Turbo otomobillerde asla yapmamanız gereken 5 şey
Çağımız, artık otomobillerin tükettiği yakıttan mümkün olan en fazla verimi almalarını gerektiriyor, bu da turbo beslemenin çok daha yaygın kullanılmaya başlanmasına sebep oldu. Turboşarjın sağladığı yoğun güç ve verimlilik, alışık olmadığımız motor tepkilerini ve işler ters gittiğinde bozulabilecek daha fazla parçayı da beraberinde getiriyor. YouTuber Jason Franke, Engineering Explained isimli kanalında turbolu otomobilinizin ömrünü uzatmak için dikkat etmeniz gereken 5 maddeyi sıralamış.
Motoru çalıştırır çalıştırmaz sert kullanmayın
“Devirli kullanmadan önce motorun ısınmasının gerektiğini herkes bilir, ancak otomobillerin çoğu sadece soğutma suyunun hararetini göstermektedir. Oysa motor yağının ısısını düzenleyen bir termostat bulunmadığından, yağın ısınması daha uzun sürer. Soğuk yağ da motorun içinde daha ağırkanlı bir şekilde hareket eder; dolayısıyla ilk çalıştırma esnasında motorunuz mekanik sürtünmelerden tam olarak korunamamaktadır. Turbo otomobillerde bu durum daha da büyük önem taşır, çünkü motor yağı bir de fazlasıyla yüksek devirde dönen ve yine fazlasıyla yüksek ısı ortaya çıkaran turboyu beslemektedir. Her otomobil için aynı şeyi söylemek mümkün olmayabilir, ancak motor yağının göstergede gördüğünüz soğutma suyu hararetiyle aynı ısıya ulaşması arasında birkaç dakika fark olabilir.”
Devirli kullanımın hemen ardından motoru stop etmeyin
“Devirli kullanımın sonucunda motor bölümünde, özellikle de turboşarjın bulunduğu bölgede motor yağından çok daha sıcak ‘kızgın noktalar’ oluşur. Motoru direkt olarak kapattığınızda yağ akışını da kesmiş olursunuz ve bu sıcak noktalarda kalan yağ ‘pişer’, bir kısmı buharlaşır ve motorun diğer kısımlarında kalan yağdan daha koyu hale gelerek akışkanlığını kaybeder. Bu durum motor yağının ömrünü azaltır ve sonraki çalıştırmalarda daha az koruma sağlayacağı anlamına gelir.”
Motoru “boğmayın”
“Düşük devir, yüksek viteste kullanmayın. Birincisi, motora otomobilinizi hızlı ilerletmesini söylüyor ama bunu şanzımanın en olmadık dişlisindeyken yapmasını istiyorsunuz! İkinci olarak da, motora düşük devirde fazla yük bindirdiğinizde enjektörler gerekli yakıtı püskürtebilir ancak motor karışım için yeterli havayı çekemeyecektir. Bu da motorun zengin hava/yakıt karışımıyla çalışmasına sebep olarak emisyonu yükseltir ve katalitik konvertöre zarar verir. Bu şekilde kullanım daha ilerki safhalarda daha büyük mekanik problemlere yol açabilir ve rutin kontrollerde bu problemlerin fark edilmesi pek de kolay değildir.”
Düşük oktanlı yakıt kullanmayın
“Özellikle de motorunuz mekanik olarak modifiyeli ise. Turboşarjlı motorların yanma odasındaki basınç ve sıcaklık daha yüksektir ve bu yüzden sıkıştırma oranları da bunu kompanse edebilmeleri adına, atmosferik motorlara göre daha düşüktür. Otomobiliniz modifiyeliyse hava/yakıt karışımını biraz zengin tutup yüksek oktanlı yakıt ile sorunsuz kullanabilirsiniz. Bunun yerine turbo basıncını düşürüp ‘timing’i geciktirmek de bir yöntem ama performans kaybına sebep olacaktır. Dolayısıyla yüksek oktanlı yakıt kullanmanız performans kaybı yaşamamanızı sağlar.”
Virajlardan tam gaz çıkmayın!
“Bir otomobilin stabilitesi, ön ve arka lastiklerin ‘kayma açıları’nın aynı olmasıyla alakalıdır; bu açı aynı olduğu sürece otomobil ona söylediğiniz yöne gitmekte bir problem yaşamaz. Viraj çıkışlarında ise lastiklerin üzerlerindeki yük artar ve çekişin olduğu lastiklere gerekenden fazla güç gittiğinde kayma açısı kolaylıkla değişir. Bu anlattıklarımın turbo otomobillerle bağlantısı ise şu: Yeni otomobillerde az olsa da, turboşarjlı motorlarda bir güç gecikmesi (turbo lag) mutlaka vardır. Viraj çıkışlarında tam gaz yaptığınızda çekişin olduğu lastikler bir anda fazla torka maruz kalarak kolaylıkla tutuşunu kaybeder. Önden çeker bir otomobil bu durumda önden kayacakken, arkadan itişli bir otomobilinse arkası açılır. Uzun lafın kısası, iki çeker ve turbo bir otomobille maksimum viraj performansı elde etmek için (ya da maksimum güvenlik için!) virajlarda gaz pedalına nazik davranmanız gerekli.”
Kaynak: drivetribe.com
Faydalı bilgiler içeren bir paylaşım olmuş teşekkürler.
Turbo için olmasa bile motor sağlığı açısından ufak bir detay da ben vermek isterim. Çokça tartışmalara yol açan, otomobili çalıştırır çalıştırmaz hareket etmeyin 1-2 dakika rölantide bekleyin, hava sıcaklığı çok düşükse bu süreyi biraz daha uzatın tavsiyesi genellikle hiç bir otomobil kullanım klavuzunda yazmaz. Bazı tüketiciler de diyor ki kullanma klavuzunda böyle bir bilgi yer almıyor yapmaya gerek yok.
Bu bilginin kullanma klavuzunda yazmamasının tek sebebi; AB emisyon mevzuatıdır. Emisyon normlarıyla ilgilenen ve yaptırımı olan kuruluşlar üretici firmalara kullanma klavuzunda böyle bir bilgiye yer verilmemesi konusunda öneride bulunuyor. Bu yöntem otomobilin motoru için faydalı olsa da ilk çalıştırma sırasında rölantide bekleyen arabanın saldığı zehirli gazlar, yani emisyon seviyesi oldukça yüksektir. Dolayısıyla üreticiler motorun ilk çalıştırılması mevzusunda kullanma klavuzuna böyle bir maddeyi koyamıyorlar.
Bu rölantide çalıştırma işinden tam olarak emin olamıyorum. Birkaç kaynakta, motor ilk çalıştırmadan sonra rölantide kaldığı, yüke konmadığı sürece, yağlamanın başlamadığını, motoru yağlama olmaksızın rölantide çalıştırmanın motora zarar verdiğini okumuştum. BMW 116i aracımda da bu durumu doğrular nitelikte bir tecrübem olmuştu. Şöyle ki, motoru çalıştırdıktan sonra yağ sıcaklığını gösteren gizli menüyü açtığımda, dakikalarca rölantide beklesem bile yağ sıcaklığının sabit kaldığını görmüştüm. Halbuki, vitesi D'ye alıp yine sabit kaldığımda, yani araç hareketsiz olmakla birlikte motoru azıcık da olsa bir yüke koyduğumda, yağ sıcaklığı hızlı bir şekilde yükselmeye başlıyordu. Bunun üzerine ben de taktik değiştirdim. Arabayı çalıştırır çalıştırmaz vitesi D'ye alıyor ve hareket ediyordum ama gaza basmıyordum. 1 dakika kadar rölantide, vites D'de bırakıyordum, araç böylece aşağı yukarı bir yaya yürüme hızında ilerliyordu. Tabii yaşadığım yerin trafik durumunun buna müsade etmesi sayesinde bunu yapabiliyordum, bunu her yerde yapamazsınız. Şunu da belirteyim, bir kere D'ye alıp motoru yüke koyduktan sonra tekrardan N'ye ya da P'ye alıp dursam bile yağ ısınmaya devam ediyordu. Eğer turbo motorlu bir araç kullanıyorsanız ve şanzımanınız tork konvertörlü bir otomatikse, çalıştırır çalıştırmaz vitesi D'ye alın ve rölantide o şekilde bekleyin. Böylece hem yağlama başlar hem de şanzıman yağınız da ısınır, kalkış yaptıktan sonra daha rahat vites geçişleri elde edersiniz. Eğer hava soğuk değilse ve trafik durumu müsaitse, yukarıda tarif ettiğim prosedürü uygulayabilirsiniz. Eğer aracınız manuel vitesli ya da debriyajlı bir otomatik vitesliyse (tek kavrama ya da çift kavrama), olduğunuz yerde viteste ya da D konumunda beklemenin bir faydası yok, zaten kavramanız ayrılıyor ve motor yüke konmuyor. O zaman (tabii ki trafik koşularınız gereği olanağınız varsa) şunu yapmanızı tavsiye edebilirim: Soğuk havalarda, motoru çalıştırır çalıştırmaz hareket edin, 5 – 10 metre kadar ilerleyin ve durun, rölantide ısıtma işini öyle yapın. Böylece motorunuz yağlanarak ısınacaktır. Ya da bunların hiçbirini yapmayın, koyun g.tüne, kafanıza hiçbir şeyi takmadan sürün arabanızı gitsin 🙂 Sakınılan göze çöp batıyor, tecrübeyle sabit 🙂
D’ye alıp gaza basmazsanız tabii ki motor ısınır. kavrama sınırında tutar kendini. istop etmekle yürüme arasındaki dengeyi sağlamak için zorlar. bu da motoru “boğmaya” girer.
Selam CenkGs, paylastigin AB emisyon kuruluslarinin böyle bir tavsiyede bulunduguna emin misin? Zira, 2005 model Opel Astra G kasa manuel vites aracimin orjinal kullanma kilavuzunda sabahlari aracinizi calistirdiktan sonra hemen harekete gecerek ve orta devirde aracinizi kullanarak motorunuzun en az asinmaya ugrayacagi optimum motor sicaklik degerine en kisa sürede ulasarak motorunuzu korumus olursunuz gibi bir aciklama vardi.
Dakikalarca rölantide bekleme gibi tavsiyeler geleneksel turbo alışkanlığı benim çıkarımım. Turbo şarjlı makinalar artık hiç olmadığı kadar sağlam, 90’lı yılların sonuna kadar oldukça güvensiz, dayanıksız bir imajları olan turbolar artık oldukça dayanıklı ve bu konuda atmosferiklerle yarışıyorlar desek abartmayız. Motor yağ teknolojisinden tutun, malzeme teknolojisi, birçok yardımcı cihaz, akıllı sistemler turbo motorları daha güvenilir hale getirdi. Tabi yukardaki tasiyelere uymak hayati önem taşıyor.
Dğerli bilgileriniz için Teşekkür ederim. Şunlara kesinlikle dikkat edelim turbo arıza belitrileri TURBO TAMİRİN'DE 1 YIL GARANTİ + GARANTİ BELGESİ ORJİNAL YEDEK PARÇALAR İLE ARACINIZ İLK GÜNKİ GİBİ OLACAK TURBO TURKİYE FARKINI DENEMEDEN ANLAYAMAZSINIZ.! Turbo Arıza Belirtileri Nelerdir? Turbo Şarj Arızası Nasıl Anlaşılır? *Turbo şarj arıza belirtileri şunlardır; *Arıza lambası yanar (yeni araçlarda), *Aracın çekişi düşer, yakıt sarfiyatı artar, *Turbodan anormal ses gelir-Turbo arıza sesi (ötme-siren gibi) (normal kulağa hoş gelen hafif ıslık sesinden farklı-şiddetli ses), *Motor yağ eksiltir, *Turbo basıncı düşer, *Egzozdan aşırı duman atar (egzozdan gri-mavi-beyaz duman çıkar) *Uzun yollarda aşırı sıkıştırma sebebi ile turbonuz arızalanır *Yağ bakımı çok önemlidir turbo mili aşırı egzoz gazına maruz kalır en zor şartlarda çalışan en önemli parçadır. *Sabahları çızırtı sesine dikkat ediniz soğuk havalarda *Yokuşlarda yığılma olduysa devir kaybı (önemli) *Arkadan aracı biri çeker hissiyati alabilirsiniz. Bizi Dilediğiniz Zaman Arayabilir Destek Alabilirisiniz.; 7/24 Destek Hattımız : 0541 849 23 14 Eskisini Getir Yenisini Götür Kampanyamız Başlamıştır. BURADAN TURBO MONTAJI NASIL OLMAKTA ÖĞRENEBİLİRSİNİZ FACEBOOK KURUMSAL SAYFAMIZI TAKİP EDEBİLİR VE BEĞENEBİLİRSİNİZ TURBONUZU DAHA ÖNCE HİÇ KONTROL ETTİRDİNİZMİ.! LÜTFEN PARÇALANMASINI BEKLEMEYİNİZ. ERKEN BAKIM BÜTÇENİZE DESTEK VERECEKTİR TURBO MALİYETLERİ HER GEÇEN GÜN ARTMAKTA YENİ NESİL ARAÇLARIN HEPSİNDE MOTOR KÜÇÜLDÜ TURBO İLE DESTEKLENDİ LÜTFEN DİKKATE ALINIZ. kaynak : http://www.turboturkiye.com/sayfa-turbo-ariza-belirtileri