İç mekan
Konunun göreceliğinden yararlanıp, otomobillerin tasarımlarını anlatma işini fotoğraflara bırakıyor ve içeri geçiyoruz. İçerde iki otomobil de fazlasıyla cömert: Hem donanım hem de ferahlık konusunda ilk bakışta bir eksik bulamıyorsunuz.
Insignia’nın sürücü koltuğuna oturduğunuzda, eski modele kıyasla 30mm alçalan oturuş pozisyonu otomobilin içine tam olarak gömülmenizi ve ideal, hatta sportif bir sürüş pozisyonu yakalamanızı sağlıyor. AGR ergonomi sertifikalı spor koltuklarından sadece sürücü tarafı masaj fonksiyonuna sahip ve elektrikli ayarlanıyor. Mondeo’nun iki ön koltuğu da elektrikli ve masajlı, fakat sürüş pozisyonu Insignia’dan sonra daha “normal” kalıyor.
Insignia’nın orta konsolu çok çarpıcı görünüyor. Konsolun çizgileri ve orta alanın sürücü odaklı yapısı, Insignia’yı içinde bulunması çok keyifli bir otomobile dönüştürüyor. Kullanılan malzemeler kalite algısını başarıyla veriyor; ancak Audi ile kıyaslamak için henüz erken. Kabinin bazı detaylarda geri kaldığını görmek de mümkün: Eşya gözlerinin kapakları akıcı bir şekilde açılıp kapanmıyor (test otomobiline özgü olabilir) ve ucuz malzemeler bazı noktalarda biraz yukarı taşmış. Mondeo’nun konsoluysa daha geleneksel bir görünüme sahip, ya da biz artık alıştık. Malzemeler Insignia’dan geri kalmıyor fakat tıpkı Opel’deki gibi, Ford’un da kabini kimi noktalarda beklentinizin altına düşüyor: Kapı gözlerinde hiçbir kaplama yok, dolayısıyla ceplere koyduklarınız sürüş esnasında hem yerlerinde durmuyor, hem de çok ses çıkarıyor.
İki otomobilde de gösterge panelleri hem dijital hem analog unsurları aynı anda barındırıyor. Dijital bölümlerin çözünürlüğü ve akıcılığı ikisinde de akıllı telefonunuzun ekranından farksız. Insignia ayrıca head-up display’e de sahip. Cama farklı farklı bilgiler yansıtabiliyorsunuz ve sistem yaya geçitleriyle hız tabelalarını tanıyıp sizi uyarıyor.
Opel’in test otomobilinde opsiyonel Navi900 Intellilink bilgi ve eğlence sistemi bulunuyor. Sistemin 8 inçlik ekranı hem çözünürlük hem de kullanışlılık olarak sorunsuz. Ekranda teoride her ayarı yapabiliyorsunuz, ancak işleri pratikte çok kolaylaştıran fiziksel kontroller bazı kilit fonksiyonlar için konsola yerleştirilmiş. Ekran konusunda Mondeo, Insignia’nın açıkça gerisinde kalıyor: Test otomobilindeki eski nesil SYNC 2 multimedya sisteminin ekranı hem menülerin yerleşimi konusunda, hem de dokunmatiğin hassasiyeti konusunda çağın gerisinde. Ekran hariç, Mondeo’nun orta konsolu ergonomik yerleştirilmiş ve kullanması basit kontrollere sahip.
İki otomobilde de premium ses sistemleri bulunuyor, ancak Opel’in Bose’u, Ford’un Sony’sinden açıkça daha iyi. Insignia, bağlantı konusunda da sahip olduğu Android Auto ve Apple CarPlay ikilisiyle Mondeo’dan bir adım önde.
İki otomobilin de içine rahatça “yerleşebiliyorsunuz.” Mondeo’nun orta konsolundaki mağara, neredeyse ihtiyacınız olan tek eşya gözü. Insignia’nın da kullanışlı gözleri, küçük torpido gözünü görmezden gelmenizi sağlıyor. Arka yaşam alanı olarak iki otomobil de beklentinizi karşılıyor, hatta Insignia’nın diz mesafesi devasa Superb’i endişelendirecek kadar geniş. Ne var ki, iki otomobil de baş mesafesi konusunda tasarımlarının bedelini arkadaki yolculara ödetiyorlar. İki otomobilin de bagaj hacimleri denk ve burada Superb’e yenik düşüyorlar. Mondeo’nun bagaj bölmesindeki özensizlik göze çarparken, Insignia’nın bagaj açma butonunu bulmak biraz zaman alabiliyor (benimki 12 saat sürdü!). Ayrıca ikisinde de elektrikli bagaj kapağı bulunmuyor.
Konfor ve sürüş
İç mekanı kurcalamayı bırakıp yola çıktığınızda ilk dikkatinizi çeken, iki otomobilin de direksiyonun arkasında ne kadar büyük hissettirdikleri. Bu büyüklük park manevralarında ve dar sokaklarda kimi zaman “sığarız heralde!” demenize sebep olsa da, yollar genişlediğinde keyifli olmaya başlıyor.
Henüz ara sokaklardayken farkettiğiniz bir detay daha var; iki otomobilin de süspansiyonu sizi, iyi anlamda, yoldan soyutluyor. Insignia bunu opsiyonel ve pahalı Flexride şasisiyle, Mondeo ise “bedava” süspansiyonlarıyla başarıyor.
İki otomobil de hem kentsel dönüşmüş İstanbul sokaklarında, hem de TEM otoyolunda çok huzurlu ilerliyor. İki süspansiyon da darbeleri kısa, keskin, büyük ya da küçük ayırt etmeden emiyor ve bu disiplinde kimi E segmenti premiumları utandıracak işler yapıyor. Aradaki farklar kılı kırk yardığınızda ortaya çıkıyor. Mondeo’nun kısa ve insafsız bozuklukları sessiz ve sarsıntısız geçme yeteneği Flexride’dan daha üstün. Opel ise otoyol engebelerinden ve büyük tümseklerden, şasi opsiyonunun fiyatını hatırlatırcasına sofistike bir biçimde geçiyor. Otoyol sürüşlerinde iki otomobil de sınıflarının ötesinde bir rafineliğe sahip. İkisi de ilerledikleri sürati o kadar iyi gizliyorlar ki, çoğunlukla önünüzdeki otomobilin aslında hiç de yavaş gitmediğini anlamanız biraz vaktinizi alıyor. Yeri gelmişken; iki test otomobilinin de hız sabitleyicileri adaptif değil ve ikisinde de eksikliği hissediliyor.
Mondeo’nun elektrikli direksiyonu, eski hidrolik Ford direksiyonlarının sıkılığını başarılı bir şekilde simüle ediyor. Otomobilin net bir şekilde yön değiştirmesini sağlayan direksiyon sistemi, sürücüsüne eğlenceli bir deneyim yaşatmayı başarıyor. Insignia’nın farklı şasi modlarına göre değişken bir direksiyonu var: Sistem Tour modunda pamuk gibi, Sport modundaysa karakteri oldukça kararında değişiyor. İletişim konusundaysa iki direksiyon da pek bir şey vaat etmiyor. Otomotiv gazetecileri ve ralli pilotlarından başka kimsenin artık umursamadığı “hisli direksiyonlar,” eski hidrolik sistemlerle birlikte tarihteki yerlerini almış olmalılar!
Otomobilleri sigortacınızın pek de tasvip etmeyeceği bir biçimde kullanmaya başladığınızda işler biraz enteresan bir hal alıyor: Ford’un sürüş konusundaki mirasından Mondeo pek nasiplenmemiş, yeni Insignia ise eski nesillerinin yapamadıklarını yapmaya başlamış. Flexride, Sport modunda konforundan pek de taviz vermeden sıkılaşıyor ve Insignia’nın hızlı virajlarda yatmasının önüne geçiyor. Limitleri aşmaya başladığınızdaysa otomobil büyük gövdesini avantaja çevirip sizi korkutmadan biraz eğlendirebiliyor. Mondeo ise bu durumlarda ağırlığını ön aksa yığarak hem kendi keyfini hem de sizin keyfinizi kaçırıyor, kısa süre sonra da hız limitlerine itaat ettiğinizdeki dinginliğe geri dönmek istiyorsunuz. Fakat bu segmentte beklentiniz saf sürüşse, ibreler eninde sonunda yine BMW’yi gösteriyor.
İki otomobil arasındaki bir diğer fark da güneş battığında ortaya çıkıyor. Mondeo’nun farları LED farlara para vermenin neden israf olabileceğini gösterirken, Insignia’nın AFL’leri ise her daim küçük çaplı bir gösteri yapma derdinde. Selamlama sekansı da, uzun farlara geçişte sahne perdesini açma efekti de Instagram takipçilerinizi etkilemeniz için size yeteri kadar malzeme sunuyor. Sürüş esnasındaki aydınlatma performansı da Ford’unkini kolaylıkla utandırıyor.
Motor ve şanzıman
Motor konusunda iki otomobili birbirinden ayrı değerlendirmek gerekiyor; zira geri kalan her disiplinde kusursuz bir şekilde örtüşen test otomobillerimiz, motor konusunda ayrışıyorlar.
Opel’in kaputunu kaldırınca sizi 1.6-litre hacminde dizel bir ünite karşılıyor. 2000 devirden itibaren 320Nm tork sunan makine, otomobili hemen hiçbir koşulda hareket ettirmekte zorlanmıyor. Motorun gücü 4000 devirde 136HP ile zirveye ulaşıyor ve tipik bir turbo dizel gibi, bu motordan da bu noktadan sonra herhangi bir tepki beklemek yersiz. Insignia ile 100km’de İstanbul trafiğinde ortalama 7 litre, uzun yolda da ortalama 5,5 litre yakıt tüketerek yolculuk yapmak mümkün.
Mondeo’nun sahip olduğu dizel motor 2.0-litre hacminde ve 180 beygirlik katalog verisi kulağa hoş geliyor. Ne var ki yola çıktığınızda broşürdeki değerin Mondeo’yu atik bir sedan yapmadığını rahatça anlıyorsunuz. 400Nm’lik torkuyla Mondeo rakamlarda Insignia’dan hem daha esnek hem de daha hızlı, fakat bıraktığı intiba heyecan verici olmaktan uzak. Mondeo, Insignia’dan daha hızlı olmayı onun kadar, hatta kimi zaman daha az yakıt tüketerek başarıyor. Şehir içi 7 litre ile gezebilirsiniz, uzun yolda da yeterince nazik olursanız 5 litrenin biraz altına inmeniz mümkün.
Insignia’nın 6 kademeli tork konvertörlü şanzımanı, çift kavramalıların yanında sönük hissettirse de, geleneksel otomatiklere göre değerlendirince başarılı bir şanzıman. Vites seçimleri yerinde ve geçişleri hissettirmiyor, fakat manuel modda biraz ağırkanlı. Ford’un PowerShift’iyse hızlı olmak konusunda çift kavramanın avantajını kullanıyor, ancak kafasının karıştığı bazı durumları gözlemlemek mümkün. Ford’un şanzımanı manuel kullanımda daha tepkili ancak çıtayı DSG’ye göre belirlerseniz aradığınızı bulamadığınız durumlar oluyor. İki otomobil de en üst viteste 2000 devirde 120km/s’ye yaklaşan süratlerde seyrederek ekonomik ve huzurlu otoyol sürüşlerini mümkün kılıyor.
Her iki aracıda inceledim yeni İnsignia’yı çok beğendim. Yeni İnsignia ile Opel premium markalara çok yakın duruyor. İnsignia’ya Audi, BMW, Mercedes logosu taksanız hiç sırıtmaz. Ford Mondeo Avrupa’da sattığı kadar Türkiye’de satılmıyor çünkü Ford Mondeo’yu doğru pazarlamayı beceremiyor. Bu konuda Ford’un beceriksiz olduğunu söyleyebilirim. Mondeo eski kasa olması nedeniyle de Opel’in çok gerisinde olan bir araç
Karşılaştırma videosu olacak mı ?
Video sadece Insignia olacak
Nasıl bir ülke olduk böyle inanamıyorum. D segmenti sadece Passat ve Superb’den ibaret değil. Ford Mondeo tasarım anlamında Passat gibi sürekli makyaj ve şişirilmiş bir otomobilden daha iyi. Fakat 2.el değer kaybı çok. Keza İnsignia da bence Passat ve Superb’den daha kaliteli bir otomobil hem tasarımı hemde yakıt tüketimi konusunda. Renault Talisman Passat ve VW çakması Superb’in devrini kapattı. Mesela Toyota Avensis güzel bir araç fakat tutulan bir araç değil. Avensis tasarım ve kalite anlamında rakiplerinin çok gerisinde bir otomobil. Aynı şekilde Hyundai i40’da güzel bir araç fakat 2.eli hiç olmayan bir otomobil. Bu sınıfta alınacak en iyi otomobil Renault Talisman’dır
Gariban Aston Martin’imiz hayırlı olsun
Alacaksın Mondeo’yu, akacaksın bebeğe, nişantaşına, caddeye Aston’um var diye. Gerçekten çok benzetilmiş ama Aston Martin’in Her zaman Şekli yeter
Vag' dan sıkılanlar burada serinlesin işte. 😀
Ford değil de KOÇ tam bir zort 😉 bu sebeple Mondeo zirveyi devralamıyor..
Sanırım test aracı yeni gelen ürün gamına ait değil. Çünkü yeni gelen mondeo'lar artık sync 3 ile geliyor ki apple car play ve anroid auto mevcut. Sync 2'li versiyonlar artık geride kaldı.
İnsignia'yı mondeo'ya tercih edersem birincisi 1.6 litrelik motoru otomatik şanzıman ile kombine edebiliyor olması ve flexride şasi seçeneği. Flexride şasi seçeneğini almadığım takdirde insignia'yı tercih etmem pek mümkün gözükmüyor çünkü bu sefer d segmentinden beklediğim konfor konusunda biraz hayalkırıklığı yaşayabilirim. Flexride şasi olması durumunda ise tercihim insignia olacaktır.
Yazı güzel olmuş tebrik ederim ama keşke flexride opsiyonu olmadan yani normal modda nasıl davrandığı hakkında da bilgi verseydiniz. Video da verirsiniz umarım çoğu kişi o opsiyonu almayacaktır çünkü flexride bildiğim kadarıyla premium tasarım paketi ile alıyorsunuz o da 21000 TL!!! 😀 Umarım puanlama da flexride opsiyonunu düşünmeden yapmışsınız yoksa hiç adil bir karşılaştırma olmaz 🙂
Amerika’da, İngiltere’de Mondeo, Passattan daha çok satıyor. Ülkemizde ise garip şekilde satışları zayıf. Ford Otosan iyi pazarlayamıyor arabayı. Passatta iyidir, ama dünyada bu kadar çok satan, tutulan Mondeo’nun ülkemizde bu denli az satması anlaşılır gibi değil
Bindiğim Mondeo, Mondeo'ymuş da, ben bu hafta Opel bayiinde Insignia'ya değil başka bir arabaya binmişim.
İç mekan ve yol tutuş konusunda mondeo 3.5 tan fazlasını hakediyor.İç mekana fotoğraflardan bakmayıp içine bindiğinizde kaliteli malzeme kullandığını fark ediyorsunuz.Benim iç mekan da gördüğüm eksiklikleri söyleyim 1.6 TDCI Titanium için konuşuyorum zira 2.0 motor alınmaz alana hayırlı olsun denilir çok uzatılmaz: -Elektronik el freni otomatik olarak devreden çıkıyor ama durunca otomatik olarak devreye girmiyor -Anahtarsız çalıştırma var ama anahtarsız giriş yok -Elektrikli koltuk,hafıza ve masaj özelliği yok -Ön kapı içi ceplerde sünger kaplama yok -Torpido ve kolçak soğutma yok -Ön yolcu hava yastığı iptali yok (bundan emin değilim ama göremedim ben) -Sync2 çok yavaş,ama genel olarak üzmüyor en azından büyük,ekran kullanışlı.Navigasyon çok detaylı ve güzel ama çok yavaş hiç kullanılacağı yok çoğu zaman tlfu kullanıyorum (parmak lekesinin görülmesi tartışmasını magazinsel buluyorum konuşmaya değer değil her arabada oluyor benim hiç gözüme batmadı. -Biraz trim sesi var,benim arabayla ilgili olabilir 2. el aldım.Hemen hemen hepsini kestim trim seslerinin ama yenisinin doğmasına çok elverişli bir yapısı var arabanın;özellikle kapılardan olmak üzere. -Fazla yakıyor.Klima hep açık,genellikte tek kullanıyorum şehir dışı hız 130-140 sık sık 160-180 yaptığımda oluyor ve bu kullanımla ortalama 7.3 yakıyor.Ama yine de şöyle 6.5 olsa çok iyi olurdu. -Bagajı dar.Bu cüsseye en az 500 litre hacim yakışırdı. -Performansı bazen üzüyor,yetmiyor değil ama üzüyor :)Şöyle 130 begir falan olsa yetermiş (115 hp). -Lastik ebatı zor bulunuyor 50/235/17 diye hatırlıyorum.Sıkıntı "50" de,45 olan her markanın her serisinde rahatlıkla bulunurken 50 çok nadir bulunuyor.Benim arabada CSC 5 var,tabi ki özel spariş olarak getirttim bayi de yoktu. Yeter.Arabamı iyi gömdüm,ama güzel yanlarını bu kadar rahat anlatamam binmek sürmek lazım. (Biraz gönlünü alayım keratanın)…Ha yol tutuş kısmını açıklamayı unuttum.Araba tutuyor,ama sıkıntı tutmasında değil virajda biraz fazla yatmasında.Çoğu arabaya göre süper ama bu arabadan beklentim daha fazla olduğu için göze batıyor.Bu yana yatma olayı sanki arabanın ağırlığından kaynaklanıyormuş gibi bir his veriyor insana ama düşününce bu segmentteki arabaların çoğunun bu ağırlıkta olduğunu görüyoruz.Zaten belki de diğerleri de bu kadar yatıyordur ben test etmedim net bişey diyemem.Geçen haftalarda focus sürdüm bayiden alıp,focus daha virajlarda daha rijit geldi bana tabi 140-150 yaptım en fazla belki daha yüksek hızlarda benim arabadan daha kötü yol tutuş sergiliyordur denemek lazım.Ama herşeye rağmen 3.5 puan değil en az 4'ü hakediyor.Uzun oldu k.bakmayın.
Yazı, çok güzel olmuş; And’ın test yazılarını hatırlattı. Insignia’ya fuarda binmiştim ve beni gerçekten çok etkiledi. İç mekan olarak eski nesline göre çağ atlamış, özellikle koltukları çok başarılı olmuş. BMW’lerdeki arabaya gömülme hissi Insignia’da da vardı. Mondeo da çok güzel araba ama iç mekan olarak biraz eski kalıyor bence Insignia’ya göre ve motor şanzıman seçenekleri ülkemiz için çok cazip değil maalesef.
Erhan Tekin demiş ki:
↑
Erhan gel istanbul'a 140hp yapalım onu. ciğeri var ki sen iste yeter 😀
Çok düşündüm de yok yapmayacam dertsiz başıma dert açmayacam,çayını içmeye gelecem ?
Güzel bi inceleme yine ama videolu olsaydı çok daha güzel olurdu.Sizleri ailemizden görüyoruz ve video da karşılaşmak evde hissettiriyor. Her şey için teşekkürler:)
Mondeo'nun 2.0 dizel fiyatını yazmamanıza anlam veremedim. Karşılaştırmaya konu olan2.0 dizel Mondeo'nun değil de 1.5 benzinli-1.6 dizel Mondeo'nun fiyatını kalın puntolarla yazmanız garip.
İki otomobilin de baslangic fiyatlarini kalin yazdim. 2.0'in fiyati 300 binlere yaklasiyor konfiguratorde.
Mondeo 2.0 dizel otomatik seçeneğinin başlangıç fiyatının 200bin tl'den başladığını yazınızda belirtmediğinizi ifade etmiştim zaten ben de. İyi çalışmalar.
Erhan Tekin demiş ki:
↑
Ben mondeo 18 jantlar ile kullanma fırsatım oldu araba konforunu düşününce gayet iyi tutuyor ama focus veya fiesta daki tutuş karakteri ile alakası bile yok. Mondeo tam bir amerikan arabası olmuş diyebiliriz. Benim yaptığım testte civic rs ve makyajlı insignia nın rahatça döndüğü yerde bu araba hem onlara göre daha çok yana yattı hatta esp lambasını da yaktı. Makyajlı insignia kıyasla mondeo bariz daha konfor ve sessiz ama ne kadar konforlu ise yol tutuş olarak da o kadar gerisinde maalesef. Bu arabayı ford gibi değilde lincoln gibi düşünün. Bu yüzden bence yol tutuşa verilen puan gayet normal
Kesinlikle katılmıyorum.Fiesta sadece parasına göre normal yoksa ne yol ne çizgi tutturduğu var.Canı da varı yoğu da 120 ye kadar.Ben focusu 140 a kadar beğendim daha rijit yoksa mondeonun giremediği viraja girebiliyor diye bişey yok.Focusu beğendiğim viraja ben 180 le mondeoyla rahatlıkla giriyorum.Mondeo yol tutuyor ama bazen yatma yapıyor yığılma yapıyor,bu durum arabanın yol tutuşunun limitini düşüyor.Focus gibi değil falan demek biraz yüzeysel bir anlatım olur.O kadar düz anlatacaksak “mondeonun yol tutuşu focustan iyi” diyip geçebiliriz.
Superb o_Oo_Oo_Oo_O. Hatta 280'lik rica edeceğim :rolleyes:. ÖTV öncesi prestij donanım 280'lik Superb 167.000TL liste fiyatı ile satılıyordu. Keşke alsaydık daha doğrusu alabilseydik dediğim nadir arabalardan. Bu arada bana kalırsa bu karşılaştırmadaki iki arabayıda almam sadece 1.6 TDCI Titanium Manuel Mondeo belki tercihim olabilir o kadar.
Bunlara 150 160 üstü vereceğime 3008'den başlayarak X-Trail Kodiaq Koleos gibi Suv modellere bakarım.
gtepro demiş ki:
↑
bah hele süperb 280 lik galppp ben onun sw olanını alıp ömrümün sonuna kadar saklayasım var 😀
Bagajlar denk denmişte 60 litre fark var arada..
O fiyatlara çıktıktan sonra 240'lık Arteon, A5 Sportback, denk gelirse bom boş line Giulia tercihim olur valla.
mgdedeoglu demiş ki:
↑
Hocam tamamen tercih meselesi. Ben de dediğiniz SUV'lere para vermeyip D sınıfı SW araçlara bakardım 🙂 Belki de C sınıfı hothatch… Bilemiyorum.
Benim isyan ettiğim nokta şu: 1.6'dan daha az yakıt tüketen 2.0 bir motorun vergisi açık ara daha yüksek. S serisine de 1.6 motor koyup satsınlar oldu olacak. Bakalım ne zaman düzeltilecek bu vergilendirme sistemi.
berkertekin demiş ki:
↑
Vergi ve düzenleme güldürdün reis 😀 herkes ötv kalkacak derken ötv zam geldi dur karıştırma ortalığı 😀
Otomobil fiyatları ucuzluyor! ÖTV indirimi yolda
Şubattan beri bekliyoz :p
Test yazısı okumayalı aylar olmuştu bu yazı iyi geldi gerçekten 😀
Arabalar güzel ancak fiyatlar harbi fişek :D, saçma olacak belki ama o paraya çiçek gibi 3.20D alınır. 🙂
4-5 sene evvel en kral d segment araci 80-90'a alabiliyorduk. Tamam 5 sene onceki fiyatlari suan beklemek pek mantikli degil ama simdiki fiyatlar da cok fahis yani. Otv indirimi gelse de d segment bir otomobil kapatsak.
yazıklar olsun tabi ford mondeonun videosu var diye bu karşılaştırmayı yazılı yaptınız videosu yok neden marka ayrımcılığı yapıyorsunuz and abinin gidişinden sonra çok bozuldu otopark.com
Tam olarak nerede marka ayrımcılığı var? Videosunun olmamasını söylüyorsan; hem dediğin gibi kanalımızda videosu var, hem de otomobil artık eski.
tamam kusura bakmayın sert çıktım mondeonun videosu var evet ama yeni insignianın videosu neden yok tamam test yazısı iyi olmuş ta videosunun olmaması da kötü olmuş
Çok güzel bi test yazısı olmuş videonun yokluğunu pek hisettirmemiş (video olsa daha iyi olurdu tabi) ama keşke biraz daha fazla fotoğraf olsaydı yine de eline sağlık can abi
alfhonso demiş ki:
↑
fake atmaaaaaa
Zevk meselesi sanırım. İki araçta çok hantal gözüküyor. D sınıfının konforu yerine, C-SUV alıp tasarım ve görece konforu tercih ederdim.
Abi mondeo değilde SKODA SUBERP Le karşılaştırma bekliyoruz.
Dıştan bakınca Mondeo önden daha yakışıklı, Insignia arkadan. İçlerine bakınca şu daha güzel diyeceğim biri yok. D sınıfı alacak olsam ikisine de bakmazdım. Uygun fiyatlı D sınıfı desek Superb var, 90 bin liraya hangar gibi araba. 150 bin lira civarına çıkacaksan S60 var. Zaten Türkiye'de bir Passat gerçeği varken diğerlerine pek pay düşmüyor. Gidip 200 küsur bin lira Passat'a veren bile var, şaka gibi ama gerçek.
İlk 6 aydaki D sınıfı satış adetleri (sadece bu markalara bakmıştım, s60 falan kaç sattı bilmiyorum):
Passat-10.490
Superb-2.932
Insignia-1.994
Talisman-1.107
Mondeo-558
508-463
Yaşım gereği mi yoksa başka bir bilmediğim bir neden mi nedir beni D,E segmentinden soğuk tutuyor.Oralara çıkıldıkça konfor artıyor ama kişilik kaybediyor arabalar sanki.Sadece içsel düşüncem bu.Belli bir elle tutulur argumanım yok
DouglasAdams demiş ki:
↑
Şimdi D var D var. Levorg'da D ama gayette zevklidir bence.
sputnik demiş ki:
↑
İşte nedenini bilmediğim şekilde imkanı yok o 160 bin küsurdan başlayan paraları levorga vermem.Ne kadar eğlenceli olabilir bir brz den mesela? İkisi de aynı para nerdeyse.Bana hitap etmiyor o yüzden bu segmentler diri değiller gibi hissediyorum.Testlerini izlerken de baya sıkılıyorum:D
DouglasAdams demiş ki:
↑
Şimdi ne diyeyim ki Brz ile Levorg çok farklı araçlar. "Ben D beğenmiyorum" derken C sınıfı arabaları seviyorsun gibi algılayıp yorumu yaptım. Kıyas dahi yapılmaz brz ile. Sürüş zevki dışında Levorg daha fazla kutuyu işaretler ama. 😀
Mx5 1.5 motion ile Golf 1.6tdi highline'da aynı para. Bambaşka arabalar, arabanın alınış amacı, ihtiyaçlar, tercihler, zevkler vs…
sputnik demiş ki:
↑
Aynen öyle çook farklı şeyler.Zaten ona değinmiştim D ve E oldum olası ısınamıyorum diye.