günümüze kadar kült otomobiller arasına adını yazdırabilen bir otomobildi. Birçok petrolhead’in hayalinde onu bir kez olsun kullanmak vardır. İlk Stratos’un kaputunun altında Ferrari Dino’dan alınan 2.4 litrelik V6 bulunuyordu ve bu ünite Stratos ile ayrı bir boyut kazanmıştı.

Lancia, Stratos’un yeniden piyasaya çıkacağını duyursa eminim ki sürpriz olmazdı. Yeni Stratos, dedesinin izinden giderek kalbini F430 Scuderia’dan almıştı ve 532 HP güç üretiyordu.

Her ne kadar gerçekleştiremese de, Lancia’nın istediği bu konsepti ileride güncelleyip piyasaya sürmekti.

2- Ford GT90 (1995)

ford-gt90

Ford GT’nin 3. nesli olması planlanan bu otomobili, benim yaşlarımda olanlar daha çok Need for Speed 2 Special Edition’dan hatırlar. Kalbinde 5.9 litrelik dört turboşarjlı bir V12 barındıran bu canavar, maksimum 720 HP güç ve 900 Nm tork üretebiliyordu. 1450 kg’lık ağırlığıyla dikkatleri üzerine çeken bu otomobil, 0-100 km/s hızlanmasını 3.1 saniyede tamamlayıp maksimum 407 km/s hıza çıkabiliyordu.

Ford GT90’ın üretim versiyonunu duyurmasına ve atası GT40 gibi Lé Mans yarışlarında kullanmayı planlamasına rağmen maalesef kendisi sonraki tarihlerde konsept aşamasından öteye gidemedi.

3- VW Nardo (2001)

vw-nardo

Kuşkulu kararlar ve acayip tasarımlar dediğiniz zaman, akla gelen son marka Volkswagen’dir. Özellikle de yaptığı W12 konseptleriyle.

Bu furyanın ilk kahramanı olan Nardo, bazı yerlerde Volkswagen W12 Coupe adıyla da geçmekte. 6.0 litrelik W12 motoru, 591 HP güç üretebiliyor ve bu günü dört tekerleğine de aktarıyordu. 0-100 km/s hızlanmasını 3.5 saniyede tamamlayan bu otomobil, maksimum 355 km/s hıza çıkabiliyordu. Kendisini seri üretimde görebilmek maalesef mümkün olmasa da, motoru ve dört çeker sistemi geliştirilip Phateon ve Touareg modellerinde de kullanılmıştı.

4- Jaguar XK180 (1999)

jaguar-xk180

Yıl 1999. Jaguar, XK serisinin 50. yılını kutlamak için yaptığı çalışmalar neticesinde ortaya bu makina çıktı. 4.0 litrelik süperşarjlı motorunun ürettiği 450 HP gücü, arka tekerleklerine aktarıyordu. Kağıt üstündeki verilerini bir kenarda dursun, bu otomobil yalnızca görüntüsüyle bile olsa seri üretimi hakediyordu. Ancak birçok zenginden teklif gelmesine rağmen, marka bunu reddetti.

5- Chrysler ME412

chrysler-me412

2000’lerin ortasında Avrupalılar neredeyse tüm süperspor segmentlerini domine etmiş durumdaydı. Peki Amerikalıların bu duruma yanıtı ne olacaktı? Saatte 400 km/s hıza çıkabilen bir Chrysler, hiç de fena olmazdı.

ME412 de maalesef yalnızca konsept olarak kalabildi çünkü o dönemde Chrysler maddi olarak altın çağını yaşamıyordu ve SLR McLaren’den her ne kadar iyi olsa da onu piyasaya sürmenin tek yolu Chrysler’in sahibinin Mercedes- Benz olması gibi gözüküyordu. Buna rağmen 6.0 litrelik dört turboşarjlı V12’si ile ön plana çıkmayı başarmıştı.

Chrysler projeyi her ne kadar canlandırmak istese de, maddi sıkıntılar işini baltalamaya yetiyordu.

6- BMW M8

bmw-m8

BMW 8 Serisi, 4.0 litrelik V8’i ve 5.0 litrelik V12 motoru ve manuel şanzımanla da alınabilmesiyle biz petrolhead’lerin gönlünde taht kurmayı başaran eşsiz otomobillerden biri. 8 Serisi hayranları yıllardır otomobilin tekrar gün yüzüne çıkarılmasını bekliyor. Bu konuda atılan ilk adım ise M8 konsepti olmuştu. McLaren F1 ile aynı motoru taşıyan otomobil, döneminin süpersporlarnın tepesine bir demir yumruk misali inmeye hazırlanıyordu.

BMW’nin McLaren F1’den parçalar alarak 8 Serisi üzerinden bir M versiyonu türeteceği söylentileri ortaya atılsa da uzun yıllar bu konu hakkında bir adım atılmadı. Sonunda 2010’da M8’in geleceği marka tarafından duyurulsa da, BMW kesin bir tarih açıklamaktan uzak duruluyor.

7- Lamborghini Miura (2006)

lamborghini-miura-concept

Günümüz Lamborghini’leri, maalesef imajının katili olma yolunda ilerliyor. Küstah ve çılgın görünseler de, artık resmen zenginlerin Instagram hesabında daha fazla beğeniye ulaşmak için kullandığı gösteriş malzemesi olmaktan öteye gidemiyor, kıymeti bilinmiyor.

1966’ya dönelim, Lambo yeni bir sektöre giriş yapıyor: süpersporlar. Eşsiz tasarımıyla günümüzde ödüllere layık olacak bu şaheserin 40. yaşında Lamborghini birkaç modernleştirmeyle dizaynını yenileyip Murcielago tabanıyla tekrar üretilmesi planlansa da, maalesef yalnızca plan olarak kaldı ve günümüzde Lamborghini müzesinde üzgün halde oturuyor.

8- Dodge Charger R/T (1999)

dodge-charger-rt-99

Günümüzde Dodge Charger adı her ne kadar canlı da olsa, 90’lara dönersek bu farklı bir hikayeydi. Dodge 5. nesil Charger’ın üretimini 1987’de durdurarak bu canavara son vermişti. Artık efsanevi platformlar üç kapılı hatchback’lerden çıkıyordu.

Takvimler 1999’u gösterirken, Dodge otomobil dünyasındaki en sert canlanma belirtilerinden birini yaptı. Tamamen modern bir tasarımla fakat 2. nesil Charger R/T’den de çizgiler taşıyan R/T Concept’i tanıttı.

Güzel görünümünün haricinde kaputun altında da harikalar yaratan bu otomobilin arka tekerleklerine 4.7 litrelik bir V8’den güç gidiyordu. Bu motor sıkıştırılmış gazla çalışıyordu ve o yıllarda birçok marka bunu otomobillerinde hayata geçirebilmek için mücadele verirken Dodge başarmıştı. 0-100 km/s hızlanmasını 5.3 saniyede tamamlayan bu otomobil günümüzde Charger Hellcat versiyonu ile 707 HP güç üretiyor ve an itibarı ile 328 km/s maksimum hızı ile en hızlı sedan otomobil konumunda.

Kaynak: Carthrottle

Gürkan Baştürk

1994 Bursa doğumluyum. Ege Üniversitesi'nde Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Öğretmenliği okumaktayım. Çok küçük yaşlardan beri araba tutkunuyum. Araba kullanmaya 17 yaşımda 1988 model bir Şahinde başladım, 1998 model bir Ford Fiesta ile devam etmekteyim.

İlgili Makaleler

5 Yorum

  1. İlkokul kantininde (2003-2004 falan) araba resimli kartlar satılıyordu. Bu listedeki arabaların çoğu o kartlarda vardı. Ben tabi o zamanlar konsept falan bilmediğim için gerçekten yollarda olan arabalar sanıyordum. Hatta GT90 hayalleri bile kurardım. Hey gidi çocukluk. 🙂

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu